GENEL - 18 Aralık 2017 Pazartesi 11:38

Türkiye’nin dört bir yanından gelen yardımları ’Askıda elbise’ ile yardıma muhtaçlara ulaştırıyorlar

A
A
A
Türkiye’nin dört bir yanından gelen yardımları ’Askıda elbise’ ile yardıma muhtaçlara ulaştırıyorlar

Diyarbakır’da sosyal medya üzerinden tanışan 4 kişi, maddi durumu yetersiz fakir aliler için askıda elbise kampanyası başlattı.

Diyarbakır’da sosyal medya üzerinden tanışan 4 kişi, maddi durumu yetersiz fakir aliler için askıda elbise kampanyası başlattı. Sosyal medyanın da gücünü arkalarına alan gençler, Türkiye’nin dört bir tarafından gelen elbiseleri her hafta farklı bir mahallede askıya asıp ihtiyaç sahiplerinin almalarını sağlıyor.


Diyarbakır’da, asıl mesleği kaynakçılık olan Ahmet Eliçin, soğuk havaların başlamasının ardından maddi durumu yetersiz ailelerin ve dışarıda bulunan çocukların üşüdüğünü gördü. Maddi imkanı olmadığı için elinden bir şey gelmeyen Ahmet Eliçin’in aklına sosyal medya üzerinden bir kampanya başlatmak geldi. 4 arkadaşı ile Facebook üzerinden bir grup kuran Eliçin, askıda elbise kampanyasını hayata geçirdi. Sosyal medya üzerinden Türkiye’ye ulaşan gençlere, farklı illerden elbiseler gelmeye başladı. Eliçin ve arkadaşları, kendilerine gelen elbiseleri, her hafta farklı bir parkta, ağaçlara bağladıkları iplere asarak vatandaşların almalarını sağlıyor.



Projeye Türkiye’nin dört bir yanından destek yağdı


Yaptıkları proje ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Eliçin, mesleğinin sarı kaynakçılık olduğunu söyledi. İstanbul’da buna benzer bir proje ile karşılaştığını belirten Eliçin, “Bende etkilendim, ayrıca dışarda üşüyen çocukları görünce aklıma sosyal medya üzerinden bir grup açma fikri geldi. Bunu arkadaşlarımla paylaştım, onlar da destek vereceklerini söylediler ve bu projeyi hayata geçirdik. Daha önce Sur ilçesinde yaptık, bugün de Koşuyolu parkında gerçekleştiriyoruz bu etkinliği. Toplam 4 arkadaşız ve haftada bir bu etkinliği gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Gelen kıyafete bağlı aslında, kıyafetler ne zaman birikirse o gün elbiseleri yardıma muhtaç ailelere ulaştırıyoruz. Bunu sosyal medya üzerinden başlattık. Bize destek olacağını belirten çok fazla mesaj geldi. Ankara, İzmir, Antalya, Kocaeli’nden yardım kolileri geldi. Gelen kıyafetleri, parklarda ağaçlara asıyoruz ve özellikle mağdur ailelerin yararlanmasını istiyoruz. Kıyafet geldiği müddetçe biz de bu yardımı yapmaya devam edeceğiz. İleriki süreçlerde daha farklı çalışmalar düşünüyoruz. Salı günü, Tekirdağ’dan bir öğretmen bize ulaştı. O da bize kırtasiye malzemelerini gönderecek, onu da Sur ilçesindeki öğrencilere dağıtacağız” dedi.



Yaşları küçük yürekleri büyük


Kampanyaya destek veren lise öğrencisi Şahre Akıncı, kampanyaya arkadaşlarının çağrısı ile katıldığını söyledi. Akıncı, “Köy okulları kampanyasından çok etkilenmiştim. Burada da böyle bir kampanya yapmak istedik. Bölgede yoksul çok fazla insanımız var, onların da bu projeden yararlanması için bu kampanyaya katkıda bulunuyorum. Kadınların yararlanabilmesi için daha fazla kadın elbisesi getirmeye çalıştım, çocuk elbisesi getirmeye çalıştım. Arkadaşlarımın böyle bir şey yapmaları beni çok mutlu etti” diye konuştu.


Proje ekibinde bulunan Hevidar Bozkuş da, kampanyanın iki ay önce başladığını ve büyük beğeni aldığını kaydetti. Bozkuş, “Daha çok yardıma muhtaç ailelerin havaların soğuması ile dışarıda üşüdüğünü görünce, vicdanen çok rahatsız olduk ve bu kampanyayı hayata geçirdik. Sosyal medyada da bir sayfa açtık ve oradan da eşyaları toplamaya başladık. İlk kıyafetler, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Antalya’dan oldu. İki defa Sur’da bir kere de Sümerpark’ta oldu. Bu bizim dördüncü parkımız. Farklı yerlerden yardımlar geliyor, geldikçe elbiseleri askıya asmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.


