EKONOMİ
Samsun tarımsal üretimde Türkiye’nin yükünü sırtlıyor 24 Nisan 2024 Çarşamba - 22:31:01 SAMSUN (İHA) – 74 bin 243 kayıtlı çiftçinin üretim yaptığı Samsun, birçok tarımsal üretim kaleminde Türkiye’nin ilk sıralarında yer alıyor. Samsun’da İl Tarım Projeleri Toplantısı, Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın başkanlığında, vali yardımcıları, ilçe kaymakamları, il tarım ve orman müdürü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü şube müdürleri, ilçe tarım ve orman müdürlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Valilikten Samsun’un tarımsal üretim istatistikleri kapsamında yapılan paylaşımda, “Bir tarım kenti olan Samsun’da tarımsal üretimin merkezi olan Bafra, Çarşamba, Vezirköprü ve Ladik Ovaları bu alanda şehrimizin sahip olduğu en önemli değerlerdir. 972 bin 459 ha yüzölçümünün yüzde 39,5’ine tekabül eden 379 bin 850 ha’lık bölümü işlenen tarım alanı olan Samsun’da 74 bin 243 kayıtlı çiftçimiz bulunmaktadır” ifadeleri yer aldı. Birçok tarımsal üretimde Samsun ilk sıralarda Sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Samsun Türkiye’de lahana, karnabahar, fiğ otu ve kenevir üretiminde 1’inci, fındık, çeltik ve brokoli üretiminde 2’nci sırada yer almaktadır. Samsun sahip olduğu 20 bin 9 manda sayısıyla ülke sıralamasında 1’inci, toplam büyükbaş hayvan varlığı bakımından ise 345 bin 548 adet ile 12’inci sıradadır. 629 adet çeşitli boy uzunluklarında ruhsatlı balıkçı teknesinin bulunduğu Samsun’da 58 bin 969 tonu avcılık yoluyla, 13 bin 269 tonu da yetiştiricilik yoluyla olmak üzere toplamda 72 bin238 ton su ürünleri üretimi gerçekleştirilmiştir. Samsun’da 2023 yılında tarımsal desteklemeler adı altında çiftçilerimize 599 milyon 880 bin 325 TL ödeme yapılmıştır. Samsun’da 2023 yılında devam eden ve uygulanan 29 tarım ve hayvancılık projesine Tarım ve Orman Bakanlığı, DOKAP, Samsun Valiliği YİKOB, Samsun Büyükşehir Belediyesi, OKA ve Bafra, Havza, Vezirköprü Ziraat Odası bütçeli toplam 38 milyon 473 bin 424 TL hibe desteği sağlanmıştır. Samsun’da 2023 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinden 13, DOKAP bütçesinden 11, Samsun Valiliği YİKOB bütçesinden 3, Büyükşehir Belediyesi bütçesinden 7 ve OKA bütçesinden 1 proje uygulanmış ve devam etmiştir. Samsun’da 2024 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinden 13, 2024 ve 2025 yıllarında DOKAP bütçesinden 7 proje uygulanacak olup, 7 projenin daha uygulanması planlanmaktadır.”
24 Nisan 2024 Çarşamba - 18:38 Bakan Işıkhan: "Ülkemiz istihdam rakamlarında tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı" İSTANBUL (İHA) – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "İş sağlığı ve güvenliği standartlarının yüksek tutulması ve kayıt dışı istihdamla mücadele konularında daha etkin adımlar atmamız gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle önümüzdeki süreç, denetimlerin çok daha sıkı yapılacağı bir süreç olacak. Bu konuda sıfır tolerans ve sıfır taviz ile çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz" dedi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin 2024 yılı Nisan ayı olağan toplantısı ‘Çalışma Hayatına Vizyoner Bir Anlayışla Bakarken; Sanayicilerimizin Beklentileri ve Çözüm Önerileri’ ana gündemi ile gerçekleşti. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da katıldı. Işıkhan, toplantıda yaptığı konuşmada iş güvenliği ve kayıt dışı istihdam konusunda daha etkin adımlar atılacağını, denetimlerin sıklaşacağını söyledi. İstihdam sayısındaki artışa da değinen Bakan Işıkhan, "Bir önceki yıla göre işgücü sayısı 775 bin kişi, istihdam sayısı 1 milyon 156 bin kişi arttı. Ülkemiz son yıllarda istihdam rakamlarında tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda’’ dedi. Ülke olarak zorlu süreçlerden geçildiğini hatırlatan Bakan Işıkhan, ‘‘Türkiye olarak gerek küresel finans koşulları, gerekse son yıllarda üst üste atlattığımız doğal afetler ve salgın dönemi nedeniyle içerisinden geçtiğimiz sürece rağmen; yatırım, üretim ve istihdam politikamız, gelecek hedeflerimiz bağlamında en önemli gündem maddemiz olmaya devam ediyor. Bu vizyonun en önemli bileşenini ise sanayi sektörümüz oluşturuyor. Dolayısıyla sanayi sektörü, ekonomimizin can damarı, Türkiye Yüzyılı kalkınma hedeflerimizin ise can suyu olma özelliğini koruyor’’ ifadelerini kullandı. Türkiye’nin şartlar ne olursa olsun büyümeye devam ettiğine dikkat çeken Işıkhan, ‘‘Ülkemiz, zorlu küresel koşullara ve yaşadığımız afetlere rağmen, AB ve OECD ülkeleri arasında; yıllık bazda en yüksek büyüme kaydeden ülkeler arasında. 2023 yılında yüzde 4,5 oranında büyüdük. Kişi başına GSYH 2023 yılında cari fiyatlarla 307 bin 952 TL, ABD doları cinsinden 13 bin 110 olarak hesaplandı. Tabi istikrarlı bir yatırım - üretim süreci istihdam artışını da beraberinde getiriyor. Son dönemdeki istihdam rakamları da bu durumu teyit eder mahiyettedir. Bilhassa, son aylarda istihdam ve işgücünde istikrarlı ve etkileyici bir ivme yakaladık’’ dedi. ‘‘Ülkemiz son yıllarda istihdam rakamlarında tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda’’ İstihdam rakamlarına ilişkin rakamları paylaşan Işıkhan, ‘‘Bir önceki yıla göre işgücü sayısı 775 bin kişi, istihdam sayısı 1 milyon 156 bin kişi artmıştır. Oransal olarak bakacak olursak işgücüne katılma oranı 0,8 puan, istihdam oranı 1,4 puan artmıştır. İşgücüne katılma oranımız tarihin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Bu, vatandaşlarımızın işgücüne daha aktif bir şekilde katıldığını ve ekonomimize güvenle hizmet ettiğini gösteriyor. Bakanlık olarak işverenlerimizin istihdam rakamlarını artırmalarına mümkün olan en büyük katkıyı sağlamak için önemli teşvik ve destek uygulamalarını hayata geçirdik. Bir taraftan yatırım ve üretim ortamını iyileştirirken diğer yandan işe alımlarda, nitelikli işgücü temininde sağlam bir köprü olma görevimizi yerine getiriyoruz’’ şeklinde konuştu. ‘‘Kadın istihdamında da belirgin artış görülüyor’’ İş Pozitif programıyla birlikte kadın istihdam oranında da belirgin artış yaşandığını ekleyen Işıkhan, ‘‘Kadın istihdam oranı bir önceki yıla göre 1,2 puan artmıştır. Kadınların istihdamını desteklemek adına 9 Şubat’ta başlattığımız İş Pozitifle özellikle kayıtlı kadın istihdamında önemli bir mesafe kaydettik. 9 Şubattan beri Türkiye genelinde işe yerleştirilen kadın sayısı bugün itibariyle 100 bin kişiye ulaşmış durumdadır. İstanbul ilinde ise 31 bin 543 kadın iş sahibi olmuştur. İŞKUR aracılığıyla istihdam sürecine adeta yeni bir soluk getirdik diyebiliriz. Projeyle hem kayıt dışı istihdamın önüne geçmeyi, hem de işveren ve iş arayan arasındaki iletişimi daha kolay hale getirmeyi hedefledik. Hedeflerimize büyük ölçüde ulaştık. Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı gibi güçlü yol haritalarımız ile daha da iyi seviyelere geleceğiz’’ diye konuştu. ‘‘İş güvenliği ve kayıt dışı istihdam konusunda denetimler sıklaşacak’’ İş güvenliği ve kayıt dışı istihdam konusunda denetimlerin sıklaşacağının mesajını veren Bakan Işıkhan, ‘‘Çalışma hayatının önemli gündem maddelerinden biri de maalesef iş kazaları. Biliyorsunuz ki, özellikle son zamanlarda bir takım üzücü haberler üst üste geldi. Bu elim hadiselere ve ciddi can kayıplarımıza sebep olan iş kazaları bize; iş sağlığı ve güvenliği konusunda sadece rehberlik rolünün değil aynı zamanda teftiş ve denetim görevlerinin de sıfır toleransla, büyük bir hassasiyetle arttırılması gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Ülkemizin çalışma hayatında her zaman güvenli bir ortam sağlamak için yoğun bir gayret içindeyiz. Bu çerçevede, iş sağlığı ve güvenliği standartlarının yüksek tutulması ve kayıt dışı istihdamla mücadele konularında daha etkin adımlar atmamız gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle önümüzdeki süreç, denetimlerin çok daha sıkı yapılacağı bir süreç olacak. Bu konuda sıfır tolerans ve sıfır taviz ile çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz. İş sağlığı ve güvenliği konusu; artık yüzyıllık planlar yapan Türkiye’nin ana gündem maddesi olmaktan çıkarılmalı’’ ifadelerini kullandı.
