POLİTİKA - 22 Mart 2017 Çarşamba 22:50

Başbakan Yıldırım: “Hayır gurubundaki ekip yalanda ölçü ve sınır tanımıyor”

A
A
A
Başbakan Yıldırım: “Hayır gurubundaki ekip yalanda ölçü ve sınır tanımıyor”

Başbakan Binali Yıldırım, “Maalesef hayır gurubundaki ekip yalanda ölçü ve sınır tanımıyor vitesten atmış vaziyetteler.

Başbakan Binali Yıldırım, “Maalesef hayır gurubundaki ekip yalanda ölçü ve sınır tanımıyor vitesten atmış vaziyetteler. Ayarı kaçırdılar” dedi.


Başbakan Binali Yıldırım, Elazığ’da Kanal 7 ve Ülke TV ortak canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yıldırım, milletin gözü önünde her şeyin belli olduğunu ve vatandaşların her şeyi sorabileceğini ifade ederek, “Getirdiğimiz bu 18 madde de hiçbir çekineceğimiz, aman buna da nasıl cevap veririz diyecek hiçbir şey dururumuz yoktur. Ama maalesef hayır gurubundaki ekip yalanda ölçü ve sınır tanımıyor. Vitesten atmış vaziyetteler ölçüyü, ayarı kaçırdılar. Bugün ne diyor Kılıçdaroğlu, ‘Bu referandumda evet çıkarsa tapularınız alınacak, onun yerine size bir kağıt verilecek’. Tapu alınıp hiçbir şey verilmeyecek diyebilir. Yarın da belki de onu söyler” dedi.



“Sistemin ana özelliği yasamayla yürütmeyi birbirinden ayırmaktır”


Başbakanın seçimle geldiğini ve yardımcılarının milletvekili olarak seçildiğini, oradan atama yapıldığını aktaran Başbakan Yıldırım, “Ama burada sistem değişiyor: Sistem cumhurbaşkanlığı sistemidir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde, vekili bakan yapsanız bile vekillik düşüyor. Sistemin ana özelliği yasamayla yürütmeyi birbirinden ayırmaktır. Şu anda yasama yürütmeyi bir anlamda kontrol ediyor. Hükümetin istediği şey Meclis’te olur, istemediği olmaz. Bu sistem böyle değil. Bu sistemde vatandaş ikisini de ayrı seçiyor. İki sandık var. Vatandaş seçtiği milletvekillerine, siz yasama işine bakacaksınız, memleketin sorunlarını taşıyacaksınız, kanun çıkacaksa kanunlar çıkaracaksınız diyor. Ben Cumhurbaşkanını da seçiyorum, aynı anda Cumhurbaşkanını denetleyecek, ihtiyacı olan kanunlar çıkaracaksınız ancak yanlış yapıyorsa bu yanlışları denetleyeceksiniz, gereken tedbirleri alacaksınız diyor” şeklinde konuştu.



“Yerli ve milli bir sistemden bahsediyoruz”


Cumhurbaşkanlığı sisteminin Amerikan sistemi olmadığına vurgu yapan Başbakan Yıldırım, “Başka bir ülkenin sistemini aynen kopyalamıyoruz. Yerli, milli bir sistemden bahsediyoruz. Dolayısıyla Amerika’da başkan adayı olunca kampanyanın diğerinde diyor ki benim yardımcım da şu olacak. Bizim modelimizde cumhurbaşkanı var. Bir veya daha fazla yardımcı tayin edebiliyor. Bu da Anayasa’da tanımlanıyor. Bunların yetkileri nedir, görevleri nedir hepsi var. Yani Cumhurbaşkanı ekibiyle çalışacak. Tek başına çalışmayacak. Dolayısıyla onların ayrı bir şekilde seçilmesine göre bir model kurmadık. Öyle olsa ne olacak. Böyle olsa ne olacak. Sonuç ne. Yetkiyi veren millet. Kime veriyor yetkiyi, Cumhurbaşkanına. Amerika’da da başkana veriyor. Yardımcıya yetkiyi vermiyor. Seçimle geliyor diye yardımcının ayrı bir alanı yok. Başkan ne görev veriyorsa onu yapıyor” diye konuştu.



