POLİTİKA - 13 Ocak 2018 Cumartesi 15:32

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Afrin’deki teröristler teslim olmazsa orayı da başlarına yıkacağız"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Afrin’deki teröristler teslim olmazsa orayı da başlarına yıkacağız"

Elazığ’da konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütünü ülkemizde eylem yapamaz hale getirince bu defa güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturma çabasıyla karşı karşıya kaldık.

Elazığ’da konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütünü ülkemizde eylem yapamaz hale getirince bu defa güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturma çabasıyla karşı karşıya kaldık. Fırat Kalkanı Harekatı ile bu koridoru tam ortasından tabiri caizse bıçakla keser gibi böldük, attık ve bir gece ansızın vurduk. Şimdi İdlip operasyonu ile bu koridorun batı kanadını çökertiyoruz. Afrin’deki teröristler teslim olmazsa orayı da başlarına yıkacağız bu böyle biline. Bize verilen sözler tutulmazsa kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz" dedi.


Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ’da partisinin 6. Olağan Kongresine katıldı. Elazığ’ın cesaret abidesi kahramanlar çıkarttığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun bir örneğini de 5 Ocak’ta İzmir Adliyesine saldırarak katliam yapmak isteyen teröristleri tabancasındaki son kurşuna kadar çarpışarak durduran ve ardından şehit olan Fethi Sekin kardeşimizdir. Şehidimizin İzmir adliyesi önündeki çatışmasının görüntüsünü her izleyişimde dilimin ucuna hemen şu şiir geliyor. ‘İnsan büyür beşikte, mezarda yatmak için ve kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için.’ Evet Fethi Sekin tıpkı 15 Temmuz şehitlerimiz gibi yurdu yaşatmak için can veren kahramanlardan biri oldu. Milletimizin ve ülkemizin tarihine ismini yazdırmıştır. Kendisine ve tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum" diye konuştu.



"Amerika da seni bir yere kadar taşır FETÖ bunu bilesin, Amerika’da seni kapıya koyacak kaçak delik arayacaksın"