24 Nisan 2024 Çarşamba - 16:53 Zafer Kalkınma Ajansı yeni yönetimiyle ilk kez toplandı Zafer Kalkınma Ajansının 2024 yılı ikinci Yönetim Kurulu Toplantısı Manisa’nın ev sahipliğinde yapıldı. Mahalli İdareler seçimleri sonrası değişen belediye başkanları ve il genel meclisi başkanlarının da ilk kez bir araya geldiği toplantıda 2023 yılındaki çalışmalar, 2024 yılında devam eden yatırımlar ve yapılacak yeni yatırımlarla ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. Manisa’nın Şehzadeler ilçesindeki bir otelin toplantı salonunda gerçekleştirilen 2024 yılı Zafer Kalkınma Ajansı İkinci Yönetim Kurulu Toplantısına Zafer Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Uşak Valisi Dr. Turan Ergün, Yönetim Kurulu üyeleri Kütahya Valisi Musa Işın, Manisa Valisi Enver Ünlü, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, Kütahya Belediye Başkanı Eyüp Kahveci, Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, Afyonkarahisar İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Siper, Kütahya İl Genel Meclis Başkanı Muammer Özcura, Uşak İl Genel Meclis Başkanı Kadir Uslu, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hüsnü Serteser, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Esin Güral Argat, Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Selim Kandemir ve Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Kutlu Eser katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan ev sahibi Vali Enver Ünlü, Manisa’nın Osmanlı döneminde şehzadelerin yetiştiği ve önemli kararların alındığı bir merkez olmasının yanı sıra, günümüzde zengin tarihi mirasıyla birlikte güçlü sanayisi, tarımı ve kültür şehri olarak Türkiye’nin gözde şehirleri arasında yer aldığını belirterek, "Birçok ulusal ve uluslararası firmanın üretim tesisleriyle Türkiye’nin sanayi üslerinden biri haline gelen Manisa’da sanayi alanında gösterdiğimiz bu başarı, istihdamı artırırken, bölgenin ekonomik gelişimine de katkı sağlamaktadır. Ayrıca üzüm ve zeytin üretimi başta olmak üzere, çeşitli tarım ürünlerinde lider konumda olan ilimiz, verimli tarım toprakları ile hem ülke ekonomisine katkı sağlamakta hem de geleneksel tarım kültürümüzün sürdürülmesine yardımcı olmaktadır. Lidya Krallığı’nın başkenti ve paranın ilk basıldığı yer Sardes, Türkiye’nin ilk ve tek jeoparkı Salihli-Kula Jeoparkı, Aigai Antik Kenti gibi birçok tarihi ve kültürel değere sahip olan Manisa aynı zamanda sanatsal etkinliklere ve festivallere de ev sahipliği yapmaktadır. Bu anlamda kadim bir gelenek olan ve bu yıl 484’sünü gerçekleştirecek olduğumuz UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde de bulunan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali ilimizde çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başladı. Bu vesile ile ulusal ve uluslararası katılımla 28 Nisan’da saçım etkinliğini gerçekleşeceğimiz Manisa Mesir Macunu Festivali’ne sizleri davet etmek istiyorum. Toplantımızın hem Zafer Kalkınma Ajansı’nın hem de bölgesel kalkınmanın hedeflerine ulaşması konusunda başarılı ve verimli geçmesini temenni ediyor, saygılar sunuyorum." Yeni başkanları tebrik etti Toplantının basına açık kısmında yeni seçilen belediye başkanları ve il genel meclisi başkanlarını tebrik ederek başlayan Zafer Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Uşak Valisi Dr. Turan Ergün, “Gündemimize geçmeden önce malumunuz 31 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçimler neticesinde Yönetim Kurulumuzda da değişiklikler oldu. Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa ve Uşak Belediye Başkanları ile Afyonkarahisar ve Uşak İl Genel Meclis Başkanları görevlerini devrettiler, kendilerine hem ajansımıza hem de bölgemize bugüne kadar yapmış oldukları katkılardan dolayı teşekkür ederim. Bu vesileyle aramıza katılan yeni belediye ve il genel meclisi başkanlarını tebrik eder, yeni görevlerinin hayırlara vesile olmasını dilerim.” dedi. “2023 yılında 42 proje tamamlandı” Konuşmasına 2023 yılı içerisinde tamamlanan ve devam eden projelere ilişkin ajans destekleri, 2024 yılında planlanan Ajans faaliyetleri ve destekleri ile son toplantıdan bugüne yapılan çalışmalardan bahseden Dr. Turan Ergün, “2023 yılı içerisinde ajansımız tarafından 42 proje başarıyla tamamlanmıştır. Ajansımız bu projelere 58,7 milyon TL destek vererek toplamda 132,7 milyon TL tutarında yatırımın hayata geçmesini sağlamıştır. Yine 2023 yılı içerisinde 38 yeni proje imzalanmış olup söz konusu projelerin toplam bütçesi 207 milyon TL’dir. Ajansımız tarafından bu projelere 73,6 milyon TL destek verilmesi ön görülmektedir. 2023 yılı içerisinde ajansımızın Yatırım Destek Ofisleri marifetiyle 1.209 firmaya danışmanlık ve tanıtım yapılmış olup 88 firma yatırım kararı almıştır. Ajansımız tarafından rehberlik ve danışmanlık desteği verilen bu yatırımlar kapsamında yaklaşık 4.847 milyar TL sabit yatırım tutarı ve 1.572 kişinin istihdam edilmesi öngörülmektedir. 2024 yılında uygulamaya başlanması planlanan ve bölgemizin de pilot bölge olarak yer aldığı Türkiye’de Sivil Toplumun Sosyal Girişimcilik Yoluyla Desteklenmesi Projesi’nin hibe bileşeni kapsamında 750 bin avroya tekabül eden yaklaşık 24,5 milyon TL’nin kadın kooperatifleri ve sivil toplum kuruluşları gibi paydaşların uygun başvuru sahibi olacağı bir destek programı ile dağıtılması planlanmaktadır. Proje kapsamında Description of Action (Eylem Açıklaması) belgesi ajansımız tarafından hazırlanıp Merkezi Finans ve İhale Birimi’ne gönderilmiş olup bu belgenin onay süreci devam etmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye genelinde uygulanan Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı kapsamında bugüne kadar 44 projemiz desteklenmiş olup 2024 yılında da en az 30 milyon TL kaynağın bölgemize çekilmesi hedeflenmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü tarafından uygulanan Üreten Şehirler Destek Programı kapsamında hazırlanan ve Mayıs ayı içerisinde ilan edilmesi planlanan Manisa İmalat Sanayisinde Yeşil Dönüşüm Üreten Şehirler Teknik Destek Programı kapsamında Manisa’da faaliyet gösteren özel sektör firmalarına yeşil dönüşüm konusunda teknik destek sağlanacaktır. Sağlanacak teknik desteğin toplam tutarının 6,2 milyon TL olması planlanmaktadır. Ajansımız tarafından hazırlanan ya da ortak olarak katılım sağlanan Avrupa Birliği projeleri kapsamında da bölgemize yaklaşık 1-2 milyon Avro’luk bir kaynağın getirilmesi hedeflenmektedir. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın Afyonkarahisar ilimizi ziyaretlerinde işaret ettiği konu üzerine ajansımızın 27.09.2023 tarihli ve 2023-03 sayılı Yönetim Kurulu toplantısında ‘TR33 Bölgesi Sürdürülebilir Jeotermal Su Yönetim Planı’nın hazırlanmasına yönelik hizmet alımı yapılması kararı alınmıştır. 2024 yılı içerisinde tamamlanması ön görülen bu plan ile ajansımızın hizmet verdiği Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa ve Uşak illerinden oluşan TR33 Bölgesi’nde jeotermal sahaların mevcut durum analizi, jeotermal potansiyelin dünyadaki iyi örnek uygulamalarına göre havza bazlı nasıl değerlendirileceği, yapılması gereken ilave çalışmaların ve oluşacak ekonomik faaliyetlerin belirlenmesi, il, ilçe ve saha bazlı yönetim modeli önerilerinin ortaya koyulmasına yönelik bölgedeki jeotermal kaynaklardan maksimum yararlanmayı sağlayacak ve sürdürülebilir şekilde en uygun yönetim modellerinin çıkarılması hedeflenmektedir.” diye konuştu. “51 projenin uygulaması takip ediliyor” Son Yönetim Kurulu toplantısından bugüne kadar geçen süreçte yapılanlardan da bahseden Turan, “Ajansımızca desteklenen proje uygulamaları yoğun bir şekilde devam etmekte olup 51 projenin uygulaması yararlanıcılarla birlikte takip edilmektedir. Bu dönemde 17 proje tamamlanarak projeler kapsamında oluşturulan altyapılar bölgenin kalkınması için hizmet vermeye başlamıştır. Ajansımız ve Türk Standartları Enstitüsü iş birliğinde Kütahya’da faaliyette olan OSB’ler başta olmak üzere ilgili kamu kurumlarının ve özel sektör temsilcilerinin katılımıyla ‘Yeşil OSB ve Yeşil Üretim Toplantısı’ düzenlenmiştir. Ajansımızın ev sahipliğinde yılın ilk Genel Sekreterler Toplantısı Afyonkarahisar’da düzenlenmiş, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü tarafından ajansımız ‘En Kurumsal Ajans’ sertifikasına layık görülmüştür. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Manisa’da düzenlenen ‘Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri’ etkinliğine Manisalı gençler yoğun ilgi göstermiştir. Ajansımızın da yer aldığı etkinlikte gençler destek, hibe, burs, fon, kredi gibi teşvik unsurları hakkında bilgi alabilme imkânı bulmuştur. Kütahya TSO, Dumlupınar Üniversitesi, Kütahya İŞKUR ve ajansımız arasında iş gücü piyasasına ihtiyaçlarına uygun nitelikli iş gücü-iş eşleşmesine destek sunmayı, işverenlerin uygun adayları bulmasını kolaylaştırmayı ve iş arayanlara kariyer gelişim fırsatları sunmayı hedefleyen Nitelikli İş Gücü Geliştirme ve Destekleme Projesi (NİGDEP) İş Birliği Protokolü imzalanmıştır. Yatırımcı çekme faaliyetleri kapsamında çok önemli hizmetler sunan ajansımız; 2023 yılı aralık ayı ile 2024 yılı ocak, şubat ve mart aylarında 268 firmaya ücretsiz danışmanlık hizmeti vermiş ve 32 firmayı ziyaret ederek devlet destekleri hakkında bilgilendirmiştir.” Toplantının gündemi Gerçekleştirilecek olan toplantının gündeminden de bahseden Ergün konuşmasını şöyle tamamladı: “İlk iki gündem maddemizde 2023 yılında gerçekleştirilen faaliyetlere ilişkin hazırlanan raporlara ve bütçe sonuçlarına ilişkin bilgi alacağız. Üçüncü gündemimizde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından uygulanan 2024 Yılı Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı kapsamında yapılan çalışmaları değerlendireceğiz. Dördüncü gündem maddemizde ise Türkiye’nin ilk kez katıldığı Akdeniz Sınır Ötesi İşbirliği Programının 103.6 milyon avroluk ilk teklif çağrısı olan INTERREG NEXT Akdeniz Programı kapsamında ajansımız tarafından koordine edilen çalışmalar hakkında bilgi alacağız. Diğer gündem maddelerimizde 2021 Yılı Fizibilite Desteği Programı ile Turizm Altyapısının Geliştirilmesi Mali Destek Programı’na ait Kapanış Raporları sunulacak, yararlanıcılardan gelen projelere ilişkin talepler ve projelerle ilgili gelişmeler ile iki yönetim kurulu toplantısı arasında ajansımız tarafından icra edilen önemli faaliyetleri görüşeceğiz. Toplantımızın bölgemize ve ülkemize hayırlı olması temennilerimle sözlerime son verirken; katılım sağladığınız için teşekkür ediyor, sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum.” Zafer Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Uşak Valisi Dr. Turan Ergün’ün konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.
24 Nisan 2024 Çarşamba - 16:36 Yeni Mercedes-Benz G 580, ziyaretçilerle buluşuyor Mercedes-Benz’in yeni modelleri ve en son teknolojik gelişmeleri Auto China 2024’te sektörün önde gelenleri ve ziyaretçilerle buluşuyor. Mercedes-Benz, Çin’de 25 Nisan-4 Mayıs tarihleri arasında 18’inci kez düzenlenecek Auto China 2024’te iki yeni modelin dünya prömiyerini gerçekleştirirken yeni araç teknolojilerini de tanıtıyor. Mercedes AMG’nin en yeni yüksek performanslı spor otomobili olan yeni Mercedes AMG GT 63 S E PERFORMANCE’ın yanında 45 yıldan uzun süredir ikonik tasarımıyla kendi özel hayran kitlesine sahip G-Serisi’nin yeni tamamen elektrikli modeli de ilk kez sahneye çıkıyor. Ayrıca Concept CLA Class ve güncellenmiş tamamen elektrikli EQS Saloon’un da fuar prömiyeri gerçekleştiriliyor. Mercedes-Benz ayrıca Şanghay’da içeriği genişletilen Ar-Ge merkezi ile de Çin’e olan güveninin altını çiziyor. EQ Teknolojisine sahip yepyeni G 580, tasarım ikonunun geleneğini sürdürüyor Eylül ayından itibaren Türkiye’de de satışa sunulacak yeni elektrikli G-Serisi, süregelen aile serisinin bir üyesi olarak da göze çarpıyor. Dış tasarım, opsiyonel siyah panelli radyatör ızgarası ile çarpıcı elektrikli görünüme kavuşuyor. Tamamen elektrikli varyant, bir dizi ayırt edici özellik sayesinde geleneksel motorlu modellerden ayrılıyor. Bu özellikler arasında hafifçe yükseltilmiş kaput ve arka tekerlek kemeri çıkıntılarında bulunan hava perdeleri ile arka kapı üzerindeki tasarım kutusu bulunuyor. Yeni A sütunu kaplaması ve aracın tavanında bulunan spoiler şerit de optimize edilmiş aerodinamiğe katkıda bulunuyor.
