YEREL HABERLER - 06 Mart 2016 Pazar 16:19

Anadolu Odaları Platformunda Erzurum Konuşuldu

A
A
A
Anadolu Odaları Platformunda Erzurum Konuşuldu

Bu yıl 23’ncüsü Erzurum’da Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanlığının öncülüğünde düzenlenen Anadolu Odaları Platform toplantısı tam bir şölene dönüştü. Palandöken’in zirvesinde önceki gün organize edilen toplantıya Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Semi Okumuş, Erzurum Vergi Dairesi Başkanı Ergün Aslan, Vergi Denetim Kurulu Başkanı Ömer Yıldız, Mülki İdari Amirler, Bölge SMMM Odaları Başkanları ve Meslek Mensuplarının katılımı ile 500’ün üzerinde katılım gerçekleşti.
PALANDÖKEN VE ERZURUM KONUŞULDU
Palandöken Sway Otel’de üç gün süren organizasyonda açıklanan sonuç bildirgesinde özellikle Erzurum’da kış turizminin gelişmesine yönelik çözüm önerilerinin yanı sıra tarım ve hayvancılığın geliştirilmesinin önemi vurgulandı. Bunlarla birlikte Muhasebecilerin sorunları dile getirilerek çözüm noktasında yapılması gereken önlemler sıralandı. Kış turizminde Palandöken’in hak ettiği konuma getirilmesinde devlet destekleri ile özel müteşebbislerin teşvik edilmesinin dile getirildiğini söyleyen Erzurum Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Orhan Akgüloğlu, "Erzurum’da adeta şölen havasında idrak ettiğimiz ve büyük önem arz eden Anadolu Odaları platformuna ev sahipliğini yapmanın mutluluğunu yaşadık. Bu toplantının Erzurum’da yapılmasının avantajlarını kullanarak Erzurum’u ve Palandöken’i konuştuk. Bu şehrin acil çözüm bekleyen sorunlarını dile getirmekle birlikte çözüm önerilerini de sıraladık. Yakın bir zamanda devri büyükşehir Belediyesine yapılacak olan Palandökenimizin gelecek yıllarda hak ettiği noktaya gelerek potansiyelinin üzerine çıkacağını düşünüyoruz. bunlarla birlikte Erzurum’un en büyük potansiyellerinden biri olan ekonominin can damarı tarım ve hayvancılık sektöründe de halen süre gelen eksikliklerin de giderilmesini talep ettik" şeklinde konuştu.
TÜRMOB ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR
Anadolu Odaları Platformunun açıklanan sonuç bildirgesinde TÜRMOB’un gün geçtikçe büyüdüğüne de vurgu yapılarak Muhasebeci ve Mali Müşavirlerin meslek sorunlarına da vurgu yapıldı. Bünyesinde 10 bin 271 Serbest Muhasebeci, 83 bin 516 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve 4 bin 599 Yeminli Mali Müşavir olmak üzere toplam 98 bin 386 meslek mensubu bulunduğu dile getirildi. Tüm bunlarla birlikte yeminli Mali Müşavirlerin toplam içindeki payı yüzde 4.68 düzeyinde olduğu anlatıldı. Seçimlerin demokratik yönetimlerin vazgeçilmez ilkeleri arasında yer aldığı ancak demokrasilerin gene vazgeçilmez başka bir unsuru da çoğunluğun, çok oy alanın, yönetimi biçimlendirmesi olduğu vurgulanan açıklamada şu görüşlere yer verildi. "Bizim meslek yasamız sadece Anayasanın onuncu maddesine aykırı olmakla kalmayıp tam anlamı ile azınlığın çoğunluğu yönetmesi şeklinde demokrasi ile taban tabana zıt bir sonuç doğurmaktadır. Bu nedenle Yasadaki antidemokratik olan bu hükümlerin kaldırılmasını istiyoruz. Ülkemizin 2015 yılı bütçesi 440,9 milyar liradan oluşmakta, bu