İhtiyacı olduğu için askıdan kendisine ve gelinine elbise seçen Ayşe Ernekon ise, eşinin hasta olduğunu, oğlunun da hapiste olduğunu dile getirerek yardıma muhtaç olduklarını ifade etti. Ernekon, kampanyanın çok güzel olduğunu vurgulayarak, emeği geçenlere teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi Bilecik Belediyesi’ne bağlı çocuk sosyal tesislerinde eğitimlerini sürdüren çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi. Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programa Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Belediye Başkan Yardımcıları Yaşar Külhan ve Sabri Çobanoğlu da katılarak, öğrenci ve ailelerin kutlama sevincini paylaştı.Şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal marşının okunmasıyla başlayan programda konuşan Belediye Başkanı Subaşı, tüm çocukların bayramını kutladı. Bilecik Belediyesi olarak yarınların mimarları çocukları en güzel şekilde yetiştirmek için çalıştıklarını kaydeden Başkan Subaşı, şunları söyledi: "Bugün elime birkaç veri aldım. Çocuk sosyal tesislerimizdeki sayılarla ilgili. Çok mutlu oldum. Doluluk oranlarımız çok iyi. Bu seviyeyi korumak için belki de bazı mahallelerimizde iki kreşi hizmete açma gereği duyacağız. Bazı kreşlerimizde değişiklik ve düzenlemeler yapacağız. İstiyoruz ki her çocuğumuz kreş bahçelerinde oynayabilsin, yeşille buluşabilsin. Bizim Bilecik Belediyesi kreşlerinin farkı bu olması lazım. Aynı zamanda Atatürk’ün izinde güzel evlatlar yetiştirmek istiyoruz. İlke ve inkılapları en güzel ve doğru şekilde öğreterek, psikolojilerini en iyi ve doğru şekilde anlayıp davranarak, çocuklarımızı yetiştirmek istiyoruz. Çünkü çocuklar bizlerin geleceği. Onları en iyi şekilde yetiştirmek amacındayız. Bu güzel programda da emeği olan tüm öğretmenlerimiz, çocuklarımız ve aile üyelerine de teşekkür ediyor, bayramlarını kutluyorum’’ ifadelerini kullandı. Sırasıyla sahneye çıkarak gösterilerini sunan öğrencilere, aileleri ayakta alkışladı.Gösterisi Başkan Subaşı, öğretmen ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.
Sivas Uzmanı uyardı: 10 km uzaklıktaki yetiştiriciyi bile etkiliyor Arıcıların kabusu olan ‘Amerikan Yavru Çürüğü’ hastalığı 10 kilometre uzaklıkta ki arı yetiştiricilerini de tehdit ediyor. Yapılan açıklamada, arıcıların kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiği söylendi. Arı kovanlarındaki Amerikan yavru çürüğü hastalığı vakalarının artmasıyla, arıcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Hastalığın, bir arı kovanını kısa sürede yok edip ve çevredeki diğer kolonilere yayılabildiğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Abdurrahman Takcı, “Arıcılar, kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeli, hastalık belirtileri gördüklerinde hemen önlem almalı ve enfekte kovanları diğerlerinden izole etmeliler. Ayrıca, yeni arı kolonileri alırken dikkatli olmalı ve sağlıklı koloniler seçmeye özen göstermeliler” dedi. “Yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor” Takcı, arıların eskisi gibi belirgin bir sonbahar ve ilkbahar yaşamadıklarını, geçişlerin daha ani şekillendiğini, buna bağlı olarak da kış için biriktirdiği bal rezervlerini tükettiklerini belirterek, “Bu noktada o rezervleri bazen erken tüketmeye başlıyor ve iyi bir sonbahar bakımı yapılmadıysa bu yıl gibi, arıların ilkbaharda birçoğu sönmüş oluyorlar yani ölüyorlar. Buna bağlı olarak yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor. Gündüz ve gece sıcaklık farkları arıların çalışma mevsimi olan ilkbaharda etkiler. Ancak kış mevsiminde veya sonbaharda arının tabiattan yararlanmadığı mevsimlerde gündüz ve gece sıcaklık farkı çok sıkıntı oluşturmaz. Ancak arı artık dışarıdan polen, nektar getirmeye başladığı zamanlarda problem oluşturabiliyor. Çünkü arı ona güveniyor ve yetiştirici de bu noktada takviyeler yapmıyor. Arı doğadan tam anlamıyla yararlanamaz ve takviyeler de yapılmazsa bahar aylarında arılarımızı yine kaybedebiliriz” dedi. “Bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor” Bölgesel olarak ergin ve yavru bal arılarının paraziti olan Varroa paraziter mücadelelerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Takcı, “Bahar bakımında arıların çıtaları, arı sayısının, ana arının kontrolü yapılması lazım. Ana arıda hala işte yumurta ve yumurta döl verimi devam ediyor mu? bunlara bakılması lazım. Bununla birlikte arı kayıplarının bazıları hayati bazen de işte bölgesel olarak zarar verebiliyor. İhbarı mecburi hastalıklarımız var. Avrupa yavru çürüğü, Amerikan yavru çürüğü gibi hastalıklarda hemen bulundukları il tarım veya ilçe tarımlara başvurarak arılarının böyle bir hastalıktan mustarip olduğunun belirtilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor. Yine aynı şekilde kireç hastalığı olsun, işte baharda tespit edebildiğimiz hastalıklar bunlar. Arıcılar ilkbahar bakımında bunları belirleyip bir an önce eksiklikleri varsa gidermeli. Eğer ihbarı mecburi bir hastalık varsa kovanlar da dâhil olmak üzere bu hastalığın engellenmesi adına yakılması gerekiyor. Arıcılar bu noktada bilinçliler ancak eğer böyle bir şey varsa göz ardı etmemeliler. Arı tabiatta polen topladığı esnada birçok birçok çiçeğin veya bitki tohumlarının bir sonraki nesline aktarılmasına katkı sağlıyor. Bu noktada arılar bu basamağı yerine getirmediği takdirde tabiatın devamlılığında da bir risk olur” şeklinde konuştu. (FA-GF-