GENEL - 05 Ekim 2017 Perşembe 09:28

Üst mahkeme de pet şişeyi silah saydı

A
A
A
Üst mahkeme de pet şişeyi silah saydı

Diyarbakır’da geçtiğimiz yıl oğluna pet şişe attığı gerekçesiyle ceza alan babanın, üt mahkemeye yaptığı itiraz reddedildi.

Diyarbakır’da geçtiğimiz yıl oğluna pet şişe attığı gerekçesiyle ceza alan babanın, üt mahkemeye yaptığı itiraz reddedildi. Oğluna attığı pet şişe silah ayılan baba, konuyu önce Anayasa Mahkemesine, buradan da sonuç alamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıyacak.


Diyarbakırlı 4 çocuk babası İbrahim Kaçan, Sur ilçesinde çıkan olaylardan çocuklarını korumak için ilçeden göç etmek zorunda kaldı. Evini Bağlar ilçesine taşıyan İbrahim Kaçan, akşam saatlerinde eşini arayarak çocuklarını sormuş, oğlunun evde olmadığını öğrenen baba, telefonla aradığı oğluna eve gelmesini istemiş, daha sonra tartıştığı oğluna pet şişe fırlatmıştı. Daha sonra Umut’un şikayeti üzerine dava açılan Kaçan, oğluna attığı pet şişenin silah sayılması nedeni ile 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Konuya itiraz eden Kaçan’ın avukatı, geçtiğimiz gün çıkan kararın ardından ikinci kez şok yaşadı. Üst mahkeme yapılan itiraz reddedilerek, pet şişesinin silah sayılması gerekçeli karara da girdi. İşleri neden ile Almanya’da bulunan baba Kaçan, Türkiye’ye gelir gelmez tutuklanarak cezaevine gönderilecek.



"İstinaf Mahkemesinin verdiği karar bizce hukuka uygun değil’’


Konu ile ilgili İHA muhabirine bilgi veren Kaçan’ın avukatı Ferhat Kılınç, İstinaf Mahkemesinden beklentilerinin, cezanın kaldırılması yönünde olduğunu söyledi. Kılınç, ‘’Çünkü müvekkilimiz başından beri haksız bir yargılamaya tabi tutulmuş. Yani aile içerisinde bir babanın çocuğuna yönelik makul sayılabilecek bir tepkiyi, çocuklar farklı bir şekilde mahkemeye yansıtarak onu bu dosyada kasten yaralama suçlamasıyla karşı karşıya getirdiler. Bizim mahkemeden ilk aşamada beklentimiz atılı suçlamalardan beraat etmesi yönündeydi ancak, mahkemeden bir şokla karşı karşıya kaldık. Ve Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesinden müvekkilimize 15 ay gibi bir mahkumiyet hükmü ile karşılaştık. İşin tuhaf yanı, bu mahkumiyet hükmü hiçbir indirim veya erteleme ya da paraya çevrilme taleplerimiz de reddedildi. Bu yönüyle bizim İstinaf Mahkemesinden beklentimiz bu dosyanın bozulması yönündeydi ancak, geçen ay itibariyle İstinaf Mahkemesi bu kararını onadı. Bu karar haksız ve hukuka aykırı bir karar, yani bu bozma daha doğrusu talebimizin reddine yönelik vermiş olduğu karar bizce hukuka uygun değil’’ dedi.



‘’AYM ve AİHM’e gerekli başvuruları yapacağız’’


Başından beri bu yargılamanın müvekkilinin aile birliğine, çocuklarıyla olan ilişkisine bir müdahale olduğunu ifade ettiklerini aktaran Kılınç, şöyle devam etti:


