SAĞLIK - 19 Ekim 2017 Perşembe 16:13

Meme Kanserinde erken tanı başarı oranını yükseltiyor

A
A
A
Meme Kanserinde erken tanı başarı oranını yükseltiyor

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç.

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Onur Eşbah, “1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu.


Meme kanserinin, tüm dünyada kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Eşbah, günümüzde her sekiz kadından birinde meme kanseri görüldüğünü dile getirdi. Meme kanserinin kesin nedeninin tam olarak bilinmediğini,ancak riski arttıran en önemli faktörün cinsiyet ve yaş olduğunu belirten Doç. Dr. Onur Eşbah, yaş ilerledikçe meme kanserine yakalanma riskinin arttığını vurguladı. Diğer risk faktörleri hakkında da bilgiler veren Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Eşbah, "Daha önce bir memede kanser gelişmiş olması ya da memede kansere öncü sayılabilecek bir lezyonun bulunmuş olması, genetik olarak meme kanseri gelişimine yatkın genlerin taşınması, ailesinde veya akrabalarında meme kanseri gelişmiş olması gibi faktörleri de kanser oluşumunda etkilidir" dedi.


Uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımına dikkat


Meme kanserini arttıran diğer etkenlerden bahseden Eşbah, "Uzun süreli doğum kontrol haplarının kullanılması, menopoz sonrası dönemde uzun süreli ve yüksek dozlarda östrojen replasman tedavisi yapılması, çocukluk veya gençlik çağında başka bir nedenle göğüs bölgesinin ışınlanmış olması gibi etkenlerin yanı sıra adet başlama yaşının erken, adetten kesilme yaşının geç olması, hiç doğum yapılmaması veya ilk doğumun 30 yaşından sonra yapılması, aşırı yağlı gıdalarla beslenme alışkanlığı, mamografi taramalarında yoğun meme saptanması, yumurtalık yada rahim kanseri hikayesi olması, elektromanyetik alanlara ve radyasyona sürekli maruz kalma gibi nedenlerin de meme kanseri riskini artırıyor" diye konuştu.


“Erken teşhis önemli”


Meme kanserinde ilk belirtinin çoğunlukla memede ele gelen kitleler olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Eşbah, bunun yanı sıra; meme başında akıntı, çökme, kabuklanma-soyulma; meme derisinde kızarıklık, portakal kabuğu görünümü, ödem oluşması ve şekil bozukluğu gibi değişikliklerin de görülebildiğini kaydetti. Erken teşhisin önemine de değinen Eşbah, "Erken teşhis ile daha erken evrede yakalanan bir meme kanseri olgusunun; daha az agresif cerrahi, daha az agresif kemoterapiler ya da sadece hormonoterapi ile tedavi edilebilir. Erken teşhiste 20 yaşından itibaren aylık, kendi kendine meme muayenesi, 20 yaşından sonra 1 ila 3 yılda bir, 40 yaşından sonra ise yıllık doktor muayenesi ile birlikte mamografi yapılması gerekir" şeklinde konuştu.


“Kitle Fark Edildiğinde Mutlaka Doktora Başvurulmalı”


Memede ele gelen kitlelerin yüzde 90’nın kanser olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Eşbah, “Genç yaşlarda fibroadenom veya kist denen kanser olmayan kitleler çok görülür. Orta ve ileri yaşlarda fibrokistik değişiklikler ele kitle olarak gelebilir. Kitlelerin ağrılı veya ağrısız olması bunun kanser olduğu anlamına gelmez. Ancak memede ele gelen farklı bir yapı veya kitlenin ne olduğunun mutlaka aydınlatılması gerekmektedir. Ağrısız olması bunun önemli olmadığını göstermez. Memede kitle fark edildiğinde mutlaka doktora başvurulması gerekiyor. Meme kanseri tedavisinde cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve hormonoterapi yöntemleri de kullanılıyor" ifadelerini kullandı.


“Kanserden Korunmak Mümkün”


Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Eşbah, özellikle A ve C vitamininden zengin taze meyve ve sebze tüketmek, hayvansal yağlardan uzak durarak daha çok posalı gıdalarla beslenmek, tütsülenmiş tuzlu ve konserve yiyecekler tüketmemek, fazla kilo, sigara ve alkolden uzak durarak; tüm kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserinden de korunmanın mümkün olduğuna işaret etti. Düzce Üniversitesi Hastanesi’nin meme kanseri teşhis ve tedavisi için gerekli ekip ve donanıma sahip olduğunu ifade eden Doç. Dr. Onur Eşbah, genel cerrahi kliniğinden operasyon sonrası tıbbi onkoloji polikliniğine yönlendirilen hastaların, tümör dokusunun özelliğine göre onkolojik tedavisinin planlandığını ve planlanan tedavinin Düzce Üniversitesi Hastanesi’ndeki Kemoterapi Ünitesinde uygulandığını belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.