Türkiye’nin 1984 yılından bu yana kesintisiz şekilde terörle mücadele eden bir ülke olduğuna değinen Erdoğan, "Dünyanın en eli kanlı, vahşi, ahlaksız, bu terör örgütlerinden biri olan PKK’nın milletimize musallat oluşunun üzerinden 34 yıl geçti. Asker, polis, güvenlik korucusu,jandarma, kamu görevlileri, vatandaş olarak 10 binlerce kardeşimizi teröre kurban verdik. Elazığ ve Elazığlılar bu uzun terörle mücadele döneminde cesur duruşlarıyla, mücadele azimleriyle örnek oldu. Elazığ’ı geçmeden ne kuzeye ne batıya gidemezsiniz. Sizler adeta bir set olup, terör bulutunun ülkemize yayılmasını engellediniz. Bu mücadelenin elbette bir bedeli oldu. Fethi Sekin örneğinde olduğu gibi pek çok kardeşimiz şehit oldu. Kim bu ülke için ne yapmış hangi fedakarlıkta bulunmuş hepsinin de farkındayız. Ne diyor Arif Nihat Asya, ‘Işığını önüne al yürü, gölgen arkadan ister gelsin ister gelmesin.’ Elazığlılar vatan sevgisini millet, bayrak, devlet, ezan sevgisini önüne alıp yürümüşler, geriye de dönüp bakmamışlar. Gençler yine Arif Nihat Asya’nın değişiyle, şehitler tepesini boş bırakmamışlar, cesaretleri ve sadakatleri ile dalgalanmak için bekleyen bayrağın rüzgarı olmuşlardır. Elazığlıların kahramanlığı en güzel türkülerde görülür. Bugünde ülkemizin yedi düvele verdiği mücadelede en büyük desteği aldığımız kardeşlerimizin başında Elazığ geliyor. Şimdi bugün Elazığ’dan rabiamızı öyle bir haykıralım ki dostlarımızın yüreği ferahlasın, düşmanlarımızın kalbi daralsın. Türküyle, Kürdüyle, Zazasıyla, Gakgoşuyla, Arabıyla, Arnavutu ile velhasıl 80 milyon tek millet ve bizi bölemeyecekler. Tek bayrak. Bayrağımızın rengi belli. Şehidimizin kanı. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin ta kendisi. Tek Vatan. 780 bin kilometre kare ile tek vatan. Vatanımızı bölemeyecekler, kim ki bölmeye teşebbüs ederse, işte F-16’larımızla, helikopterlerimizle, tanklarımız ve toplarımızla inlerine gireriz. Gabar’da girdik mi, Tandürek’te girdik mi, Cudide girdik mi, Kato’da girdik mi ve yetmedi ta kandile kadar gittik yetmeyecek daha da gideceğiz. Herkes haddini bilecek. Bu millete saldıranlar bunun bedelini ağır ödeyecekler bunu bilecekler. Fırat Kalkanı Harekatı bunun örneğidir. Ve inşallah durmak yok aynen yol devam. Türkiye Cumhuriyeti Devletinden başka devletimiz yok. Yok paralel devletmiş, yok şu devletmiş, bu devletmiş. Nerede Pensilvanya’da. Ne işin var orada. Hadi sıkıyorsa buraya gel. Arkana Amerika’yı almak suretiyle Pensilvanya’da durmanın sana kazandıracağı bir şey yok. Amerika da seni bir yere kadar taşır FETÖ bunu bilesin. Ondan sonra Amerika da seni kapıya koyacak kaçak delik arayacaksın. Sen kaçacaksın biz de seni kovalayacağız. İşte bu coşku, işte bu azim, işte bu kararlılık bizlerde olduğu sürece evellallah bu ülkenin, bu milletin sırtını kimse yere getiremeyecektir" diye konuştu.



"Afrin’deki teröristler teslim olmazsa orayı da başlarına yıkacağız"