bütçenin 389,5 milyar lirası vergi gelirleriyle karşılanmaktadır. Bu vergi gelirlerinin toplanmasında özveriyle çalışan meslek mensuplarımızın katkısı büyüktür. Ancak her geçen gün angarya sayılabilecek nitelikte yeni bir uygulama ile karşılaşmaktayız. Biz hizmet verdiğimiz müşterilerimizden peşin tahsilât yapamamamıza rağmen tahsil etmediğimiz katma değer vergisini ödemek zorunda kalmaktayız. Bunun çözümü katma değer vergisinde oranın yüzde 8’e çekilmesi veya tevkifat müessesinin uygulanması yerinde olacağı kanaatindeyiz. Bir diğer sorunumuz; biz aylık olarak müşterilerimizin 5.000 Lirayı geçen alış ve satış faturalarının gelir idaresine periyodik olarak Ba, Bs formları ile bildirmekteyiz. Ancak herhangi bir faturanın elimize geç ulaşması, postada kaybolması veya takdim tehir hatası v.b nedenlerle vermiş olduğumuz bildirimi düzeltip doğrusunu yazmamız halinde, her düzetme için 1.300 Lira özel usulsüzlük cezası ödemek zorunda kalmaktayız. Böylelikle İdareye doğru bilgi aktarmamız cezalandırılmaktadır. Kesilen bu haksız ve adaletsiz olan bu cezanın kaldırılması sadece bizleri değil sayıları iki buçuk milyonu geçen gelir ve kurumlar vergisi mükellefini de rahatlatacaktır. Biz Mali Müşavirler aşırı iş yükünden boğulmuş durumdayız. Her ay her mükellef için onlarca beyanname ve bildirim vermekteyiz. Bu bildirimlerden Bir çoğu Devlet kurumları arasında, birbirlerinden alabilecekleri bilgilerden oluşmaktadır. Örneğin Tuik istatistik formları, istenen bilgilerin tamamı Maliye bakanlığına ve SGK na verilen bildirimlerde mevcuttur. Bu bildirimlerin kaldırılması bizleri gereksiz iş yükünden kurtaracaktır. Ayrıca vermiş olduğumuz beyannamelerden KDV 1, KDV 2, Muhtasar, Damga Vergisi, SGK bildirgesi tek beyanname haline getirilmesi bizim işimizi biraz daha rahatlatacaktır"
MESLEK MENSUPLARI ÇÖZÜM BEKLİYOR
Serbest muhasebeci ve mali müşavirlerin yapmış olduğu hizmetin karşılığını müşterilerin anlayamadığını dile getiren Erzurum SMMMO Başkanı Orhan Akgüloğlu, "Çünkü bizi kendilerine Vergi, SSK v.b. ödemeler çıkartan bir müessese olarak görmektedirler. Bu sebepten dolayı müşterimizle devlet arasında kalmaktayız. Bu nedenle bizim ücretlerimizin tahsilatında Yapı Denetim Firmalarında uygulanan sistemin uygulanması veya banka aracılığı ile ödeme şartı getirilmesi mesleğin kıymet ve saygınlığını artıracaktır. Ülkemizdeki en son vergi istatistiklerine göre en çok vergi ödeyen mükellef grupları içerisinde ithalat-ihracatçılar, doktorlar ve eczacılardan sonra dördüncü sırada Mali Müşavirler gelmektedir. 2016 yılında bağımsız denetime tabi olacak şirketler için KGK tarafından yayınlanan kıstasların AB uygulamalarına uyumu sağlanmalıdır. Meslek camiası olarak bizim önerimiz, aktif toplam 12 milyon TL, yıllık net satış hasılatı 24 milyon TL, çalışan sayısı 50 ve üzeri olan şirketler denetime tabi tutulmalıdır. Ayrıca, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanması gereken ‘Anonim Şirketler ile Tarım Satış Kooperatifleri ve Üst Kuruluşlarının Denetlenmesine Dair Yönetmelik’ bir an önce yayınlanmalıdır. Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile diğer kurumlarca son yıllarda istenen bilgi, beyan ve formların sayısı oldukça artmıştır. Devlet bizden ne kadar bilgi ve belge isterse mesleğe talep, güven ve kıymet artacaktır bunun bilincindeyiz. Ancak bu bedelsiz kalmamalı ve artan is yükü külfet olmaktan çıkarılmalı ve mutlaka ekonomik karşılığını bulmalıdır. Vergi incelemelerinde tebligat usul ve esasları da bir kenara bırakılarak telefonla bilgi, belge ve kayıt istenmesinden, vergi inceleme elemanlarının kendilerine sunulan defter ve belgelerle ilgili olarak meslek mensuplarını yardımcı gibi çalıştırmaktan vazgeçmesi gerekmektedir. Meslek mensuplarının mükelleflerin beyanname veya bildirimlerle ilgili ödevlerini yerine getirmekle görevli oldukları unutulmamalıdır. Bu noktadaki önerimiz, Maliye Bakanlığı’nın yakında TBMM’ne gelmesi beklenen vergi kanunları değişikliklerinde bu temel noktaları ele almaları ve böylelikle adına ’vergi hizmetleri bildirimler bürokrasisi’ diyebileceğimiz bu sistemi yenilemeleridir. Son zamanlarda vergi incelemelerinde gerekli özen gösterilmeden, meslek mensuplarına sorumluluk yükleme konusunda oldukça cömert davranılmaktadır. Bu konuda daha hassas davranılmalıdır. İnceleme kriterleri çok net belirlenmelidir. Özellikle meslek mensuplarımızın sorumluluğu meslek yasasında düzenlenmeli ve sorumluluk iyice açıklanan mesleki hata, mesleki suç tanımının üzerine oturtulmalıdır. Dördüncü Dönem Geçici Vergi beyannamesi kaldırılmalıdır. e-Beyanname şifresi yalnızca meslek mensuplarına verilmelidir. Uzlaşma Komisyonlarında Odalarımızın görevlendireceği meslek mensubu bulundurulmalıdır. Damga Vergisi çağdaş bir vergi olmaktan uzaklaşmış olup, meslek mensuplarının sözleşme yaparak çalışmalarını teşvik etmek amacıyla mesleki hizmet sözleşmeleri damga vergisinden istisna edilmelidir. Mesleki faaliyette KDV’yi doğuran olay tahsilâta bağlanmalıdır" diye konuştu.
Üç gün süren organizasyon’da yapılan gala yemeğinde TRT sanatçıları birbirinden güzel türküler seslendirerek katılımcıları mest etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Bin 127 yatak kapasiteli Samsun Şehir Hastanesi’nde son durum Sağlık Bakanlığı Yatırımları Genel Müdürü Rıza Uçan, bin 127 yatak kapasiteli Samsun Şehir Hastanesi’nin yüzde 95’inin tamamlandığını, hedeflerinin yılsonu gelmeden hastaneyi hizmete açmak olduğunu söyledi. Samsun Şehir Hastanesi’nin son durumu, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlık makamında Samsun Valisi Orhan Tavlı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı AK Parti Samsun Milletvekili Dr. Mehmet Muş, AK Parti Samsun Milletvekili Av. Ersan Aksu, MHP Samsun Milletvekili Prof. Dr. İlyas Topsakal, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ve ilgili kurum müdürleri ile birlikte Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Rıza Uçan’ın sunumuyla masaya yatırıldı. Yaptığı sunum sonrası hastane inşaatını ziyaret eden Genel Müdür Rıza Uçan, şehrin idarecileri ile yaptığı toplantının ardından çıkan kararları, yüklenici firma yetkililerine aktardı. İnşaatın son durumunu yerinde de inceleyen Uçan, daha sonra açıklamalarda bulundu. “Yüzde 95 oranında bir