EĞİTİM
23 Nisan 2024 Salı - 14:27 Muş’ta 23 Nisan coşkusu Muş’ta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı. Kent Meydanı’nda Muş Milli Eğitim Müdürü Enver Kıvanç tarafından Atatürk heykeline çelenk sunulmasıyla başlayan program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Eko İnşaat İlkokulu bahçesinde devam etti. Programa katılan Muş Valisi Avni Çakır, milli egemenliğin sembolü kurtuluş mücadelesinin ve demokrasi tarihinin en önemli kurumlarından olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. yılını coşku ile kutladıklarını belirterek, “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm milletimize ve istikbalimizin yegâne teminatı olan siz çocuklarımıza kutlu olsun. 23 Nisan 1920 tarihinde açılan Gazi Meclis, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde tüm imkânsızlık ve zorluklara rağmen inanç, azim ve sabırla verdiği bağımsızlık mücadelesini ecdadının iradesine vurmak için prangalara rağmen başarı elde etmiş ve milli mücadeleyi zaferlere taşımıştır. Bizler de devlet olarak sizlere daha yaşanabilir bir ülke ve dünya bırakmak, sizleri huzur, güven ve barış ortamında geleceğe hazırlamak için tüm imkânlarımızla üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz. Sizler milletimizin umut çiçekleri, aydınlık yarınlarımızın güçlü kollarısınız. Sizleri çok seviyor, sizlere güveniyoruz" dedi. Programa, Muş Belediye Başkanı Sırrı Söylemez, İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Ermiş Kasım, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, vali yardımcıları, İl Emniyet Müdürü Serkan Karaman, kurum amirleri, öğretmen ve öğrenciler katıldı.
EBYÜ’de “Would You Mind Set?” adlı uluslararası projenin açılış programı yapıldı
19 Nisan 2024 Cuma - 16:27 EBYÜ’de “Would You Mind Set?” adlı uluslararası projenin açılış programı yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından hibelenmiş olan “Would You Mind Set?” adlı projenin açılış töreni yapıldı. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Would you mind set?” açılış toplantısına Rektör Prof. Dr. Akın Levent, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük ve Prof. Dr. Çağrı Çırak, Genel Sekreter Doç. Dr. M. Cihat Özgenel, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mücahit Kağan, İl Milli Eğitim Müdürü Hacı Ömer Kartal, akademisyenlerin yanı sıra İspanya, Finlandiya, İtalya, Hacettepe Üniversitesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinden de çok sayıda akademisyen ile öğrenci katıldı. Açılış konuşmasını yapan proje yürütücüsü, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek İlhan Beyaztaş, proje hakkında katılımcılara bilgi verdi. “Would you mind set?” adlı projenin odak noktasının Fen bağlamında başarı düzeyi düşük olan ortaokul öğrencileri olduğunu söyleyen Beyaztaş, “Bu proje ile dezavantajlı ve başarı düzeyi düşük okullarda görev yapan Fen Bilimleri dersi öğretmenlerine ve öğrencilerine gerekli eğitimler düzenlenerek zekânın doğru yaklaşımlarla geliştirilebileceği öğretilecektir. Yine yapılacak deneysel çalışmalar ile öğrencilerin Fen bilimleri dersi başarılarının artırılması hedeflenmektedir. Ayrıca zekâya ve başarıya ilişkin yanlış algıların yok edilmesi yoluyla zorluklarla karşılaştığında pes etmeden mücadele edebilen, problem çözme becerilerine odaklanan, öğrenenlerin kendi öğrenme süreçlerini ve çalışma becerilerini keşfetmelerine imkân tanıyan kapsayıcı öğretim ortamlarının nasıl oluşturulabileceği ortaya konulacaktır” dedi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent “Would You Mind Set?” adlı projenin üniversite için önemine değinerek bu projenin ülkemizin eğitim vizyonu için de çok