Türkiye’nin terörle mücadele tarihi aynı zamanda siyasi, ekonomik ve bu bağımsızlık mücadelelerin de korunması tarihi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Son 200 yıldır nerede bir terör hadisesi nerede bir kargaşa varsa değerli kardeşlerim nerede bir kaos varsa orada mutlaka bir takım güçlerin çıkarı, hesabı, tezgahı vardır. Koskoca bir balkan coğrafyasının Osmanlı’nın elinden çıkışı, fiili azınlıkların kışkırtılması sonucu önce asayiş sorunları, ardından büyük isyanlar ve nihayetinde dış güçlerin müdahalesi ile gerçekleşmiştir. Hele Balkan Savaşı dediğimiz felaket sırasında ordumuzun neredeyse tek bir kurşun atmadan İstanbul sınırlarına kadar gerilemesi tarihimizin en büyük utançlarından biridir. Çanakkale Savaşı sırasında milletimizin gösterdiği olağan üstü çabanın ve yaptığı fedakarlıkların gerisinde işte bu Balkan faciasından alınan ders hatta duyulan mahcubiyet vardır. Nitekim Gazi Mustafa Kemal, Çanakkale’de kendilerinden kat ve kat üstün düşman güçlerine karşı, hücum emri verdiğinde askerlerine Balkan utancını bir daha görmektense burada ölmeyi tercih edeceğini söylüyor. Biz şanlı ecdadımızın başarıları ile öğrendiğimiz kadar tarihimizden ders almasını da bilen bir milletiz. Son 200 yıldır yaşadıklarımız ve son 34 yıllık terörle mücadele geçmişimizden aldığımız dersle Suriye’de, Irak’ta sınırlarımız boyunca her yerde aktif bir politika izliyoruz. Ülkemize yönelik tehditleri artık karakollarımızın kapısında, şehirlerimizin caddelerinde, vatandaşlarımızın günlük hayatı içinde değil, doğrudan kaynağında tespit ve imha kararı aldık. Bu stratejiyi adım adım hayata geçirdik. Terör örgütünü ülkemizde eylem yapamaz hale getirince bu defa güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturma çabasıyla karşı karşıya kaldık. Fırat Kalkanı Harekatı ile bu koridoru tam ortasından tabiri caizse bıçakla keser gibi böldük, attık ve bir gece ansızın vurduk. Şimdi İdlip operasyonu ile bu koridorun batı kanadını çökertiyoruz. Afrin’deki teröristler teslim olmazsa orayı da başlarına yıkacağız bu böyle biline. Bize verilen sözler tutulmazsa kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Irak’a kadar, sınırlarımız boyunca tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Suriye’deki terör örgütün destekleyen sözüm ona müttefiklerimizi bir kez daha kendilerini test etmeye davet ediyorum. Suriye’de terör örgütüne ABD’nin gönderdiği silah sayısı 4 bin 900 tır. Bunları biz biliyoruz. Böyle müttefiklik olmaz. Böyle stratejik dayanışma olmaz. Sen gideceksin YPG’ye bu silahları vereceksin, ondan sonra da bize, biz sizinle stratejik ortağız diyeceksin. Ve 2 bin uçak dolusu silahı da derme çatma havaalanlarına indirerek örgüte teslim ettiğini biliyoruz. Artık kimse bize bu silahlar alandaki kuvvetlerimize lazım safsatasını tekrarlamasın. Karşımıza geçip, bu silahların Suriye’deki Amerikan askerleri için gönderildiğini söyleyen kişi asker başına 1 kamyon, 1 tır silah gerektiğini iddia ediyor demektir. Kimse bizim zekamızla alay etmesin. Bugüne kadar bize söylediği her şey yalan. Manipülasyon olanlara Suriye’de çözebileceğimiz sorun kalmamıştır. Yarın öbür gün bölgede hiç birimizin istemediği bir sıkıntı yaşanırsa, bilinsinki sebebi bu yalanlarla bizi oyalayanlardır. Teröristin üzerine üniforma giydirince, barındığı binanın tepesine de kendi ülkenizin bayrağını dikince hakikatler ortadan kalkmıyor" diye konuştu.



"Yılanla yatağa giren neticelerine katlanır"


Bölgeye getirilen binlerce tır ve uçak dolusu silahın bir kısmının karaborsada satılmaya, bir kısmı da Türkiye’ye karşı kullanılmaya başlandığına dikkat çeken Erdoğan, "Bunu biz Irak’ta yaşadık. Türkiye olarak hala ve tüm samimiyetimle bölge politikalarımızı ABD ile yürütmek istiyoruz. Ancak bu tek tarafından isteği ile olmaz. Yılanla yatağa giren neticelerine katlanır. Amerika kaldırıp, kandırıyor. Yılan çukuruna atmakta bu kadar ısrarcıysa kendi bilir. Biz kendi başımızın çaresine bakarız. Bir araya toplayıp ordu kurdukları sandıkları çapulcuları biz bir haftayı bulmaz nasıl darmadağın edeceğimizi görecekler. Dün Cerablus’tan Elbab’a olan hatta 3 bin DEAŞ’lıyı imha etmiştik, yarın gerekiyorsa 3 bin teröristi daha burada imha ederiz. Biz bu fitne çukurunu kapatmakta kararlıyız. Güneydoğu, doğuda kapattık mı, evelallah buralarda da kapatırız. Bu mücadele de karşımızda yer alacak olanlar dönüp kendilerine baksınlar. Çünkü biz bu ülkenin tek bir çakıl taşını, bu milletin tek bir evladını kimseye kaptıracak değiliz. FETÖ ile içer,den fethedemedikleri Türkiye’yi bu şekilde kuşatarak teslim alacaklarını sananlar varsa daha çok beklerler. Bu ülkede nasıl Fethi Sekin’ler, Ömer Halisdemirler bitmezse, Alparslanlar, Ertuğrullar, Fatihler, Yavuzlar, Gaziler de bitmeyecektir. Bunu bilsinler. Bizim kendi milletimiz, bölgedeki kardeşlerimiz ve dünyadaki tüm insanlar için gerçekten çok güzel, çok hakkaniyetli, kapsamlı hayallerimiz var. Gece gündüz çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.



"İhracatımız 158 milyar dolara çıktı bu onları rahatsız ediyor"


Son yıllardaki istikrarsızlıklar, çatışmalar olmasa Türkiye’de sağladıkları büyük atılımların bölgedeki herkesin hayatına olumlu yansımaları başladığına değinen Erdoğan, "Irak’ta, Suriye’de, Kuzey Afrikanın tamamında, Orta Afrikada, Balkanlarda, Kafkasya’da öyle ümit verice gelişmeler yaşanıyordu ki, kardeşlerimiz adına çok büyük heyecan duyuyorduk. Göreve başladığımızda IMF’ye olan borcumuz 23,5 milyar dolardı ve 2013 bizim artık IMF’ye borcumuz kalmadı sıfırladık. IMF bizden borç istedi 5 milyar Avro. Merkez bankasında döviz rezervi 27,5 milyar dolardı, şimdi 120 milyar dolar. Nereden nereye geldik. 3’üncü çeyrekte büyümede dünyanın bir numarası olduk. Bunlar durup dururken olmadı. Çalış seninde olsun. Çalıştık oldu. Bölgeyi kana ve ateşe boğanlar, bizimle kardeşlerimizin irtibatını tamamen kesmek için terör dahil her yöntemi kullanıyor. Artık kendi silahlarımızı da yapar hale geldik. Artık silahlı insansız hava aracı yapar hale geldik. Tanklarımızı üretir hale geliyoruz. İşte bunlar birilerini rahatsız ediyor, yapacağız. Biz ileriye doğru yürümekten kararlıyız. En çok saldırı altında kaldığımız alanlar neydi ekonomi. Başarabildiler mi başaramadılar. Orada da onları çökerttik. İhracatımız 158 milyar dolara çıktı bu onları rahatsız ediyor. Neredeydik 36 milyar dolardaydık. 36 milyar dolar nere, 158 milyar dolar nere. Birileri bizim önümüzdeki kapıları kapatmaya çalıştıkça, Rabbim bize 10 ayrı yerde 10 ayrı kapı daha açıyor. Ülkemiz üzerindeki kurgular ve senaryoların çökmesi bu sayededir. Çalışkan ve becerikli bir milletimiz var. Bir ayağını Türkiye’de sabitleyip diğer ayağıyla dünyayı dolaşıyor" şeklinde konuştu.



Erdoğan’dan Bahçeli’ye teşekkür


Konuşmasını sürdüren Erdoğan, "Elazığ kalkınacak, güçlenecek, büyüyecek ki Türkiye’ye katkı versin. Türkiye büyüyecek güçlenecek ki Türk milletimize kalbini ve dualarını yöneten kardeşlerimize umut ışığı olabilsin. Bunun için 2019 çok önemli. AK Parti Teşkilatlarının çok iyi hazırlanması gerekiyor. Kongrelerimiz bu süreçte yeni bir nefes yeni bir heyecan, yeni bir enerji vesilesi olarak görüyoruz. Önümüzdeki yılın Kasım ayında Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçiminde de o derece güçlü moralli gireriz. MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’ye, Cumhurbaşkanlığı seçiminde şahsımıza yönelik destekleme kararını açıklamış olması da şüphesiz bir dayanışın, bir milli mutabakatın ne denli güçlü oluştuğunun ifadesidir. Kardeşlerim bu vesile ile şahsım, partim ve milletim adına teşekkür ediyorum. Zira bu ümmetin birliği çok önemli. Birilerinin ülkemizin ve milletimizin geleceği ile ilgili karanlık senaryolar peşinde koştukları dönemde yapılan açıklama, yerli ve milli duruş sahiplerinin saflarını sıkıştırmaları durumundan önemli. Bu süreçte partili kardeşlerimizden ricam, birliğimizden, kardeşliğimizden en küçük bir taviz vermemelidir. Türkiyeyi sarsmak için önce AK Parti’yi sarsmaları gerektiğini bilenler şimdiden kolları sıvamış.Kendilerince birtakım aktörleri de saha sürmeye başlamışlar. Biz kendi işimize bakacağız, kendi hedeflerimize odaklanacağız. AK Parti olarak çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmamak, girmedik gönül bırakmamak suretiyle, milletimize ne kadar çok gidersek o kadar iyi netice alırız. 15 yıldır bunu yaptık, 2019 yılı için de yapacağımız budur" diyerek sözlerini tamamladı.


