GENEL - 07 Aralık 2017 Perşembe 16:31

Bayır: “Kudüs Filistin’in başkentidir”

A
A
A
Bayır: “Kudüs Filistin’in başkentidir”

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Erzurum Başkanı Taner Bayır, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti kabul etmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “Filistin meselesi, yalnızca Müslümanları ilgilendiren bir konu değil, insanlık tarihine kara leke olarak yerleşen bir zulümdür.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Erzurum Başkanı Taner Bayır, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti kabul etmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “Filistin meselesi, yalnızca Müslümanları ilgilendiren bir konu değil, insanlık tarihine kara leke olarak yerleşen bir zulümdür.” dedi.


Kudüs’ün Osmanlı himayesinden çıktığı günden itibaren Batı’nın politik manevralarına sahne olduğunu hatırlatan Başkan Taner Bayır, “Bu manevraların sonuncusu, ABD eliyle Kudüs’ün İsrail’in Başkenti ilan edilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. İşgalin 100.yılına denk gelen bu hamle, Ortadoğu’nun kaderi olarak sunulmaktadır.” ifadelerini kullandı.


Başkan Bayır, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesinin kabul edilemez bir durum olduğuna dikkat çekerek, “Filistinli kardeşlerimizin bugün, hiçbir hukuki dayanağı olmayan, insanlık dışı muamelelere maruz kalırken, İsrail’e böyle bir koz verilmesinin hiçbir hukuki, insani ve vicdani açıklaması olamayacağını vurguladı. Birleşmiş Milletler kararlarına bakıldığında 1947’den bu yana, Kudüs’ün İsrail tarafından işgal ve ilhak edilmesinin kabul edilmediğini söyleyen Bayır, “İsrail, 1980 yılında Kudüs’ü ilhak kararı almıştır. Buna karşılık, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 20 Ağustos 1980 tarihli ve 478 sayılı kararla, İsrail’in Kudüs’ün karakterini, statüsünü değiştirecek tüm idari, yasal önlem ve faaliyetlerinin ve bu konuda kabul ettiği temel yasanın hükümsüz olduğunu ilan etmiştir.


BU BİR İNSANLIK MESELESİDİR


Uluslararası hukukun dahi hiçe sayıldığı Filistin meselesinde tarafını ortaya koyan ABD, tarihi boyunca İsrail’in emellerinden biri olan bu hamleyi gerçekleştirerek, insanlığa ve barış umuduna ağır bir darbe indirmiştir. Filistin meselesi, yalnızca Müslümanları ilgilendiren bir konu değil, insanlık tarihine kara leke olarak yerleşen bir zulümdür. Üç semavi dinin de kutsal mekânlarının yer aldığı peygamberler şehri Kudüs’e, İsrail ve ABD’nin hükmetme çabası, dünyanın bütün halklarına karşı yapılan bir haksızlıktır. Barış içinde ve bir arada yaşamayı savunan tüm ülkelerin, bunu söylemden öteye taşımalarının tam vaktidir. Kudüs’ün işgaline, tüm dünyanın tepki vermesi gerektiğini savunuyoruz. Bu bir insanlık meselesidir! Başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti idealinden geri adım atılması söz konusu değildir. Tarih, hakkı olanı arayan ve zulüm gören Müslümanları da zalimleri de yazacaktır. Bu zulüm, gelecek nesillere kötü bir miras olarak kalacaktır.” dedi.


Bayır, sözlerini; “Biz Müslümanlar olarak, Müslüman iş insanları olarak var gücümüzle bu mezalimin karşısında durduk ve duracağız.” şeklinde tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.