Turizmde yeni gelir kapısı: "Dijital göçebeler"
23 Nisan 2024 Salı - 11:01 Turizmde yeni gelir kapısı: "Dijital göçebeler" ESKİŞEHİR(İHA) – Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, dünya genelinde 35 milyon kişinin çalışma şekli olan ve yıllık yaklaşık 120 bin 920 dolar geliri olan dijital göçebelerin aradığı şehir kriterlerine Türkiye’de en uygun kentin Eskişehir’in olduğunu ve bu konuda çalışma yapılası gerektiğini belirtti. Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, "Global Dijital Göçebe" ler hakkında bilgi verdi. Zengin: "Uzaktan çalışabildikleri için Dijital Göçebe adını alan çalışanların dünya genelinde 35 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. Dijital Göçebelerin sayılarının 2030 yılında 1 milyara dayanabileceğini hesaplanıyor." Serkan Can Zengin,bu şekilde çalışan insanların aradıkları kent özellikleri hakkında da bilgi veridi; "Gittikleri şehirlerde 6 ile 9 ay arasında kalan bir dijital göçebenin yıllık gelirinin yaklaşık 120 bin 920 dolar olduğu biliniyor. Konaklama, sağlık ve sosyal imkânların teminin kolaylığına göre kent seçen Dijital Göçebeler için Eskişehir’in ülkedeki en uygun şehirlerden biri olduğunu söyledi." Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, bu konuda gerekli çalışmaların yapılması gerektiğinin altını çizdi. Yerel yöneticilere, kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunan Zengin, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay bu konuyla alakalı birlikte proje ortağı olduğunu ifade etti. “Yıllık gelirinin 120 bin 920 dolar olduğu tespit edilmiş durumda” Dijital göçebelerin tanımı ve yıllık ortalama geliri hakkında Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, Dijital göçebe şu anda dünyada artık dijital göçebe kavramı çok yaygınlaşmaya başladı. Aslında bu ülkeler için çok ciddi bir ihracat kalemi haline gelmeye başladı. Dünyada şu anda 35 milyon dijital göçebe olduğu söyleniyor. 2030 yılı itibariyle bunun 1 milyar kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor. Şu anda her dijital göçebenin yıllık gelirinin 120 bin 920 dolar olduğu tespit edilmiş durumda. Bu çok büyük bir rakam. Dijital göçebe şu demek; uzaktan çalışabilen, işini bilgisayarıyla ofisten yapmak zorunda olmayan kişilere deniyor. Bu kişiler genelde gittikleri şehirlerde veya ülkelerde 6 ile 9 ay arasında kalıyorlar. Düşünsenize mesela 120 bin dolar yıllık geliri olan birinin, Eskişehir’e gelip 6 ya da 9 ay boyunca yaşayacak. Eskişehir’de para harcayacak. Burada zaman geçirecek. Dijital göçebelerin dikkat ettiği en önemli unsurların başında o şehirdeki emlak ve konaklama kolaylığı ve ucuzluğu, aynı zamanda sosyal yaşam imkanları, kültür sanat etkinlikleri ve şehir içinde yaşarken sağlıkla alakalı hizmet alabilmeleri, dijital göçebelerin şehir tercihinde önemli rol oynuyor ”dedi. “Uzaktan çalışıyorum deyip Eskişehir’de yaşayan çok insanla tanışıyoruz” Eskişehir’in dijital göçebeler tarafından sıkça tercih edildiğine değinen Zengin, “Eskişehir’e gelen, uzaktan çalışıyorum deyip Eskişehir’de hayatını geçirmeye devam eden çok insanla tanışıyoruz. Dijital göçebelerin Eskişehir’i tercih etmesi mümkün olabilir. Eskişehir buna uygun. Eskişehir çünkü kültür sanatın belki Türkiye’deki başkentlerinden bir tanesi. Sosyal yaşam olarak Türkiye’deki insanların dışarıda hayatını en rahat geçirebildiği, sosyalleşebildiği şehirlerin başında geliyor. Ve Eskişehir aynı zamanda emlak ve konut anlamında da imkanları yüksek olan bir şehir. Sadece burada dijital göçebelerin Eskişehir’e gelmesinin sağlanması, bu diyalogların kurulması ve şehrin bununla ilgili pazarlanması gerekiyor. Tabii bunun için belediyelere, turizmle ilgili tüm kurum ve kuruluşlara, aynı zamanda Eskişehir’deki tüm yerel yöneticilere bu konuya değinme gerekiyor. Özellikle bununla ilgili odalara ve çeşitli derneklere çok iş düşüyor. Bu bir çağrıdır. Eskişehir’in dijital göçebeleri ev sahipliği yapması için ve bununla ilgili şehrin hazırlıklarını artık başlatması için tüm kurum, kuruluş, kamu ve özel olmak üzere herkese yaptığımız bir çağrıdır” ifadelerini kullandı. “Turizm fakültesinin liderliğinde tüm bunların hepsi planlanabilir” Eskişehir’de dijital göçebelere yönelik çalışmaların olduğunu belirten çalışmalar Serkan Can Zengin, şöyle devam etti: “Bununla ilgili aslında çok ciddi çalışma yapan Turizm Fakültemiz var. Biz aynı zamanda Türkiye’deki bir dijital göçebe kavramını yürüten Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay’ın yürüttüğü TÜBİTAK projesinin ortağıyız. Bu hep beraber oturulup turizm fakültesinin başkanlığında veya önderliğinde kavramların üzerinde çalışıldığı ve hangi kurum ve kuruluşun neler yapılacağını ortaya çıkartılabileceği bir süreç. Çünkü dijital göçebeler kendilerini ofis arayacaklardır ama bu ofis anlık ofis. İnternet altyapısı arayacaklardır şehrin her yerinde. Buraya geldiğinde onlara şehir içindeki ilk başlangıçtaki oryantasyonu sağlayacak belki ekip veya bununla ilgili hizmet arayacaklardır. Eskişehir bununla ilgili bence Türkiye’deki en uygun şehirlerden bir tanesi. Tek dezavantajı havalimanının olmaması. Eskişehir’i transferlerin garanti edileceği, bu şehre geldikten sonraki tüm o danışmanlık veya yol göstericiliğin belediyeler veya odalar tarafından yapılması gereken bir kavram haline geliyor. Turizm fakültesinin liderliğinde tüm bunların hepsi planlanabilir”.
Baydöner ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’ndan çocuklar için iş birliği
23 Nisan 2024 Salı - 10:48 Baydöner ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’ndan çocuklar için iş birliği Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile iş birliği yapan restoran zinciri Baydöner’in yeni mobil uygulamasıyla kullanıcılar, çocuklara destek olabilecek. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile iş birliği yapan Türkiye’nin önde gelen restoran zincirlerinden Baydöner, yeni mobil uygulaması Cossla’yı kullananlara çocukların geleceğine destek olma fırsatı veriyor. Baydöner’in Cossla uygulaması üzerinden verilen siparişlerle kazanılan CossCoinler, TEGV bağışına dönüşebiliyor. Yapılan her bağış karşılığında kullanıcılarına TEGV bağış sertifikası gönderen Baydöner, TEGV ile iş birliğini “Bi’ iskender sizce ne olabilir?” sorusunu sorduğu yeni reklam filmiyle duyurdu. Marka, reklam filminde “Bi’ Baydöner siparişi ne mi yapabilir? Bir çocuğun büyüdüğünde kendi ne isterse o olmasına destek olabilir; Aras’ı ressam, Duru’yu mühendis yapabilir” diyerek Baydöner ile TEGV’e yapılacak bağışların çocukların eğitimlerine ve hayallerine sunabileceği katkıya dikkat çekiyor. “Baydöner olarak 23 Nisan’da çocuklar için bir adım atıyoruz” Baydöner’in iyilik hareketini 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile duyurmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Apaz Group CMO’su Semih Dadaş, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği en önemli gün. Türkiye’nin geleceği olan çocuklarımızı mutlu etmek ve eğitimin önemini vurgulamak için de oldukça özel bir gün. Baydöner olarak, çocuklarımızın eğitimine katkıda bulunarak 23 Nisan’ı daha da anlamlı kılmak istiyoruz. Çünkü TEGV gibi biz de inanıyoruz ki ‘Bir Çocuk Değişir, Türkiye Gelişir.’ TEGV ile iki senedir süren iş birliğimiz ile yüzlerce çocuğun bir senelik eğitim masraflarını karşılamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Attığımız bu yeni adımla da TEGV’e olan desteğimizi sürdürmeye ve eğitimde fırsat eşitliği için çabalamaya devam edeceğiz. Baydöner Cossla uygulamamız aracılığıyla misafirlerimizin bu anlamlı günde ve sonrasında bağış yapabilme imkânı, eğitim için attığımız sürdürülebilir adımlardan en önemlisi. 23 Nisan, Türkiye’de çocukların bayramı olarak kutlanırken, bizler de bu özel günde çocuklar için bir adım atıyoruz” dedi.
Sanayi temalı Gençlik Koşusu yapılacak
23 Nisan 2024 Salı - 10:39 Sanayi temalı Gençlik Koşusu yapılacak Türkiye’deki organize sanayi bölgeleri içinde birçok ilki hayata geçiren Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB)’nin, bu yıl ulusal çapta 3’ncüsünü düzenleyeceği Türkiye’nin “Sanayi” temalı tek Gençlik Koşusu için başvurular devam ediyor. Yarışma, 26 Mayıs Pazar günü Adana Merkez Park’ta gerçekleşecek. Sanayicisine kesintisiz ve sorunsuz üretim imkanları sunmanın yanı sıra sosyal ve kültürel faaliyetlerle de kente değer katan AOSB’nin, tüm yıla yaydığı spor şenlikleri kapsamında, Adana Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen yarışmaya katılmak isteyenler https://adanaorganize.org.tr/aosb-sanayi-kosusu/ linki üzerinden form doldurarak kayıt yaptırabiliyor. Kayıtlar, 23 Mayıs 2024 Perşembe günü saat 17.00’e kadar devam edecek. AOSB Bölge Müdürü Ersin Akpınar, sadece bir sanayi bölgesi değil sosyal bir OSB olarak da, sağlıklı yaşamı teşvik etmek ve bir arada olmanın mutluluğunu yaşatmak amacıyla organize ettikleri yarışmanın bölgede faaliyet gösteren sanayiciler ve çalışanlarının yanı sıra ulusal çapta tüm halka açık olduğunu bildirdi. Akpınar, sporun ve sanatın birleştirici gücüne inandıklarını belirterek, “İnsanların fiziksel ve ruhsal sağlığına sunduğu katkının yanı sıra gerek iş yaşamı gerekse özel hayatta motivasyon kaynağı olan sosyal etkinliklerin öneminin bilincinden hareketle her yıl birçok farklı branşta spordan tiyatroya çok sayıda etkinliği hayata geçiriyoruz. Spor Şenliklerimiz de bunun bir parçasını oluşturuyor” dedi. Yarışma başvurusu yapan yarışmacılara 25 Mayıs 2024 Cumartesi günü yarışma öncesinde göğüs numaraları ile tişört verilecek. 26 Mayıs Pazar günü saat 08.00’de başlayacak etkinlik kapsamındaki halka açık koşu; Adana Merkez Park önünde, Fuzuli Caddesi’nden başlayıp, 10.3 kilometrelik parkur boyunca devam edecek. Ayrıca, Merkez Park içerisinde kurulacak olan fuaye alanında çeşitli etkinlikler düzenlenecek. AOSB Bölge Müdürlüğü tarafından koşuya katılan tüm sporculara madalya ve yarışma logolu tişört hediye edilecek. 72 bin TL ödül havuzu bulunan koşuda; kadın ve erkek kategorisinde dereceye giren ilk 3 yarışmacıya madalya ve kupalarının yanı sıra birincilere 20 bin, ikincilere 10 bin, üçüncüleri 6 bin TL para ödülü verilecek.