Erdoğan, daha sonra helikopterle Bingöl’e geçti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Aile ve Gençlik Fonu’na 6 binden fazla başvuru yapıldı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Gençlik Fonu’na bugün itibarıyla 6 bin 299 çiftin başvurduğunu belirterek, “Değerlendirmesi yapılan ve olumlu sonuçlanan çiftleri bu hafta evlilik öncesi eğitimlere aldık” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Dinar ve Sandıklı ilçelerini ziyaret etti. Vatandaşlarla bir araya gelen, esnafı ziyaret eden Göktaş’a halk yoğun ilgi gösterdi. Sandıklı ilçesinde seralara da giden burada çalışan kadınlarla bir araya geldi. Ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Göktaş, Aile ve Gençlik Fonu başvurularına ilişkin, “Bugün itibarıyla 6 bin 299 çiftimiz fondan yararlanabilmek için başvuruda bulundu” yanıtını verdi. Başvuruların titizlikle değerlendirildiğini aktaran Göktaş, “Şu ana kadar en çok başvuruyu Hatay’dan aldık. Değerlendirmesi yapılan ve olumlu sonuçlanan çiftleri bu hafta evlilik öncesi eğitimlere aldık. Resmi nikahın ardından da krediler hesaplarına yatmaya başlayacak” diye konuştu. Projenin öncelikli olarak deprem bölgesinde pilot olarak uygulanmaya başladığını hatırlatan Göktaş, “Depremden etkilenen gençlerimize öncelik veriyoruz. Pilot bölge Adıyaman, Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya olarak belirlenmişti. Fonu deprem bölgesinin ardından Türkiye geneline yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Ülkemizin gençleri her şeyin en iyisini hak ediyor” ifadelerini kullandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yönelik 8 bin personel alımıyla ilgili takvime yönelik soru üzerine Bakan Göktaş, şunları kaydetti: “Başvuru süreci tamamlandı. Bakanlık tarihimizdeki tek seferde en büyük personel alımını yapıyoruz. Nisan ayı içerisinde atamaları gerçekleştireceğiz. Değişen ihtiyaçlara göre hizmetlerimizin niteliği ve kalitesi her geçen gün artıyor. Yeni mesai arkadaşlarımızla milletimize en iyi hizmeti sunmak için çalışmaya devam edeceğiz.”
Samsun Samsun için büyük hedef: 5 milyon turist İYİ Parti Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekci, Samsun’u turizm şehri yapacak mega projelerini açıklayarak, “Hedefimiz 5 milyon turist” dedi. Tüfekci’nin Visit Samsun, Masal Park ve Savarona Adası projeleri turizm gelirlerine katkı sağlarken, Samsun’u Ege ve Akdeniz şehirleri ile yarıştıracak. Samsun’da yaptığı seçim kampanyası ve projeleri ile Türkiye’nin dikkatini çeken İmren Nilay Tüfekci, şehri cazibe merkezi yapacak bazı mega projelerini anlattı. “3 ana proje ile Samsun’u lokomotif şehir yapacağız” Samsun’un turizm vitrininin doğru oluşturulmadığına dikkat çeken Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekci, büyükşehir için hazırladığı 3 imza proje ile kent turizmini ayağa kaldırmayı planlıyor. Tüfekci’nin Visit Samsun, Masal Park ve Savarona Adası projeleri turizmde