YEREL HABERLER - 15 Haziran 2017 Perşembe 15:45

Erzincan şehir merkezinde görülen keneler tedirgin etti

A
A
A
Erzincan şehir merkezinde görülen keneler tedirgin etti

Erzincan’da şehir merkezinde görülen keneler vatandaşları tedirginliğe yol açıyor.

Erzincan’da şehir merkezinde görülen keneler vatandaşları tedirginliğe yol açıyor.


Şehir merkezlerinde, kentsel park ve bahçelerde kene tutunması sonucu hastanelere başvurulan çok sayıda kene ısırık vakaları endişeye yol açtığı görüldü.


Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Faruk Karakeçili, bu yıl hava şartlarına bağlı olarak haziran ayı itibari ile halk arasında zehirli kene olarak bilinen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığında artış yaşandığını, özellikle kırsal alanlarda yaşayan vatandaşların dikkat etmesi gerektiğini söyledi.


Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı yeni bir hastalık olmadığını ve bazı vakalarda ölümle sonuçlanabilen bir kırsal bölge hastalığı olduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr. Faruk Karakeçili; “Virüsü taşıyan kenelerin bulunduğu alanları iyi bilmekteyiz. Şehir merkezlerinde, kentsel park ve bahçelerde kene tutunması sonucu çok sayıda kene ısırık vakaları endişeli bir şekilde başvurmaktadır. Ancak şuana kadar bunlardan hiçbirinde hastalık gelişmedi. Bu nedenle bu alanlardaki keneler hastalık taşımadığı için ısırsa dahi herhangi bir virüs bulaştırması söz konusu değildir. Hastalığın görüldüğü bölgeler bellidir. Hastanemizde tanı koyduğumuz hastaların hepsi ya bu kırsal bölgelerde ikamet edenler ya da herhangi nedenle buraları ziyaret eden/bir süre kalan kişilerdir. Bu açıdan hastalığın sık görüldüğü bu endemik bölgelerde yaşayan insanların dikkat etmesi gerekmektedir.” diye konuştu.


Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının Türkiye’de ilk kez 2002-2003 yılında görülen vakalardan sonra tanındığını hatırlatan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Faruk Karakeçili, hastalığın Türkiye’nin birçok ilinde görüldüğünü ancak, yoğunluğun özellikle Orta Anadolu ve Doğu Karadeniz’in Orta Anadolu’ya komşu illerinde yaşandığının altını çizdi.


Yrd. Doç. Dr. Faruk Karakeçili açıklamasında, özellikle Kelkit Vadisi sahasında her yıl birçok vaka görüldüğünü ifade ederek; “Bu vakalar gerek hastanemizde, gerekse çevre illerde takip edilmektedir. Hastalık Erzincan ve ilçelerinin kırsal kesimde de yaygın görülüyor. Hastanemizde her yıl ortalama 30-40 civarında kesin tanı alan hasta takip edilirken, Tunceli, Gümüşhane, Bayburt, Giresun, Bingöl gibi hastanemize başvurular oluyor. Bizler geçtiğimiz yıllarda genellikle nisan ayında, hatta bazı yıllar mart ayından itibaren hasta görmeye başlardık. Ancak bu yıl havaların soğuk ve yağışlı gitmesi nedeniyle hastalık geç başladı. Bu yıl mayıs ayı başında ilk vakaları gördük. Daha sonra Mayıs ayı boyunca ve Haziran ayı başına kadar yine hasta görmedik. Haziran başından itibaren özellikle havaların ısınması ile birlikte kene ısırık vakaları ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı tespit edilen hastalarda belirgin artma oldu. Bu artışın hava şartlarına bağlı olarak özellikle Temmuz sonuna kadar devam edeceği kanaatindeyiz. Hava şartlarından dolayı vakaların görülmesinde çevre illerde de bu yıl bir gecikme oldu. Vakalarla geç karşılaşılması bu yıl hastalığı görmeyeceğimiz veya daha az göreceğimiz anlamına gelmiyor. Bu açıdan enfeksiyon hastalıkları uzmanları olarak bizler, Sağlık Bakanlığı’nın önerileri doğrultusunda nisan ayının başından itibaren alarm durumunda olduk ve tüm hekimlere/sağlık çalışanlarına yönelik her yıl olduğu gibi eğitim faaliyetleri düzenledik. Özellikle bizim gibi endemik bölgelerde çalışanlar açısından her an vaka gelebileceği konusunda dikkat edilmesini önerdik. Türkiye’nin bazı bölgelerinde vaka sayılarında azalmalar bildirilse de ilimizde son yıllarda vaka sayılarında belirgin bir azalma görmedik. Son 6 yıldır her yıl 30-40 civarında kesin tanı koyduğumuz hasta mevcut” diye konuştu.


Özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşanların Sağlık Bakanlığı ve Tarım-Hayvancılık bakanlığının önerilerine uyarak belirli önlemleri alması gerekmektedir. Bu önlemlerin başında pantolon paçalarını çorap içine sokmak, uzun kollu giymek ve eldiven kullanmak gibi basit önlemler çok etkili olmaktadır. Aynı önlemlere bu bölgelere gidenlerin de uyması gerekmektedir. Ayrıca bu bölgelere gidenlerin işi bitip eve gelindiği zaman vücutta kene muayenesi/kontrolü yapması da önemlidir. Çünkü kene ısırıp vücuda yapıştığında ağrı hissi olmamaktadır. Kenenin tükürük salgılarında anestezik yapıda maddeler vardır ve saatler sonra bile fark edilmeyebilir. Bu yüzden riskli bir bölge ziyaretinden sonra baştan tırnağa kadar bir kene kontrolü önemlidir. Kene tutunmuş ise çoğunlukla sizin bulmanız gerekecektir” dedi.


“Keneler virüsü, en fazla kendisi travmaya maruz kaldığı zaman salgılıyor. Bu nedenle vücuda yapışmış bir kenenin özerine kimyasal madde dökmek, sigara söndürmek, bıçakla kesmek veya çıplak elle koparıp atmak gibi davranışlardan sonra virüsü taşıyan bir kene ise, daha fazla virüs bırakacak ve hastalık riskini artıracaktır.


