GENEL - 17 Kasım 2017 Cuma 18:14

Eczacılık Fakültesi geleneksel beyaz önlük giydirme töreni gerçekleşti

A
A
A
Eczacılık Fakültesi geleneksel beyaz önlük giydirme töreni gerçekleşti

Atatürk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi tarafından bu yıl 5.

Atatürk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi tarafından bu yıl 5.’si düzenlenen, Geleneksel Beyaz Önlük Giydirme Töreni, Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli İrade Salonunda gerçekleşti.


Eğitim-öğretimde 20. yılını kutlayan Eczacılık Fakültesi, bu yıl 5.’si düzenlenen törende 2017-2018 eğitim-öğretim döneminde kayıt yaptıran 68 birinci sınıf öğrencisine beyaz önlük giydirdi.


Törene Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hüseyin Koçan, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Kadıoğlu, Eczacılık Fakültesi kurulduğunda öğrencilere ders veren Gazi, Hacettepe ve Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakülteleri öğretim üyeleri, akademisyenler, veliler ve öğrenciler katıldı.


Törende konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, bilim çağında var olabilmek için bilgiyi üretmek ve mutlaka ürüne dönüştürmek gerektiğini belirterek, günümüz dünyasında bilgi ve teknoloji alanındaki gelişmelerin insanlık tarihinde görülmemiş bir hıza ulaştığını söyledi.


“Hayatın her döneminde aynı önemi koruyan ve temel ihtiyaç olan sağlık, güncel bilgiye en çok muhtaç olan kavramların başında gelmektedir. Bu ihtiyaca cevap veren personel içinde önemli bir meslek grubu ise eczacılardır” diyen Rektör Çomaklı, Eczacılık mesleğinin, doğrudan insan sağlıyla ilgili olması nedeniyle geçmişinin, insanlık tarihi kadar eski olduğunu söyledi.


“Önlük Giyme Geleneği, Ahilikteki ‘Çırak, Kalfa, Usta’ Geleneğindeki Şed Kuşanmaya Benzer”


Çomaklı: “Geçmişte atalarımız şifanın kaynağı olan bitkileri, maddeleri işlemiş terkipler yapmış ve sayısız hastayı sağlığına kavuşturmuştur. Anadolu’nun İslamlaşmasında müritleriyle çok önemli katkıları olan Ahmet Yesevi Hazretleri, dergâhının bahçesinde çeşitli bitkileri yetiştirerek onlardan terkipler hazırlamış, yani ilaçlar üreterek uzun yoldan gelen hastaları dergâhta iyileştirmiş, yaraları sarmıştır. On üçüncü yüzyıldan itibaren Anadolu’da kurulan her Selçuklu darüşşifasında bir eczanenin bulunduğunu, buralarda hekimlerin emrinde yardımcılar, kalfaların çalıştığını, hatta bu müesseselerde usta-çırak usulüyle eczacılık öğretiminin yapıldığını biliyoruz.


Sizler bugün daha geniş imkânlara sahipsiniz, gerek aldığınız eğitim, gerek donanımlı akıllı laboratuvarlar ve gerekse gelişen teknoloji ile geçmişten devraldığınız ecza tarihini, sanayiye yüzünü tamamen çevirmeye başlamış Atatürk Üniversitesi’nde yakalayabilmelisiniz. Sizlerden beklentimiz budur. Mesleki anlamda önemli bir aşama olan önlük giyme geleneği, "ahilikteki" "çırak, kalfa, usta" geleneğindeki şed kuşanmaya benzer. Bu büyük sorumluluğu hatırlatarak, adım attığınız mesleğinizin bu en güzel döneminde sizleri kutluyor, başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.


“İnsanların en hayırlısı topluma en çok hizmet eden ve yararlı olanlarıdır” kuralı gereği Eczacılık ve Eczacılık Mesleğinin de hayırlı bir meslek dalı olduğunu söyleyen Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Kadıoğlu, hayatta başarı sırrının, sevgi, saygı düsturu içerisinde dürüst olarak çalışmaktan geçtiğini ifade etti.


Dekan Kadıoğlu: “Gelecekte bu ülkeye hizmet edecek ve çağdaş medeniyet seviyesine çıkmak için çalışacak geleceğin Eczacılarının anne ve babası olan sizler, her şeyden sakınıp, hep zorluğa göğüs gerdiğiniz, göz bebeğiniz olan çocuklarınız bizlere emanettir. Gözümüz gibi evlatlarınıza bakacağımıza her türlü sıkıntılarında yanlarında olacağımıza en iyi şekilde yetişmelerini sağlayacağımıza emin olunuz. İnşallah beş yıl sonra buradan çocuklarınızı birer Eczacı olarak sizlere emanet edeceğiz” dedi.