ilerlememiz var” Hastane inşaatının yüzde 95 oranında tamamlandığını açıklayan Sağlık Bakanlığı Yatırımları Genel Müdürü Rıza Uçan, “Bugün Samsun’da şehrin idarecileriyle birlikte Samsun Şehir Hastanesi’nin geldiği aşamayı değerlendirdik. Hastanenin 2021 yılında ihalesi yapılmış, pandemi ve olağan dışı piyasa şartlarından dolayı, zemininde zorlu yapıya sahip olması ve patlatmaların çok olması nedeniyle projenin ilerlemesi biraz zaman aldı. Şu aşamada yüzde 95 oranında bir ilerlememiz var. Tamamlamaya doğru gidiyoruz. Yatak katları toparlandı. Mekanik ve teknik anlamda tamamlanıyor. Otopark ve girişlerdeki çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor. Hedefimiz buranın yılın son döneminde hizmete alınmasıdır. Bu süreyi daha da aşağıya çekmek için yoğun bir çalışma olacak. Sadece sağlık yatırımını hizmete almak değil, bulunduğu pozisyon itibariyle karayolları ve enerji altyapılarının tamamlanması noktasında kurumların büyük bir çalışması var” dedi. “Yatak sayısı bin 127, yoğun bakım odası sayısı da 192” Samsun Şehir Hastanesi’nin teknik yapısından da bahseden Rıza Uçan, “Hastanenin yatak sayısı bin 127. Otopark olarak 2 bin 44 araçlık kapalı otopark kapasitemiz var fakat burada ciddi bir yoğunluk olacağından ilaveten bir tane daha otopark yapılması talebini değerlendiriyoruz. 40 ameliyathane, 192 yoğun bakım odası, 275 poliklinik odası, bin 20 adet de deprem izolatörü var. Çalışmalar iyi gidiyor. İlaveten bir kreşle ilgili talep var. İbadethane için bir çalışmamız olacak. 1, 2 ve 3. sınıfta okuyan tıp öğrencileri için bir morfoloji bölümüne ilişkin bir alan talebi var. İlerleyen vadede sağlık yatırımına fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi veya ilave bölümlerin eklenebilmesi ihtimaline karşı arazinin mümkün olduğunda genişletilmesi ve mümkün olduğunca verimli kullanılmasıyla ilgili de süreç devam ediyor” diye konuştu. “Hedefimiz, yılsonu gelmeden burayı toparlayıp, hizmete almak” Yılsonu gelmeden hastaneyi hizmete almayı hedeflediklerini ifade eden Uçan, şunları söyledi: “Son 1 yılda ciddi ve yoğun bir çalışma var. Özellikle karayolu ve altyapı projeleri dikkate alındığında bugünden hizmete başlaması için Haziran ayını deklare etmemiz doğru olmaz. Hedefimiz, bu yıl içerisinde yılsonu gelmeden burayı toparlayıp, hizmete almak. Bugün de yüklenici firmaya gerekli talimatları verdik. Bin 500’e yakın personel çalışıyor. Bayramdan sonra da işler tüm hızıyla devam edecek. İzim ekiplerimiz de çalışmaları yerinde devam ediyor. En kısa zamanda hastaneyi hizmete alacağız.” İncelemelere Samsun İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras da katılarak yetkililerden bilgi aldı. Samsun Şehir Hastanesi Bin 127 yatak kapasiteli Samsun Şehir Hastanesi’nin bin 20 deprem izolatörü, 2 bin 44 araçlık açık ve kapalı otopark, 40 adet ameliyathane, 192 adet yoğun bakım odası, 31 adet yeni doğan yoğun bakım odası, toplam 275 adet poliklinik odası, acil servis alanında 24 adet oda ve 69 gözlem yatağı, 22 adet (11 iniş, 11 çıkış) yürüyen merdiven, 60 adet asansör, 3 adet emar (MR), 3 adet tomografi, 11 adet röntgen ve 5 adet anjiyosu olacak.