kıymetli olduğuna vurgu yaptı. Proje kapsamında dezavantajlı bölgelerde çalışan Fen bilgisi öğretmenlerine Zeka Zihniyeti eğitimlerinin verilmesi planlandığını söyleyen Rektör Levent, projenin Fen bilimleri dersi çatısı altında özellikle dezavantajlı öğrencilerin öğrenmeye bakış açılarının değiştirilmesi, sabit zihin yapısından gelişen zihin yapısına geçmeleri için rehberlik edilmesi ve böylece öz yönetimli, öz düzenlemeli, öğrenmeyi öğrenen, öğrenme motivasyonu yüksek bireylerin yetiştirilmesine hizmet edilmesini amaçladığı konusuna dikkat çekti. Rektör Levent, projeye ilişkin oluşturulacak 5 temel neticeye değinerek “Bu proje sonucunda ortaya konulacak fikri çıktılar fen bilimleri eğitimi ile harmanlanarak öğrenmeye yepyeni bir bakış açısını sunacak ve yeni bir öğrenme pratiği ortaya koyacaktır. Bu proje birbirini tamamlayan bir öğretim programı, öğretmen el kitabı, öğrenci çalışma seti, e-öğrenme platformu ve bilimsel çalışmalar olmak üzere 5 farklı fikri çıktı oluşturacaktır” dedi. Üniversitenin himayesinde, 9 farklı kurumun iş birliği ile yürütülecek proje için Rektör Levent, zengin bir ortaklığın ve iş birliğinin önemine değinerek çalışma ekibine başarılar diledi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi(Koordinatör), Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Erzincan İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Van Gençlik Eğitim Akademisi Derneği, Fondazione Istituto di Formanione Culturale Sant Anna(İtalya), INNETICA(İspanya), Aar Social Development Association(ASDA) RY (Finlandiya) iş birliğinde yürütülen “Would You Mind Set?” projesi kapsamında Fen bilimleri dersine entegre bir program geliştirilecek, geliştirilen programı destekler nitelikte öğretmen el kitabı ve öğrenci çalışma kitapçığı hazırlanacak. Proje kapsamındaki tüm süreçler öğretmen ve öğrencilerin gelişen zihniyete yönelik farkındalıklarını ve eğilimlerini arttırmak amacıyla kullanılacaktır. Aynı zamanda proje kapsamında tüm materyallere ve ek kaynaklara da ulaşım sağlanacak bir dijital platform oluşturulacaktır. Bu platformda Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde bilgilendirici video, animasyon, etkinlik önerileri ve etkinlikler yer alacak.
Erzincan’da girişimci kadınları güçlendiren eğitimler başladı
19 Nisan 2024 Cuma - 16:16 Erzincan’da girişimci kadınları güçlendiren eğitimler başladı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin 2023-2024 eğitim-öğretim yılında Topluma Hizmet Uygulaması Dersi kapsamında önemli bir proje hayata geçirildi. Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu işbirliği ile gerçekleştirilen ’Güçlü Kadın, Güçlü Toplum’ projesi çerçevesinde ’Sosyal Medya Kullanımı’ eğitimleri başladı. Eğitimler, Arş. Gör. Dr. Hamza Fatih Sapanca ve Dr. Öğr. Üyesi Çağdaş Erbaş tarafından yürütülmekte olup, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü’nden akademisyenler tarafından desteklenmektedir. Moderatörlüğünü ise öğrenciler Hasan Yılmaz ve Zilan Yegin’in üstlendiği eğitimler, her cuma Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası Seminer Salonu’nda gerçekleşecek. Erzincan Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Rüveyda Tanoğlu, “Topluma Hizmet Uygulaması Dersi Kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu işbirliği ile gerçekleştirilen eğitimlere Erzincan’daki bütün kadınları davet ediyorum” dedi. Her cuma saat 9:00 ile 11:00 düzenlenecek eğitimlerde, girişimci kadınlara iletişimin çeşitli basamakları, yapay zeka ve sosyal medyanın etkin kullanımı konusunda bilgilendirme yapılarak, dijital platformlarda etkili iletişim ve pazarlama stratejileri eğitimi verilmeye devam edecek.
