POLİTİKA - 12 Ocak 2018 Cuma 14:49

Bakan Yardımcısı Yeğin;"Mağduriyetlerin hepsini bertaraf edeceğiz"

A
A
A
Bakan Yardımcısı Yeğin;"Mağduriyetlerin hepsini bertaraf edeceğiz"

Taşeron yasasında da belli bir noktaya geldiklerini belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin; "Yaklaşık 1 milyon kişilik çalışanı ilgilendiren bir düzenleme ile kamuda ve belediyelerimizde çalışan taşeron işçilerimiz, bundan sonra kamuda devletin kendi kurumlarının kadrosuna, belediyedeler de ise belediyelerimize ait şirketlerde çalışacaklar.

Taşeron yasasında da belli bir noktaya geldiklerini belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin; "Yaklaşık 1 milyon kişilik çalışanı ilgilendiren bir düzenleme ile kamuda ve belediyelerimizde çalışan taşeron işçilerimiz, bundan sonra kamuda devletin kendi kurumlarının kadrosuna, belediyedeler de ise belediyelerimize ait şirketlerde çalışacaklar. Taşeron şirketler üzerinde çalışırken yaşamış oldukları mağduriyetlerin hepsini bertaraf edeceğiz" dedi.


Elazığ Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü (SGK) Hizmet Binasının temel atma töreni gerçekleşti. 13 bin 172 metrekare alana kurulan ve 23 milyon liraya maliyetle tamamlanması planlanan binanın, 2019 yılının Temmuz ayında hizmete gireceği bildirildi.


Türkiye’nin büyüdüğünü dile getiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin , “2000’li yılların başında milletin iradesi ile ülkenin yönetimini eline alan irade, sürekli büyümeye gayret etti. Türkiye büyürken hiçbir ayrıma tabi tutmaksızın ülkenin tüm şehir ve bölgelerini de o büyümeye ortak etti. Bu iradeden Elazığ’da nasibini aldı. 2000’li yılların başından bugüne kadar çok ciddi bir şekilde büyüdü. Bugün SGK il binasının temelini atıyoruz. Burada yaklaşık 200’ün üzerinde çalışanımız olacak. 23 milyonun üzerinde bir rakama mal olması beklenen bina, 13 bin 172 metrekare alana kurulacak. 2019 yılının Temmuz ayında hizmete açılmasını hedeflemekteyiz. Bakanlık olarak önemli çalışmalar yapıyoruz. Yoğun bir faaliyet içerisindeyiz”diye ifade etti.



"Mağduriyetlerin hepsini bertaraf edeceğiz"


Taşeron yasasında da belli bir noktaya geldiklerini vurgulayan Yeğin,“Yaklaşık 1 milyon kişilik çalışanı ilgilendiren bir düzenleme ile kamuda ve belediyelerimizde çalışan taşeron işçilerimiz, bundan sonra kamuda devletin kendi kurumlarının kadrosuna, belediyedeler de ise belediyelerimize ait şirketlerde çalışacaklar. Taşeron şirketler üzerinde çalışırken yaşamış oldukları mağduriyetlerin hepsini bertaraf edeceğiz. Asgari ücret çalışmaları da yıl sonunda tamamlandı. 2016 yılındaki yüzde 30’luk artışı saymaz isek bugüne kadar oransal olarak iyi bir artışa tekabül etti. Milletimiz ve çalışanımız çok daha fazlasına layık. Bizim insanımız emeklerinin karşılığında çok daha güzel ücretler almaya layık. Kademe kademe iyileşmelerin oranlarını daha da yukarı çıkartarak ülkemizde ki gelişmeden hepimizin pay almasını hedefliyoruz. Bu yönetim anlayışı hakikaten garibanı, imkanı kısıtlı olanları önemseyen bir yönetim anlayışı. Hep beraber büyüyeceğiz ve bu ülkeyi büyüteceğiz. Tüm darbe girişimlerine, sınırlarımızdan sosyolojik akışa, yurt dışından yapılan müdahalelere rağmen el ele vereceğiz” diye konuştu.