Samsun’u Ege ve Akdeniz şehirleri ile yarıştıracak. Samsun’un Karadeniz’in en büyük, Türkiye’nin ise 16. büyük şehri olduğunu belirten İmren Nilay Tüfekci, Samsun’un yeni nesil turizm projeleri sayesinde Karadeniz’in de yıldızının parlayacağını söyledi. Yılda 5 milyon turist, 500 milyon dolar gelir Nilay Tüfekci, “Samsun, ülkemize gelen yaklaşık 50 milyon yabancı turistin yalnızca çok küçük bir rakamı olan, 100 bin turisti çekmektedir. Samsun’a yerli yabancı yılda ortalama 600 bin turist gelmektedir. Ortalama geceleme sayısı 1,4 gündür. Yapacağımız turizm yatırımları ile yılda 5 milyon turist ve 4 gün geceleme sayısına ulaşmayı hedefliyoruz. Her bir turistin günlük 100 dolar harcadığı kabul edildiğinde; yılda 500 milyon dolar turizmden gelir elde edeceğiz” diye konuştu. Samsun’un geliri artacak Vatandaşların sorun yaşadığı her konuda projelerin hassasiyetle hazırlandığını belirten İmren Nilay Tüfekci, kalkınan bir Samsun için turizm ve ihracat gelirlerini artırmanın şart olduğunu söyledi. Geleceğin Samsun’unu bir cazibe merkezi olarak konumladığını belirten İmren Nilay Tüfekci, turizmde 3 ayrı proje ile şehrin rekabet gücünü önce ulusal, ardından uluslararası alanda artıracağını ifade etti. 5 milyon turist ve döviz girdisi Tüfekci’nin 5 milyon turisti hedeflediği Visit Samsun projesi, kentin kanyonlar, deltalar, sahilleri, şelaleleri gibi her ilçesinde yer alan turizme elverişli doğal güzelliklerinin cazibe alanı haline getirilerek teşvik edilmesini öngörüyor. Tüfekci, “Bu bölgelerin bazılarında sosyal tesis var ama içinde lavabo bile bulunmuyor. Bizim başkanlığımızda yatırımcıları doğal güzelliklerin bulunduğu alanlara teşvik edecek adımları atacağız ve restoranı, aktivite alanları, kafeleri ile turistlerin keyifli ve kaliteli zaman geçireceği ortamı oluşturacağız” dedi. Gastronomi, deniz turizmi, kaplıca, rafting, yayla, kış turizmi, kuş izlemi, yaz turizmi konularında işletmelerin geliştirilmesi ve gerekli yerlere tesis inşası için teşvik edici olacaklarını anlatan İmren Nilay Tüfekci, ayrıca Masal Park projesi ile de 300 bin ziyaretçinin çekilebileceğini ifade etti. Tüfekci "Masal Park ile sadece turizme değil, burada kullanılacak 55 milyon kesme çiçeğin üretimi sayesinde çiftçimize de çok büyük katkı sağlayacak. Masal Park Samsun’un toparlanması ve üzerinden ölü toprağını atması için çok büyük öneme sahip” diye konuştu. Masal Park Projesi Yaklaşık 130 bin metrekare alan üzerinde kurulacak Masal Park, Dubai’de gerçekleştirilen Miracle Park projesinden esinleniyor. Bu projenin 6 yıl gibi kısa bir zamanda kendi maliyetini çıkaracağı hesaplanıyor. 20 bin metrekarelik Savarona Adası Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Savarona Yatı’nın isminden ilham alınarak projelendirilen Savarona Adası da Tüfekci’nin imza projelerinden biri. Samsun’un ilk turistik adası Savarona yaklaşık 20 bin metrekarelik bir alanı doldurarak yapılacak. Üzerinde kule, kafe, restoran, hediyelik eşyaların satıldığı stantlar olacak. “Şehrimizin kaynaklarını çok doğru şekilde kullanırsak bunların hepsine yetecek maddiyat var. İstanbul’daki, Ankara’daki bağlantılarımızla da bunları destekleyeceğiz” diyen İmren Nilay Tüfekci, Samsun’un turizmden aldığı payın yüzde 1 seviyesinde kalmasının üzücü olduğuna dikkat çekti.
