EKONOMİ - 25 Eylül 2016 Pazar 14:09

Yatırım Destek Hamlesi, terörü gölgede bıraktı

A
A
A
Yatırım Destek Hamlesi, terörü gölgede bıraktı

Diyarbakır Organize Sanayici İşadamları Derneği (DOSİAD) Başkanı Aziz Özkılıç, “Yatırım Destek Hamlesi”nin yatırımcıları Diyarbakır’a çekmeye başladığını belirterek, kısa süre içerisinde yatırım için yeni arsa taleplerini art arda geleceğini düşündüklerini vurguladı.
DOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Özkılıç, Başbakan Binali Yıldırım’ın Diyarbakır’da açıkladığı, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Cazibe Merkezleri Programı, Yatırım ve Destek Hamlesi”nin bölge ekonomisine yansımalarını değerlendirdi. Doğu ve Güneydoğu’nun yıllar boyunca yaşadığı geri kalmışlığın, 1980’li yıllar ve sonrasındaki çatışmaların devamıyla kronik hale geldiğini anlatan Özkılıç, her gelen hükümetin, bölgeye yönelik yeni bir anlayışı ortaya koyan projeleri hayata geçirmeyi hedeflediğini ancak bir türlü bir dikiş tutturamadığını belirtti. Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) bunların en kapsamlısı olarak dikkat çektiğini dile getiren Özkılıç, çözüm süreci sonrası artan çatışmaların yeni ve kapsamlı programları gündeme getirmeye başladığını belirterek, “Mayıs ayında kurulan 65. hükümetin de ilk gündemi hendek ve barikatlarla altüst olan bölgenin yeniden inşası oldu. Gerçekten de bu dönem içerisinde sosyal hayat sıfırlanırken, ekonomi yara üstüne yara alıyor ve adeta çökme noktasına geliyordu. Hükümet yetkilileri bölge ziyaretlerinde, bizim bölge ve Diyarbakır ekonomi heyeti olarak ziyaretlerimizde sorunlar ve bunların çözümü noktasındaki talepleri aktarıyorduk” dedi.
“Cumhurbaşkanı ve Başbakan bölgeye önem veriyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın bölgeye, Diyarbakır’a verdiği önemi herkesin iyi bildiğini anlatan Özkılıç, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, daha önce Başbakanlığı döneminde, sonra Cumhurbaşkanlığı döneminde bölgeye ve Diyarbakır’a verdiği özel önemi hepimiz biliyoruz. Bölge için çok çalışıp çok çırpındı, bölgenin 80 yılda, Cumhuriyet tarihinden beri yapılan yatırımların üç-beş misli fazlasını yapan Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğindeki hükümetler gerçekleştirdi. Bunu kimse inkar edemez ancak yapılan bütün yatırımlar verilen bütün imkanlara rağmen ekonomi huzur ve güven ortamından kaynaklı bir türlü bir sıçrama gerçekleştiremedi” diye konuştu.
“Paketin ekonomiye olumlu yansımaları var”
Bölge ekonomisinin ayağa kalkması için yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel önemiyle hükümetin yeni bir ekonomik hamle üzerinde çalıştığını kaydeden Özkılıç, şunları kaydetti:
“Bölge ekonomisinin yeniden ayağa kaldırılması için yine hükümet kapsamlı bir paketi uygulamaya koydu. Başbakan Binali Yıldırım, Mayıs ayından bu yana üzerinde çalışılan ve bizlerinde sorunu net ortaya koyup çözüm önerileriyle katkıda bulunduğumuz yatırım, destek, teşvik, hibe programı Eylül ayında Başbakan Yıldırım Diyarbakır’a gelerek açıkladı. Başbakan Binali Yıldırım’ın Diyarbakır’da açıkladığı, ‘Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Cazibe Merkezleri Programı, Yatırım ve Destek Hamlesi’nin bölge ekonomisine olumlu yansımaya başladı. Yatırım ve destek hamlesi projesinin açıklandığı günden buyana bölge ekonomisine olumlu yansımaları var ve huzur güven ortamının böyle sürmesi durumunda daha da olacak.”