Açılış konuşmalarının ardından Eczacılık Fakültesinin kuruluş döneminde öğrencilere ders veren ve desteklerini esirgemeyen Gazi, Hacettepe ve Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakülteleri öğretim üyelerine teşekkür plaketi takdim edildi.


Programın son bölümünde ise Eczacılık mesleğine adım atmanın eğitim süreci başındaki anlamlı göstergelerinden biri olan önlük giyme töreni gerçekleşti. Öğrencilere önlüklerini, Vali Seyfettin Azizoğlu, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hüseyin Koçan ve Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı giydirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Define ararken mağarada ölen baba ile oğlu toprağa verildi Bursa’nın İznik ilçesinde mağarada kaçak define kazısı yaptıkları esnada jeneratörden sızan gazdan zehirlenerek hayatını kaybeden baba ve oğlu Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde toprağa verildi. Edinilen bilgiye göre, Kocaeli’nin Gölcük ilçesinden yola çıkan Tevfik Özdemir (68), oğlu Okan Özdemir (42) ve arkadaşları İbrahim Ergün (38), define aramak için 2 gün önce Bursa’nın İznik ilçesine gitti. Gürmüzlü Mahallesi’nde kahvehanede çay içip etraftakilerle sohbet eden Tevfik ve Okan Özdemir ile İbrahim Ergün gecenin ilerleyen saatlerinde Karadere mevkiinde giderek mağarada kaçak kazı çalışması gerçekleştirdi. Tevfik ve Okan Özdemir ile İbrahim Ergün’den uzun süre haber alamayan yakınları endişe içinde durumu Mahalle Muhtarı Zeynel Çetin’e iletti. Çetin ise olayı 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Bunun üzerine İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Jandarma ve sağlık ekipleri harekete geçti. Daha önce bölgede kaçak kazı yapılan bölgelere yoğunlaşan ekipler, mağara girişinde Teyfik Özdemir’in cansız bedeniyle karşılaştı. Jandarma iz sürme -arama köpekleri ‘Meftun’ ve ‘Damga’ ile mağara içerisinde yapılan aramada Okan Özdemirile İbrahim Ergün’ün cansız bedenlerine de ulaşıldı. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Timi tarafından cenazeler mağaradan çıkarıldı. Baba ve oğlunun cenazesi Kocaeli’nin Gölcük ilçesine getirildi Tevfik ve Okan Özdemir ile İbrahim Ergün’ün cansız bedenleri savcı ve ekiplerin incelemesinin ardından Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Baba, oğul ve arkadaşları jeneratörden mağara içine sızan karbondioksit gazından zehirlenerek hayatını kaybettiği belirlendi. Otopsi işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edilen baba ve oğlunun cenazesi Kocaeli’nin Gölcük ilçesine getirildi. Baba ve oğlunun Kavaklı Mahallesi Kavaklı Sanayi Camii’nde öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Özdemir’in yakınları, sevenleri ve Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer katıldı. Cenaze namazının ardından baba ve oğlun cenazeleri İhsaniye Mezarlığına defnedildi. Öte yandan, Tevfik Özdemir’in emekli olduğu, Okan Özdemir’in ise bir dönerci dükkanında kurye olarak çalıştığı öğrenildi. Gürmüzlü Mahallesi’ne 6 kilometre uzaklıktaki Elbeyli Mahallesi’nde, 5 yıl önce aynı tarihte yapılan kaçak kazı sırasında 1 kişi hayatını kaybettiği 6 kişi de kurtarıldığı ortaya çıkmıştı.