”Turizmle ilgili bir artış olacağını düşünüyoruz”


Terörle ilgili konuda çok ciddi mesafe alındığını ve yatırımların doğuya kaymasına vesile olacağını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:


“İşsizlik doğal olarak düzelecek. Çünkü daha çok yatırım yapılacak. Cazibeler ve teşvikler orada. Batıda yapacağı yatırım kadar doğuda yaptığı zaman hem çalıştırdığı işçiler hem işletme sermayesinde, yatırım maliyetinde destekle alacak. Terörden sonra oraların ihya edilmesi, hem bölgeler arasında göçü ve aradaki gelir farkını kapatmış olacak. Turizm olarak bu senede birden bire 2015’in önüne geçemeyiz. Ama daha iyi olacağını düşünüyoruz. Birazda bölgesel şartlara bağlı. Bu küresel terör tehdidine bağlı. Turizm terörden en önce etkilenen sektördür. Dolayısıyla turizmle ilgili konuda titiz çalışmalar var. Bir artış olacağını düşünüyoruz. Rusya, Ukrayna, Orda Doğu, körfez bölgesi ve Uzak Doğu’dan artışlar olacağı düşünüyoruz. Batıdaki düşüşünde toparlanacağına inanıyoruz. Almanya bizim düşmanımız değil. Ama Almanya ve Rusya en fazla turist gönderen ülke. Almanya’ya diyoruz ki bu Türkiye’nin iç meselesidir. Burada taraf olmayın. Terör örgülerin oradaki faaliyetlerine göz yummayın. Bir anlamda vatandaşımız hayıflanıyor.Terör örgütüne hak gördüğünü bize çok görüyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Hastane otoparkına GES kuruldu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açık otoparkına ve çatısına kurulan güneş enerji santrali (GES) ile hastanenin enerji giderlerinden aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf edilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi (KABEV) kapsamında Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine GES kuruldu. Konuyla ilgili bilgi veren İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, "Ülkemizin enerji ihtiyacı, gelişen ekonomiye bağlı olarak şehirleşme ve nüfus artışının da etkisi ile her geçen gün artmaktadır. Artan ihtiyacın paydaşlarına bakıldığında ülkemizde binalar enerji tüketiminde sanayiden sonra ikinci sırada gelmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın KABEV Projesi’nin genel hedefi de; kamunun sektöre öncülük ederek enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamak, enerji verimliliği çalışmaları kapsamında karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji sistemlerinin aktif edilmesini sağlayarak, farklı sektörlere örnek olmaktır. Bu çalışmalar çerçevesinde ilimizde de Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanemiz projeye dahil edilmiş ve 7 aydır süren altyapı çalışmaları tamamlanarak, hastanemizde ‘Akıllı Enerji Tasarruf Sistemi’ uygulamaya girmiştir. Uygulama çerçevesinde hastane açık otoparkımızın üstü ve bina çatı üstünde uygun noktalar ‘güneş enerjisi santralleri’ ile donatılmış, otopark ve bu açık alanlar bir enerji santraline çevrilmiş; bina içi aydınlatma sistemleri elden geçirilmiş, kullanılan materyaller enerji tasarrufuna uygun olanlarla değiştirilmiş, ısıtma ve soğutma sistemlerimizde iyileştirmeler yapılmıştır. Enerji kullanımını artıran tüm bağlantı ekipmanları yenilenmiş ve bina enerji sistemi otomasyon üzerinden takip edilerek anlık verimlilik takibinin yapılması sağlanmıştır" dedi. "Enerji giderleri aylık 20 milyondan 7,3 milyon düşecek" Hastanenin tasarruf edeceğini ifade eden Müdür Uras, "Sistem sayesinde elektrik, ısıtma, soğutma gibi enerji giderlerine aylık olarak yaklaşık 20 milyon TL harcayan hastanemiz, uygulamaya giren sistem sayesinde yüzde 36,8 tasarruf sağlayacak, bu da aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf elde edilmesini sağlayacak. Enerjide dışa bağımlığın önlenmesine katkı sağlanmasını da hedefleyen bu çalışma sonucunda hastanemize ait binalarda yıllık ortalama enerji tüketiminden 8 milyon 536 bin 422,28 kilovatsaat tasarruf edilecek ve CO2 emisyonunda yıllık 3 bin 47,09 ton azaltma sağlanarak hastanemiz ‘çevre dostu hastane’ haline gelecek. Bu örnek uygulamasının başarıyla sonuçlanmasından dolayı hem proje kapsamında bize destek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza hem de süreci yakından takip ederek hızla tamamlanmasını sağlayan hastane yönetimimize teşekkür ediyorum. Örnek enerji tasarrufu uygulamalarımız diğer sağlık tesislerimizde de 2024 yılında adım adım devam edecektir" diye konuştu.