Kütahya "Kütahya’ya Şehir Hastanesi’ni kazandıran Cumhurbaşkanımıza minnettarız" AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu, dün hasta kabulünü başlayan Şehir Hastanesini ziyaret etti. Saraçoğlu, AK Parti Kütahya Merkez İlçe Başkanı Hamit Çelik, AK Parti Kütahya Merkez İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç ve beraberindeki heyetle birlikte Şehir Hastanesi ziyaret etti, muayene için gelen vatandaşlarla sohbet etti. Ziyaret sonrası konuşan Saraçoğlu, "Şehir Hastanesi hakikaten yıllarca Kütahya halkının gündeminde olmuş ve açılışı sabırsızlıkla beklenen bir hastane. Dün itibarıyla açılışı gerçekleştirildi. Şehir Hastanesi hakikaten Tüm Türkiye’de sağlık noktasında önemli bir açığını kapatan hastanelerden bir tanesi ama genelde şehir hastanelerimiz siz de biliyorsunuz ki büyük şehirlerde yoğunluk olduğu için oralarda ve şehir hastanesi olan nadir illerden bir tanesi de Kütahya oldu. Bu nokta itibarıyla özellikle bölgemizde belki tek şehir hastanesi Kütahya’da açıldı. Bundan dolayı da başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Sağlık Bakanımıza, diğer bakanlarımıza, milletvekillerimize, emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz. Geçmiş dönemde de hastanemizin yapılması ve bu hale gelmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Biz 22 yıldır iktidardayız. 22 yıldır Cumhurbaşkanımız bu millete ne söz verdiyse bir bir yerine getirmenin gayreti içerisinde oldu. Bunlardan bir tanesi de bu hastane. Her daim bizi eleştirdiler ama biz işimize gücümüze baktık. Biz millete hizmetkar olmaya kendimize adadık ve bu şekilde devam ediyoruz. Bu dönem itibarıyla 17 seçimde de bu millet AK Parti’ye, Cumhurbaşkanımıza hep destek verdi, hep birinci parti olarak çıktı. Geçmiş dönemlerde şöyle bir baktığımızda, duble yollar Türkiye’de konuşuluyordu, duble yolları gündemden çıkarttık, sıcak asfalt konuşuluyordu, onu gündemden çıkarttık. Tüm binalar depreme dayanıklı değildi. Çocuklarımız buralarda riskli binalarda okuyorlar, diyorlardı. Onlar gündemden çıktı. Tüm kurum binalarımız Kütahya’da yenilendi. Belediye binası, Valilik, Milli Eğitim, Tarım ve Orman Müdürlüğü, aklınıza gelen bütün binalar yenilendi" ifadelerini kullandı.
