SAĞLIK - 22 Şubat 2018 Perşembe 10:52

Aşırı kilolu olmak tüp bebek başarı oranını azaltıyor

A
A
A
Aşırı kilolu olmak tüp bebek başarı oranını azaltıyor

Prof.

Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, aşırı kilolu ya da çok zayıf kiloda olmanın, doğal yollardan hamile kalmayı engellediği gibi, uygulanacak tüp bebek başarısını da azalttığını söyledi.


Kadın Hastalıkları Doğum Ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, “Yumurtlama bile gerçekleşmeyebilir. Adette düzensizliklere kadar ilerler. Aşırı kilolu olmak tüp bebek başarısını azaltır mı sorusuna en doğru cevabı vermeye, konu ile ilgili olarak BMI, yani vücut kitle indeksi hesaplayarak başlayabiliriz” dedi.


Vücut kitle indeksi ya da kısaca BMI, bir kişinin bulunduğu ağırlığın boyuna göre endekslenmesi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, “BMI, vücut ağırlığının boyun karesine bölünmesi ile hesaplanır. Yüksek BMI obezite, yani sağlıksız aşırı kilo sahibi olmak demektir. BMI 18,5 - 24.9 arasında olanlar sağlıklı yani normal kiloda; BMI 25,0 - 29,9 arasında olanlar sağlıksız yani fazla kilolu, ancak obez de değil demektir. Bu aralıkların çok altında ve çok üstünde BMI sonucu çıkanlar ya sağlıksız şekilde çok düşük kilolu ya da sağlıksız şekilde aşırı kilolu yani obez demektir” diye konuştu.


Prof. Dr. Fıçıcıoğlu, yapılan son çalışmalarda çıkan verilere göre, tüp bebek konusunda kilo konusu kesinlikle çok önemli olduğunu dile getirerek, “Aşırı kilolu olmak tüp bebek başarısını maalesef azaltmaktadır. Toplumda gittikçe daha çok görülmekte olan obezite ile birlikte endokrinoloji hastalıkları da daha fazla görülmektedir. Tabii diyabet ya da tiroid rahatsızlıkları gibi endokrin konusu olan rahatsızlıklar da gerek doğal yollardan kalınan hamilelik gerek ise tüp bebek tedavileri konusunda olumsuz etki etmektedir. Aşırı kilo nedeniyle erkeklerde sperm sorunları kadınlarda da yumurtalık sorunları yaşanmaktadır. Aşırı kilolu olmak tüp bebek başarının en önemli düşmanlarından biri olmaktadır. Aşırı kilolu olmak yumurtalıkların sağlıklı ve kaliteli yumurtlama ile elde edilecek yumurtaların üretimini engeller ya da kalitesi düşük yumurta üretimine neden olur. Tüp bebekte uygulanan yumurtalık uyarıcı ilaç ya da iğne tedavisi sonucunda da maalesef çok verimli sonuç alınmaz. Yumurta sayısı az olunca doğal olarak kaliteli embriyo üretme şansı da azalır. Tabii sorunlar bu noktada da bitmiyor. Kaliteli bir yumurtadan embriyo elde edilip anne adayının rahmine transfer edilse bile, embriyonun ana rahim duvarına sağlıklı olarak tutunma oranı da aşırı kilolu bedenlerde gittikçe zorlaşır. Diyelim ki embriyo da rahime tutundu, bu sefer hamilelik sürecinde erken kayıp oranları ya da düşük oranları yükselmektedir. Her şekilde ve her aşamada risk artmaktadır” şeklinde konuştu.


Anne adayında aşırı kilolu olmanın, vücutta erkeklik hormonunda bir artışa sebep olabileceğini dile getiren Prof. Dr. Fıçıcıoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:


“Vücutta periferik yağ dokusundan ya da yumurtalardaki minik kistlerden salgılanan erkeklik hormonları, kadında yumurtlama mekanizmasının bozulmasına, yumurta kalitesinin de düşmesine sebep olmaktadır. Bu şekilde yapılacak bir takım hormon testleri ve kan biyokimyası ile olası sorun belirlenerek tedavi yoluna gidilebilir. Gerekirse diyetisyen takibi eşliğinde kullanılacak ilaçlar, yapılacak uygun diyet ve egzersiz ile önce kilo verdikten sonra tüp bebek tedavisine başlanması hem kadında gebelik şansını arttıracak, hem de hastaları gebelikte oluşabilecek obeziteye bağlı sorunlardan da özenle koruyacaktır. Bunlar arasında hipertansiyon, diyabet, iri bebek doğumu, ve doğum sonrası bebeğe ilişkin bazı sorunlar da sayılabilir. Dolayısıyla tıbbi açıdan ideal olan, vücut kitle indeksinin 30‘un altına indirildiği zaman tüp bebek tedavisinin başlatılmasıdır. Ancak her türlü uyarı ve çabaya rağmen kilo vermekte başarısız olan ya da yaş açısından beklemek istemeyen kadınlar için, aşırı kilolu olma durumunda gebelik oranlarının ne olduğu önceden bilinerek, tüp bebek tedavisi başlatılabilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.