İzmir "Ölü Kadınların Şarkısı": Sahne Tozu Tiyatrosu’ndan duygusal bir prömiyer Sahne Tozu Tiyatrosu’nun sahnelediği ve Haluk Işık’ın yönettiği "Ölü Kadınların Şarkısı" adlı oyun, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde seyirciyle buluştu. Sahne Tozu Tiyatrosu oyuncularının ustalıkla canlandırdığı bu oyun, seyircileri derinden etkileyen bir performans sergiledi. Dünya Tiyatro Günü prömiyer ile kutlandı "Dünya Tiyatro Günü’nde gerçekleştirilen prömiyer gösterimi büyük ilgi gördü. Oyunun teması ve sahnedeki performanslar, izleyicilerin duygusal anlar yaşamasını sağladı. Haluk Işık’ın yönetmenliğindeki bu özel oyun, seyirciler arasında büyük bir coşku oluşturdu. Seyirci oyun sonunda dakikalarca ayakta alkışladı. Sahne Tozu Tiyatrosu’nun deneyimli oyuncuları, rollerini ustalıkla canlandırarak seyircilere unutulmaz anlar yaşattı. “Ölü Kadınların Şarkısı", Sahne Tozu Tiyatrosu’nun başarılı prömiyerlerinden biri olarak hafızalara kazındı. Duygusal derinliği ve etkileyici sahne performanslarıyla izleyicilerin beğenisini kazandı. Oyun sonunda yardımcı yönetmen Banu Kezel, Dünya Tiyatro Günü’nde sahnede olmanın mutluluğunu paylaşarak sahneye oyunun yönetmeni Haluk Işık’ı davet etti. Haluk Işık, Dünya Tiyatro Günü’nü kutlayarak, Sahne Tozu Tiyatrosu’na teşekkürlerini iletti. Konuşmaların ardından sahneye Sahne Tozu Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Çağlar İşgören davet edildi. Haluk Işık’a teşekkür eden İşgören, Dünya Tiyatro Günü’nde prömiyer yapmanın sevincini paylaştı. Çağlar İşgören, Haluk Işık’ın doğum günü olduğunu paylaşarak seyirciler eşliğinde sürpriz kutlama gerçekleştirdi. Bosna-Hersek iç savaşını konu alıyor Eve Ensler’in “Zorunlu Hedefler” adlı eserinden yola çıkılarak kurgulanan, yorumlanan ve sahnelenen oyun, yakın dönemin en yakıcı olaylarından biri olan Bosna-Hersek iç savaşını konu edinmektedir. Savaşın akıl almaz travmalarını yaşayan ve Balkan dağlarının kuytuluklarında unutulmuş bir klinikte, onulmaz yaralarıyla baş başa bırakılan kadınların yaşamına, Birleşmiş Milletler tarafından gönderilen bir doktor ile asistanı katılır. Altı kadının yaşadıklarıyla ve sonrasına dair çok bilinmezli arayışlarıyla örülen oyun, savaş denen vahşeti en acımasız yüzüyle sergilemekte, izleyicisini bu dramın parçasına dönüştürmektedir. Geçmişte ve yine aynı yazarın-yönetmenin yorumuyla sahnelenmiş ve ödüllendirilmiş “Ölü Kadınların Şarkısı” tüm ezberinizi bozacak, size barışın sonsuz erdemini hatırlatacaktır. Umudu var etmenin yolu, gerçeği görmekle başlar. Bu oyunu asla unutamayacaksınız.