GENEL - 19 Temmuz 2018 Perşembe 12:25

Trakya Üniversitesi Kırkpınar’a ve pehlivanlarına sahip çıkıyor

A
A
A
Trakya Üniversitesi Kırkpınar’a ve pehlivanlarına sahip çıkıyor

Trakya Üniversitesi, Edirne’nin yanı sıra ülkenin en büyük kültür ve spor faaliyetlerinden biri olan ve namı kıtaları aşarak tüm dünya tarafından takip edilen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne ve koçyiğit pehlivanlara, eğitim alanında büyük bir destek veriyor.

Trakya Üniversitesi, Edirne’nin yanı sıra ülkenin en büyük kültür ve spor faaliyetlerinden biri olan ve namı kıtaları aşarak tüm dünya tarafından takip edilen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne ve koçyiğit pehlivanlara, eğitim alanında büyük bir destek veriyor.


Milli sporcu kontenjanından faydalanamayan pehlivanlara sahip çıkan Trakya Üniversitesi, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde Baş ve Başaltı Boy ile Deste (büyük, orta, küçük) Boylar arasındaki tüm boylarda ilk 3’e giren yağlı güreşçilerden boy ve derece üstünlüğüne göre, “2018 Yılı Giriş Kitapçığı”nda belirtilen diğer koşulları yerine getirmek ve durumlarını belgelemek koşuluyla, Kırkpınar Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’na, giriş sınavı olmaksızın kayıt hakkı tanıyor. Trakya Üniversitesi aynı zamanda Başpehlivanlık kategorisinde güreşen pehlivanlara da, ilgili yüksek lisans programları için kayıt hakkı tanıyor.


Spora ve sporcuya her daim destek verdiklerini ancak Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ni ayrı bir yere koyduklarını ifade eden Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu "Kırkpınar, bize 657 yıllık bir miras. Kırkpınar gücün, kudretin, dayanıklılığın ve saygının temsili bir organizasyon. Sporcuda olması gereken zeki, çevik ve ahlaklı olma hasletlerini barındıran koçyiğit pehlivanlarımızın, lisans ve yüksek lisans seviyesinde eğitimlerine destek vermek, güreşe ve pehlivanlarımıza sahip çıkmak hedefiyle böyle bir karar aldık. Geçtiğimiz yıl 656. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde Başpehlivan olan İsmail Balaban ve kardeşi Turan Balaban’ı yüksek lisans öğrencisi olarak üniversitemiz bünyesine katmıştık. Aldığımız bu kararla kapsamı daha da genişleterek, yüksek lisansın yanı sıra lisans öğreniminde de pehlivanlarımızı destekleme kararı aldık. Üniversite olarak Kırkpınar’a ve pehlivanlarımıza desteğimiz artarak devam edecek" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Dünya biyoçeşitliliğine ilk kez kazandırılan 3 yeni tür: Fare, köstebek, gelengi Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Fakültesi’nde 53 yıllık birikim sonucu toplanan memeli hayvan koleksiyonunda dünya biyoçeşitliliğine ilk kez kazandırılan 3 yeni tür, 1 tane yeni alt tür bulunuyor. Türkiye’nin en büyük memeli hayvan koleksiyonlarından birine sahip OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’ndeki koleksiyonda yaklaşık 100 memeli hayvan türü bulunuyor. Bu hayvanlar arasında dünyada ilk kez teşhis edilen ’Microtus Dogramacı’ ‘Microtus Anatolica’ isimli tarla fareleri, ‘Talpa Hakkarensis’ ve ‘Talpa Levantis Dogramacı’ isimli köstebekler ve ‘Spermophilus Taurensis’ isimli gelengi de bulunuyor. Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde görevli akademisyenlerin Türkiye’yi ilmek ilmek gezmesi sonucu elde edilen koleksiyon, bilimsel açıdan büyük önem arz ediyor. Gelecek nesillerin kendilerinden önce hangi canlıların yaşadığına dair bilgileri öğrenme şansı bulacağı koleksiyonda ayrıca tilki, tavşan, kirpi, gelincik gibi hayvanlar bulunuyor. "Böylesi Türkiye’de başka bir yerde görülmedi" Koleksiyon hakkında bilgi veren OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu, "Burası memeli hayvan koleksiyonudur, tam olarak müze denilemez. Müze daha büyük ve değişik canlı gruplarını inceleyen bir yapıdır. Ama burası Türkiye’de önemli bir memeli hayvan koleksiyonudur. Burada Türkiye memeli hayvanlarının yüzde 70’ini temsil edecek kadar örnek vardır. Tabii ki bu bizim bir ömrümüzü aldı. Burada gördüğünüz örneklerin hepsi iyi korunduğu takdirde 200 yıl kadar hiç bozulmadan kalabilir. Bu da doğa çeşitliliğin gelecek nesillerin bilmesi kadar önemlidir. Çünkü ileri de nesli kaybolan türler olacaktır. Bu türler en azında böyle koleksiyonlarda saklanarak gelecek nesillerin bu türler hakkında bilgi sahibi olması sağlanır. Şu anki nesil içinde böyle koleksiyonlar çok önemlidir. Gençlerimizin hepsi doğadan uzak yaşadıkları, betonların arasında yaşadıkları için doğada göremeyeceklerini, hiç ulaşamayacakları türleri bu tip koleksiyonları ziyaret ederek görme imkanına kavuşacaklar. Bu tür koleksiyonların halka dönük ve biyoçeşitliliğe dönük faydaları olduğu gibi aynı zamanda bilimsel yönden de son derece önemli çıktıkları oluyor. Burada pek çok yeni tür vardır. Dünya için yeni türler vardır. Teşhis ettiğimiz ‘Microtus Dogramacı’, ‘Microtus Anatolica’ isimli tarla fareleri, ‘Talpa Hakkarensis’ ve ‘Talpa Levantis Dogramacı’ isimli köstebekler ve ‘Spermophilus Taurensis’ isimli gelengi dünya için ilk teşhislerdir. Dünya için yeni türler teşhis edilmesi bakımından OMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nün memeli kürsüsü bu anlamda çok iyi durumdadır. Dünya biyoçeşitliliğine 3 yeni tür 1 tane yeni alt tür verdi. Bu gerçekten azımsanamayacak durumdur. Böylesi Türkiye’de başka bir müzede görülmedi" dedi.
Kayseri Bakan Özhaseki: “İstanbul’da 14 tane konutu tedbir amaçlı boşalttık” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki; İstanbul’daki toprak kaymasına ilişkin “14 tane konutu tedbir amaçlı boşalttık. Mağdur vatandaşlar şuan yerleştirdiler ama zaman içerisinde barınma ihtiyacını karşılayacak şekilde adımlarımızı atıyoruz” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 31 Mart’taki mahalli idareler seçimlerinde yeniden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilen Memduh Büyükkılıç’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Özhaseki, Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu söyleyerek, her tarafta her an bir deprem olabileceğini belirtti. Belediyelerin kentsel dönüşüme ağırlık vermesi gerektiğini kaydeden Özhaseki, “Görevim icabı durmadan ifade etmeye çalışıyorum. Türkiye bir deprem ülkesi. Bu gerçeği bilelim ve ona göre hareket edelim. Bilim adamlarına göre şuanda kırılmamış 500’e yakın fay hattı var. Ülkenin her bir köşesi kendini emin görüp “Bizim burada bir şey olmaz, zaten baktığımız haritalarda burası 2. ve 3. bölge gözüküyor” gibi bir hayale kapılmasın. Her tarafta her an bir deprem olabilir. Bu gerçekliği bilerek hareket edelim. Şuan için ne yapıyorsak bu gerçekliğe uygun şekilde yapacağız. Evlerimizi ve iş yerlerimizi depreme dayanıklı yapacağız. Geçmişte kalan konutlarımızı ve işyerlerimizi yenileyebilmek için kentsel dönüşüm projelerimizi durmadan açıklıyoruz. Seçimler bitti, belediye başkanı arkadaşlar göreve başlıyorlar. Benim onlardan ricam şehirlerine depreme hazırlayacak şekilde, şehirlerinin depreme dayanıksız bölgelerinde hazırlıklar yapsınlar ve gelsinler, kapı sonuna kadar açık. Hangi parti olursa olsun. A’dan Z’ye aklınıza gelen bütün partiler gelsin, kentsel dönüşüm yapmak istediklerinde elimizden ne geliyorsa yapacağız. Çünkü deprem geldiğinde evlerimizi ve işyerlerimizi yıktığında kimseye cinsiyet sormuyor. Hangi mezheptensin diye sormuyor, ırkını, dinini, imanını sormuyor. En sevdikleriyle beraber alıp götürüyor. Böyle bir ortamda bizim adeta seferberlik ilan ederek bu konuları hassasiyet ile çalışmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. "Tokat’ta ciddi şekilde korkulacak bir hasar tespiti gelmedi” Tokat’ta meydana gelen depreme ilişkin konuşan Özhaseki, “Tokat’ta oldu. Başka illerde de oldu. Bu haberleri alacağız ama en çok sevindirici tarafı bir ölüm olmaması. Hasar az. Zaten depremin ilk olduğu andan itibaren o bölgede bulunan bizim çevre ve şehirciliğin ne kadar birim varsa teyakkuzdalardı. Vali beyin emrindelerdi. AFAD ile birlikte çalışmaya başladılar. Onlar tespitleri yaptılar. Ciddi şekilde korkulacak bir hasar tespiti gelmedi” dedi. "İstanbul’da 14 tane konutu tedbir amaçlı boşalttık” İstanbul’da meydana gelen toprak kaymasına değinen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Dün akşamda İstanbul’da bir kayma hadisesi vuku buldu. Yine biz teyakkuzdaydık. TOKİ başkan yardımcımız ve kentsel dönüşüm başkanımız hep olay yerindeydi. Vali beyle yaptığımız istişareyle de o bölgede bulunan 14 tane konutu tedbir olarak boşalttık. Şuan yerleştirdiler ama zaman içerisinde barınma ihtiyacını karşılayacak şekilde adımlarımızı atıyoruz” şeklinde konuştu.