Adana Adana’da açık saha tesislerinin toplu açılışı düzenlendi Adana’da Gençlik ve Spor Bakanlığı ile AB FRIT II Fonu bünyesinde Alman Kalkınma Bankası (KFW) yürütücülüğünde gerçekleştirilen proje çerçevesinde 12 ilde 22 tesisi içeren projelerin eş zamanlı açılışı yapıldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile AB FRIT II Fonu bünyesinde Alman Kalkınma Bankası (KFW) yürütücülüğünde gerçekleştirilen proje çerçevesinde Adana, Adıyaman, Batman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Mardin, Mersin, Osmaniye, Şanlıurfa olmak üzere 12 ilde 22 tesisi içeren projelerin eş zamanlı açılışı yapıldı. Bu kapsamda Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri ile AB Türkiye Delegasyonu ve Alman Kalkınma Bankası üst düzey yetkililerinin katılımıyla Çukurova ilçesindeki 100. Yıl Mahallesi’ne inşa edilen açık saha tesislerinin açılış töreni düzenlendi. “Tüm gençlere hizmet verecek” Törende konuşan Vali Köşger, "Adana’nın en güzel noktasında, gençlerimiz, geleceğimiz, istikbalimiz, evlatlarımıza yönelik çok güzel bir faaliyet için bir aradayız. Çukurova hızla gelişen bir bölge. Ancak şuana kadar burada bir spor stadyumu, bir futbol sahası mevcut değildi. Avrupa Birliği’nin, Alman Kalkınma Bankası’nın katkılarıyla, bakanlığımız ve hükümetimizin çalışmalarıyla burada bu hizmet gerçekleştirildi. Bölgemizde bir türlü istikrar gerçekleşmiyor ve ülkemizin etrafında, her tarafta sıkıntılı durumlar var. Kendi ülkesinde can güvenliği kalmayan çok sayıda komşumuzu da misafir ediyoruz. Burası ülkemiz gençlerine hizmet ettiği gibi onların da hizmetinde olacak. Türkiye kendi gençliğine yetişmeye çalışırken, onların ihtiyaç duyduğu spor alt yapısını gerçekleştirmeye çalışırken bir taraftan da ülkemize dışarıdan gelen gençlerimiz var. Buna yetişmekte zorlanıyoruz. AB bu anlamda devreye girdi ve bu tesislerin yapılmasında imkan sağladı. Onlara teşekkür ediyoruz, gençlerimize de hayırlı, uğurlu olsun diyoruz" dedi. Konuşmaların ardından, Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi folklor ekibi halk oyunları gösterisi sundu. Daha sonra protokol üyeleri hazırlanan platformda butona basıp açık saha tesislerinin açılışını gerçekleştirdi. Gençler, çok sayıda spor dalına yönelik etkinlik alanlarının oluşturulduğu tesiste gönüllerince spor yapıp, sosyalleşme imkanı buldu.
Bitlis Bitlis’te ‘yayla muzu’ uçkunun fiyatı, ‘Anamur muzunu’ üçe katladı Bitlis’in Tatvan ilçesinde doğal olarak yetişen ve ‘yayla muzu’ olarak da adlandırılan uçkun, 150 TL’lik fiyatıyla Anamur muzunu üçe katladı. Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek kesimlerinde doğal olarak yetişen ve yöre halkı tarafından ışkın veya yayla muzu adıyla bilinen ve sevilerek tüketilen ekşimsi uçkun bitkisi, Tatvan’da satışa sunulmaya başlandı. Dağların yüksek zirveleri ve eteklerinden büyük zorluklarla toplanarak tezgâhlarda kilosu 150 TL’den satılan bitki, kent merkezinde çoğu insanın da başlıca geçim kaynağı oldu. Vatandaşlar binbir zorlukla topladıkları uçkunları torbalarla getirdikleri şehir merkezindeki ana caddelerde satışa sunarak aile bütçelerine katkıda bulunuyor. Bölge insanı tarafından büyük bir beğeniyle tüketilen bitkinin, özellikle sarılık, tansiyon, mide rahatsızlıkları ve diyabet gibi hastalıklara iyi geldiği iddia ediliyor. Vatandaşlar, binbir zorlukla toplayarak kilosunu 150 TL’den satışa sundukları yayla muzu, fiyatıyla Anamur muzunu üçe katladı. Hizan yaylalarında topladıkları yayla muzunun şeker, tansiyon gibi hastalıklara ilaç olduğunu iddia eden Ercan Sepet isimli satıcı, “Yayla muzunu nisan ayında toplamaya başlıyoruz. Bu bitkinin yaklaşık 1 ay gibi bir ömrü var. Yılda bir kez çıkıyor, bizler de ekmeğimizi yayla muzunu satarak kazanıyoruz” dedi. Bir kış boyunca yayla muzunun çıkmasını beklediklerini söyleyen Oğuz Uçak da, “Her derde deva olan yayla muzunu herkese tavsiye ediyorum. Bir kış bu bitkinin çıkmasını bekledim. Ekşimsi bir tadı olduğu için de ayrı bir aroma veriyor” ifadelerini kullandı.