SAĞLIK - 21 Eylül 2018 Cuma 11:14

Kadınlarda rahim içi risk faktörlerine dikkat

A
A
A
Kadınlarda rahim içi risk faktörlerine dikkat

Prof.

Prof. Dr. Polat Dursun, rahim kanseri konusunda kadınları uyardı.


Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Jinekolojik Onkoloji Prof. Dr. Polat Dursun, "Endometrium kanseri endometrium olarak isimlendirilen rahim iç zarının kanseridir. Rahim, alt kısımda vajinaya uzanan serviks (rahim ağzı) ve üst kısımda gövde olarak adlandırılan iki kısımdan oluşur. Gövdenin de iki kısmı vardır. İç kısmına endometrium denir. Hemen hemen tüm endometrium kanserleri endometriumun salgı yapan hücrelerinden oluşur ki bu kanser türüne endometrium adenokarsinomu denir. Diğer kanser türleri daha nadir görülür" dedi.


Rahim kanserinin kadınlardaki tüm kanserler arasında dördüncü sırada olup, aynı zamanda en sık görülen kadın üreme sistemi kanseri olduğunu ifade eden Dr. Polat Dursun, "Rahim kanseri genellikle menopoz sonrası yıllarda ortaya çıkmaktadır. Genellikle 60 yaş civarında görülür. Endometrium kanserine neyin sebep olduğunu tam olarak bilemiyoruz, ancak bu hastalıkla ilişkili bazı risk faktörleri vardır. Birçok endometrium kanseri hormon bağımlıdır. Bir kadındaki hormon düzensizliği endometrium kanserine sebep olabilir. Endometrium kanserinde bilinen risk faktörleri erken yaşta başlayan adet, gecikmiş menopoz, infertilite (kısırlık) ve obezite (şişmanlık) gibi kadında östrojen miktarını artıran durumlardır" diye konuştu.


Prof. Dr. Polat Dursun, rahim içi kanseri risk faktörlerini ise şöyle sıraladı:


"Toplam adet sayısı: Erken başlayan ve geç yaşa kadar devam eden adet görmek.


İnfertilite ve doğum yapmamış olmak: Gebelikte endometriumu koruyan progesteron hormonu artar.


Obezite: Obezite östrojen miktarını artırarak endometrium kanseri riskini artırır.


Tamoksifen: Tamoksifen meme kanseri tedavisinde kulanılan bir ilaçtır ve endometrium kanseri riskini artırır.


Östrojen tedavisi: Menopozdaki kadınlarda menopozal yakınmaların tedavisi için kullanılır (kemik erimeleri, sıcak basmaları). Östrojenin rahim içindeki kanser yapıcı bu etkisini azaltmak için progesteron kullanılır. Östrojen replasman tedavisine doktorunuzla tartışılarak karar verilmelidir. Yıllık kontroller önemsenmelidir. Anormal kanama gibi durumlarda doktora başvurulmalıdır.


Hormon üreten yumurtalık tümörleri: Östrojen miktarını artırarak etki edebilir.


Hayvani yağlardan zengin diyet: Bu durum birçok kanser riskini ve endometrium kanseri riskini de artırmaktadır. Aşırı enerji vermeleri obeziteye sebep olur, ayrıca östrojen düzeylerini artırmak gibi bir etkisi de vardır.


Şeker hastalığı ve hipertansiyon.


Aile öyküsü: Küçük bir grup endometrium kanseri vakaları ailevi kalıtsallık (genetik geçiş) gösterir. Aile üyelerinde bağırsak ve endometrium kanseri hikayesi olan kadınların genetik yatkınlık açısından genetik danışmanlığa ihtiyacı vardır. Genetik incelemeler riski gösterebilir. Bu kadınlarda endometrium örneklemesi ile tarama yapılmalıdır.


