ASAYİŞ - 28 Mart 2017 Salı 21:21

Ayakkabısı balık kancasına takılınca bulundu

A
A
A
Ayakkabısı balık kancasına takılınca bulundu

Edirne’de, tarihi Uzunköprü’den Ergene Nehri’ne atlayarak intihar eden 16 yaşındaki lise öğrencisinin cansız bedeni, balıkçıların kancalarına ayakkabısının takılması sonucu 6 gün sonra bulundu.

Edirne’de, tarihi Uzunköprü’den Ergene Nehri’ne atlayarak intihar eden 16 yaşındaki lise öğrencisinin cansız bedeni, balıkçıların kancalarına ayakkabısının takılması sonucu 6 gün sonra bulundu.


Edinilen bilgiye göre, olay 23 Mart 2017 tarihinde saat 13.00 sıralarında Edirne’nin Uzunköprü ilçesine adını veren tarihi taş köprü üzerinde meydana geldi. Uzunköprü Hüseyin Çorum Sağlık Meslek Lisesi’nde öğrenci olduğu öğrenilen 16 yaşındaki Ö.İ. adlı genç kız, görgü tanıklarının ifadelerine göre, tarihi taş köprü üzerinde yürüyemeye başladı. Genç kız, köprünün altında Ergene Nehri’nin aktığı bölümüne geldiğinde, iddiaya göre bazı vatandaşların kendisine engel olma çabalarına rağmen taş köprünün korkuluklarına çıkarak, kendisini boşluğa bıraktı.



Ayakkabısına balıkçı kancası takıldı


Edirne’nin Uzunköprü İlçesi’nde tarihi köprüye çıkarak Ergene Nehrine atlayıp intihar eden lise öğrencisi Ö. İ.’nin cansız bedeni 6 gün sonra bulundu. Ergene Nehri’ndeki aşırı kimyasal kirlilik nedeniyle su altında arama yapamayan dalgıç polislere, bölge balıkçıları da arama çalışmalarında gönüllü olarak katılmıştı. Çiftlikköy Köprüsü mevkiinde bulunan su pompaları yakınlarında arama çalışmaları yapan balıkçıların su yüzeyinde ayakkabı fark etmesi üzerine, nehirde kanca ile arama yapıldığı öğrenildi. Genç kızını cesedi, balıkçı kancalarının ayakkabısına takılmasıyla 6 gün sonra bulundu.



Ailesi gözyaşlarına boğuldu


AFAD ekipleri ve balıkçılar tarafından yüzeye çıkartılan liseli kızın cansız bedenini gören ailesi ve yakınları sinir krizi geçirerek, gözyaşlarına boğuldu. Olay yerine gelen bölge savcısının incelemelerinin ardından genç kızın cesedi otopsi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi.



“Tabutuma hemşire üniforması koyun”


Genç kızın intihar etmeden önce yazdığı mektup ortaya çıktı. Genç kız mektubunda, “Anne Seni Çok seviyorum. Benim hep hemşire olmamı istemiştin ama kısmet değilmiş. Tabutumun üstüne hemşire üniformamı koyun ölümümden kimse sorumlu değildir” yazdığı öğrenildi.



