SAĞLIK - 04 Ekim 2017 Çarşamba 10:44

En iyi bildiri ödülü birinciliğine layık görüldü

A
A
A
En iyi bildiri ödülü birinciliğine layık görüldü

Düzce Üniversitesi öğretim üyesi Yrd.

Düzce Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Emin Özlü’nün çalışması en iyi bildiri ödülü birinciliğine layık görüldü.


Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Emin Özlü; Kuşadası’nda düzenlenen V. Dermatoonkoloji Derneği Dermatoloji Gündemi Kongresi’nde sunduğu “Deri Lenfomasında Fototerapi (Ultraviyole Işık) Tedavisinin Sitokrom P450 Enzim Düzeylerine Etkisi ve Hastalıkta Genetik Faktörlerin Rolünün Araştırılması” konulu sözlü bildirisiyle, En İyi Bildiri Ödülü Birinciliğine layık görüldü.


Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emin Özlü, kongrede sunduğu; “Mikozis Fungoides Hastalarında Fototerapi Tedavisi Öncesi ve Sonrası Sitokrom P450 Enzim Ekspresyonlarının İmmünohistokimyasal Değerlendirilmesi ve CYP1B1 Gen Polimorfizminin Etkisi” başlıklı çalışmalarıyla deri lenfoması konusunda önemli sonuçlara ulaştıklarını ifade etti.


Yrd. Doç. Dr. Emin Özlü, çalışma ile en sık görülen deri lenfoması alt tipi olan Mikozis Fungoides hastalığında, Fototerapi (Ultraviyole Işık) tedavisiyle bazı Sitokrom P450 enzim ekspresyon düzeylerinin etkilendiğini saptadıklarını dile getirdi. Yrd. Doç. Dr. Özlü ayrıca genetik polimorfizmlerin hastalıkla ilişkili olabileceği sonucuna vardıklarını da sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.