İstanbul Sosyal medyadaki ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin iş adamı Köksal’ın ifadesi ortaya çıktı CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen ’para sayma’ görüntülerine ilişkin soruşturma çerçevesinde iş adamı Hüseyin Köksal’ın savcılığa verdiği ifadesi ortaya çıktı. Şüphelinin ifadesinde, "Para görüntüleri ile hiçbir ilgim ve alakam yoktur. Ben o tarihte başlatılan kampanyaya bağışta dahi bulunmadım" dediği öğrenildi. Sosyal medyada CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için resen soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma çerçevesinde aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, söz konusu binayı sattığı öne sürülen Ali Rıza Braka, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve CHP Meclis Üyesi Turgay Özcan’ın da aralarında bulunduğu 13 kişi ‘şüpheli’ sıfatıyla Savcılığa ifade vermişti. "Benim herhangi bir siyasi partiye üyeliğim yoktur" Şimdiye kadar 13 şüphelinin ifade verdiği soruşturma çerçevesinde iş adamı Hüseyin Köksal da Savcılığa ifade verdi. Şüphelinin ifadesinde, "Üçüncü kuşak temsilcisi olduğum bir şirketin sahibiyim. Her yıl devlet tarafından incelenen, tek bir usulsüzlük bulunmayan, vergilerini ödeyen bir insanım. Ne olduğu belirsiz birinin iftirasıyla şüpheli olarak ifade vermeyi doğru bulmuyorum. Benim aile şirketim ile Fatih Keleş’in aile şirketi aynı sanayi sitesinde bulunmakta. O nedenle çok eski tanırım. Çok sık görüşmem ancak tanışıklığımız vardır. Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı olan Murat Ongun’u genel olarak basından tanırım. Birkaç sefer de kendisiyle karşılaştığımız ve oturmuşluğumuz vardır. Benim herhangi bir siyasi partiye üyeliğim yoktur. Soruşturmaya konu para görüntüleri ile hiçbir ilgim ve alakam yoktur. Ben o tarihte başlatılan kampanyaya bağışta dahi bulunmadım. Bu nedenle üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dediği öğrenildi.
Konya Konya Ticaret Odası KGTÜ’yü seçti Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi (KGTÜ) ile Konya Ticaret Odası (KTO) arasında laboratuvar hizmetlerine ilişkin işbirliği protokolü imzalandı. KTO üyeleri, düzenlenen protokol kapsamında gıda, yem, toprak, gübre ve su analizleri hizmetlerini, KGTÜ’nin Stratejik Ürünler Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi (SARGEM) Laboratuvarlarında yaptırabilecek. Protokol hakkında bilgi veren KGTÜ Rektörü Prof. Dr. Erol Turan, “Üniversitemiz gıda ve tarım alanında son yıllarda büyük atılımlar gerçekleştirmektedir. Mevcut imkanlarımızı çevremizdeki kuruluşların ve vatandaşlarımızın da hizmetine sunabilmek adına atılan adımların bir yenisi bugün Konya Ticaret Odası ile de imza altına alınmış oldu. Geçtiğimiz ay Kars Ticaret ve Sanayi Odamız ile de işbirliği protokolü imzalamıştık. Bu minvalde Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi İktisadi İşletmesi bünyesinde faaliyet gösteren, Stratejik Ürünler Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi (SARGEM) Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı ve Biyosidal Ürün Analiz Laboratuvarı, uyguladığı Kalite Yönetim Sistemi, kalifiye ve tecrübeli personeli, uluslararası (ISO, AOAC, NMKL vb.) ve ulusal (TS, TGK vb.) geçerliliği olan metotlarla, modern fiziksel mekânları ve altyapısı, en son teknolojik cihaz ve donanımlarıyla bölgede ve ülkemizde önemli ihtiyaçlara cevap vermektedir. Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi SARGEM Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan ‘Kuruluş Yeterlilik İzin Belgesi’ almış ve 66 farklı analizde çalışma yeterliliğine sahiptir. Bunun yanı sıra ‘TSE Deney Hizmeti Alınabilecek Laboratuvar Onayı’ ile 120 farklı analiz yapma yetkisine sahiptir. Laboratuvarımız KOBİ’lere hizmet vermek amacıyla KOSGEB tedarikçi havuzunda da yer almaktadır. SARGEM Özel Gıda Kontrol Laboratuvarımız aynı zamanda ülkemizde ve bölgemizde gıda ve yem sektörüne yönelik gıda, yem, su ve su ürünlerinde; fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik, enstrümantal ve moleküler biyolojik analiz hizmetleri ile gıda güvenliği konularında danışmanlık, denetim, eğitim hizmetleri vermektedir. Bu kapsamda bir tarım şehri olan Konya’mızda bizlerden daha çok hizmet almaları için kapılarımızı çiftçilerimize açtığımız gibi tüm vatandaşlarımızın da analizlerine açığız. Bugün Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk ile imzaladığımız işbirliği protokolü ile KTO üyelerine de hizmet verecek olmaktan mutluluk duyuyoruz. Protokolümüzün üniversitemize ve Konya Ticaret Odamıza hayırlı olmasını temenni ederim” dedi. Protokolü Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk ile Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Erol Turan imzaladı.