Yıllık geliri 120 bin 920 dolar olan Dijital Göçebeler Eskişehir’i tercih ediyor
23 Nisan 2024 Salı - 10:23 Yıllık geliri 120 bin 920 dolar olan Dijital Göçebeler Eskişehir’i tercih ediyor Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, dünya genelinde 35 milyon kişinin çalışma şekli olan ve yıllık yaklaşık 120 bin 920 dolar geliri olan dijital göçebelerin aradığı şehir kriterlerine Türkiye’de en uygun kentin Eskişehir’in olduğunu ve bu konuda çalışma yapılası gerektiğini belirtti. Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, Global Dijital Göçebe kavramı hakkında bilgi verdi. Uzaktan çalışabildikleri için Dijital Göçebe adını alan çalışanların dünya genelinde 35 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. Dijital Göçebelerin sayılarının 2030 yılında 1 milyara dayanabileceğini belirten Serkan Can Zengin, bu şekilde çalışan insanların aradıkları kent özellikleri hakkında bilgi veridi. Gittikleri şehirlerde 6 ile 9 ay arasında kalan bir dijital göçebenin yıllık gelirinin yaklaşık 120 bin 920 dolar olduğu biliniyor. Konaklama, sağlık ve sosyal imkânların teminin kolaylığına göre kent seçen Dijital Göçebeler için Eskişehir’in ülkedeki en uygun şehirlerden biri olduğunu söyleyen Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, bu konuda gerekli çalışmaların yapılması gerektiğinin altını çizdi. Yerel yöneticilere, kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunan Zengin, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay bu konuyla alakalı birlikte proje ortağı olduğunu ifade etti. “Yıllık gelirinin 120 bin 920 dolar olduğu tespit edilmiş durumda” Dijital göçebelerin tanımı ve yıllık ortalama geliri hakkında Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Eskişehir Şube Başkanı Serkan Can Zengin, Dijital göçebe şu anda dünyada artık dijital göçebe kavramı çok yaygınlaşmaya başladı. Aslında bu ülkeler için çok ciddi bir ihracat kalemi haline gelmeye başladı. Dünyada şu anda 35 milyon dijital göçebe olduğu söyleniyor. 2030 yılı itibariyle bunun 1 milyar kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor. Şu anda her dijital göçebenin yıllık gelirinin 120 bin 920 dolar olduğu tespit edilmiş durumda. Bu çok büyük bir rakam. Dijital göçebe şu demek; uzaktan çalışabilen, işini bilgisayarıyla ofisten yapmak zorunda olmayan kişilere deniyor. Bu kişiler genelde gittikleri şehirlerde veya ülkelerde 6 ile 9 ay arasında kalıyorlar. Düşünsenize mesela 120 bin dolar yıllık geliri olan birinin, Eskişehir’e gelip 6 ya da 9 ay boyunca yaşayacak. Eskişehir’de para harcayacak. Burada zaman geçirecek. Dijital göçebelerin dikkat ettiği en önemli unsurların başında o şehirdeki emlak ve konaklama kolaylığı ve ucuzluğu, aynı zamanda sosyal yaşam imkanları, kültür sanat etkinlikleri ve şehir içinde yaşarken sağlıkla alakalı hizmet alabilmeleri, dijital göçebelerin şehir tercihinde önemli rol oynuyor ”dedi. “Uzaktan çalışıyorum deyip Eskişehir’de yaşayan çok insanla tanışıyoruz” Eskişehir’in dijital göçebeler tarafından sıkça tercih edildiğine değinen Zengin, “Eskişehir’e gelen, uzaktan çalışıyorum deyip Eskişehir’de hayatını geçirmeye devam eden çok insanla tanışıyoruz. Dijital göçebelerin Eskişehir’i tercih etmesi mümkün olabilir. Eskişehir buna uygun. Eskişehir çünkü kültür sanatın belki Türkiye’deki başkentlerinden bir tanesi. Sosyal yaşam olarak Türkiye’deki en insanların rahat dışarıda hayatını geçirebildiği, sosyalleşebildiği şehirlerin başında geliyor. Ve Eskişehir aynı zamanda emlak ve konut anlamında da imkanları yüksek olan bir şehir. Sadece burada dijital göçebelerin Eskişehir’e gelmesinin sağlanması, bu diyalogların kurulması ve şehrin bununla ilgili pazarlanması gerekiyor. Tabii bunun için belediyelere, turizmle ilgili tüm kurum ve kuruluşlara, aynı zamanda Eskişehir’deki tüm yerel yöneticilere bu konuya değinme gerekiyor. Özellikle bununla ilgili odalara ve çeşitli derneklere çok iş düşüyor. Bu bir çağrıdır. Eskişehir’in dijital göçebeleri ev sahipliği yapması için ve bununla ilgili şehrin hazırlıklarını artık başlatması için tüm kurum, kuruluş, kamu ve özel olmak üzere herkese yaptığımız bir çağrıdır” ifadelerini kullandı. “Turizm fakültesinin liderliğinde tüm bunların hepsi planlanabilir” Eskişehir’de dijital göçebelere yönelik çalışmaların olduğunu belirten çalışmalar Serkan Can Zengin, şöyle devam etti; “Bununla ilgili aslında çok ciddi çalışma yapan Turizm Fakültemiz var. Biz aynı zamanda Türkiye’deki bir dijital göçebe kavramını yürüten Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay’ın yürüttüğü TÜBİTAK projesinin ortağıyız. Bu hep beraber oturulup turizm fakültesinin başkanlığında veya önderliğinde kavramların üzerinde çalışıldığı ve hangi kurum ve kuruluşun neler yapılacağını ortaya çıkartılabileceği bir süreç. Çünkü dijital göçebeler kendilerini ofis arayacaklardır ama bu ofis anlık ofis. İnternet altyapısı arayacaklardır şehrin her yerinde. Buraya geldiğinde onlara şehir içindeki ilk başlangıçtaki oryantasyonu sağlayacak belki ekip veya bununla ilgili hizmet arayacaklardır. Eskişehir bununla ilgili bence Türkiye’deki en uygun şehirlerden bir tanesi. Tek dezavantajı havalimanının olmaması. Eskişehir’i transferlerin garanti edileceği, bu şehre geldikten sonraki tüm o danışmanlık veya yol göstericiliğin belediyeler veya odalar tarafından yapılması gereken bir kavram haline geliyor. Turizm fakültesinin liderliğinde tüm bunların hepsi planlanabilir.”