‘’Bu konudaki değerlendirmemiz de halen geçerli çünkü verilen bu karar halen babayla çocuk arasında, çocuğuyla ilişkisi arasında bir noktada duruyor. Olumsuz bir noktada duruyor. Netice itibariyle baba da bu durumdan rahatsız oğlu da bu durumdan rahatsız. Biz bu nedenlerle yani bu karara karşı gerek Anayasa Mahkemesine gerekse de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gerekli başvurularımızı gerçekleştireceğiz. Bizim dava konusu olayımızın içeriği esası değerlendirildiğinde bir pet şişenin silah sayılmasının mümkün olmadığı görülecektir. Bu yönüyle biz mahkemenin cezalandırma saikiyle hareket ettiğini düşünüyoruz. Esasen olayın aslını gerçek maddi gerçeğin ortaya çıkartılması hususunda bir irade göstermediğini düşünüyoruz. Hukuk sadece yeni yasalardan ve normlardan ibaret değildir. Esas olan şey toplumun gelenek ve göreneklerinin de dikkate alınmasıdır. Şu anda müvekkilimiz Almanya’da ikamet ediyor. Bu cezanın kesinleşmiş olması nedeniyle Almanya’dan Türkiye’ye gelemeyecek, geldiğinde tutuklanacak.’’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Emre Belözoğlu: “Sosyal medya lağım çukuru” MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, “Sosyal medyanın benim için hiçbir anlamı yok. Gerçek olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir karşılığı olmadan bir lağım çukuru olduğunu düşünüyorum” dedi. Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında MKE Ankaragücü, konuk ettiği Beşiktaş ile golsüz berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın mensuplarına açıklamalarda bulunan MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, bütün futbolcuları ile gurur duyduğunu belirterek, “Bugün Beşiktaş’a net bir üstünlük kuran oyuncu grubum vardı. İnşallah finale çıkan takım oluruz. Bu takımın çok daha iyi yerleri hak ettiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Üzgün olduğu tarafları açıklayan Belözoğlu, sezon genelini değerlendirerek, “Skorlar gelmedi. Çok fazla beraberlik var. Ama yine de oyuncu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu. "Bu takımın ligde sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum" Sarı-lacivertlilerin teknik patronu, skor üretemediklerinden dolayı üzgün olduklarını kaydederek, şunları söyledi: “Lige hemen döneceğiz. Ligde de kendimizi sağlam pozisyona alacak skorlara ihtiyacımız var. Bu takımın sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Taraftarlarımıza, oyuncularıma teşekkür ederim. Skor gelmedi ama oyun anlamında çok yüksek bir dominasyon vardı.” "İnşallah Morutan’ın büyük bir sakatlığı yoktur" Maçta sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kalan Morutan ile ilgili konuşan Belözoğlu, "İnşallah Morutan’ın büyük bir sakatlığı yoktur. Tendonda bir kopma varsa o zaman altı ayı bulur. Ümit ediyorum öyle bir haber almayız. Böyle bir şey inşallah yaşamaz. Ama yaşarsa da çok iyi dönebilecek karaktere sahip bir oyuncu" dedi. “Sosyal medya lağım çukuru” Bir basın mensubunun, ‘MKE Ankaragücü futbolcularının sosyal medyada eleştirildiğini’ söylemesi üzerine, Belözoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Sosyal medyanın benim için hiçbir anlamı yok. Gerçek olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir karşılığı olmadan bir lağım çukuru olduğunu düşünüyorum sosyal medyanın. Alex bugün elinden geleni yapmaya çalıştı. Ben bir oyuncu transfer ederken, ondan bir performans bekleyerek ediyorum. Bugün performansında eleştirilecek bir şey bulamıyorum. Benim adıma sosyal medyanın hiçbir karşılığı yok. Bizim ailemize küfür edecekler, biz şikayetçi olduğumuzda bize yalvaracaklar yok öyle bir dünya. Bu ülkede, bu düzelmedikten sonra benim oyuncum ve ben mücadele etmek zorundayız. Sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabine toplantısının yapıldığı salonda kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından çocuklarla bir süre sohbet etti. Çocukların kendisiyle fotoğraf çektirme isteğini kırmayan Erdoğan, programın sonunda çocuklarla toplu fotoğraf çektirdi. Programa katılan çocuklara ise saat hediye edildi. “23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum” Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajında, "Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 104’üncü yıl dönümünü ve gözümüzün nuru evlatlarımızın 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum. Geleceğimizin teminatı yavrularımızın her gününün bayram neşesi içinde geçmesini temenni ediyorum. Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ülkemizin bugünlere gelmesinde katkısı olan herkesi saygıyla anıyorum. İstiklalimiz ve istikbalimiz uğrunda gözlerini kırpmadan canlarını feda eden kahraman şehitlerimizin her birine Allah’tan rahmet niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 104’üncü açılış yıl dönümü idrak ettiklerini vurgulayarak, "Bundan tam 104 sene önce Ankara’da dualarla, tekbirlerle salavatlarla açılan Büyük Millet Meclisimiz, milletimizin ve devletimizin hürriyet mücadelesinin sembolü oldu. Bağımsızlığımıza giden yolda, ilk meclisimiz öncülük ve liderlik etti. 23 Nisan 1920’de meclisin açılmasıyla başlayan milli mücadele, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilanı ile birlikte zafere ulaştı. Tarihimizdeki böylesine önemli bir günün, istikbalimizin teminatı olan siz çocuklara hediye edilmesi elbette tesadüf değildir. Bu devletimizin sadece çocuklara değil aynı zamanda kendi geleceğine verdiği önemin de bir göstergesidir. Biliyorsunuz, biz de ’Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuzu sizlere emanet ettik. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, her birinizin bu emaneti en güzel şekilde taşıyacağınıza yürekten inanıyorum. Sizlere her alanda güçlü, müreffeh ve itibarlı bir ülke bırakmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Siz evlatlarımızın da çalışkanlığınızla, başarılarınızla, heyecanınızla, ufkunuz ve umutlarınızla Türkiye’yi çok daha ileriye götüreceğinizden asla şüphe duymuyorum" şeklinde konuştu.