POLİTİKA - 13 Kasım 2017 Pazartesi 17:27

Milletvekili Açıkkapı;"Bölgesel gelişme politikamız, proje bazlı yenilikçi programlarla zenginleştirildi"

A
A
A
Milletvekili Açıkkapı;"Bölgesel gelişme politikamız,  proje bazlı yenilikçi programlarla zenginleştirildi"

Hükümetin Doğu Anadolu Bölgesi’ne geçmişe kıyasla daha fazla önem verdiğini belirten AK Parti Elazığ Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Ejder Açıkkapı;" Kalkınma Bakanlığımız da bu yönde çalışmaktadır.

Hükümetin Doğu Anadolu Bölgesi’ne geçmişe kıyasla daha fazla önem verdiğini belirten AK Parti Elazığ Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Ejder Açıkkapı;" Kalkınma Bakanlığımız da bu yönde çalışmaktadır. Bölgesel gelişme politikamız kurumsal düzenlemelerin yanı sıra proje bazlı yenilikçi programlarla da zenginleştirilmiştir" dedi.


AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, Kalkınma Bakanlığı 2018 Bütçe görüşmelerinde değerlendirmelerde bulundu.


Milletvekili Açıkkapı, “Hükümetimiz bölgesel gelişmeyi temel strateji olarak mümkün olduğu ölçüde etkin ve hakkaniyetli bir şekilde sağlamaktadır. Bir başka deyişle bir yandan bölgeler arası farkları azaltmaya, diğer yandan bölgelerin rekabet gücünü öne çıkarmaya çalışmaktadır. Makro ekonomide sağlanan başarının sürdürülebilmesi her bölgeyi ve her kesimi içine alan yapısal ve mikro dönüşümün sağlanabilmesine bağlıdır. Bu bakımdan, her bölgenin kendi şart ve imkanlarına duyarlı, yerel düzeyde yapısal dönüşüm hedeflerine odaklı ve çok yönlü bir bölgesel gelişme politikası uygulanması önemlidir. Kalkınma Bakanlığımız da bu yönde çalışmaktadır. Bölgesel gelişme politikamız kurumsal düzenlemelerin yanı sıra proje bazlı yenilikçi programlarla da zenginleştirilmiştir. Bu kapsamda herkesin bildiği gibi KÖYDES, BELDES, SUKAP, SODES ve Cazibe Merkezleri Destekleme Programı bu uygulamaya konulmuştur. DAP İdaresi bugüne kadar tüzel kişiliği haiz özel bütçeli bir kuruluş olarak Doğu Anadolu Bölgesinde birçok hizmetin gerçekleşmesinde önemli hizmetler üstlenmiştir” ifadelerine yer verdi.



"DAP Göç önleme hedefine olumlu katkı sağlamaktadır"


DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının bugüne kadar çok önemli işler yaptığını vurgulayan Milletvekili Açıkkapı, “DAP Eylem Planı kapsamında 2014-2018 yılları arasında 52 kuruluşun sorumlu olduğu 126 eylem için toplam 21 milyar Türk liralık kaynak kullanılması öngörülmüş ve 2017 yılı içerisinde 4,6 milyar tahsilat yapılmıştır. Hükümetimiz Doğu Anadolu Bölgesine geçmişe kıyasla çok daha fazla önem vermektedir. Bölgenin gelişmişliğini artırmayı ve ülkemizin Batı’yla olan gelişmişlik farkını azaltmayı amaçlamaktadır. Bunun bir ifadesi olarak DAP İdaresi bölgeyi daha yaşanabilir bir yer hale getirmek için göç önleme hedefine de olumlu katkı sağlamaktadır. 2013 yılından beri idari faaliyete başlayan DAP İdaresi çeşitli sektörlere yönelik programları uygulamaktadır. Bölgede yer alan birçok kamu kurum ve kuruluşunun, yerel yönetimlerin ve üniversitelerin projelerine ciddi finansman desteğini DAP İdaresi sağlamaktadır” diye konuştu.



"DAP hayvancılığın daha cazip hale getirilmesine çalışmıştır"


DAP’ın 2014-2017 yılları arasında 3 milyon 100 bin metreküp su depolama hacmi kapasitesine sahip 166 adet hayvan içme suyu göleti yapımına destek verdiğini aktaran Açıkkapı, “Bunun yanında meralarda hayvanların içme suyu ihtiyacının giderilmesine çalışılmıştır. Ayrıca meralarda hayvanların temiz su ihtiyacının karşılanması amacıyla 2015-2017 yılları arasında 15 bin 100 adet sac ve 11 bin 350 adet beton sıvat olmak üzere toplam 26 bin 450 adet sıvat dağıtılmıştır. Bu projelerle Doğu Anadolu’da hayvancılıkla uğraşan çiftçi ve işletmelerin su ihtiyacı giderilmiş, et ve süt veriminin artırılması yoluyla bölgede temel sektör olan hayvancılığın daha cazip hale getirilmesine çalışılmıştır. Yine 2013-2017 yılları arasında DAP illerinde toplam 715 adet küçük ölçekli tarımsal sulama projesini desteklemiştir. Projelerin tamamlanmasıyla birlikte bin 100 kilometre açık kanal ve 2 bin 250 kilometre kapalı kanal olmak üzere toplam 3 bin 350 kilometre kanal inşa edilerek 350 hektar alanın sulanmasını sağlamış olacaktır. Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip olan mobil koyun banyoluğu hizmeti DAP bölgesinde çiftçilerin kullanımına sunulmuştur. Bu kapsamda DAP illerine 18 adet mobil koyun banyoluğu imalatı yapılmış olup bu illere de dağıtımı sağlanacaktır” şeklinde konuştu.



"DAP Elazığ’a önemli destek sunmuştur"


21 bin 500 dekar alanda çeşitli yem bitkileri üretiminin artırılması adına sertifikalı tohum desteği sağlandığını da ifade eden Açıkkapı, “DAP Bölge idaremiz Elazığ için Küçük Ölçekli Tarımsal Sulama, Hayvan İçme Suyu, Hayvancılık Altyapısının Geliştirilmesi, Bitkisel Üretim Altyapısının Geliştirilmesi, DAP Bölgesinde Rekreasyon Alanlarının Geliştirilmesi, enerji sektörü muhtelif etüt, Tarihi Kent Bölgelerinin Canlandırılması ve Tanıtımı, DAP Bölgesinde Okuma Kültürünün Geliştirilmesi, DAP İdaresi muhtelif kültür, jeotermal kaynakların kullanımı, etkinlerinin artırılması projeleri için 2017 yılı harcamaları hariç 26 milyon 301 bin 905 Türk lirası destek sağlayarak Elazığ’a bu anlamda önemli bir destek sunmuştur” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Doç. Dr. Savaş Eğilmez; “Türk Devleti birçok bölgede barışı tesis ediyor” Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk devletinin bir çok bölgede barışı tesis ettiğini söyledi. Türklerin tarihleri boyunca coğrafi olarak çok geniş, ekonomik olarak zengin, nüfus olarak kalabalık ve çok uluslu, askeri olarak da çok güçlü devletler kurduğunu ifade eden Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Türk kültürünün ve Türk iktidarının en önemli unsurları adalet ve hoşgörüdür. Dolayısıyla kurdukları devletlerle hakim oldukları coğrafyalarda ve yönettikleri kavimler üzerinde adaleti, hoşgörüyü ve dolayısıyla da barışı tesis etmeyi başarmışlardır. Son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, coğrafi olarak Türk tarihinin küçük diyebileceğimiz devletlerinden biridir. Türk Devleti yüz ölçümü olarak seleflerine nazaran küçük olsa da kültürel mirasının ortaya çıkardığı etki oldukça büyüktür. Türk ordusunun varlığı, Cumhuriyet döneminin en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Nitekim son yıllarda Türk Devleti’nin çeşitli alanlarda mesafe kat edip oldukça güçlenmesi, bahsettiğimiz güçlü mirastan gelen sorumlulukla birleşince, bulunduğu her bölgede barışı tesis eden Türk ordusunun varlığı, Cumhuriyet döneminin en geniş sınırlarına ulaşmıştır” diye konuştu. Türk Devletinin; KKTC, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Kosova, Arnavutluk, Libya, Suriye, Irak, Katar, Somali’de barışı koruma adına askeri varlığını sürdürmeye devam ettiğini anlatan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Aynı zamanda Türk donanması, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum kesimi ile artan gerginliklerin tam da merkezinde, enerji ve bölgesel çıkarlar üzerinde çok önemli bir güç odağı olarak Akdeniz ve Ege denizlerinde devriye gezip, bölgenin tamamına güçlü varlığını hissettirmeye devam ediyor” diye konuştu. Libya Doç. Dr. Savaş Eğilmez, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter, ülke içinde daha fazla bölgeyi silah zoruyla kontrolü altına alırken, darbeci lidere bazı Avrupa ve bölge ülkeleri de destek veriyor. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, ve Fransa gibi ülkelerin desteğini alan Hafter’in, Nisan 2019’da milislerine Trablus’u ele geçirmek için saldırı emri vermesiyle, zaten uzun süredir istikrarsızlıkla boğuşan Libya yeni bir şiddet sarmalına sürüklendi. Hafter, bölgesel destekçilerinden tedarik ettiği mali kaynak, ağır silah, paralı asker, silahlı insansız hava araçları (SİHA), savaş uçakları ve bunları kullanacak askeri danışmanlık desteğiyle Trablus’un kapılarına kadar dayandı. Başından beri Hafter ve bölgesel destekçilerinin, başkenti ve ülkeyi silah zoruyla kontrol altına alma niyetindeki bu darbe girişimine karşı çıkan Türkiye, uluslararası meşruiyete sahip Libya hükümetine desteğini açıkladı. Türkiye, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan hükümeti desteklemek için Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı askeri uzmanlar Libya’ya gelerek, Libyalı muhataplarına danışmanlık hizmeti vermeye başladı. Türkiye’nin destekleri neticesinde Libya’da Başbakan Fayez al-Sarraj hükümeti Hafter’e