Kütahya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki Tavşanlı’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde ülke gündemini ve yapılan çalışmaları değerlendirdi. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, AK Parti’nin gerçek ve hizmet belediyeciliği yaptığını söyledi. 21 yıl büyükşehir belediye başkanlığı yaptığını söyleyen Bakan Özhaseki, "21 sene büyükşehir belediye başkanlığı yaptım. Her seçimde çalışırım sonra vatandaşlarımızın önüne çıkarım, derim ki ’ben bunları yapabildim emaneti buraya kadar taşıdım, yeniden izin verirseniz şunları da yapmak isterim’ hem şehirlilerim de tabii ki benim önümü açarlardı. 5 dönem üst üste seçilerek Kayseri’de büyükşehirde hizmet ettim. Allah’a hamdolsun bıraktığımız şehir ile devraldığımız şehir arasında dağlar kadar fark vardı. İlk devraldığımızda benden randevu isteyenler gelenler görüşmek isteyenler ya haciz memurlarıydı ya da alacaklılardı. İşçi maaşı ödenemiyordu. Kocaman Kayseri’de 3-5 park vardı, o da işgalliydi. Şehrin içerisinde kocaman cadde geçerdi, bir tarafta sağ mafya diğer tarafta sol mafya. Belediye ihaleleri sadece bunlardan sorulurdu. Böyle bir ortamda başladım. 50’den fazla mahalle gecekonduydu, hamdolsun çalıştık ne gece kondu kaldı ne de o mafya tipler kaldı ortada. Sonra kasası para dolu, şehre bakıldığında da Avrupai tarz bir şehir bıraktık. Gecekondusu kalmayan, nihayetinde modern tesislerle dolu 5 tane üniversitesi olan içinde ticareti canlı sanayisi canlı, kültürü, spor tesisleri olan bir şehir bıraktım. Bizler çalışırız, hizmet ederiz. Bir vesayet rejimi vardı onu da toprağa gömdük, bir daha çıkamayacaklar. Sizler seçip Ankara’ya gönderirdiniz, oradaki yılanlar çıyanlar onların başlarına çorap örmek için her numarayı yaparlardı. İrtibatsızlaştırırlar, idare edemiyorlar derler pat ihtilal yaparlardı. Bunların hepsini yaşadık, özgürlükler noktasını da biz geliştirdik. Hamdolsun yurt dışındaki Türk insanının dik duruşunu bizim sayın Cumhurbaşkanımız sağladı. Eskiden gidip de iki büklüm, 300-500 milyon dolar alacağız diye boynu bükük duran başbakanları da biz biliriz. Cumhurbaşkanımızla yurt dışına gidiyoruz, randevu istemek için neredeyse bütün devlet başkanları kuyrukta. Randevu veremedikleri Cumhurbaşkanımızın nereden geçeceğini öğreniyorlar karşısına çıkıp onunla konuşmak için fırsat arıyorlar. Bin bir türlü engele rağmen bunları yaptık. Hatırlayın geriye doğru Cumhuriyet mitingleri, Danıştay saldırıları, parti kapatma davaları, 367 garabeti, gezi olayları, hukuk darbesi. Sonra ellerine paçavraları bayrak diye alan PKK’lı köpekler, öz yönetim ilan ettik diye çukur eylemleri başlattılar. Bunların hiçbiri unutmadık. Bunca zorluğa rağmen çok güzel işler yaptık elhamdülillah. Türkiye zor bir coğrafyadır bu coğrafyada ayakta kalmanın bayrağı dalgalandırmanın, ezanın