Tapu işlemleri için vekalet verirken dikkat
23 Nisan 2024 Salı - 09:43 Tapu işlemleri için vekalet verirken dikkat Tapu işlemleri için verilen vekaletlerde önemli riskler olduğunu ifade eden Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgiler verdi. Özelmacıklı günümüzde verilen vekaletlerin birçoğunun hatalı verildiğini belirtti. Vekalet verme işlemlerinin günümüzde çoğunlukla yanlış yapıldığı ve vekâletin, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği bir sözleşme olduğunu ifade eden Özelmacıklı “Vekalet şekli koşullara bağlı ve karşılıklı güvene dayalı bir sözleşme olduğundan yapılacak işlemin niteliği açıkça tanımlanmış olmalıdır. Vekaletname düzenlemeye yetkili kurum ülkemizde noterlerdir. Yurtdışında yerleşik yurttaşlarımız için Türk Elçilik ve Konsoloslukları vekaletname düzenleyebilirler. Tapu dairelerinde de sıklıkla vekâletli işlemler yapılmaktadır. Lakin bu konudaki risklere dikkat etmek gerekir” dedi. Günümüzde birçok vekâletin hatalı verildiğine dikkat çeken Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Vekaletnamelerin yetki sınırlarını belirtir şekilde sadece o taşınmaz için ve mümkün olduğu kadar süreli verilmelidir. Bugün bir notere gidip standart bir alım vekâleti verdiğinizde, adınıza ipotekli hatta hacizli bir taşınmaz, çok düşük bir bedel gösterilerek satın alınabilir. Verdiğiniz bir satış vekâleti ile de taşınmazınız çok yüksek bir rakama satışa konu olabilir hatta bu vekâlet sınır belirtilmediyse diğer tapu dairelerinde bile kullanılabilir. Bu kadar hassas bir konuda dikkat ederek yetki verilmelidir.” dedi. Vekâletnamede aranan hususlar Tapu Sicil veya Kadastro Müdürlüklerinde kullanılacak vekaletlerin düzenleme şeklinde yapılmış olması gerektiği hatırlatan Özelmacıklı “Vekaleti düzenleyen noterin veya konsolosun adı, adresi ile imza ve mührünü, düzenleme yeri, tarihi ve yevmiye numarası bulunmalıdır. Vekalet verenin kimliği Nüfus hüviyet cüzdanı, Pasaport veya Avukat ise Avukatlık kimlik belgesine göre düzenlenmiş olmalı, T.C. Kimlik numarasını içermeli ve adresi belirtilmelidir. Vekalet verenin son durumunu yansıtır biçimde yeni çekilmiş, kimlik teşhisine elverişli, vesikalık fotoğrafı yapıştırılmış ve mühürlenmiş olmalıdır” dedi. Vekâletnamelerde yetki Vekalet konusu ana işlemin yapılabilmesi için öncelikle yapılması gereken işlemler varsa bu işlemler için ayrı bir yetki almaya gerek olmadığı bilgisini de paylaşan Özelmacıklı “Örneğin vekaletnamedeki sahibi bulunduğum taşınmazları dilediği bedel ve koşullarla satmaya ibaresi, satışa konu taşınmazın varsa öncelikle intikalini ve iştirakının feshini, basit yazım hataları ile belgelenmesi halinde isim yanlışlıklarını yine yanlışlık varsa kaydının düzeltilmesini, kamulaştırılmasını, satış ve kanuni ipotek tesisini ve kanuni ipoteğin terkinini kapsar. Yani satış için verilen ana yetkinin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak yapılması zorunlu olan tüm işlemleri kapsar. Vekâletnamede aksine hüküm yoksa satış yetkisi tescili ve bedeli almayı da içerir” dedi. Vekâletin sona erme nedenleri Özelmacıklı “Vekâlet ilişkisi aksi kararlaştırılmamış ise taraflardan birinin ölümü, gaiplik hükmünün ilanı, medeni hakların kullanılabilmesi yeteneğinin kaybı, iflas, istifa, azil ve süreye bağlanmış ise sürenin dolması ile son bulur. Kanunda sayılan vekâleti sona erdiren sebeplerden herhangi birisi bulunmadığı sürece hatta düzenleme tarihinin üzerinden 10 yıl veya daha fazla zaman geçse bile o vekâletname ile işlem yapılabilir. Vekaletten azil herhangi bir şekle tabi değildir. Azil noter vasıtasıyla yapılabileceği gibi, dilekçe, mektup ve faks ile de yapılabilir” dedi.
Kahramanmaraş’ta ABD’ye bakır ihracı
23 Nisan 2024 Salı - 09:33 Kahramanmaraş’ta ABD’ye bakır ihracı Kahramanmaraş’ın geleneksel el sanatlarından bakırcılık mesleği 6 Şubat depremlerinin ardından üretimini sürdürüyor. Depremin yaralarını saran esnaf ürünleri Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Kahramanmaraş’ta çok eski bir geçmişe ve geleneğe sahip olan bakırcılık sanatı, 1950’li yıllardan itibaren ivme kazandı. Bakırın dövülerek şekillendirilmesi ve süslenmesiyle ortaya çıkan mutfak eşyaları ve çeşitli süs eşyalarının imal edildiği bir geleneksel el sanatı olan bakırcılık, yaygın bir şekilde hem kullanılıyor hem de üretimini sürdürüyor. Kahramanmaraş Küçük Sanayi Sitesi’ndeki bakırcı esnafları da üretimini sürdürüyor. Deprem sonrası yarasını saran esnaf 10 bin ürünü hem üretiyor hem de yurt içi ve yurt dışına gönderiyor. Bakır üreticisi İsmail Binici, “Bakırı işlemecilik ve mutfak eşyaları üzerine çalışıyoruz. 1980 yılından bu yana atölyemizi çalıştırıyoruz ve mesleğe 7 yaşında başladım. Mutfak eşyaları, dekoratif işler, bakır kaplama ve mangal işleri gibi nasıl bir talep olursa yapabilecek kapasitedeyiz. Kahramanmaraş’ta bakırcılık iyi bir konumda. Türkiye genelinde azınlığa düşmüş bir meslek ama bizim bu yöremizde halen devam ediyor” dedi. Bakırın yıllık 150 bin dolar civarında ihracat rakamlarına ulaştığını da ifade eden Binici, “Yaptığımız ürünler yurt içi ve yurt dışına gönderiyoruz. Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gönderiyoruz özellikle kahve takımı gönderiyoruz. Aşırı miktarda olmasa da yılda iki konteyner 100-150 bin dolarlık ihracat yapılıyor. Ecdadımız hep bakır kullanmış bir müddet bakırcılık başka metaller çıktığı için gerilemiştir ve mutfak eşyaları devreye girmiştir. Hatta doktorlar bakırı önermeye başladı. Restoranlar bakır kullanmaya başladı. Bakır hayatımızın biri parçası ve sağlığa faydası çok. Depremin ilk aşamalarından itibaren 3-4 ay hiçbir şey yapamadık iş yerimiz hasar aldı ve makinalar ve ürünler hasar gördü sonra toparladık işimize devam ediyoruz” diye konuştu. Bakır ustası Mahmut Koz ise, “Özellikle mutfakta kullanılan her şeyde kullanılır 10 bin civarında bir çeşidimiz vardır. Tarihi değerli ürünlerde yapıyoruz” dedi.
Van’da Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’ndan büyük fırsat
23 Nisan 2024 Salı - 09:32 Van’da Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’ndan büyük fırsat Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Van’da 214 muhtelif arsayı yatırım yapmak isteyenler için avantajlı şartlarla satışa çıkarıyor. Van’daki 214 arsa; yüzde 25 peşin, 24 ay vadeyle satışa çıkacak. Bakanlık, peşin ödemelerde yüzde 20 indirim avantajı ise yatırım yapmak isteyenler için büyük bir fırsat sunuyor. 7 Mayıs Salı günü saat 10.30’da yapılacak müzayedelere online katılım da sağlanabilecek. Van’da arsa fırsatı Konut, konut-ticaret, tarım, akaryakıt tesis ve plansız alan niteliğindeki; 214 muhtelif arsa için alıcılar gün sayıyor. Van’daki arsalar için başvurular başladı. Çevrimiçi katılım sağlanabilecek Açık artırma 7 Mayıs Salı günü saat 10.30’da yapılacak. Ankara Holiday Inn Hotel ve Van Evliya Çelebi Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli Konferans Salonu’nda yapılacak. Artırmaya internetten üzerinden de (www.emlakmuzayede.com.tr) teklif verilebilecek. Ayrıntılı bilgilere ise www.emlakmuzayede.com.tr ve 0212 608 15 00 numaralı telefondan ulaşılabilecek. Arsa almak isteyen Necmi İdiz isimli vatandaş, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın kendileri için arsa alma fırsatı sunduğunu belirtti. Gevaş ilçesinde arsasını alıp, evini yaptırmak istediğini ifade eden İdiz, çalışmanın hayırlı olmasını temenni etti. Yatırımcı iş adamı Kerem Baynal ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yatırım yapmak isteyenler için konut-ticaret, tarım, akaryakıt tesis ve plansız 214 arsayı, 24 ay vadeyle satışa çıkardığını belirterek, “Peşin ödemelerde yüzde 20 indirim var. Yatırımcı olarak bu fırsatı değerlendirmek istiyorum” dedi.