Türkiye’nin son dönemlerde ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşadığını aktaran Vali Çetin Oktay Kaldırım ise, “Gelişiyor, kalkınıyor ve özellikle kamu hizmet sunumlarında hizmet anlayışı değişiyor. Kurumsal yapısı, vatandaşa bakışı yaklaşımı değişiyor ve dönüşüyor. Dünyada örnek bir model olmaya doğru gidiyor. Dolayısıyla Türkiye’nin bu değişim dönüşümüne en yakın şahitler biziz. Devletimiz, vatandaşa tepeden bakan, vatandaşı ikincil bir nesnel olarak gören bir anlayıştan vatandaşı merkeze alan, öncüleyen, en kıymetli varlık olarak gören bir mekanizmaya dönüşmüş durumda. Şimdiye kadar devlet vardı ve vatandaş devlet için vardı. Şimdi çok şükür vatandaş odaklı bir yaklaşıma dönüştük. Vatandaş varsa devlet vardır anlayışına yöneldik. Dolayısıyla biz bunu anlayış olarak, sahada uygulamalarını görüyoruz” ifadelerini kullandı.



Serdar;"İnsanımıza en uygun çalışmaları devam ettiriyoruz"


Siyasetin hizmet üretebildiği noktada kıymetli olduğunu ifade eden AK Parti Elazığ Milletvekili ve İnsan Hakları İnceleme Komisyonu (İHİK) Başkanı Ömer Serdar’da , “Hizmet üretemeyen bir siyaset ülkenin zamanından çalıyor demektir. AK Parti hükumetlerinin programlarına baktığınızda bu hizmet unsurunun da ön plana çıktığını görürsünüz. Ülkenin bu anlamda kaybedilmiş çok yılları vardır. Siyasi çekişmelere kurban edilen çok yılları vardır. Ancak 2002’den sonraki dönemde anlayış olarak iki şeyi öne çıkardık. Birincisi demokratikleşme, ikincisi zenginleşme. Bunlar için ciddi adımlar atıldı. Bu ülkede anayasa reformları paketleri hazırlandı. Yasal düzenlemeler yapıldı. Anti demokratik, düzenlemeler mevzuattan çıkarıldı. Devlet adeta hatalarıyla yüzleştirilir duruma getirildi. Bugün tüm kuşatılmışlıklara rağmen, ülkenin en ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğu bu dönemde, terör tehdidi, hain kalkışmalar, dışardan ekonomik kuşatmalar oluyor. Bu durum da bile hala taviz vermeyen bir siyasi anlayış devam ediyor. Çünkü biz görevimizi yapmazsak, hizmet yönünde gerekli adımları atmazsak, asıl Türkiye’yi içe kapatmaya çalışan, Türkiye’yi ekonomik anlamda daraltmaya çalışan ve bizi anti demokratikliğe itmeye çalışan kadroların emellerine hizmet etmiş oluruz. İşte onlar amaçlarına ulaşmasınlar diye, ülkemizin insanına en uygun çalışmaları devam ettiriyoruz”diyerek sözlerini tamamladı.



Yanılmaz:"bin 972 personelimiz dilekçesini verdi"


Hizmetlerin en iyi şekilde yapılabilinmesi için fiziki mekanların çok iyi olması gerektiğini dile getiren Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz’da;" Elazığ’ımıza prestijli bir bina burada yükselecektir. Elazığ belediyemizde toplam 2 bin 544 personelimiz çalışıyor. 2 bin 544 personelimizin bin 972 personeli taşeron işçisi olarak çalışıyordu. Bu bin 972 personelimizin bütünü dilekçelerini verdi. 11 ocak 2018 itibari ile çıkan kanundan faydalanmak üzere her türlü evraklarını doldurarak belediyemize müracaat ettiler. Türkiye’nin büyük bir problemi Cumhurbaşkanımızın iradesini ortaya koymasıyla çözüldü”şeklinde bilgi verdi.


Konuşmaların ardından programa katılan Bakan Yardımcısı Yeğin, Milletvekili Serdar, Vali Kaldırım, Belediye Başkanı Yanılmaz ve diğer protokol üyeleri birlikte butona basarak temel atma işlemini başlattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.