Kapıkule Sınır Kapısı’nda yurt dışına çıkış yapmak için bekleyen tır şoförleri, her bayram olduğu gibi bu bayramda da ailelerinden uzak olmanın burukluğunu yaşıyor. ‘Kaderimizi yaşıyoruz, ekmek parası’ diyen tır şoförleri arasında yıllardır evlerinde bayram geçiremeyenleri dahi var.
Kapıkule Sınır Kapısı’ndan çıkış yaparak ihracat yüklerini Avrupa’nın çeşitli ülkelerine götürmek için bekleyen tır şoförleri, önce kendi aralarında bayramlaştı daha sonra da binlerce kilometre uzaklıktaki ailelerini telefonla arayarak bayramlarını kutladı. Tır şoförleri, her bayram olduğu gibi bu bayramı da buruk geçirdiklerini söyledi.
"İçimiz hep buruk"
Romanya’ya seyahat ettiğini ve Kayserili olduğunu dile getiren tır şoförü Mehmet Çekemoğlu, "Şu anda Romanya’ya gidiyorum. Bugün Kurban Bayramı, tüm İslam aleminin, Türkiye’mizin kurban bayramını kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. Evde tabi her sene bayram geçiremiyoruz. Zaman zaman o da oluyor, zaman zaman yolda oluyoruz. İşin durumuna göre değişiyor. Şuanda içimiz hep buruk. Herkes bayram yaparken, sen burada sıra bekliyorsun, yoldasın. Tabi ki içimiz buruk" dedi.
"Kurbanımızı ayarlayıp öyle çıktık yola"
Romanya’nın başkenti Bükreş’e yolculuk yaptığını belirten tır şoförü Timur Ballı da zaman zaman ailesi ile birlikte bayram günlerini yaşadığını söyleyerek, "İster istemez bir burukluk oluyor. Maneviyat önemli. Ama biz kurban işlerimizi falan halledip öyle çıktık yola. Tüm Müslümanların bayramını kutluyorum, nice bayramlar diliyorum" ifadelerini kullandı.
"Biz kaderimizi yaşıyoruz, bu bayram evde olamadık"
İstanbul’dan yola çıkarak, Almanya’ya gittiğini belirten bir başka tır şoförü Adem Temel ise "Herkese buradan, sağlıklı, mutlu, güzel bir bayram diliyorum. Biz kaderimizi yaşıyoruz. İşte nasip kısmet, bu serviste evde olamadık. İnşallah bir daha ki sefere artık, Rabbim herkese güzel günler nasip etsin" şeklinde konuştu.
Yıllardır yollarda olduklarını ve bayramlarda buruk mutluluklar yaşadıklarını söyleyen tır şoförleri "Ne yapalım işimiz bu, çalışmak zorundayız. Ekmek parası" dediler.