her okunmasının bir tek şartı var; o da güçlü olmak. Güçlü olmazsanız sizi yaşatmazlar. O yüzdendir ki bir taraftan o köpeklerle mücadele ediyoruz, bir taraftan da yatırım üzerine yatırım yapıyoruz. Çok şükür işlerimiz de iyiye gidiyor" dedi. "4 bin 330 köyde çelikten evler yapıyoruz" Ülkemizin, deprem ülkesi olduğunu tekrarlayarak Kahramanmaraş ve diğer depremzede illerdeki çalışmaların devam ettiğini belirten Bakan Özhaseki, şu ifadeleri kullandı: "İkinci bir sıkıntımız da deprem meselesi. Bu ülkenin bir kaderi, bir deprem ülkesi. Son 100 senede denizlerimizde ve karalarımızda meydana gelen şiddetli derecede deprem sayısı 231, her sene 2 veya 3 tane deprem oluyor. Ölen insan sayımız 130 bin, zarar milyarlarca dolar. Sonra 6 Şubat’ta 18 tane ilimiz etkilendi. 14 milyon insan bundan zarar gördü. 680 bin evimiz ve 170 bin iş yerimiz yerle bir oldu. 53 bin 500 kardeşimizi toprağa verdik. Maddi hasar milyonlarca dolar zaten. Manevi zarar mı soruyorsunuz? Onu ölçecek bir alet daha icat olmadı. Çünkü her hanede bir göz yaşı var. Şimdi orada 300 binden fazla ev yapılıyor. Binden fazla şantiyemiz var. 110 bin kişilik ordu ile çalışıyoruz. 4 bin 330 köyde çelikten evler yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı da o. En iyisini yapın yapmışken. Bir kere yapalım sağlam yapalım. Eğer burada sizler de Ali bey kardeşimize destek verirseniz ben de söz veriyorum büyük projelerin yanında olacağım. Allah’ın izniyle burada bir meydan projesi var. Başkanımız Mustafa bey ile de konuştuk, emekleri çok. Allah razı olsun herkesten. Burada neler yapılması gerektiğini de konuştuk. Yerin altındaki otoparkı da pazar yerini de. Üstüne büyük bir meydan projesini de, ama maddiyat bizim Tavşanlı Belediyesi’nin çok çok üstünde. Peki ne lazım? Destek lazım. Bunu kim yapacak? Elbette ki Tayyip Erdoğan ve onun yol arkadaşları yapacak. Başka kim yapacak? Bugün çıkıp da yeni ortaya çıkanların yapacağı bir şey yok arkadaşlar. Allah’ın izniyle biz bu projeleri yaparız. Sanayi sitesindeki kentsel dönüşüm yaparız. Altyapıda bir eksik bırakmayız, ama elimizi güçlü kılmanız lazım. Şimdiye kadar gittiğim her yerde söylüyorum, kentsel dönüşüm esas. Türkiye’nin her yerinde yapılması lazım. Değerli arkadaşlar burada bizlere fırsat verirseniz biz bu işleri yaparız. Burada sizlerin iftihar edeceğiniz bir meydan çıkar. Çevremizdeki beldelerde ufak tefek altyapı eksikleri var, zaten iller Bankası da bize bağlı Allah’ın izniyle onu da çözeriz. Endişeniz olmasın. Allah sizlerden razı olsun. Ali bey kardeşimiz size teslim ediyorum, sizleri de Allah’a emanet ediyorum.” Cumhuriyet meydanında gerçekleştirilen miting sonrası Bakan Özhaseki, partililerle hatıra fotoğrafı çekilerek ayrılırken, program çerçevesinde İstasyon caddesi ve şehir içerisinde diğer caddelerde ’AK Yürüyüş’ gerçekleştirildi.