KÜLTÜR SANAT - 19 Nisan 2018 Perşembe 14:39

Elazığ’da Yazar Naşide Gökbudak’ın ismi parka verildi

A
A
A
Elazığ’da Yazar Naşide Gökbudak’ın ismi parka verildi

Elazığ Belediyesi tarafından 20’den fazla yazdığı kitapla bilinen Yazar Naşide Gökbudak’ın ismi, kentte bulunan bir parka verildi.

Elazığ Belediyesi tarafından 20’den fazla yazdığı kitapla bilinen Yazar Naşide Gökbudak’ın ismi, kentte bulunan bir parka verildi.


Elazığ Belediyesi tarafından 2018 yılının Kültür ve Sanat Yılı ilan edilmesi ile kentte belirli aralıklarla çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu kapsamda son olarak Belediye tarafından merkez Ataşehir Mahallesi’nde bulunan bir parka 65 yaşında yazmaya başlayan ve "Sıdıka Hanım, Asıl Adı Atiye, Hümeyra gibi" birbirinden farklı 20’den fazla kitabı bulunan 81 yaşındaki Şair-Yazar Naşide Gökbudak’ın ismi verildi. Parkın açılışı Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz ve Yazar Gökbudak’la birlikte çok sayıda davetlinin katılımıyla yapıldı.


Kendisinin çok mutlu olduğunu belirten Yazar Naşide Gökbudak, "Benim için aldığımı en büyük hediye. Yaşadığım en mutlu andı bundan sonrada yaşayabileceğimi hiç zannetmiyorum. Benim memleketimde benim ismimi okuyarak birilerinin bir yerlere gelmesi onun daimi orada olması herkese nasip olamayacak kadar güzel bir şeydir. Bunun için de başkana minnettarım" dedi.


2018 yılını Kültür ve Sanat yılı olarak ilan ettiklerini anımsatan Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz ise, "İsmine uygun olarak da birçok açılışlarımızı ve organizasyonlarımızı yaptık. Elazığımızın yetiştirdiği gururumuz ve onurumuz Naşide Gökbudak adına bugün Ataşehir mahallemizde bu parkın açılışını yaptık. Yıllar sonra bu parkta gelip oynayan çocuklarımız Naşide Gökbudak ismini görecekler o ismin kim olduğunu öğrenecekler ve onlarda bir Naşide Gökbudak olmanın gayreti içerisinde olacaklar. Açılışa teşriflerinden dolayı da kendilerine teşekkür ediyorum" dedi.



"Onları onura edecek çalışmalar yapabilmeliyiz"