karşı üstünlüğü ele geçirdi. Suriye Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesi, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra gerçekleştirilen en büyük dış operasyonlardan biri. Türk devleti, 2016 yılında hem DEAŞ hem de ABD destekli PKK/PYD terör örgütüne karşı Suriye’nin kuzeyine yönelik barış harekâtları düzenlemeye başladı. Türk Devleti, Mart 2017 tarihinde Fırat Kalkanı, bir yıl sonra Zeytin Dalı ve Ekim 2019 tarihinde düzenlediği Barış Pınarı harekâtları ile Suriye’deki yerleşim yerlerine barış ve huzur getirdi. Türk birlikleri ayrıca, Suriye’deki savaştan Türkiye’ye kaçan 3 milyondan fazla Suriyeliyi evlerine dönmeye teşvik etmek ve yeni bir mülteci dalgasını önlemek ayrıca bölgede bir terör koridoru oluşmasını engellemek amacıyla Kuzey Suriye’nin önemli bir kısmını kontrol altında tutmaya devam ediyor. Irak Kuzey Irak bölgesi PKK terör örgütünün yapılanması nedeniyle hayati öneme sahiptir. Uzun yıllardır bölgeye yerleşen ve yayılan terör örgütü Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmektedir. İrili ufaklı birçok kamp bölgeye yayılmış durumdadır. Terör örgütü Türkiye, İran ve Suriye sınırlarının sağladığı avantajları kullanmaktadır. Her üç sınıra yakın olmak örgüte uygun coğrafya, maddi imkân ve silah temini açısından güvenli bir ortam sağlamaktadır. Uyuşturucu ticaretinden silah ve insan kaçakçılığına kadar birçok alanda önemli gelirler elde edilmektedir. Suriye ve Lübnan’dan Kandil bölgesine geçişle beraber Türkiye’yi hedef alan birçok terör eylemi bu bölgeden yönetilmiştir. Türkiye içine rahatlıkla geçilerek terör faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Kandil bölgesi sahip olduğu zorlu coğrafi şartlar ve İran-Irak sınırlarını kapsayan konumuyla PKK terör örgütünün rahatlıkla hareket edebildiği bir bölge konumundadır. Türkiye’nin bu bölge üzerinde direkt bir kontrolünün olmaması terör örgütünün kendini güvende hissetmesine yol açmaktadır. 1980’lerden itibaren TSK gerçekleştirdiği başarılı sınır ötesi operasyonlarla PKK’yı birçok kez dağılma noktasına getirdiyse de bu bölgenin sahip olduğu konum sayesinde örgüt yeniden toparlanabilme imkânı yakalamıştır. Bu durum karşısında terörle mücadeleyi daha etkin kılabilmek için Türkiye bölgede askeri üsler kurma yoluna gitmiştir. Katar Türkiye ile Katar arasında varılan anlaşma gereği Türk askerinin başkent Doha’da bulunan El Rayyan Üssü’nde bulunması kararlaştırıldı. Katar’da açılan askeri üsse izin veren ilk adım olan “Türkiye-Katar Askeri İş Birliği Anlaşması” 2015’in Mart ayında Meclis Genel Kurulu’ndan ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın onayından geçmişti. Resmi kaynaklara göre Katar’da bulunacak Türk birliğinin asli görevi; “Gerçekleştirilecek müşterek/birleşik tatbikatların ve eğitimlerin vasıtasıyla Katar’ın savunma imkânının ve kabiliyetlerinin geliştirilmesinin desteklenmesi, her iki tarafın da diğer ülkelerin silahlı kuvvetleri ile eğitim/tatbikatlar icra edebilmesi, terörizmle mücadele ile uluslararası barışa katkı sağlamak” şeklinde belirlenmiştir. Somali Türkiye, 2017 yılında en büyük denizaşırı üssünü Mogadişu’da açtı; burada Türk askerleri, onlarca yıldır süren iç çatışmalarla harap olmuş bir ülkenin yeniden inşasına yardımcı olmak amacıyla Somalili askerlere eğitim veriyor. Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Erdoğan’ın 2011’deki ziyaretinden bu yana Afrika Boynuzu’ndaki yerini güçlendirerek eğitim, sağlık ve güvenlik gibi hizmetlerin canlandırılmasına yardımcı oluyor. Türkiye 2015 yılında Somali ile savunma ve sanayi anlaşmaları da imzalandı. Azerbaycan Türkiye silahlı kuvvetlerinin ayrıca Kardeş ülke Azerbaycan’da faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye, işgalci Ermenistan ile mücadelesinde ortak askeri eğitim ve tatbikatların yanı sıra başta Türk yapımı insansız hava araçları, füzeler ve elektronik savaş cihazlarının da bulunduğu yeni savunma sistemleri sağlama noktasında Azerbaycan’ı bir çok alanda desteklemektedir.”