3 ton 224 kilo atık pil bilim setine dönüşüyor
23 Nisan 2024 Salı - 09:28 3 ton 224 kilo atık pil bilim setine dönüşüyor Duracell ve Doğa Koleji’nin sürdürülebilirliği vurguladığı atık pil geri dönüşümü “Battery Friend Forever” kampanyası 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda tamamlandı. 82 Doğa Koleji kampüsünde, 70 öğretmenin süreci takip ettiği, yirmi bin öğrencinin bir buçuk ayda katıldığı projede 3 ton 224 kg atık pil toplandı. Toplanan piller bilim setine dönüşecek, iyilik hareketi ile dezavantajlı bölgelerde eğitim alan çocuklara ulaştırılacak. Doğa ve bilim için yarıştılar Duracell’in Dünya Pil Günü çerçevesinde başlattığı, ‘atık pillerin dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocuklar için bilim setine dönüşmesi amacıyla toplanması projesi’ devam ediyor. Doğa Koleji de bu iyilik hareketine ‘Battery Friend Forever’ kampanyası ile destek oldu. Proje kapsamında başlatılan ‘atık pil toplama yarışması’ sonuçlandı. Doğa Kolejlerinin tüm kampüslerinin katıldığı yarışmada, öğrenciler ‘atık’ ve ‘sürdürülebilirlik’ alanında eğitimler aldı, bir buçuk ay boyunca atık pilleri topladı. Tüm kampüsler en çok atık pil toplayan kampüs olmak için çalıştı. Öğrencilerin ve velilerin desteği için çeşitli etkinlikler düzenlendi. Böylece kampanya sürecinde toplamda 3 ton 224 kg atık pil toplanmış oldu. "Çocukların daha fazlasına yapma gücüne inanıyoruz" Duracell Türkiye Ceo’su Kerem Sinanoğlu, “Duracell olarak bilimi merkeze aldığımız projeler yürütmekten, bu projeleri Doğa Koleji gibi köklü bir eğitim kurumu ile beraber sürdürmekten ve “Battery Friend Forever” kampanyasını 23 Nisan gibi özel bir günde tamamlamaktan dolayı çok mutluyuz. Sürdürülebilirlik bilincini nesilden nesile aktarmak için en doğru yolun da eğitim olduğunu biliyoruz. Buradan hareketle çocukların “daha fazlasını yapma gününe” inanıyoruz ve atık pilleri toplayarak, hem doğamızı koruyor hem de dezavantajlı bölgelerde zor koşullar altında eğitim alan çocuklarımıza destek oluyoruz. Bir buçuk ay gibi kısa bir süre içinde 3 ton 224 kg atık pil toplayarak, binlerce öğrenciye bilim seti ulaştırma hedefimize omuz veren tüm Doğa Koleji ailesine de sonsuz çok teşekkür ederiz“ dedi. “Hem atık çıkmasını sıfırlıyoruz hem de karbon salınımını düşürüyoruz” Sürdürülebilirliğin Duracell’in odağındaki en önemli konulardan biri olduğunu da vurgulayan Sinanoğlu, “Üç temel stratejimiz var; eğit, azalt ve topla. Gerek karbon emisyonunu ölçümleyen ve raporlayan ilk pil firması olmamız sebebiyle, gerekse Avrupa’da bulunan bütün üretim tesislerimizin yeşil enerji ile çalışıyor olması sebebiyle hem atık çıkmasını sıfırlıyoruz hem de karbon salınımını düşürüyoruz. Tüm ürünlerimizi yüzde 90 karton ve yüzde 100 geri dönüştürülmüş paketlerle tüketicilere ulaştırıyoruz” diye konuştu. Duracell Ar-Ge laboratuvarlarında geliştirilen ‘Optimum’ teknolojisinin, pil atıklarını azaltmadaki rolüne de değinen Sinanoğlu, “Verimsiz teknoloji ile üretilen piller ile karşılaştırdığınızda 1 Duracell Optimum pil, 30 tane sıradan çinko karbon pilin verdiği enerjiyi verebiliyor. Bu da 1 tane Duracell Optimum pil kullandığınızda 1 atık pil ortaya çıkartırken, diğerlerinde 30 tane atık pil çıkartıyorsunuz. Duracell Optimum pil kullanarak çevre kirliliğini de minimuma indiriyoruz” ifadelerini kullandı. Bilim seti kampanyasının yanı sıra Duracell’in deprem bölgesine yönelik başlattığı ‘Bilim Odası’ çalışması hakkında da bilgi veren Sinanoğlu, “6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketinin ardından bölgedeki çocuklarımız için kalıcı bir proje yapmak için TOÇEV ile birlikte yola çıktık. TOÇEV’in, Türkiye genelinde yürüttüğü ‘GÜNEBAKAN’ projesi dahilinde ilköğretim okullarında var olup da yetersiz olan veya hiç olmayan kütüphane, müzik odası, spor alanı, oyun bahçesi, çok amaçlı kullanım odası ve benzeri alanların onarımına, Duracell olarak ‘Bilim Odası’ projesi ile katkı sunmak istedik. Proje deprem faciasında büyük yara alan Adıyaman Merkez Öğretmen İlkokulu ile başladı. Böyle bir proje ile deprem bölgesindeki çocuklarımıza bir bilim odası hediye ettiğimiz için çok gururluyuz” dedi. Doğa Koleji Ekoloji Bölüm Başkanı Merve Topçuoğlu, “Doğa Koleji’nde verdiğimiz ekoloji eğitiminde öğrencilerimizin doğa ile bağlarını güçlendiriyoruz. Sürdürülebilirlik projeleri ile olumlu ve olumsuz davranışların sorgulamasını sağlıyoruz. Her proje bizler için doğaya atılan büyük bir adım. Atık pil geri dönüşüm kampanyası gibi birçok proje hayata geçiriyoruz ve öğrencilerimizi süreci hayal edip, yönetmek ve yürütmenin tam ortasına koyuyoruz. Geleceğin Doğası için yaşamı sürdürülebilir biçimde iyileştirmek ve bugünden doğru seçimler yapmamızı sağlamak amacı ile yürütülen projede; sürdürülebilir yaşamın en önemli ipuçlarından biri çöp ve atık kavramlarının bilincinde olmak temel hedef oldu. Öğrencilerimize edindirmek istediğimiz en önemli kazanımlardan biri doğaya karşı sorumluluklarınızın farkında olunması” dedi.