Başarılı çocuklar ödüllendirildi
19 Nisan 2024 Cuma - 15:37 Başarılı çocuklar ödüllendirildi Bursa’da lise ve üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler için Bursa Büyükşehir Belediyesi YKS serüveninde ücretsiz olarak deneme sınavı düzenledi. TYT ve LGS deneme sınavında dereceye giren öğrenciler, ödüllerini Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in elinden aldı. Büyükşehir Belediyesi tarafından üniversite ve lise adaylarının TYT ve LGS sınavlarında başarılarını artırmak ve eksik konuları tespit emek amacıyla düzenlediği ve binlerce öğrencinin katıldığı gerçeğe en yakın formattaki ücretsiz TYT ve LGS Deneme Sınav’ında sonuçlar açıklandı. Aynı zamanda gençler düzenlenen deneme sınavında kendilerini ölçme, heyecanını yenme konularında fırsat yakalamış oldu. Sınavın ardından dereceye giren öğrenciler. Başkan Bozbey ile bir araya geldi. Sınav hazırlık sürecindeki gençlerle sohbet eden Başkan Mustafa Bozbey, öğrencileri başarılarından dolayı tebrik etti. ’’Gençlerimizin de yüzlerini gülümseteceğiz’’ YKS’ye en iyi şekilde hazırlanmalarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, aynı zamanda sınav hazırlık sürecinde öğrencilere destek çıkan aile bireylerine ve öğretmenlerine de teşekkür etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak yeni dönem sürecinde de öğrencilere sonsuz destekleri olacağını hatırlatarak, gençlere Bursa’ya dair isteklerini sordu. Başkan Bozbey, ‘’Büyükşehir Belediyesi olarak sorumluluğumuz, çocuklarımızın istedikleri alanlarda rahat çalışabileceği mekanları oluşturmak. Spor ve kültürel alanları çoğaltmak özellikle de müzikle buluşmalarını sağlamak. Ayrıca öğrencilerimizin sınav dönemlerinde yüzlerini gülümsetecek çalışmalarımız da sürüyor. Gençlerimize verdiğimiz sözlerimizi tutacağız, onların yüzlerini gülümseteceğiz hedefimiz bu. Bunları hep beraber başaracağız. Ben çocuklarımızı tebrik ediyorum, bravo çocuklar’’ dedi. Ödüller sahipleriyle buluştu Sınavda derece giren gençler de sınav dönemlerinde desteklerini sürdüren Başkan Bozbey ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Okulların bu konuda yeterli olmadığını dile getiren öğrenciler sınav denemelerinin devam ettirilmesini istedi. Ziyaretin sonunda Başkan Bozbey, tarafından deneme sınavında TYT’de birinci olan İsmail Çakır’a akıllı telefon, ikinci olan Eren Yılmaz’a tablet, üçüncü olan Boran Sakarya’ya akıllı saat hediye edildi. Başkan Bozbey LGS sınavında da birinci olan Ela Keskin ve Seda Dağ’a akıllı telefon, ikinci olan Ahmet Şimşek, Ecrin Saatçi, Hatice Kuru’ya tablet ve üçüncü olan Yusuf Ertaş’a da akıllı saat hediye etti. Hediye dağıtımı sonunda öğrenciler ve veliler ile toplu fotoğraf çekimi yapıldı.
Archeo-Museum Alexandria Troos Projeleri EEYO’da konuşuldu
19 Nisan 2024 Cuma - 15:02 Archeo-Museum Alexandria Troos Projeleri EEYO’da konuşuldu Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu (EEYO) tarafından düzenlenen ’Kültürel Miras Değerlerimiz: Alexandria Troos Arkeolojik Kazısı Çalışmaları’ başlıklı seminer ve Archeo-Museum Alexandria Troos Projeleri sunumu gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Meltem Özten Anay ve ’Alexandria Troos’ kazısının yöneticisi Ankara Üniversitesi DTCF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Öztepe’nin konuşmacı olduğu EEYO Çok Amaçlı Salon’daki seminere çok sayıda kişi katılım gösterdi. “Kültürel mirası tanıtmayı amaçlıyoruz” Seminerde konuşma yapan Doç. Dr. Meltem Özten Anay, “Archeo-Museum, ESOGÜ mimarlık öğrencilerinin ilk dönem küçük ölçekli projeleri. Amaç kültürel mirası, arkeolojik alanları tanımak. ‘Alexandria Troos’ kazısı ile bağlantılı bir proje. Çıkan ürünler 14 haftalık bir çalışma sonrası çıkan eserler, her öğrencinin projesi ise farklı. Kazı mimarların ve arkeologların beraber çalışmasının bir sonucu. Tasarım süreci içerisinde ‘Alexandria Troos’ a bir gezi düzenledik. O gezide de birçok uzmanın bize alanı anlatması, yapılan çalışmaları anlatması ve çevreyi tanımamıza yardım etmesiyle tasarım analizleri yapabildik. Bu projeyle kültürel mirasımızı tanıtmayı amaçlıyoruz” dedi. “Anadolu coğrafyası çok geniş bir kültüre sahip” Konuşmasında ’Alexandria Troos’ kazısına dair önemli bilgiler aktaran Prof. Dr. Erhan Öztepe ise, şu ifadeleri kullandı: “Bizden önceki kuşaklar tarafından oluşturulmuş evrensel değeri olan eserlere kültürel miras diyoruz. Somut ve soyut eserler vardır. Somut kültürel miraslar ikiye ayrılır; taşınılabilir, taşınılamaz miraslardır. Yerleşik olanlar taşınamaz kültürel miraslardır, taşınabilir miraslar ise müzelerde gördüğümüz farklı türden eserlerdir. Somut ve taşınamayan kültürel miraslar kendi içinde kategorilere ayrılıyor bu açıdan Anadolu coğrafyası çok geniş bir kültüre sahip. ‘Alexandria Troos’ insanlığın ortak kültürel mirasının bir parçası, Büyük İskender’in ölümünden sonra bir kent olması nedeniyle önemi büyük. Kent çok büyük bir alana sahip ve MS.14’üncü yüzyıla kadar ‘Alexandria Troos’ insan aktivitelerinin olduğu bir yerdi daha sonrasında insan faaliyetleri son bulmaya başlıyor.” Seminer Osmangazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencilerinin Archeo-Museum Alexandria Troos Projeleri sunumu ve sergisi ile sona erdi.
Kastamonu Üniversitesi tarih lisans programı akredite edildi
19 Nisan 2024 Cuma - 15:01 Kastamonu Üniversitesi tarih lisans programı akredite edildi Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, kalite standartlarını akredite edilen lisans programıyla yükselterek gelişimini başarılı adımlarla devam ettiriyor. Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı’nın (YÖKAK) yetkilendirdiği Fen, Edebiyat, Fen-Edebiyat, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakülteleri Öğretim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (FEDEK) tarafından Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih lisans programı 5 yıl süreyle akredite edildi. Bu akreditasyonlarla birlikte İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesinde Tarih Bölümü ilk akredite edilen bölüm oldu. Fakültede kalite çalışmaları çerçevesinde diğer bölümler de FEDEK’e müracaat için hazırlıklarını sürdürüyor. Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz, bu akreditasyon belgesiyle gurur duyduklarını, başarının ortak bir ekip işi olduğunu ve bu başarının elde edilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ettiğini iletti. Ayrıca Yılmaz, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal’a da bu süreçteki yardım ve destekleri için teşekkür etti. Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz, Tarih bölümü akreditasyon belgesiyle, öğrencilerinin kariyer yolculuklarını desteklediğini, yurt içi ve yurt dışında iş imkanlarının daha da genişlediğini vurguladı. Aynı zamanda, bu akreditasyonla birlikte fakültenin öğrencilere sunduğu eğitim kalitesini artıracağını belirten Yılmaz, sürecin sıkı bir şekilde takip edilerek kalitenin devamlılığının sağlanacağını kaydetti. Bölümün bu belgeyi alması kadar muhafaza etmesi ve kalitesinin daha da yukarılara çıkarmasının önemine değinen Prof. Dr. Yılmaz, dünyanın hızla değiştiğini ve eğitim kurumları olarak bu değişimi takip etmek zorunda olduklarını söyledi. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nin akreditasyon başarısından ötürü duyduğu memnuniyeti ifade etti. Kastamonu Üniversitesi’nde kalite eksenli çalışmaların yaygınlaştırılması için büyük ehemmiyet verildiğini belirten Rektör Topal, ilerleyen dönemlerde de kalitenin sürekli iyileştirilmesi ve akademik standartların yükseltilmesi için yoğun gayret gösterileceğini belirterek, bu süreçte desteklerinden ötürü Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve YÖK üyelerine teşekkürlerini iletti. Rektörümüz ayrıca, kalite kültürünün yükseköğretim kurumlarında yaygınlaşması için büyük çaba gösteren Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak ve kurul üyelerine de teşekkür etti.
Psikososyal gelişimin eğitimdeki önemi
19 Nisan 2024 Cuma - 14:50 Psikososyal gelişimin eğitimdeki önemi Bursa’da düzenlenen ’Türkiye yüzyılda öğretmen olmak’ konulu panelde konuşan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe, “Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişim için programların yeniden düzenlenmesi ve daha fazla yer verilmesi önem arz ediyor” dedi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonunda gerçekleştirilen panelin sunuculuğunu Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe yaparken, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Tan ve Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, salonu dolduran akademisyen ve öğretmenlere bilgi birikimlerini aktardı. "Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişime önem verilmeli" Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe, “Dünyanın çok hızlı bir biçimde değiştiğini hepimiz biliyoruz. Bu hızlı gelişen dünyadaki bilgileri, becerileri, davranış kalıpları farklılaşıyor. Bu duruma etkili olarak hızlı cevap vermek için çocuklarımızı bu dünyaya hazır hale getirmemiz gerekiyor. Yeni dünyanın dijital dünya olduğunu iyi biliyoruz. Bir yandan çocuklarımıza dijital becerileri kazandırırken, öbür taraftan da onların psikososyal gelişimlerini de sağlayacak bir biçimde bir eğitim yapılanmasına ihtiyaç var. Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişim için programların yeniden düzenlenmesi ve fazla yer verilmesi önem arz ediyor. Eğitimde ve toplumsal refahı üst düzeyde olan milletlere bakıldığında onların eğitim sistemlerinde bu gelişime, akademik gelişimin dışında çok önem verildiğin görüyoruz. Japonya ve Güney Doğu Asya ülkelerinde de bunu görüyoruz. Bunun içinde üniversitelerden ve akademik dünyadan yardım alınması önem kazanıyor. Bugün burada üniversite ve il milli eğitim müdürlüğü işbirliğiyle Türkiye’de öğretmen olmak adı altında yaptığımız panelin faydalı olduğunu düşünüyorum” dedi. "Bursa Uludağ Üniversitesi olarak Türkiye’ye örnek iş birliği yapıyoruz" Panelde konuşma yapan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, “Uludağ Üniversitesi olarak gerçekten Türkiye’ye örnek olabileceğimiz iş birlikleri yapıyoruz. Sizlerin eğitim öğretim sürecinde problem olarak gördüğünüz her şeyi biz eğitim fakültesinde bir proje olarak kabul edip sizlerle birlikte projeleri yürütüyoruz. Bugün burada Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünün kurmuş olduğu öğretmen akademisi ile güzel bir çalışma içindeyiz. Fakültemize yeni bir program geldiğinde o programdaki tüm becerileri, tüm kavramları bizler akademik olarak çalışıyoruz. Öğretmen akademisi çerçevesinde yürütülen çalışmaları da çok gecikmeden, geciktirmeden Bursa’daki öğretmenlere bu konuda kısa sürede farkındalık kazandırmış olacağız” diye konuştu. "Bu panellerin devamında da katkımız olacak" Arena Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Celal Arslan, “Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz panelle eğitime katkımız olsun istiyoruz. Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa İl Milli Eğitim müdürlüğünün birlikte yürüttüğü çalışmaya bizde destek olmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin, Bursa’nın kazanmasını istiyoruz. Öğretmen ve öğretmen adaylarımızın mesleki gelişimlerine destek olmak için bu panellerin devamını getirmeyi planlıyoruz. Ne kadar gelişirsek, öğrencilerimize o kadar katkı sunarız diye düşünüyorum. Korana virüs salgınında yaşadığımız sorunları ileride yaşamamak için çalışmalar yürütüyoruz. Öğrenmek için sınır yok. Öğrenmeye devam ediyoruz. Ben 20 yılı geride bıraktım. Biz öğrencilerimize ve velilerimize dokunmak istiyoruz. Şu anda da belli bir yol aldık. Ülkemize yani memleketimize olan borcumuzu ödüyoruz. Biz eğitim kurumumuzda Finlandiya ve Japonya ile işbirliği halindeyiz. Onların uyguladığı eğitim modelerlerinden faydalanıyoruz. Teknolojinin nereye varacağını bilemiyoruz. Ancak öğrenciye ne kadar dokuna bilirsek o kadar faydalı olacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu.
YÖK Başkanı Erol Özvar: "Türkiye’deki üniversitelerin yüzde 99.8’i dolu"
19 Nisan 2024 Cuma - 14:43 YÖK Başkanı Erol Özvar: "Türkiye’deki üniversitelerin yüzde 99.8’i dolu" Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Bursa Teknik Üniversitesi’nin düzenlemiş olduğu ‘Arama Konferansı’ programına katılmak için Bursa’ya geldi. Bursa Teknik Üniversitesi’nin düzenlemiş olduğu konferans, saygı duruşu sonrası İstiklal Marşı’nın okunmasıyla beraber BTÜ Rektörü Profesör Doktor Naci Çağlar’ın konuşmasıyla başladı. Çağlar, YÖK Başkanı Erol Özvar’ı ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, "Bugün burada üniversitemizin ‘Arama Konferansı’ için toplandık. Üniversitemizin mevcut durumunu, şehrimizin ve bölgemizin potansiyelini, ülkemizin yeni yüzyıldaki yerini ve dünyadaki trendleri dikkate alarak bu arama konferansında ‘2030 yılı ve sonrasında üniversitemizi nerede görmek istiyoruz’ sorusuna cevap arayacağız. Hepinize, katılımınızdan dolayı teşekkür ederim" dedi. “Üniversitelerimizde 4 milyonu örgün olmak üzere toplam 7 milyon öğrencimiz var” Bursa Teknik Üniversitesi’nin düzenlemiş olduğu konferansta konuşan YÖK Başkanı Erol Özvar, "Yükseköğretim Kurulu olarak, mümkün olan her fırsatta Yükseköğretim Sistemi’nin paydaşlarıyla bir araya gelmeye ve fikir alışverişinde bulunmaya büyük bir gayret verdiğimi söyleyebilirim. Başlıca hedefimiz olan Türk yükseköğretiminin dünya üzerinde rekabetçi, yenilikçi, sürdürülebilir ve nitelikli bir yapıya sahip olması için ortaya koyulan her türlü görüş ve önerinin çalışmalara katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. Burada da fevkalade neticeler alacağımızın kanaatindeyim. Bugün ülkemiz 208 üniversitesi yaklaşık 185 bin akademisyeni ve 4 milyonu örgün eğitim olmak üzere 7 milyona ulaşan öğrencisi ile son derece büyük bir kapasiteye ulaşmıştır. Bu kapasite ile Avrupa üniversiteler alanının en önemli paydaşlarından bir tanesidir. Bu kapasiteye ulaşılmasında başta sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde son 20 yılda Yükseköğretim Sistemi’ne yapılan yatırımların katkısı müstesnadır. Ülkemizde yükseköğretime erişim talebi güçlü bir şekilde devam etmektedir. 2023 yılında 3 buçuk milyondan fazla öğrencimiz üniversite sınavlarına başvurmuş, üniversite kontenjanlarının doluluk oranı yüzde 99.8 gibi son derece yüksek bir seviyeye ulaşmıştır. Bu yoğun ve güçlü talebe, doğru politikalar ile cevap vermek Yükseköğretim Kurulu’nun en temel hedeflerinden biridir. YÖK olarak bir taraftan ülkemizin yükseköğretimde sahip olduğu kapasitenin ve gücün önemini vurgularken, diğer yandan yükseköğretimimizin kalitesini daha da yükseltme irademizi her platformda ifade etmeye devam ediyorum. Üniversitelerimizin uluslararası alandaki saygınlıklarını ve görünürlüklerini yükseltmek, akademisyenlerimizin projelerini artırmak AR-GE faaliyetlerini teşvik etmek ve nihayetinde ülkemizin her alanda ihtiyaç duyduğu nitelikli beşeri sermayeyi artırmak başta olmak üzere kaliteyi önceleyen bir anlayış ile YÖK olarak hareket ettiğimizi buradan paylaşmak isterim. Üniversitelerimizdeki kalite süreçlerini yakından takip etmemiz, bu süreçlerde üniversiteleri her şekilde desteklememiz bu anlayışımızın bir tezahür olarak görülmelidir" ifadelerine yer verdi. "Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler için vardır" Türk yüksek eğitiminde misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma konularında son yıllarda çok önemli mesafeler katedildiğini belirten Özvar, "2016 yılında YÖK tarafından bölgesel kalkınma odaklı misyon farklılaşması programı hayata geçirilmiştir. Bu program sayesinde 25 devlet üniversitesinin genel ve geleneksel çalışmaları dışında bulundukları bölgelerin dinamiklerini esas alarak projeler hazırlamaları ve bölgesel kalkınma odaklı misyonlar edinmeleri sağlanmıştır. Bu bakımdan, son yıllarda Anadolu’nun dört bir yanında bu misyon ile hareket eden üniversitelerimizde önemli gelişmeler kaydedildiğini, bölgesel kalkınma üniversitelerimizin çokça görünür katkılar sağladığını görmekten sadece YÖK değil, bölge insanlarımızın da memnuniyet ile ifade etmiş olması bu alanda yapmış olduğumuz çalışmaların ne kadar isabet kaydettiğini göstermektedir. YÖK’ün gelecek vizyonunda önemli yer tutan bir diğer husus ise ‘İstihdam’ konusudur. Çeşitli vesileler ile ifade ettiğimiz üzere piyasayla, istihdamla, kültür-sanat ve edebiyatla bağı azalmış programları kademeli olarak dönüştürmeye devam ediyoruz. Bu vesile ile toplantının hazırlanmasında ve organizasyonunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.
UNCESCO Müzik şehri Şanlıurfa’da koro yarışmasında ödüller sahiplerini buldu
19 Nisan 2024 Cuma - 14:29 UNCESCO Müzik şehri Şanlıurfa’da koro yarışmasında ödüller sahiplerini buldu UNESCO Müzik Şehri Şanlıurfa’da düzenlenen okullar arası koro yarışmasında, dereceye girenler ödüllerini aldı. Festival havasında geçen yarışma renkli görüntülere sahne oldu. Şanlıurfa Valiliği himayelerinde Eyyübiye Belediyesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve ŞURKAV iş birliği ile “Tek Ses İki Hareket” Projesi çerçevesinde düzenlenen valilik kupası 3. okullar arası koro yarışması bugün tamamlandı. 13 İlçede yapılan ve 100’lerce okulun katıldığı ortaokullar arası koro yarışmasında her ilçe kendi birincisini belirleyerek valilik kupası il yarışmasına gönderdi. İl yarışmasına katılan 13 ilçe birincisi bugün yapılan yarışmada tüm hünerlerini sergiledi. Yarışmada ilk, orta ve lise öğrencileri, ayrı ayrı kategorilerde yarıştı. Birinci olan okullara, 10 bin TL ve 10 çeşitli müzik atölyesi enstrümanları, 2’nci olan okullara 8 bin TL, 3’üncü olan okullara 6 bin TL ve mansiyon ödülü alan okullar ise 4 bin TL ödül kazandı. Ödül töreni sonrası konuşan Eyyübiye Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İsmail Kaya, “Hepimiz çok sevindik. 3 gün sonunda Şanlıurfa’mızın ilçelerinden, merkezinden yüzlerce okulumuz yarışmayı iştirak etti. Büyük bir coşkuyla ilk finalimizin sonuncusu ilkokullar kategorisini gerçekleştirdik. Dereceye giren öğrencilerimiz çok mutlu, dereceye giremeyen çocuklarımıza da şunu söyleyeyim, bu bir yarışma, bir festival havasında geçti. Çok mutlu olduk, sevinçlerine ortak olduk. Eyyübiye Belediyesi olarak bu çocuklarımızın sevicine ortak olduğumuz için son derece mutluyuz. İnşallah bu yıl 3’üncüsünü yaptık 4 ve 5’incisini de seneye gerçekleştireceğiz. Katılım gösteren bütün okullarımızı tebrik ediyorum, öğrencilerimizin gözlerinden öpüyorum” dedi. Dereceye giren okul öğrencileri, mutlu olduklarını belirterek yarışmanın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
İzmir’de lise öğrencileri yemek yarışmasında hünerlerini sergiledi
19 Nisan 2024 Cuma - 13:57 İzmir’de lise öğrencileri yemek yarışmasında hünerlerini sergiledi İzmir’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen MEB Gastronomi Festivali ve Yemek Yarışması’nda, yöresel lezzetler sergilendi. Ege Bölgesi’nde bulunan 33 liseden yaklaşık 100 öğrencinin katıldığı yarışmada, öğrenciler finallere kalabilmek için kıyasıya yarıştı. Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü koordinesinde organize edilen ve Konak Nevvar Salih İşgören Eğitim Kampüsü-5 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilen yarışmaya, İzmir’de ve Ege Bölgesi’nin çeşitli illerinde bulunan toplam 33 liseden yaklaşık 100’e yakın öğrenci, yaptıkları yöresel lezzetlerle katıldı. Usta ve şeflerden oluşan jüri tarafından yapılan değerlendirme sonrası dereceye giren ekiplere ödülleri verildi. “Öğrenciler aşçılıklarını konuşturuyor” İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, gastronomi