Aynı köprüde ikinci lise öğrencisi vakası


Geçtiğimiz yıl şubat ayında yine lise öğrencisi 17 yaşındaki D.T. isimli genç de tarihi taş köprüden Ergene Nehri’ne atlamıştı. Bölgeye sevk edilen dalgıç polisler ise Ergene Nehri’ndeki siyanür seviyesi ve kanserojen diğer maddelerin yoğunluğu nedeniyle su altında arama çalışması yapamamış, arama kurtarma çalışmaları su üzerinde sadece bot ve balıkçı tekneleri ile gerçekleşmişti. Gencin cansız bedenine ise 18 gün sonra ulaşılabilmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta Gazze’deki katliamı anlatan resim sergisi açıldı Şırnak’ta, İsrail’in saldırısı altında bulunan Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek amacıyla resim sergisi açıldı. Filistin’de yaşanan katliamı anlatmak amacıyla Şırnak İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Meydanında ’Gazze’de Çocuk Olmak’ resim sergisi düzenlendi. İl geneli düzenlenen ve 72 eserin bulunduğu sergide, öğrenciler Gazzeli çocukların dramlarını resimlerine aktardı. Şırnak İl Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, “Bilindiği gibi Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor. Bir soykırım yaşanıyor. Ve biz insanlar zamanla bunu unutabiliyoruz. Duyarsız hale gelebiliyoruz. Bizde Şırnak İl Milli Eğitim olarak Gazze’de yaşanan bu cinayetleri, insanlığa karşı yaşanan bu soykırımı, unutulamaması için, gündemde tutulası için bir resim yarışması düzenledik. Savaşlarda en çok mağdur olanlar çocuklardır. Çocuklarımızın Gazze’de yaşananlara duyarlılığını artırmak için, gelecek yıllarda bu olayın unutulmaması için, çocuklarımızın zihinlerinde iz bırakması için böyle bir yarışma düzenledik. Bütün ilçelerimizden büyük bir rağbet oldu. Çocuklarımız ve öğretmenlerimize bu konuda çok teşekkür ediyoruz. Lise ve ortaokul öğrencilerinin yaptıkları 72 tane eserimiz var. Burada öğrencilerimizin resim yeteneklerini yarıştırmak değil amacımız, Gazze’de yaşanan bu insanlık dramını gündemde tutulmasını sağlamak” dedi. Resim yarışmasında birinci olan Silopi Fen Lisesi öğrencisi Yasemin Birlik de, “Resme başlamadan önce Gazze’de çocuk olmak nedir, nasıldır diye düşündüm. Çocukken bir anda büyümek, çocukluğunu yaşamadan ölmektir, Gazze’de çocuk olmak. Ailesini, evini, yolunu, en önemlisi de çaresizliğini kaybetmektir, Gazze’de çocuk olmak. Bende bunu anlatmak istedim resmimde” diye konuştu. Gün boyu açık olan resim sergisine Şırnak Valisi Cevdet Atay, Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, İl Emniyet Müdürü Celal Dalman, İl Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, kurum müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Mardin Teknoloji çağında gün geçtikçe okuma oranı düşüyor Mardin’de öğrenciler, teknoloji çağında okuma oranının düştüğünü dile getirdiler. Mardin’de kütüphanelerde ders çalışan öğrenciler, okuma alışkanlıklarının her geçen gün düştüğünü söyledi. Okuma alışkanlığının ailede başlaması gerektiğine dikkat çeken Okan Hakan, "Kitap okumaya küçük yaşta başlanmalıdır. Ailenin vermesi gereken bir alışkanlık olması gerekiyor. Yaşa göre okunacak kitap değişir. Kitap okuma konuşma, diksiyon için çok yararlıdır. İlk başta aile, daha sonra okulda bununla ilgili bilgi verilmelidir. Teknolojiye göre kitap tercih edilmesi daha faydalı diye düşünüyorum" dedi. Okuma oranlarının düşmesini teknolojinin gelişmesine bağlayan Fahriye Kübra Teken ise, her türlü bilgiye internet yolu ile erişim sağladıklarını söyledi. Teken, "Her türlü bilgiye oradan ulaşmaya sahip olduk. İnsanlar teknolojiyi daha kolay bulduğu için oraya yöneliyor ama bence okumanın tadı daha farklı. Bu alışkanlığı pandemi döneminde edindim. O zamandan beri düzenli okumaya gayret ediyorum. Ayda üç kitap bitirmeye çalışıyorum. Okumadan önce olaylara daha düz bakıyordum. Kitap okuma alışkanlığı edindikten sonra insanlarla empati kurabildiğimi, hayata daha farklı baktığımı, duygusal ve manevi açıdan daha çok geliştiğimi fark ettim. Kitap okumak insanın bakış açısını genişletiyor. Kitap okumaya başlayan bir daha bırakamayacak. Çünkü kendi içinize çekiliyorsunuz ve bir nevi o karakterlerin hayatında yaşıyorsunuz. Sizin tanıdığınız insanlar gibi oluyorlar. Tanıştığınız her insan, giriştiğiniz her işte daha farklı bakmayı öğrendiğiniz için size bu tarz bir katkıda bulunuyor. Aynı zamanda Türkçemi geliştirmeme de katkısı oldu. Kitap okuyacak herkes bu şekilde faydalanabilir" diye konuştu.