Gençleri tarım sektörüne yöneltecek Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Projesi start aldı
23 Nisan 2024 Salı - 09:13 Gençleri tarım sektörüne yöneltecek Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Projesi start aldı Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının 35 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkması için gençleri tarım sektörüne kazandırmak isteyen Ege Bölgesi’nin bitkisel ürün ihracat lideri Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” projesinin ikinci ayağını başlattı. 2022 yılında ziraat mühendisliği ve gıda mühendisliği mezunu ya da öğrencisi 55 kişinin katıldığı “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” projesinin ilk ayağını gerçekleştiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, yoğun talep üzerine gençleri tarım sektörüne kazandıracak projenin ikincisini 20 Nisan - 11 Mayıs 2024 tarihleri arasında düzenleme kararı aldı. Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi’nde; Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Ege Üniversitesi, ATMOSFER TTO ve TARGEV güç birliğine gidiyor. Eğitim programına 82 genç katılıyor. Pandemi sonrasında tarım stratejik sektör oldu Pandemi sonrasında dünya genelinde gıda üretiminin stratejik bir iş kolu haline geldiğini dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, tarımsal üretimi artıracak ve gıda güvenliğini maksimum seviyeye çıkaracak projelere odaklandıklarını dile getirdi. “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Projesiyle tarım sektörüne gençleri kazandırmayı hedefliyoruz” diyen Uçak, “Ziraat Fakültesi son sınıf öğrencileri ve mezunları, bitkisel üretim alanında kendisini geliştirmek isteyen tüm girişimci ve üreticiler bizim hedef kitlemiz. Bu isimler konularında yetkin isimlerden bir yandan 4 hafta boyunca eğitim alırken, öbür yandan işletmeleri ve bahçeleri ziyaret edecek, ürün hasat edecek” diye konuştu. Tarım ürünleri ihracatında hedef 50 milyar dolar Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının son 1 yıllık dönemde yüzde 4’lük artışla 34,5 milyar dolardan 35,8 milyar dolara çıktığı bilgisini veren Başkan Uçak sözlerini şöyle sürdürdü: “Gıda ürünleri ihracatımız 28 milyar dolar seviyesinde. Dünya’nın gıda ambarı konumundayız. Yaş meyve sebze, meyve sebze mamulleri, kuru meyve, zeytin ve zeytinyağı, su ürünleri ve hayvansal mamuller, hububat bakliyat yağlı tohumlar, fındık, tıbbi aromatik bitkiler sektörlerinde dünyanın güçlü tedarikçilerinden biri konumundayız. Tarım sektörüne gençlerin daha yoğun katılımıyla, teknoloji ve verimlilik ön plana çıkacak. Kalıntısız güvenli gıda üretimiyle tarım ürünleri ihracatımız 50 milyar dolara ulaşacak zemin oluşacak. Ege Bölgemiz yıllık 7,5 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatıyla Türkiye’nin lideri konumunda. Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri ihracatını 10 milyar dolara çıkarmak için “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” programlarıyla gençleri tarım sektörüne kazandırırken, “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz” isimli projemizle de kalıntısız üretime katkı sağlıyoruz.” İlk ders ETO Başkanı’ndan 20 Nisan - 11 Mayıs 2024 tarihleri arasında dört hafta sonu eğitim alacak olan “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” katılımcılarına ilk dersi “Tarım, Tehditler ve Fırsatlar” başlığıyla, organik sektöründe dünyanın otorite isimlerinden Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği Başkanı Prof. Dr. Uygun Aksoy verdi. “Sürdürülebilir Tarım Sistemlerinde Gelişmeler”i ETO Genel Sekreteri Ziraat Yüksek Mühendisi Özge Çiçekli paylaşırken, Toprak Verimliliği ve Bitki Besleme Stratejilerini Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bihter Çolak Esetlili aktardı. Tarımda Kooperatifleşmenin Önemini Sürdürülebilir Tarım Bilimsel Araştırma Kooperatifi’nden Prof. Dr. Meltem Onay kursiyerlere anlatırken, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Şen, Meyve ve Sebzelerde gıda kayıplarını önlemek adına Hasat ve Depolanmasının ipuçlarını verdi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tolga Esetlili, Akıllı Tarım Teknolojileri konusunda “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” katılımcılarını bilgilendirdi. Selçuk Karaata ise; Tarım Sektöründe Yenilikçi Uygulama Örneklerini paylaştı. “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” katılımcıları 3 hafta süreyle tarım sektörünün gündemindeki konuları, uzman isimlerden dinleyecek.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Dünyadaki durgunluğa rağmen Adana yılın ilk 3 ayında ihracatını yüzde 9 artırdı"
22 Nisan 2024 Pazartesi - 23:34 TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Dünyadaki durgunluğa rağmen Adana yılın ilk 3 ayında ihracatını yüzde 9 artırdı" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu yılın ilk 3 ayında Adana’da ihracatın yüzde 9 arttığını belirterek, "Bu başarıların asıl sahipleri Adanalı girişimci kardeşlerimi yürekten kutluyorum" dedi. Adana Ticaret Odası’nın (ATO) yeni hizmet binasının açılışı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. 16 bin 800 metrekare oturum alanı ile yönetim binası ve kongre merkezi olmak üzere iki bölümden oluşan hizmet binasının 550 kişilik konferans salonu, 230 kişilik meclis salonu ve 140 araçlık otopark ile hizmet vereceği açıklandı. Yeni hizmet binası önünde gerçekleşen açılış töreninde dua edilmesinin ardından kurdele kesildi. Törende konuşan Hisarcıklıoğlu, ATO üyelerine seslenerek, "Allah her şeyi size vermiş. Yok yok. Deniz var mı? Var. Tarım var mı? Var. Sanayi var mı? Var. Ticaret var mı? Var. Her şey var. Odalar, baktığımız zaman iş dünyamızın asli temsilcileri ve merkezleridir. Şehrine değer katan, güzelleştiren, hizmet üreten yerler haline gelmeleri gerekir. Ticaret odamız da bu yeni hizmet binası ile Adana ekonomisinin gelişmesine ve zenginleşmesine daha büyük katkılar vermeye devam edecek. Bugün Adana bir ticaret, sanayi, tarım ve eğitim merkezine dönüşmüştür" şeklinde konuştu. "Uluslararası bağımsız kuruluş Adana’da 3 odamızı 5 yıldız ile değerlendirdi" İçlerinde Adana Ticaret Odası’nın da bulunduğu 3 odanın dünya çapında kaliteye sahip olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, akredite oda sistemini anlattı. Hisarcıklıoğlu, “Burada hizmet kalitesinin standardı için belirli bir seviyeye ulaşmak gerekiyor. Aynı otellerdeki gibi odalarımızda da dünya genelinde hizmet kalitesini ölçen akredite kuruluşları var. Bunlar da uluslararası kuruluşlar. Uluslararası bağımsız kuruluşun Adana’daki 3 odamıza da verdiği değerlendirme ne biliyor musunuz? Tam 5 yıldız. Bu şunu gösteriyor; Berlin, Londra oda ve borsaları üyelerine hangi standartta hizmet veriyorsa Adana’da aralarında Ticaret Odamızın da bulunduğu bu üç kuruluşumuz da bu standartta hizmet veriyorlar. Allah kendilerinden razı olsun” dedi. "Türkiye’nin stratejik yatırımlarının artık bu bölgeye kaydırılması lazım” Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ise coğrafik olarak Adana ve çevresinin deprem güvenli bölge olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de stratejik yatırımların Adana ve çevresinde gelişme kaydedeceğini aktaran Vali Köşger, "Türkiye’nin stratejik yatırımlarının artık bu bölgeye kaydırılması lazım. Devlet aklı bunu gördü, görüyor. Bundan sonra buraya yönelik başta savunma sanayii olmak üzere sanayi yatırımları buraya yönelecek" dedi. “Büyük Türkiye idealinin peşindeyiz” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uluslararası düzeyde önemli gelişmeler gerçekleştirdiğini de belirten Köşger, "Cumhurbaşkanımız bugün Irak’ta Bağdat’ta. Daha sonra Erbil’e geçecek. Çok önemli görüşmeler yapıyor. Bunun sıradan bir toplantı olmadığını ve sıradan bir ziyaret olmadığını Irak devlet yetkilileri söylüyor. Basra Körfezi’nden Adana’ya uzanan ekonomi yolu, hem demir yolu hem otoyol inşasıyla ilgili bir süreç devam ediyor. Adana’da konteyner limanı, kimya organize sanayi bölgesi, Ceyhan Organize Sanayi Bölgesi, Tarım OSB’leri ve turizmde yapacağımız şeyleri gerçekleştirdiğimiz zaman Adana’yı kimse tutamaz. Sadece bizim derdimiz Adana değil, bizim derdimiz Türkiye. Büyük Türkiye idealinin peşindeyiz. Büyük Türkiye için hep beraber hareket edeceğiz. Derdimiz, gücümüz, sevdamız Türkiye. Türkiye’yi hak ettiği yere getirmek, Türkiye’yi dünya milletleri arasında hak ettiği noktaya taşımak” diye konuştu. "ATO kurulduğu günden bu yana Adana ve ülke ekonomisinin güçlenmesi için var gücüyle çalışmıştır" Yeni hizmet binasının hayırlı olması temennisinde bulunan Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Yücel Bayram da, “130 yıllık tarihe sahip olan dev çınar olan ATO, kurulduğu günden itibaren Adana ve ülkemizin ekonomisinin güçlenmesi için var gücüyle çalışmıştır, çalışmaya da devam edecektir. Attığımız her adımın tüccarımızın daha iyi bir şekilde ticaretini geliştirmesi için olduğunu ifade etmek isterim. Geçmişten aldığımız güçle odamızın üyelerini daha ileriye götürmek gayretimiz her geçen yıl daha fazlasıyla devam edecektir. Bugün yıllarca Adana’ya hizmet verecek çok modern binamızın açılışını gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu. Oda üyelerinin işlerini daha hızlı gerçekleştirmesi amacıyla birçok kurumla iş birliği içerisinde olduklarını belirten Bayram, yeni hizmet binasında Serbest Mali Müşavirler Odası irtibat ofisi, KOSGEB irtibat ofisi, İngiltere vize ofisi, Schengen vize ofisi, ihtiyaç haritası ile tarımsal destekleme ofisi kurduklarını ve en kısa sürede e-ticaret ve hibe destek bilgilendirme ofisini de hayata geçireceklerini söyledi. 1 yıldır üzerinde çalıştıkları mobil cep uygulamasını geliştirme çalışmalarının da tamamlandığını aktaran Bayram, “Türkiye’de bir ilki yapıyoruz. Artık üyelerimiz odaya gelmeden tüm işlemlerini bankada olduğu gibi cep telefonu ile yapacaklar. Yarın hizmete sunuyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından ATO Başkanı Bayram ve üyeler tarafından TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’na hediye takdim edildi.