Meme ve over kanseri: Meme ve over kanseri olan kadınlar endometrium kanseri açısından yüksek risklidir. Daha önce pelvik ışın tedavisi almış olmak. Rutin pelvik muayene ile tanı konulması zordur ve faydalı bir tarama testi yoktur. Birçok kadın belirtileri olunca tanı alır. Kişilerin kendilerini takip etmesi ve anormal durumlarda doktorlarına başvurması gerekmektedir. Bu şekilde erken evrede tespit edilebilir. Bazı durumlarda kanser herhangi bir belirtiye sebep olmadan ilerleyebilir. Rutin pelvik muayenede smear alınması serviks kanseri için bir tarama yöntemidir, ancak endometrium kanserinin taranmasında çoğu zaman faydalı değildir. Menopoz döneminde tüm kadınlar endometrium kanseri konusunda bilgilendirilmelidir ve anormal kanama gibi durumlarda doktorlarına başvurmalıdırlar. Endometrium kanserinin en önemli bulgusu menopoz sonrası olan kanamalardır. Menopoz öncesi kadınlarda ise düzensiz kanamalar, ara kanamaları ve kanama miktarının artması bu kanserin bulgusu olabilir. Tamoksifen kullanan meme kanserli hastalarda endometrium kanseri riski 4 kat artmaktadır. Bu nedenle meme kanserli kadınların jinekolojik muayenelerini ihmal etmemeleri gerekmektedir."


Rahim kanseri tedavisi hakkında da bilgi veren Prof. Dr.Polat Dursun, "Tedavi kesinlikle kanserle ilgilenen jinekologlar (jinekolog onkolog) tarafından planlanıp yapılmalıdır. Endometrium kanseri tanısı konulduktan sonra başlıca dört tedavi seçeneği vardır. Cerrahi, radyoterapi, hormonal tedavi ve kemoterapi. Cerrahi tedavi endometrium kanserinde ana ve ilk tedavi yöntemidir. Ancak bazen bu tedavi yöntemlerinin kombinasyonu kullanılabilir. Tedavi seçimi kanserin evresine göre değişir. Rahim kanseri ameliyatının bu konuda tecrübeli doktorlar tarafından yapılması hasta için çok önemlidir” ifadelerini kullandı.


“Rahim Kanserinde Kapalı (laparoskopik) ameliyat mümkün”


Rahim kanserinde ameliyatının hastanın karnını açmadan laparoskopik ve robotik yöntemle de yapılabildiğini kaydeden Dr. Dursun, Bu şekilde yapılan ameliyatlarda hastaların ağrısı daha az olur, hastanede kalış süreleri kısalır ve daha kısa süre içinde normal hayatına ve işine dönebilir. Rahim kanserine yakalanan hastaların ameliyat olmadan önce doktorlarının bu konudaki tecrübelerini araştırmaları ve doktorlarına bu konudaki tecrübelerini sormaları kendileri için iyi olacaktır" dedi.


“Rahim kanserinde doğurganlığı koruyucu tedavi yapılabilir”


Endometrium kanseri hasta eğer doğurganlık döneminde ve çocuk doğurmak istiyorsa doğurganlığı koruyucu tedavi uygulanması gerektiğini belirten Dr.Polat Dursun, "Ancak bu tedavi seçeneği belli şartlarda uygulanmalı ve riskleri kesin olarak bilinmelidir. Bu tedaviye karar verecek olan tüm riskleri anladıktan sonra hastanın kendisidir. Eğer bu tedavi seçilmiş ise tedavi bir an önce başlanmalı ki burada tedavi tam kürtaj dediğimiz rahim iç zarının alınması gereken kesiminin tümüyle alınması ve yüksek doz hormonal tedavidir. Tedavi sonrası bu hastaların takibi özellik istediğinden bunlar yakından izlenmelidir. Tedavi sonrası gebelik süreci olabildiğince erken başlatılmalı ve gebelik sonrası endometrium kanserinin tedavisi kesin olarak yapılmalı; yukarıda bahsedilen rahim çıkartılması ve ek cerrahi tamamlanmalıdır" açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.