EKONOMİ - 28 Ağustos 2017 Pazartesi 15:36

Tarihi çarşı esnafı bayram öncesi umduğunu bulamadı

A
A
A
Tarihi çarşı esnafı bayram öncesi umduğunu bulamadı

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala, müşterileri için hazırlıklarını günler öncesinden tamamlayan tarihi çarşı esnafları, bu kez umduklarını bulamadıklarını söyledi.

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala, müşterileri için hazırlıklarını günler öncesinden tamamlayan tarihi çarşı esnafları, bu kez umduklarını bulamadıklarını söyledi. 10 günlük bayram izninin geleneksel bayram tadından çok tatilleşmeye gittiğini dile getiren Edirne Tarihi Ali Paşa Dernek Başkanı Yılmaz Sanış, “1 hafta önce işlerimiz çok daha iyiydi. Bayramlar artık bayramlaşma değil tatilleşmeye gidiyor” dedi.


Bayram dönemlerinde uzun tatil sürelerinin bayram kültürünü ortadan kaldırdığını belirten Edirne Tarihi Ali Paşa Dernek Başkanı Yılmaz Sanış, “Maalesef ki bu uzun tatiller piyasaları negatif bir şekilde vurdu. Bunu daha önce de dile getirmiştik. Uzun tatiller alışverişi ve bayram kültürünü ortadan kaldırıyor. Biz bayramdan yaklaşık 11 gün önce, bayram için hazırlıklarımızı yaptık ama maalesef ki hükümet turizmcileri destekleyen 10 günlük bir tatil açıklaması yaptı. Turizm dışındaki bütün perakende sektörleri şu anda kan ağlıyor” dedi.



“Zor ve kötü bir bayram geçiriyoruz”


Vatandaşların, Kurban Bayramı’nda kurbanlıklarını vekaleten kestiklerini ve sonrasında deniz turizmine yöneldiklerine değinen Sanış, “İnsanlar tatile çıkıyor ve vekaleten kurban kestirme olayı var. Kurbanlarını vekaleten kestirip daha sonra 10 günlük deniz turizmine başlıyorlar. Zor ve kötü bir bayram geçiriyoruz. Normal günden daha düşük satışlarımız var. Tatil planı yapmayan insanı bile 10 günlük tatil, tatil planı yapmaya zorladı. Bundan 1 hafta önce işlerimiz çok daha iyiydi. Ancak tatil psikolojisi ile beraber işlerimiz beklenenin altına düştü. İnşallah bayramdan sonra okul sezonunda biraz hareketlilik olur da bayramda yaptığımız zararları okul sezonunda kapatırız diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.



“Orta direk ve altı hakikaten bayrama çok daha fazla önem veriyor”


Sanış, ekonomik durumları kısıtlı olan vatandaşların, bayram dönemlerinde bayram kültürünü, bayram alışverişini imkanları ölçülerinde yapmaya devam ettiklerini belirterek, “İslamiyet dini gizli yaşanır ama bizim gözlediğimiz kadarıyla özellikle orta direk ve altı hakikaten bayrama çok daha fazla önem veriyor. Özellikle Roman vatandaşlarımız her bayram bütçelerine nazaran alışveriş yapıyorlar. Çoluk çocuklarına bunları giydirmekte özen gösteriyorlar. Bunu yıllardan beri biz gözlüyoruz. Zaten maddi durumu olan bayramı tatil olarak görüyor, bayram kültürü bitiyor. Orta seviyeli ve üst tabakadaki insanlar bayramı tatil gözüyle görüyor. Ama dediğimiz gibi alt taraftakiler daha fazla sahip çıkıyorlar. Hem Ramazan’da Hem Kurban Bayramı’nda bunu yaşıyoruz. Bayramlar artık bayramlaşma değil tatilleşmeye gidiyor. Gelecek nesildeki çocuklar bayram kültürünü yaşamadan gidiyorlar. Temelleri oturtamıyoruz. Bayramı yaşamak istediğimiz zaman, kapı çaldığında içeride insan yok. Çünkü herkes bir yerlere kaçmış. Herkes bayramı tatil olarak anlıyor. Bayram demek, tatil demek oldu” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.