GENEL - 10 Temmuz 2017 Pazartesi 21:19

656. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali başladı

A
A
A
656. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali başladı

Edirne’de 656’ncısı düzenlenen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali, kortej yürüyüşü ile başladı.

Edirne’de 656’ncısı düzenlenen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali, kortej yürüyüşü ile başladı. Bir hafta boyunca çeşitli etkinlik ve konserlerle kutlanacak olan festivalin son 3 gününde pehlivanlar er meydanına çıkacak.


656. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali, düzenlenen kortej yürüyüşü ile başladı. Edirne Valisi Günay Özdemir, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim’in katılımıyla Edirne Belediyesi önünde bir araya gelen protokol üyeleri ve güreş severler, Atatürk Anıtı’na doğru yürüdü. Vali Özdemir, Belediye Başkanı Gürkan ve Kırkpınar Ağası Selim, Atatürk Anıtı’na çelenk koydu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Edirne Belediye Bandosu ve yazarı Beyazıt Sansı eşliğinde Kırkpınar Marşı söylendi. Anıttaki törenlerin ardından kortej, açılış töreninin yapılacağı 25 Kasım Stadyumu’na doğru yürüyüşüne devam etti. Edirne Belediye Bandosu, Kırkpınar davulcuları, pehlivanlar ve halkoyunları ekiplerinin stadyumdaki resmi geçişinin ardından konuşmalar yapıldı.



“Edirne’yi anlamanız için Edirne’de yaşamanız gerekiyor”


Edirne Valisi Günay Özdemir, 656 yıldır devam eden tarihi Kırkpınar’ı savaşta ve afet durumlarında bile devam ettirmenin zorluğuna değinerek, “Bu ancak inançla gerçekleşir. Dolayısıyla Edirne medeniyetlerin yaşadığı, kadim kültürün her türlü öğesini gördüğümüz bir kent. Bu nedenle Edirne’de bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Edirne’yi anlamanız için Edirne’de yaşamanız gerekiyor. Gelen misafirlerimize de aynısını söylüyoruz” dedi.


Edirne’nin Osmanlı tarihinin başlangıcı ve zirvesinin yer aldığı bir kent olduğunu da hatırlatan Vali Özdemir, “Bu nedenle Türkiye’nin hiçbir yerinde bu şekilde mimarinin yer aldığı bir yer yok. Bu şekilde tarihi anlamda güreşlerin korunması büyük bir kültür. 2018 Kırkpınar’ında da inşallah Kırkpınar’daki anlayış da değişecek. Yeni yapılacak olan stadın da temeli atılacak. Projeleri hazır. Er Meydanı’nın yapımı bittiği zaman hayatın olduğu, bütün kültürlerinin yaşadığı bir merkez olacak. Kırkpınar sadece bir merkez değil her şeyin yaşadığı bir alan olacak. Edirnelilerin de buna sahip çıkacağına inanıyorum. Dolayısıyla tayinim çıksa da Edirne benim hep gönlümde yatacak” ifadelerini kullandı.


Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Kırkpınar’ın 2 altın kemerli Ağası Seyfettin Selim’e teşekkürlerini sunarak, “8 yıldır Kırkpınar’a hizmet eden 2 altın kemerli Seyfettin Selim’e de teşekkürlerimi sunuyorum. Ağamla geçtiğimiz yıl ağalık ihalesini almasının ardından er meydanında konuşmuştuk. Katkı yapmak istediğini söyledi Şehit Aileleri Derneğine. Bugün de tamamen derneğin hizmetine sunulacak sıfır araç temin edecek derneğe. Çok teşekkür ediyoruz kendisine. Bunun yanında okul sözü de vermişti. Bu okulu da inşallah ağamızla birlikte yapacağız. Ağamızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.



“Artık metal yorgunluğu oluştu”


Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim ise yaptığı konuşmada 656’ncı Kırkpınar Güreşleri’nin herkese hayırlı olmasını dileyerek, “Yaklaşık 10 yıldır Kırkpınar’dayız ve ata sporuna destek veriyoruz. Ata sporumuzu Türkiye’de ve Türk dostlu ülkelerde de tanıtmaya çalışıyoruz. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz, yine yapacağız. Ama biraz metal yorgunluğu oluştu bende artık. Belki bir değişiklik yapmak ihtimali olabilir bu sene. Ama güreşi çok seviyorum. Bu sene bıraksam seneye devam ederim, güreşi yalnız bırakmam. Güreş severlere de çocuklarına güreşi sevdirmelerini söylüyorum” dedi.


Konuşmaların ardından açılış etkinlikleri halk oyunları gruplarının gösterileriyle son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.