Bugün farklı birgün yaşandığın aktaran Başkan Yanılmaz, "İnanıyorum ki gelecek nesillere, parklara verdiğimiz bu isimler Elazığ’ın ne kadir bir kültür ve medeniyete sahip olduğunu, kadim bir musikiye sahip olduğunu gösterecek. Biz bunun daha da görülmesi için değişik organizasyonlarda değişik isimleri vermeye devam edeceğiz . Bizim yaptığımız bu çalışma örnek bir çalışma esasında bu parkta bir çok örnek çalışmalarda var. İnsanlar öldükten sonra bir çok yere isimleri veriliyor çok güzel bir şekilde anılıyor mutlaka ebedi alemde ondan haberdar oluyorlar ama yaşarken bu heyecanı tatmak çok farklı bir şey. Marifet iltifata tabidir. Biz yetişmiş olan insanlarımızı bu şehre katma değeri olan insanlarımızın kıymetini bilmeliyiz. Hikayelerini bilmeliyiz yaşarken de onları onura edecek çalışmalar yapabilmeliyiz. Bu parkımız Naşide Gökbudak hanımefendinin yapmış olduğu çalışmaların yanında hiç bir şey esasında onun değerine değer katmaz ama bu onun ismi ile değer bulacağına ben inanıyorum. Bu açıdan da yaşarken bunu vermeyi tercih ettik güzelde oldu" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari TRSM binası yıktırıldı, hastalar yakın bölgeden yer istiyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi (TRSM) binasının depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıktırılması üzerine hastalar mağdur olmamak için aynı bölgeden yeni merkezin açılmasını istiyor. TRSM olarak kullanılan Yüksekova Devlet Hastanesinin eski binası için yapılan deprem analizlerinin olumsuz çıkması sonucu yıkım kararı alındı. Eski binaların ilk bloklarında yıkım işlemi başlatılırken, diğer blok için de tahliye işlemlerine başlandı. Tahliye işlemlerinin ardından binada hizmet veren Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi’nin başka bir yere taşınacağı belirtildi. Merkezde tedavi gören hastalar ise kendilerine tahsis edilecek yeni yerin ilçe merkezine yakın olmasını talep etti. İlçe merkezine uzak bir yerin kendileri için sıkıntı olacağını belirten hastalar, tedaviye gelmekte zorlanacaklarını ve mağduriyet yaşayacaklarını kaydetti. Hastalardan İskender Bozkurt, "Yıkılan yerimiz bizim için önemliydi, burada tedavi oluyorduk. Hocalarımız bizimle birebir ilgilenip derdimize derman oluyorlardı. İlaçlarımızı burada kullanıyorduk. Şu anda uzak bir yere yapılsa servis sorunu yaşayabiliriz. Servis sorunu çözülse bile istenilen saatte hastalar gelemez. Hastaların bazıları sabah, bazıları ise öğleden sonra kalkıyor. Kaymakamımızdan, İl Sağlık Müdürlüğünden ricamız bize en yakın noktada yer versinler. Fazla ağır hastalarımız var, evden gelemiyorlar. Hocalarımız eve gelip hastalarla ilgileniyorlar" dedi. Hastalardan Ahmet Harmancı ise "Şu an kaldığımız bina deprem riski nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Bundan sonra bize yeni bir yer temin edecekler. Ancak çarşıya uzak olursa biz perişan oluruz. Hastalar perişan olur, gelemezler. Etkinliklere katılamazlar. Valimizden, kaymakamımızdan, belediye başkanımızdan ricamız bize yardımcı olsunlar. Biz burada etkinliklerimize devam edelim. Çarşıya yakın bir yer olsun. Bizim istediğimiz bunlar, bizimle ilgilensinler" şeklinde konuştu. 21 yıldır hasta olduğunu ve 7 yıldır merkezde tedavi gördüğünü belirten Harmancı, "Çok memnunuz. Bize yardımcı oluyorlar. Birçok etkinlik yapıyoruz. Bize çok katkıları oluyor, daha iyi toparlanıyoruz. Şu an kendimizi iyi hissediyoruz. Bize yardımcı olurlarsa daha iyi olacağız" ifadelerini kullandı.
Bolu Biyokütle santrali köylüleri bezdirdi Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Pelitözü köyünde faaliyet gösteren Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Biyokütle Santrali’nin vatandaşın tarlasına ve köy mera alanlarına döktüğü atık gübreler tepkiye sebep oldu. Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Pelitözü köyünde faaliyet gösteren Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Biyokütle Santrali, hayvan gübresinden enerji üretiyor. Hayvan gübresinin içerisinde bulunan minerallerin kullanıldığı işlemin ardından geriye atık sıvı gübre kalıyor. Kalan sıvı gübreler, santral çalışanları tarafından Pelitözü köyü sınırları içerisinde bulunan tarla ve mera alanlarına dökülmesi köylüler tarafından tepkiye neden oldu. Şirket yetkililerine durumu bildiren vatandaşlar, herhangi bir geri dönüş alamadıklarını ve durumu yazılı olarak Mudurnu Kaymakamlığı’na bildirdiklerini ifade etti. Köy sınırları içerisinde bulunan mera alanlarına atılan atık sıvı gübreler nedeniyle köylüler, hayvanlarını otlatamadıklarını dile getirdi. “Sıvı veya kuru atıklarını köyümüzün mera alanlarına tarlalarına döküyorlar” Hayvanlarını mera alanlarında otlatamadıklarını söyleyen Mehmet Karpınar, “Mudurnu’nun Pelitözü köyünde kurulmuş olan enerji santralinin, sıvı veya kuru atıklarını köyümüzün mera alanlarına tarlalarına döküyorlar. Sözlü olarak söylememize rağmen gübreleri atmaktan geri durmuyorlar. Hatta benim tarlama bile izinsiz dökmüşler. 2 kilometre uzaklıktan gelerek bütün tarlalara zarar veriyorlar. Bulunduğumuz alandaki, mera alanını gübre ile doldurdular. Biz bunları kaymakamlığa şikayet ettik. Gübre ile doldurdukları alana kanal yolu açarak, gübrenin gitmesini sağlamışlardı. Buraya doldurdukları gübre, yaklaşık 3 kilometre kanal yolundan gitti. Artık ne kadar kamyon sıvı gübre döktülerse” dedi. “Sıvı gübrenin yer altı sularına da karışma riski var” Yer altı sularına sıvı gübrenin karışma riskinin olduğunu söyleyen Mehmet Karpınar, “Şirket yetkilileri ile durumu görüştük. ‘Biz sizin zararınızı karşılayacağız’ diyerek bizi atlattılar. Bizde çareyi basın da bulduk. Gereğinin yapılmasını ilgili kişilerden arz ediyoruz. Bunun zararını bilmiyoruz. Devlet kurumlarına incelettirsin. Bir kamyon alacak yere 5 kamyon atıyorlar. Sonuç ortada. Burada biriken sıvı gübrenin yer altı sularına da karışma riski var. Bunun acilen denetlenmesini istiyoruz”