“Birçok marka bölgeye gelecek”
Yatırımcıların bölgede yatırım için araştırmalara başladığını dile getiren Özkılıç, kısa süre içerisinde yatırım için yeni arsa taleplerinin de art arda geleceğini düşündüklerini ifade eti. Özkılıç, şu ifadelerde bulundu:
“İşadamları bölgeye gelmek istiyor. Huzur ve güven ortamı ile birçok markanın da bölgeye geleceğine inanıyorum. Cazibe merkezleri programı ile bölgede yatırım ve üretime büyük destek var. Bu hedef doğrultusunda, başta emek yoğun sektörlerde olmak üzere işletmelere yatırım ve işletmenin bütün aşamaları kapsayan uzun vadeli destekler sağlanarak yatırım, üretim ve istihdamın artırılması amaçlanıyor. Bedelsiz yatırım yeri tahsisi, anahtar teslim fabrika yapım desteği, sıfır faizli yatırım kredisi desteği, işletme kredisi desteği ve danışmanlık hizmeti desteği şeklinde destekler veriliyor. Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak bölgesinde her yıl anahtar teslim 30 fabrika inşa edilecek. 298 yatırımcıya sıfır faizli yatırım kredisi ve işletme kredisi verilecek.255 firmaya her türlü danışmanlık desteği sağlanacak. Bu çerçevede, özel sektörün yılda ortalama 328 firmada 1.64 milyar TL yatırım yapması ve 43 bin kişilik istihdam yaratması için yılda 536 milyon TL kamu desteği sağlanacağı biliniyor.”
“Bölgede atıl kalmış bir iş gücü var”
Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin’in cazibe merkez olduğu üçüncü bölgede, yapı malzemeleri üretimi, mobilya, hayvancılık, meyvecilik, ayakkabıcılık, hazır giyim, kuru gıda ve turizm yatırımlarının destekleneceğini anlatan Özkılıç, şunları söyledi:
“Gerek hammaddesi olsun, gerek gençlerimiz çalışacak eleman noktasında sıkıntımız yok. Hepimiz biliyoruz ki bölgede atıl kalmış bir iş gücü var ve bu iş gücünün devreye girmesiyle Türkiye’nin dünya ülkeleriyle rekabetindeki pozisyonu güçlenir hem de bölgede işsizliğin sona ermesiyle bir yaşam kalitesi artışı sağlanmış olacak. Bölgedeki üretim üstleri pazardaki rekabette, her ne kadar bugün lojistik dezavantaj olarak görünse de gelecekte ciddi avantaj sağlayacağını düşünüyoruz. Çünkü gelecekte büyüyecek bir Irak, Suriye pazarı olacak. Ortadoğu pazarı olacak ve bölgemiz bu pazarlarla neredeyse iç içedir. Üretilen mal ve hizmetlerin tanıtımını bizzat devlet yapacak. Devlet inşa edeceği fuar merkezlerinde üretilen malları tanıtacak. Devletin ihtiyaç duyduğu her türlü alımı destek verdiği bu fabrikalardan yapacak. Devlet bütün yatırımcılara kamu alım garantisi verecek. Yani devlet diyor ki; sen ürünlerine bu bölgelerde üret, yani sen yap alıcısı biziz diyor.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan "yeni anayasa" açıklaması TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bütün siyasi partilerin çoğunluğunun kabul edebileceği yöntemi olması gerekiyor. İnşallah bu samimi gayretleri ortaya koyduktan sonra TBMM’de büyük bir çoğunlukla referanduma gitmeden bir çoğunlukla anayasa değişikliği yapılır” dedi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM’nin açılışının 104. yıl dönümü dolayısıyla Tören Salonu’nda verilen resepsiyonda konuştu. Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, en kısa zamanda Meclis’te grubu olan partilerle başlayacaklarını belirterek, “Temasları arttıracağız, partiler birbirlerine gidecekler. Meclis Başkanı olarak grubu olan partileri ve grubu olmayan partilerin görüşlerini, Türkiye’de STK’ların, üniversitelerin, hukuk camiasının görüşlerini alarak, fikri olan herkesin bu sürece katkı sağlamasını temin edeceğiz. Burada birlik ve bütünleşmeyi sağlayacak Anayasa çalışmalarının, bir ayrışma vesilesi olmamasını tercih ederiz” ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, Anayasa’nın yöntemine ilişkin soruya, “Bütün siyasi partilerin çoğunluğunun kabul edebileceği yöntemi olması gerekiyor. İnşallah bu samimi gayretleri ortaya koyduktan sonra TBMM’de büyük bir çoğunlukla referanduma gitmeden bir çoğunlukla anayasa değişikliği yapılır” dedi. Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özel’in görüşmesine ilişkin soru üzerine, “Sayın Cumhurbaşkanı en kısa süre içinde, muhtemelen önümüzdeki hafta Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’i kabul edecektir. Gayet güzel samimi Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ruhuna uygun biçimde gerçekleşti” diye konuştu. Kurtulmuş, 1921 Anayasasının bir benzetme olduğunu belirterek, 64 maddeyi esas alma gibi konuşması olmadığını ifade etti.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Öğretmen atama sayılarını önümüzdeki hafta içerisinde açıklayacağız" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen atamalarına ilişkin, "Atama sayılarını Hazine ve Maliye Bakanımızla birlikte önümüzdeki hafta içerisinde açıklayacağız" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 104. yıl dönümü nedeniyle Meclis Tören Salonu’nda verilen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Müfredatla ilgili yapılan çalışmalara ilişkin bir soruyu cevaplayan Tekin, Talim ve Terbiye Kurulunun ön incelemeleri yaptığını; süreç biter bitmez askıya çıkarılacağını belirtti. “2 kat fazla müfredat yüklüyoruz çocuklara” Müfredatla ilgili çalışmaların gelecek hafta tamamlanacağını dile getiren Tekin, şunları kaydetti: "OECD’nin yaptığı derecelendirme mekanizmaları var. Kamuoyunun bizimle yarıştırdığı ülkelerdeki müfredat yoğunluğu ile bizimkini karşılaştırdık. Oradaki yoğunluğa yaklaştırmaya çalıştık. O ülkelerden yaklaşık 2 kat fazla müfredat yüklüyoruz çocuklara. Birincisi, çocuklara daha fazla müfredat yüklüyoruz, ikincisi ise orada olduğu gibi beceri temelli değil, bilgi, kazanım temelli veriyoruz. Bahsettiğimiz ülkelerde çocukların aldıkları eğitimi gündelik yaşam becerilerine dönüştürüp dönüştüremediği ölçülürken biz normal bilgi olarak veriyoruz. Halbuki bahsedilen sınavlarda bunlar ölçülüyor. Hem müfredat olarak daha fazla hem de farklı bir mantıkla verdiğiniz zaman rekabet edemiyorsunuz." Müfredatı seyrelteceklerini vurgulayan Tekin, "Halbuki biraz bunu seyreltsek, çocuklarımızın kapasitelerine uygun, öğretmenlerimizin süresinde yetiştirebileceği hale getirebilsek hem çocuklarımız daha rahat öğrenecek hem de sistem rahatlayacak hem öğretmen arkadaşlarımız koştura koştura müfredatı yetiştirmek için çaba harcamak zorunda kalmayacak. Dolayısıyla ortalama yüzde 35 bandında bir seyreltme var" diye konuştu. Bakan Tekin, öğretmen atama rakamlarına ilişkin bir başka soruya ise "Öğretmen atama sayılarını Hazine ve Maliye Bakanımızla birlikte önümüzdeki hafta içerisinde açıklayacağız" cevabını verdi.