EKONOMİ - 18 Aralık 2017 Pazartesi 11:30

TKDK’dan destek aldı, onlarca gence iş alanı oluşturdu

A
A
A
TKDK’dan destek aldı, onlarca gence iş alanı oluşturdu

Diyarbakır’da, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’ndan (TKDK) aldığı destekle salça fabrikası kuran girişimci Çetin Yeşil, 60 kişiye iş alanı oluşturdu.

Diyarbakır’da, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’ndan (TKDK) aldığı destekle salça fabrikası kuran girişimci Çetin Yeşil, 60 kişiye iş alanı oluşturdu. 40 ton yaş ürün işlemeyle salça üretimine başlayan Yeşil, 2 yıl içerisinde kapasitesini de 340 tona çıkardı.


Diyarbakır’da genç girişimci Çetin Yeşil, 2015 yılı sonunda herkesin terör olayları nedeniyle yatırımlarını durdurduğu bir dönemde TKDK’dan aldığı destekle Organize Sanayi Bölgesi’nde salça fabrikası kurdu. Ham maddeyi sağlamak için sözleşmeli çiftçilik yöntemini uygulamaya başlayan Yeşil, geride kalan 2 yıl içerisinde kapasitesini 40 tondan 340 tona, çalışan sayısını 60’a, yatırım miktarını ise 5 milyon TL’ye çıkardı. Fabrikada çalışan 60 kişinin yanı sıra dolaylı olarak ürünün ekiminden tarladan toplanma sürecine kadar yüzlerce kişiye iş kapısı açtıklarını belirten Yeşil, aynı zamanda kentten bölgeden batı illerine giden mevsimlik tarım işçilerine de kapılarının önünde bir iş imkanı sağladıkları ifade etti.



“Genç girişimci olmanın daha çok artısını gördük”


Üniversiteyi bitirdikten sonra sürekli arkadaşlarıyla arayış içinde olduklarını kaydeden Yeşil, “Birden salça aklımıza geldi. Salça bizim bölgede neden üretilmez? İki sene önce ‘deneme üretimi yapalım’ dedik. Çınar ilçesinde bir tarlada yaklaşık 10 dönümlük bir arazide domates ektik. İyi verim alabildiğimizi gördük. Ondan sonra ‘neden salça fabrikası yok’ diye düşünmeye başladık. Çünkü kimse domates ekmiyor. Neden kimse domates ekmiyor? Çünkü salça fabrikası yok. Böyle kapalı bir döngü oluşuyor. Biz de bunu kıralım istedik. Bununla ilgili sözleşmeli çiftçilik yaptırarak yapabiliriz düşüncesiyle yola çıktık, salça fabrikasını kurmaya çalıştık. İlk etapta TKDK’dan bir destek alarak fabrikayı inşa ettik ve ilk üretimlerimize başladık. İlk etapta böyle bir fikri öne attığınızda çok fazla gerçekçi bulmuyorlar. Acaba hayalperest mi gibi düşünceler ortaya çıkıyor. Sorunlarla karşılaştık ama işin içine girince ve ciddi yatırımcı olduğumuzu gösterince genç girişimci olmanın eksisinden çok artısını gördük” dedi.



“Sıkıntılı bir süreçte yatırım yaptık”


Yatırım yaptıkları dönemde bölge genelinde sıkıntılı bir süreç yaşandığını vurgulayan Yeşil, “2015-2016 yıllarından bu zamana kadar da sürdü çok sıkıntılı bir süreç oldu bölgede. Hatta biz yatırım yaparken, ‘Siz kafayı mı yediniz?’ diyenler bile oldu. Biz olaya tersinden bakalım dedik. Herkes duruyorken biz birkaç adım atma fırsatı ele geçirdik ve biz bunu değerlendirdik. Bizim bu olaylara bakış açımız bu şekilde geliştiği için bu ortam, bu fabrika öyle gelişti” diye konuştu.



“Herkesin evinin önüne iş imkanı vermiş oluyoruz”


Doğrudan ve dolaylı olarak istihdama katkıda bulundukları alanlar olduğunu belirten Yeşil, şunları söyledi:


“İlk etapta tarla kısmından başlamak gerekiyor. Biz burada sözleşmeli çiftçilik yaptırıyoruz. Çiftçilerimize fide, ilaç ve gübre desteği veriyoruz. Bu anlamda çiftçinin ilk yatırım maliyetinin yüzde 80’ini, yüzde 90’ını biz karşılıyoruz. Bu anlamda onlar için de bir artı oluyor bu. Ürünlerimizi ekiyoruz, topluyoruz, topladıktan sonra buraya getiriyoruz. Ürün ekiminden toplamasında ciddi bir işçilik gerekiyor. Daha biz makineli hasada geçmediğimiz için bölge olarak hep elle toplamak gerekiyor ve ciddi oranda işçiler çalışıyor. Batı’daki fabrikaların çoğuna bizim buradan göç yaşanıyor. Yaz aylarında buradan Manisa’ya, Balıkesir’e, Karacabey’e, İzmir’e bu bölgeden domates toplamak için işçiler gidiyor. Biz bu anlamda herkesin evinin önünde, kapısının önünde bir iş imkanı da vermiş oluyoruz. Fabrikada çift vardiya olarak 3 ay 24 saat çalışıyoruz. Çünkü kısıtlı bir sezonumuz var. Bu sezonu çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Gündüz ve gece 30’ardan 60 personel çalıştırdık bu sene. 2016 yılında ilk fabrikayı kurduğumuzda 40 ton yaş domates işleyebiliyorduk. Geçen sene 2 milyon 500 bin lira ilave yatırım yaparak toplamda yatırım miktarımız 5 milyon lirayı buldu ve kapasitemizi günlük 340 tona çıkardık. Bölgemiz çok salçalı, sulu, yöresel yemeklerin yapıldığı bir bölge. Gaziantep, Diyarbakır, Urfa olsun çok yoğun kullanıyor. İlk etapta hedef pazarımız buralar ama ihracatlar da yaptık.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.