İstanbul Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı Mart ayında yüzde 17,1 arttı Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,1 arttı. Mart ayında 226 bin 617 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Motorlu Kara Taşıtları verilerini paylaştı. Mart ayında 226 bin 617 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 45,5’ini motosiklet, yüzde 39,1’ini otomobil, yüzde 8,7’sini kamyonet, yüzde 3,8’ini traktör, yüzde 1,8’ini kamyon, yüzde 0,6’sını minibüs, yüzde 0,4’ünü otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,1 arttı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre motosiklette yüzde 21,9, traktörde yüzde 18,3, otomobilde yüzde 15,4, otobüste yüzde 15,4, kamyonette yüzde 7,3, kamyonda yüzde 0,8 artarken özel amaçlı taşıtta yüzde 8,8 ve minibüste yüzde 6,9 azaldı. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18,2 arttı. Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı özel amaçlı taşıtta yüzde 43,4, motosiklette yüzde 33,6, minibüste yüzde 30,4, otobüste yüzde 19,7, otomobilde yüzde 16,2 artarken kamyonette yüzde 13,1, kamyonda yüzde 11,8 ve traktörde yüzde 5,4 azaldı. Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Mart ayı sonu itibarıyla 29 milyon 367 bin 254 oldu. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 52,8’ini otomobil, yüzde 18,1’ini motosiklet, yüzde 15,5’ini kamyonet, yüzde 7,5’ini traktör, yüzde 3,3’ünü kamyon, yüzde 1,7’sini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,4’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Mart ayında 865 bin 144 adet taşıtın devri yapıldı. Mart ayında devri yapılan taşıtların yüzde 67,1’ini otomobil, yüzde 14,9’unu kamyonet, yüzde 10,3’ünü motosiklet, yüzde 3,2’sini traktör, yüzde 2,2’sini kamyon, yüzde 1,6’sını minibüs, yüzde 0,5’ini otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Mart ayında 88 bin 718 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 66,1’i benzin yakıtlı. Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan 278 bin 891 adet otomobilin yüzde 66,1’i benzin, yüzde 12,9’u dizel, yüzde 12,7’si hibrit, yüzde 7,1’i elektrikli ve yüzde 1,2’si LPG yakıtlıdır. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 15 milyon 498 bin 386 adet otomobilin ise yüzde 35,2’si dizel, yüzde 33,0’ı LPG, yüzde 29,2’si benzin, yüzde 1,7’si hibrit ve yüzde 0,6’sı elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(3) otomobillerin oranı ise yüzde 0,2’dir. Ocak-Mart döneminde 633 bin 710 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 37,5 artarak 633 bin 710 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı da yüzde 15,9 artarak 6 bin 792 adet oldu. Böylece Ocak-Mart döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 626 bin 918 adet artış gerçekleşti.
Amasya Amasya’da koyun sürülerinin yayla göçü erken başladı Amasya’nın Taşova ilçesinde mevsim normallerinin üstünde artan sıcaklıklar nedeniyle koyun sürülerinin yaylaya göçü bir ay erkenden başladı. Sürülerin renkli yolculuğu havadan dronla görüntülendi. Amasya’da hava sıcaklıkları 30 dereceyi gördü. Mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden hava sıcaklıkları sebebiyle yaylaya göç de erken başladı. Besiciler hayvanlarını yaz boyunca yüksek rakımlı arazilerde otlatarak verimliliği artırmayı hedefliyor. Taşova’da hayvancılık yapan Recep Taş (44) havaların ısınmasıyla birlikte kendilerine ait 500 koyun ile birlikte Akdağ Başyurt Yaylası’na ulaşabilmek için yola çıktı. Koyun sürülerin yolculuğu 24 saat sürdü. “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık” Dedelerinden kalan çobanlık mesleği devam ettiren Recep Taş, “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık. Nasip bundan sonrası. Yolculuğumuz 24 saat sürecek. Zorlanmamak olur mu? Uykusuzluğu var, yol yürümesi var. Muhakkak her mesleğin bir zorluğu vardır” dedi. Koyunlarının sürü halinde yaylaya göç etmesinin dedelerinden gelen bir gelenek olduğunu anlatan Taş, “Dedelerimizden sonra babam yapmış bu işi. Ondan sonra biz yapmaktayız. Bizim çocuklarımız yapacak bu işi. Yaylada Ekim ayının 15’ine kadar durmamız gerekiyor. Ondan sonra aynı tekrar bu şekilde buraya ineceğiz” diye konuştu. “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz, Yörük’tür kökenimiz” Göçebe geleneğinin kökeninin Orta Asya’ya dayandığını hatırlatan Besici Şamil Soyal da “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz. Kökenimiz Yörük’tür. Bu sene de havaların kurak gitmesinden dolayı hayvanlarımızı biraz erken yaylaya yolculuk yaptırdık. Yayla adı üzerinde mera alanı. Burada insanlarımız sonuçta tarım arazisinde yapıyor. Ama mera alanı olduğu zaman yayılım, hava değişimi var. Burada koyunlar ağrıma yapıyor ama yaylada ağrıma yapmıyor soğuk. Sağım yapmak isteyen sağımını yaparak peynirini ve sütünü alıyor” şeklinde konuştu. Yaptıkları işin günden güne kaybolduğuna dikkat çeken Soyal, “Devletimiz acil bu işe destek vermesi lazım. Ne gerekiyorsa onu yapması lazım. Yani küpe parası veriyor devletimiz, yıllık 100 lira hayvan başı. Ama bu yeterli gelmiyor. ’Devletimiz bize sigorta versin, maaş versin, hayvancılığımız 100 ise 200-300 yapalım’ şeklinde hayvancılarımızın talepleri var” ifadelerini kullandı.