YEREL HABERLER - 05 Mayıs 2017 Cuma 14:42

Kadın Girişimcilerin Projeleri Sergilendi

A
A
A
Kadın Girişimcilerin Projeleri Sergilendi

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığınca “Tarımda Genç Girişimci Kadınlar Güçleniyor Programı” ile 2017 yılında belirlenen Erzincan’ın da içlerinde bulunduğu 16 ilde, her bir il için 75 kadın çiftçiye İŞKUR işbirliği ile istihdama yönelik sertifikalı 32 saat süreli Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi tamamlandı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığınca “Tarımda Genç Girişimci Kadınlar Güçleniyor Programı” ile 2017 yılında belirlenen Erzincan’ın da içlerinde bulunduğu 16 ilde, her bir il için 75 kadın çiftçiye İŞKUR işbirliği ile istihdama yönelik sertifikalı 32 saat süreli Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi tamamlandı. Eğitimin tamamlanmasının ardından Erzincan’da program kapsamında Proje pazarı açılışı ve sertifika dağıtım töreni düzenlendi.


Düzenlenen törene Erzincan Valisi Ali Arslantaş’ın eşi Hatice Arslantaş, 3.Ordu Komutanı Org.İsmail Serdar Savaş’ın eşi Nesrin Savaş, 3.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Kemal Başak’ın eşi Neşe Başak, Erzincan Vali Yardımcısı Dede Musa Baştürk, Erzincan Belediye Başkan Yardımcısı Halit Mutlu, Vali Yardımcısı eşleri Ebrar Baştürk ve Hülya Yılmaz. Erzincan Emniyet Müdürü eşi Sezin Şensoy, protokol mensupları, kadın çiftçiler ve aileleri katıldı.


Program proje sergisinin açılışı başladı. Sergi kurdelasını kesen Hanımefendi Hatice Arslantaş ve diğer konuklar projeleri inceleyerek proje sahibi kadın çiftçilerden bilgi aldılar. Fuaye alanının gezilmesinin ardından salonda devam eden programın açılış konuşmasını yapan Erzincan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Naci Gün, tarımda kadının rolüne değindi. Gün konuşmasında “Bakanlığımızca uygulanan bu çalışma ile tarımın her alanında eğitim çalışmalarına önem vererek, üretici ve girişimci ruha sahip kadınları bilgilendirmek, uygulanabilecek projelerinin hayata geçirilmesinde etkinliklerini artırarak tarımda kadın girişimciliğini en üst seviyeye çıkarılması hedeflenmektedir.Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız kadınlara yönelik sürdürdüğü pozitif ayrımcılık uygulamasını uyguladığı proje ve programlar ile daha da pekiştirmektedir. Unutulmamalıdır ki tarımın her aşamasında kadının rolü, üretime verdiği katkı kesinlikle yadsınamaz. Bu ülkede üretilen her tarımsal üründe kadınlarımızın emeği ve alın teri vardır. Devletimizin gücü sayesinde gelir düzeyi artan çiftçilerimizin özellikle de kadın çiftçilerin sosyo-ekonomik ve kültürel seviyelerinin yükselmesine, özgüvenlerinin artmasına, üretime direk katkı sağlamalarına sebep oluyor. Unutulmamalıdır ki kalkınmanın yolu kırsaldan, kırsal kalkınmanın yolu ise kadından geçer. Bakanlığımız adına bir kez daha kadınlarımıza tarımsal üretime sağladıkları katkılardan dolayı şükranlarımı sunuyorum.Burada önemli olan kadın çiftçilerimizin projelerinin dereceye girmesinden çok, onların bu eğitime katılmış olmaları, medeni cesaretleri ve özgüvenlerini artırmış olmalardır. Eğitim programına katılan kadın çiftçilerimizin bundan sonra tarımsal üretimdeki rolleri daha belirleyici bir kimliğe bürünecektir” dedi.


Programda kadın çiftçiler adına konuşan Ferda Çetin, girişimcilik eğitiminin kendileri açısından son derece faydalı olduğunu, tarımsal üretime şimdi daha farklı bir bakış açısı yakaladıklarını kaydederek emeği geçenlere teşekkür etti.


Programda daha sonra konuşan Hanımefendi Hatice Arslantaş, “Tarımdaki iş gücünü gelire dönüştürerek kadın çiftçilerimizin güçlendirilmesine yönelik olarak hayata geçirilen "Tarımda Genç Girişimci Kadınlar Güçleniyor" programı kapsamında sizlerle bir aradayız. Kadın çiftçilerimizin girişimcilik ruhunu geliştiren böyle bir etkinlikte bulunmaktan son derece memnun olduğumu ifade ediyor, bu eğitimlere katılan ve sertifika almaya hak kazanan kadınlarımızı kutluyorum. Kuşkusuz ki toplumsal hayat, kadın ve erkekle birlikte biçimleniyor. Ancak toplumumuzda kadının yeri daima yücedir. Çünkü kadın her şeyden önce annedir, eştir, abladır ve kardeştir. Ülkemiz bilimden sanata, spordan tarıma yaşamın her alanında kadınlarımızın elde ettikleri başarılarla daha aydınlık bir geleceğe ilerlemeye devam edecektir. Bu gerçekten hareketle, proje kapsamında tarımın her alanında eğitim çalışmalarına önem vererek, üretici ve girişimci ruha sahip kadınlarımız bilinçlendirilmektedir. Kadınlarımızın alın terleri ve emeklerinin, ülkemiz tarımının gelişip kalkınması açısından hayati önem taşımaktadır. Tarihimiz boyunca toplumun her aşamasında %100 varlığını hissettiren, her alanda ben de varım diyen kadınlarımız, tarımsal üretimde de her zaman başı çekmişlerdir. Öyle ki tohumun tarlaya ekilmesinden başlayan bu rol, sofraya konan ekmeğe kadar devam eden son derece büyük özveri, fedakârlık ve emek isteyen bir süreçtir. Bu noktada tarih boyunca takdir toplayan Türk kadını, bu rolünü an be an devam ettirmektedir.Tarım sektöründe verimliliği etkileyen faktörlerden bir diğeri de üreticilerin eğitimidir. Çünkü teknolojilerin uygulanması ancak bilgi ve eğitim ile gerçekleşir. Tarımda teknolojik bilgi birikimin sağlanmasında devletin müdahalesi gerekmektedir. Tarımsal yayım faaliyeti de bu açından değerlendirildiğinde bir müdahale aracı olmaktadır. Devlet değişik araç ve metotlarla tarım sektörüne müdahale etmelidir. Bu noktada özellikle tarım sektöründe faaliyet gösteren kadınların eğitiminin önemi daha da artmaktadır. Bu çalışma, tarımın her alanında eğitim çalışmalarına önem vererek, üretici ve girişimci ruha sahip kadınları bilgilendirmek, uygulanabilecek projelerinin hayata geçirilmesinde etkinliklerini artırarak tarımda kadın girişimciliğini en üst seviyeye çıkarması açısından önemli olacaktır. Hali hazırda tarımsal üretimin arka plan kahramanı olan kadınlarımız ürettikleri bu projelerle artık sahnenin önünde yer alacaklardır. Projelerini hayata geçirebilmeleri en büyük gayemizdir Bu nedenle ilimizde özellikle kadınlarımızın ekonomiye kazandırılması amacıyla yapılan projeleri çok önemsiyor ve destekliyorum” diye konuştu.


Programda daha sonra Erzincan’da girişimcilik eğitimi alan 72 kadın çiftçiye sertifikaları dağıtıldı. Proje yarışmasında dereceye giren kadın çiftçiler sertifika ve ödüllerini Hatice Arslantaş’tan aldılar. 72 proje arasında ilk üçe giren Ferda Çetin, Öznur Karaağaç ve Sultan Aktaş Erzincan’ı Türkiye genelinde temsil edecekler. İlk üçe giren kadın çiftçilere sertifikanın yanı sıra para ödülü de verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale (Özel) 109 yıl önce o tarihi fotoğrafının çekildiği noktaya anıt yapıldı Çanakkale Savaşları’nda Gelibolu’da düşman askerini durdurarak Anafartalar Kahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün, Binbaşı Haydar Mehmet Alganer tarafından 17 Haziran 1915 tarihinde 18’nci Alay’ın siperlerinin bulunduğu bölgede çekilen o tarihi fotoğrafın bulunduğu noktaya 109 yıl sonra Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Yolu projesi kapsamında Atatürk Anıtı yapıldı. Tarihin en kanlı muharebelerinden birine sahne olan ve dünya harp tarihine geçen ‘Çanakkale Geçilmez’ destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Şehitler Abidesi, Seyit Onbaşı Heykeli, 57’nci Piyade Alayı Şehitliği, Conkbayırı, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, Kilitbahir Kalesi, Bigalı Kalesi ve Seddülbahir Kalesiyle her yıl binlerce ziyaretçiye Çanakkale Ruhu’nu yaşatmaya devam ediyor. Adım atılan her noktasında Çanakkale Savaşları’nın izlerinin görülmesi mümkün olan, açık hava müzesi niteliği taşıyan Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı hayata geçirdiği ve geçireceği yeni projelerle, Çanakkale Ruhu’nu ve Çanakkale Destanı’nı daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyor. Bu çerçevede Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Muharebelerindeki rolünün anlatılması için ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesi hayata geçirildi. 109 yıl sonra o tarihi fotoğrafın çekildiği noktaya Atatürk Anıtı yapıldı Çanakkale Savaşları’nda Gelibolu’da düşman askerini durdurarak Anafartalar Kahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün, Binbaşı Haydar Mehmet Alganer tarafından 17 Haziran 1915 tarihinde 18’nci Alay’ın siperlerinin bulunduğu bölgede çekilen o tarihi fotoğrafın bulunduğu noktaya 109 yıl sonra Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Yolu projesi kapsamında Atatürk Anıtı yapıldı. Atatürk’ün cephedeki orijinal fotoğrafı ile fotoğrafı çeken fotoğraf makinesi Alganer’in torunları tarafından 2007 yılında Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığına hediye edildi. Fotoğraf ve fotoğraf makinesi, müzenin en nadide parçaları arasında bulunuyor. ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesiyle, Atatürk’ün Çanakkale Muharebelerindeki rolü anlatılacak Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Eceabat ilçesine bağlı Bigalı köyü yakınlarında tespit edilen Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Savaşları’ndaki ilk karargahı ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının çalışmasıyla ihya edildi. Mustafa Kemal Yolu’ projesiyle, Atatürk’ün Çanakkale Kara Muharebelerindeki rolünün anlatılması, savaş alanlarının kapalı alanlardan çıkarılarak ziyaretçilere açılması, tarihsel veriler doğrultusunda Mustafa Kemal Atatürk’ün, Çanakkale’ye intikalinden başlanarak kara muharebelerinde kullandığı yolda, ziyaret rotaları oluşturularak Tarihi Alanı’nın açık hava müzesine dönüştürülmesi hedefleniyor. ‘Mustafa Kemal Yolu’, Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’ye ilk adım attığı 25 Şubat 1915 tarihinden 18 Mart Zaferine dek 289 gün boyunca cephe ve karargah alanları dahil tüm hareket alanını kapsıyor. Atatürk’ün 25 Şubat 1915 tarihinde Çanakkale’ye gelip, 19. Tümen Karargahı’nı Maydos’ta kurmasıyla başlayan ve Bigalı, Kemalyeri, 180 Rakımlı Tepenin Güneyi, Düztepe’nin Güneyi ile Çamlıtekke’de kurmuş olduğu karargahları izleyen rotayı canlandırmalar aracılığı ile deneyimleme fırsatını ziyaretçiye sunan proje, Mustafa Kemal’in Çanakkale savaşlarındaki rolünü anlatarak, kara savaşlarının önemine dikkat çekiyor. Mustafa Kemal Yolu’nda çocuklar için özel alanlar tasarlanırken, konaklamalı turlar içinde kamp alanları oluşturulacak. Çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığı 17 kilometrelik yolun bu yıl ziyarete açılması planlanıyor. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Çanakkale Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı, Kurtuluş Savaşımıza olan inancın pekiştiği ve hem Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, hem de Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı yerdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Kara Savaşları’ndaki inisiyatifi, cesareti, ileri görüşlülüğü ve ortaya koymuş olduğu büyük özveri bütün tarih için çok önemli kayıtlardır. Çanakkale’deki ortaya çıkan bu cesaret ve kararlılıkla buradan arkadaşlarıyla beraber Kurtuluş Savaşı’nı başlatması ve daha sonra yine aynı ekiple beraber Cumhuriyetimizi kurması hepimizin bildiği bir gerçektir. Aslında Çanakkale Cumhuriyet‘tir. Çanakkale Kurtuluş Savaşı‘dır, milli mücadeledir. Bu milletin ayağa kalktığı yerdir. Çanakkale, Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu, milletin kalbine girdiği ve tüm Türk milleti tarafından tanınmaya başladığı bir yerdir. Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı olarak biz de Çanakkale Tarihi Alanda bu önemli olayı gelen ziyaretçiye aktarmak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün arkadaşlarıyla birlikte Mehmetçik‘le birlikte nasıl şartlarda, hangi şartlarda düşmana karşı koyduğunu, nasıl düşmanı Çanakkale’den geçirmediğini, nasıl ortaya büyük bir kahramanlık koyduğunu daha iyi göstermek amacıyla Atatürk’ün savaşmak için Çanakkale’ye gelip ilk adım attığı günden 289 gün boyunca kaldığı ve ayrıldığı güne kadar nerede konakmış, nerede karargah kurmuş, nerede bulunmuşsa üç yıllık çok özverili bir çalışmanın sonucunda bununla tespit ettik ve 18 kilometrelik bir Mustafa Kemal Yolu güzergahı çıkardık. Gelen ziyaretçi bu yolu yürüyerek buradaki tarihi atmosferi daha iyi anlama imkanı sahip olacak. O günkü Mehmetçiğin hangi şartlarda buralarda büyük bir zafer ortaya koyduğunu daha iyi anlama imkanına sahip olacaklardır” dedi. Mustafa Kemal Yolu projesiyle, Tarihi Alan’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün siperde çekilen tarihi fotoğrafının bulunduğu noktada Atatürk Anıtı yapıldığını da ifade eden Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, sözlerine şöyle devam etti: “Mustafa Kemal Yolu’nun güzergahlarından birisi olan o Çanakkale dendiği zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün düşmanı gözetleyen meşhur fotoğrafının çekilmiş olduğu dokuz numara siperi önemli uğraşlar ve çok yetkin tarihçilerin çalışmasıyla tespit ettik ve aynı pozu arkasındaki askerler ile beraber heykelleştirdik, anıtlaştırdık ve oraya monte ettik. Artık Mustafa Kemal Yolu güzergahında Atatürk’ün Hayri Alganer tarafından çekilen o meşhur fotoğrafı orada ölümsüzleşmiş olacak. Gelen ziyaretçi tam o noktada belki de bir tarihi atmosfer yaşamış olacak. Tarihi Alan tam bir açık hava müzesi haline gelmeye devam ediyor. Buradaki bütün tarihi olayları, tarihi şahsiyetleri unutmamak ve unutturmamak üzere gelecek kuşaklara aktarmanın gayreti içerisinde olacağız. Tarihi Alan Başkanlığı olarak Çanakkale’deki o tarihi olayı, o büyük kahramanlığı, kahraman Mehmetçiklerimizi, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve tabii ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü her zaman hayırla yad etmek için çalışmaların içerisindeyiz ve olmaya devam edeceğiz. Çanakkale bu milletin ortak değeri, ortak parçasıdır. Çanakkale Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı yerdir.”
Aydın Mesaide müdür, tatilde çoban Aydın’ın en çok sevilen kurum müdürlerinden biri olan Aydın İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun Müdürü Rahmi Terzi, mütevazi yaşantısı ve özüne olan bağlığı ile görenleri şaşırtıyor. Yıllık iznini doğup büyüdüğü memleketi Kahramanmaraş’ta değerlendiren Rahmi Terzi bir yandan tatilde çocukluk özlemeni giderip çobanlık yaparken, diğer yandan da çobanlık mesleğini sürdüren ailesine yardımcı oluyor. Kravatı çıkarıp kepeneğini giydiği gibi dağlara çıktı Özünün Yörük olduğunu ve çocukluğunun çobanlık yapmakla geçtiğini belirten Aydın iş ve İşçi Bulma Kurumu’nun 11 yıllık müdürü 50 yaşındaki Rahmi Terzi, çalışma hayatındaki yorgunluk ve stresi dağlarda koyun otlatarak attığını söyledi. Çok zor ancak bir o kadar da keyifli bir çocukluk yaşadığını belirten Terzi, “Çocukluğumda bir yandan çobanlık yapıp diğer yandan da okudum. Atatürk Eğitim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra bir süre öğretmenlik ardından da 2013 yılında Aydın İş ve İşçi Bulma Kurumu’nda müdür olarak görev yapmaya başladım. İşimi severek yapıyorum. Ancak çocukluk yıllarımın uğraşı ata mesleğim olan çobanlığı da çok seviyorum. Pek çok kişi tatilini deniz kenarlarında ve otellerde geçirmeyi tercih eder ama, ben baharı dağlarda karşılayıp sürü otlatmaktan, kepeneği giyip geceyi sürünün başında dağlarda geçirmekten çok keyif aldığım için tatilimi bu şekilde değerlendiriyorum” dedi.