alanında Milli Eğitim Bakanlığı’nın aşçı, barista, garson gibi istihdama yönelik güzel çalışmaları sonuna kadar desteklediğini belirterek, “Ege Bölgesi’nde, Manisa’dan, İzmir’den çok kıymetli öğrencilerimiz kendi marifetlerini ortaya koyarak aşçılıklarını konuşturuyorlar. Ben gerçekten çok etkilendim. Harika, çok orijinal yemekleri yapıyorlar. Çok da başarılı bir şekilde yapıyorlar. Ustaca duruşları var. Öğretmenlerinin katkılarından dolayı özgüvene sahip. Damak zevki de muhteşem olan güzel çalışmalara imza atıyorlar. Yöresel yemekler yapıyorlar. Tire’den, Bergama’dan yaptıklarını söylüyorlar. Çocuklarımız gelecekte, dışarıdan yemek yemek isteyen, gastronomiye önem veren, damak zevkini çok önemli önemseyen İzmirlileri Ege Bölgesi’ne, Türkiye’deki insanlara hitap edecek aşçıları yetiştiriyor” diye konuştu. “Türk mutfağını çok daha güzel günler bekliyor” Yarışmada jüri olarak bulunan ve öğrencilerin yaptığı yemekleri oldukça başarılı bulduğunu değerlendiren Dr. Öğretim Üyesi Emrah Köksal Zengin, “11 okulumuzun ana yemekleri ve çorbaları geldi. Tatlılar da gelecek. Biz de mümkün olduğunca en hassas haliyle değerlendirmeye çalışıyoruz ki çok emek var. Herhangi bir haksızlık olmasın. Tartışıyoruz, reçetelere bakıyoruz. Fakat inanılmaz bir yeni nesil geliyor. Gençlerimiz muhteşem. İnşallah Türk mutfağını çok daha güzel ve iyi günler bekliyor. Bizim işimiz zor. En başarılısını bulmak çok zor. Gençlerden çok umutluyuz. Gelecek emin ellere emanet” ifadelerine yer verdi. Aşçı başı Mümin Dürüstlü ise öğrencilerin mesleği severek yaptıklarını, öğrencilerden görsele ve yöresele uyumalarını istediklerini belirtti. 4 gündür farklı illerde çeşitli yemekler yediklerini aktaran Dürüstlü, İzmir’de de güzel yemeklerin yapıldığını ifade ederek öğrencilere başarılar diledi. Etkinlikte yarışmacı olarak yer alan ve ekip arkadaşlarıyla birlikte çorba, tatlı ve ana yemek çıkardıklarını söyleyen öğrenci Sude Nur Çelik, “Ekip arkadaşlarımla birlikte ortaklaşa yaparak yarıştık. Gerçekten çok stresliydi. Çorba, tatlı ve yemeklerimiz farklı dakikalarda çıkacaktı. Biz bunu son dakika yaparken öğrendik. Ben mesela çorbamı yetiştiremedim. Bu konuda bayağı sıkıntı yaşadık ama herkesten önce sonunda yetiştirdik” cümlelerini aktardı. “Dünya mutfağında ilerlemek istiyorum” Gastronomi alanının önünün açık olduğuna dikkat çeken Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üniversite okunmasa bile gerçekten çok güzel yerlere gelinebiliyor. Yurt dışından ilerlemeyi gerçekten çok isterim. Özellikle dünya mutfağından. Genelde tatlı üzerinden gitmeyi tercih ediyorum. Çünkü o konularda biraz daha iyiyim.” “Tava yemeklerinde ilerlemeyi düşünüyorum” Yarışmada yaptığı tatlının içeriğinden bahseden Öğrenci Nihat Çelikok da “İçi dolgulu lokma yaptık. Altında böğürten ve ahududulu bir sos yaptık. İçinde şeker var, üstünü de nane ile süsleyeceğiz. Yarışma heyecanlı, yemeği yetiştirdim. İleride yurt dışına açılmak istiyorum. Ben genelde tava yemeklerinde ilerlemeyi düşünüyorum” diye konuştu.