Hastalık belirtileri çoğu hastada ateş, üşüme, titremenin eşlik ettiği bir soğuk algınlığı şeklinde ani başlar. Çoğu hastada halsizlik, şiddetli kas eklem ağrıları olur. Bazen bulantı/kusma, ishal ve vücutta döküntü vb. olabilir. Riskli bölgelerde yaşayan ve hastalık belirtileri olan bazı kişilerde kene ısırık öyküsü olmayabiliyor. Bizim takip ettiğimiz ve kesin tanı koyduğumuz hastaların neredeyse yarısında kene ısırma öyküsü yoktu. Bu durum başlıca şu şekilde açıklanabilir; bu kişileri kene ısırmış ancak kişi fark etmemiş olabilir. Bir diğer neden ise, hastalık kene dışında bazı hayvanların kan ve salgılarında olabilmektedir. Özellikle büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar hastalığa yakalanabiliyor. Ancak hastalık bu hayvanları öldürmüyor ve insanlara bulaş açısından bir kaynak oluşturuyor. Yani riskli bölgeden başvuran hastalarda yukarıda sayılan belirtiler varsa hastanın basit tam kan tetkikleri yol gösterici olabiliyor. Hastalık dünyanın birçok bölgesinde görülmektedir. Türkiye’de yaklaşık 15 yıldır iyi bilinmekte ve çok fazla hasta takip edilmektedir. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığından ölüm oranı en düşük ülkelerden biri Türkiye olmakla birlikte her yıl ölüm vakaları görülmeye devam etmektedir. Hastalığın spesifik bir tedavisi ve henüz etkin bir aşısı yoktur. Ancak hastanın yatırılarak yakın takibi, bakım, destek tedavisi ve gereğinde kan ve kan ürünleri vermek çok büyük önem arz etmektedir” şeklinde ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HDP’li eski milletvekili Güzel’in yargılanmasına devam edildi Ankara’da dokunulmazlığının kaldırılmasının ardından hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 15 yıla kadar hapis talebiyle dava açılan eski HDP Milletvekili Semra Güzel’in yargılanmasına devam edildi. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanık Semra Güzel, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, avukatları ve bazı HDP’li milletvekilleri salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanı Adli Tıp Kurumuna yazılan müzekkereye bu aşamada cevap gelmediğini bildirdi. Söz alan Cumhuriyet Savcısı sanığın sahte kimlikle yakalanmış olması nedeniyle kaçma şüphesi bulunduğundan dolayı tutukluluk halinin devam etmesini mahkeme heyetinden talep etti. Mahkeme başkanının söz vermesi üzerine konuşan Sanık Güzel, “Ben hastane randevuma denk gelse dahi iptal edip duruşmaya katılıyorum. Ancak gizli tanığı bir türlü göremedik, dinleyemedik. Soyut ifadeleri olan dinlenmesi gereksiz bir tanık” ifadelerini kullandı. Güzel’in avukatıysa savcının mütalaasına katılmazken, müvekkilinin beraatini talep etti. Avukat beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme Güzel’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 1 Temmuz’a ertelendi. Olayın geçmişi Adıyaman’da 2017’de terör örgütü PKK’ya yönelik hava destekli operasyonda etkisiz hale getirilen terörist Volkan Bora’nın cep telefonunda, birlikte çekildikleri fotoğraf çıkması üzerine eski HDP Milletvekili Semra Güzel hakkında soruşturma başlatılmıştı. İfadesi alınmak üzere çıkarılan davetiyeye cevap vermeyen ve adresinde bulunamayan Güzel hakkında ’yakalama kararı’ çıkarılmış, Güzel 2 Eylül’de başkası adına düzenlenen sahte kimlikle İstanbul’dan Edirne’ye giderken yakalanmıştı. Soruşturma kapsamında, Başsavcılığın talebi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından Güzel’in dokunulmazlığı kaldırılmıştı. Güzel’in milletvekilliğinin düşürülmesine dair TBMM kararı ise 23 Aralık 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Güzel’in ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 15 yıla kadar hapsi isteniyor.
Antalya Elinde benzin bidonu ile üst geçide çıkıp annesine ve polislere zor anlar yaşattı Antalya’da bir şahıs, elinde benzin bidonuyla üst geçide çıkarak intihara kalkıştı. Polis ekiplerine ve annesine zor anlar yaşatan şahıs, yaklaşık 2 saat sonra gazeteciler tarafından ikna edildi. Olay, saat 16.00 sıralarında Muratpaşa İlçesi Meltem Mahallesi Dumlupınar Bulvarı üzerinde bulunan üst geçitte meydana geldi. Alınan bilgiye göre; üst geçidin reklam tabelası basamağına çıkarak ayaklarını sarkıtan Hasan T.’yi gören vatandaşlar durumu 122 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine çok sayıda ekip sevk edildi. Olay yerine ulaşan ekipler trafiği yola kapatarak branda açtı. Polis ekiplerinin ikna çalışmalarına cevap vermeyen şahıs 9 aydır cezaevinde tutuklu bulunan kardeşi Yaşar T.’nin serbest bırakılmasını istedi. Hasan T.‘nın zaman zaman elinde bulunan benzin bidonundan üzerine benzin dökmesi ise yürekleri ağza getirdi. İtfaiye ve polis ekipleri muhtemel bir duruma karşı tedbir aldı. Bu sırada olay yerinde toplanan meraklı vatandaşlar ise yaşananları cep telefonuyla kayıt altına almak için adeta birbirleriyle yarıştı. Gazeteciler ikna etti Olay yerine bir sure sonra şahsın annesi ve abisinin eşi de geldi. Anne ve yengesi şahsı ikna etmek için uzun sure dil dökse de ikna edemedi. Anne zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı. Elinde benzin bidonu ile polis ekiplerine ve annesine ecel teri döktüren şahıs, yaklaşık 2 saat sonra gazeteciler tarafından ikna edildi. Gazetecilere açıklama yapan Hasan T., abisinin 10 aydır evini kiraya verirken kontrat yapmadığı için tutuklu bulunduğunu iddia etti. Polis ekipleri tarafından ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü.