GENEL - 24 Nisan 2018 Salı 09:11

TEGV ile Eğitime koşar Adım projesi gerçekleştirildi

A
A
A
TEGV ile Eğitime koşar Adım projesi gerçekleştirildi

Eğitime Koşar Adım sloganıyla 5000 çocuğa TEGV’de eğitim desteği sağlamak üzere Artvin’den Fethiye’ye koşmaya başlayan Ahmet H.

Eğitime Koşar Adım sloganıyla 5000 çocuğa TEGV’de eğitim desteği sağlamak üzere Artvin’den Fethiye’ye koşmaya başlayan Ahmet H. Uysal, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı TEGV Erzincan Öğrenim Birimi’nde kutladı.


Ahmet H. Uysal, çocukları eğitim ile kucaklayabilmek için Artvin’den Muğla’ya 14 ilden geçerek Anadolu’da koşuyor. Uysal, 11 Nisan’da Artvin’den başlayan projesinde şu ana kadar Erzurum, Bayburt ve Gümüşhane’den geçerek Erzincan’daki TEGV Öğrenim Birimi’ne planlandığı gibi 23 Nisan’da ulaştı.


TEGV Erzincan Öğrenim Birimi’ndeki 1200 çocuğumuzun nitelikli eğitim desteğiyle buluşması amacıyla projeye bağış yapan Opet, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Erzincan’da yerel ve özel idarecilerin katılımıyla çocuklarla birlikte kutladı.


Projeyi gerçekleştiren Ahmet H. Uysal ilk olarak Artvin’de koşuya başlayarak 4’üncü durağı olan Erzincan’a vardı. 46 koşu gününde toplam Bin 645 km koşarak 7 Haziran günü Fethiye’de tamamlayacak.


Proje hakkında bilgi veren TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı; “Tüm çocukların bayramını kutluyorum. Ahmet Uysal arkadaşımız geçen sene Kutuplarda TEGV çocukları için koşmuş, Siirt Pervari’nin 2 yıllık eğitim giderlerini karşılayarak yurda dönmüştü. Bu sefer daha zorlu bir projeye kalkıştı. 11 Nisan’da Artvin’de yola çıktı Bin 600 km koşacak. 7 Haziran’da koşusunu Fethiye’de sonlandıracak. Bunu yaparken de TEGV adına bir farkındalık yaparak ve aynı zamanda da bin çocuğumuzu eğitim giderlerini karşılamak üzere bir hedef koydu. Hedefinin 4’te 1’ini tamamladı. Hedefini de büyük ölçüde yakaladı. Beklentisi bu hedefi katlayarak aşmak. Çok heyecan duyuyoruz. Çok güzel ve anlamlı bir proje. Ahmet’e ve Ahmet’in nezlinde tüm eğitim birilerinde görev yapan 8 bin 500 gönüllerimize teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.


Projeyi gönüllü olarak sürdüren eğitim gönüllüsü Ahmet H. Uysal ise; “Ahmet Uysal; “TEGV’in bir gönüllüsüyüm. Geçen sene Kuzey Kutup Maratonunu koşmuştum. sene Kuzey Kutup Maratonunu koşan ilk Türk oldum. Siirt Pervari öğrenim biriminin 2 yıllık ihtiyaçlarını karşılayacak para toplamıştım. Bu sene de yıllardır hayalim olan Türkiye’yi boydan boya koşma hayalimi gerçekleştiriyorum. Artvin’den yola çıktım ve 14 il geçerek Muğla’ya kadar koşacağım. Şuana kadar 4 ilimizden geçip Erzincan’a geldim. Bu güzel günde Atatürk’ün çocuklarımıza armağan ettiği 23 Nisan’da burada olmak çok güzel. TEGV’in Türkiye’de 72 tane eğitim birimi var. Nitelikli eğitim desteği alıyor çocuklarımız TEGV’de. Eğitimde eşitlik çok önemli. Çağdaş eğitim çok önemli. Dolayısı ile beni izleyenlerden takip edenlerden ricam projemi desteklemeleri. Projemiz koşar adım isimli. Bin 645 km koşuyorum. Hergün bir maraton mesafesi yol alıyorum. 46 koşu günümde koşumu tamamlayacağım. 7 Haziran günüde Fethiye’de tamamlamayı umut ediyorum. Şuana kadar 400 km’ye yakın yol aldım. Türkiye’yi tanımak için benim için güzel bir proje oldu. Beni takip edenler TEGV yazıp 3353’e mesaj gönderirlerde çocuklara destek olurlar” dedi.


Program TEGV Erzincan İl temsilciliğinde öğrenciler tarafından düzenlenen etkinlikler ile devam etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.