GENEL - 30 Nisan 2017 Pazar 10:11

Oğlunun isteği gelir kaynağı oldu

A
A
A
Oğlunun isteği gelir kaynağı oldu

Elazığ’da fiziksel engelli oğlunun isteği üzerine aldığı civcivler sayesinde fikir sahibi olan baba, kuluçka makinesi ile hem civciv çıkartarak kendine gelir kapısı oluşturdu, hemde oğlunun mutluluğuna mutluluk kattı.

Elazığ’da fiziksel engelli oğlunun isteği üzerine aldığı civcivler sayesinde fikir sahibi olan baba, kuluçka makinesi ile hem civciv çıkartarak kendine gelir kapısı oluşturdu, hemde oğlunun mutluluğuna mutluluk kattı.


Elazığ’ın merkeze bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde ikamet eden baba İbrahim Yürük, doğuştan fiziksel engelli dünyaya gelen oğlu Yusuf’un isteği üzerine geçtiğimiz yıl civciv satın aldı. Oğlunun civcivlerle mutlu olduğunu fark eden baba Yürük, belirli bir işi olmadığı için araştırma yaparak iki tane kuluçka makinesi aldı ve en çok talep gören Hollanda Habeş cinsi süs tavuklarının yumurtasını temin ederek civciv üretmeye başladı. Civcivlerin tavuk olmasıyla birlikte hem yumurta, hem de yumurtalardan çıkan civcivleri satarak kendi işinin patronu oldu.



Yumurta 20, civciv 50 TL


Engelli oğlunun civciv istediğini ve bir arkadaşın tavsiyesi üzerine Hollanda Habeş cinsi civciv aldığını belirten baba İbrahim Yürük, “Büyüttükten sonra yumurtasını isteyenler oldu. Baktım bu işte para var, bir araştırmasını yaptım. Bunların yumurtası öbür yumurtalara göre daha pahalı. Normal bir koli yumurta 9 lira, cins yumurtaların tanesi ise 10 ile 20 lira arasında. 1 aylık civciv 50 lira iken, bir çift tavuğu ise 500 ile 700 lira arası satıyorum” dedi.


İlk olarak bir kuluçka makinesi ile işe başladığını daha sonra ikincisini aldığını aktaran Yürük, şimdi ise 2 bin yumurtalık kuluçka makinesi almayı düşündüğünü kaydetti. Kendi tavuğundan aldığı yumurtayı kuluçkaya verdiğini ifade eden baba Yürük, "Bir sistem kuracağım ve dışarıdan bir yumurta sipariş vermeyeceğim. Elazığ civarında tüm çeşitler bende olsun istiyorum. 2 gün içerisinde de diğer cins tavukların yumurtaları elimde olur. Mayıs sonunda da civcivler çıkmaya başlar” diye konuştu.


Duyup görenlerin gelip civciv veya yumurta aldıklarını anlatan Yürük, “Kış ayından bu yana yumurta ve civciv çıkartıp satıyorum. Ama ağırlık civciv üzerine. Bir yumurtayı 10 liraya vereceğime bir civcivi 50 liraya veriyorum. Astronot cinsi tavuğum var. Bununda yumurtası 1,5 lira civarında. Çifti 250 ile 300 arası. Şu anda elimde başka çeşit yok ama sipariş ettiğim çeşit çok. Bunlar da kısa bir süre de elimde olur. Sezon sonunda hastalık ve ölüm gelmezse verim almaya başlayacağız” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.