YEREL HABERLER - 21 Ocak 2017 Cumartesi 12:09

Karataş: “İyi bir gelecek için yeni bir müfredata ihtiyaç var”

A
A
A
Karataş: “İyi bir gelecek için yeni bir müfredata ihtiyaç var”

Eğitim Bir Sen 2 Nolu Şube Başkanı Mustafa Karataş, iyi bir gelecek için yeni bir müfredata ihtiyaç olduğunu söyledi.
2016-2017 eğitim-öğretim yılı birinci kanaat döneminin eğitim çalışanlarının birçok olumsuzluğa rağmen özveriyle çalıştıkları, darbe girişimi sonrası yaşanan kritik bir sürecin ardından sona erdiğini dile getiren Mustafa Karataş, “Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) hain planlarının icra edildiği bir zaman diliminde ve bunun artçı sarsıntılarının gölgesinde açılan eğitim-öğretim yılında, ihanet şebekesine mensup kişilerin kamudan tasfiye edilmesine yönelik tedbirlerin alınması nedeniyle, bazı olumsuzlar yaşanmıştır. İhraçlar, açığa almalar, özellikle valilikler ve kaymakamlıklar tarafından açığa alınanların durumlarının netleştirilmesinin gecikmesi eğitim-öğretimi etkilemiştir. Masum ve hainlerin ayrıştırılması noktasında illere göre farklılıkların olması art niyetlilere kapı aralamış, hainlerin gizlenmesine, masumların ise itibarsızlaştırılmasına zemin hazırlamıştır” dedi.
EĞİTİM GÜNDEMİNDE OLAĞAN HALE DÖNÜLMELİDİR
Öğretmen açığı, erkek kamu görevlilerine dayatılan darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği, ek ders esaslarındaki eşitsizlikler, ders ücretlerindeki adaletsizlikler, mülakata dayalı sözleşmeli öğretmenlik, performans, rotasyon, müfredat, alan değişikliği, kariyer basamakları gibi birçok sorun çözüme kavuşturulmayı beklediğini anlatan Mustafa Karataş, “Eğitim gündeminde olağan hale dönülmelidir
Öncelikle eğitim gündeminin olağan hâle gelmesi için herkes üzerine düşeni bir an evvel yapmalıdır. Terör örgütlerinin bertaraf edilmesine, elemanlarının ve uzantılarının siyasal zeminden kamu düzenine, kamu personel sisteminden ekonomik sisteme bütün alanlardan tasfiye edilmesine yönelik faaliyetler, demokratik işleyişin, hukuk düzeninin ve insan haklarına dayanan toplumsal hayatın korunması amacıyla hukuk kurallarına bağlılık ve adaletin tesis edilmesi ekseninde hassasiyetle ve hızla yürütülmelidir.
Çok sayıda öğretmenin halen açıkta bekletilmesinin, birçoğu hakkında hâlâ bir inceleme/soruşturma yapılmamış olmasının mesleki ve sosyal yansımaları göz önüne alınarak, suçu tespit edilenlerin cezalandırılması, masum olanların ise bir an önce görevlerine iade edilmesi gerekmektedir. Özellikle iller arasında veya kurumlar arasında farklı usullerin uygulanması, gereksiz yere ve uzun süreli görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanması, haklarında herhangi bir adli ve idari işlem yapılmayanların görevlerine döndürülmemesi, eğitim çalışanlarını huzursuz etmekte, eğitim-öğretimi de olumsuz etkilemektedir.” dedi.
SORUNLARIMIZIN ÇARESİ ÇAĞA UYGUN, YENİLİKLERE AÇIK DERS PROGRAMLARINDAN GEÇMEKTEDİR
Yoğun bir değişimin yaşandığı bugünün dünyasında meraklı, öğrenmeye istekli, üretken, öz güvenli, kendini iyi ifade edebilen, sürekli yeni şeyler öğrenebilecek ve yeni fikirler bulup bunları uygulayabilecek insan kaynağına ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Karataş, daha sonra şunları söyledi; “Eğitim sistemimiz, Anayasa’dan başlanarak kanunlar, yönetmelikler ve diğer mevzuat çerçevesinde çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek, milletin beklentilerini karşılayacak şekilde yeniden ele alınmalıdır.
Temel hak ve özgürlükleri yeterince gözetmeyen, öğrencilere ileri düzeyde düşünme becerileri kazandırmayan, mevcut kazanımları öğrenci seviyesine uygun olmayan, hayatla bağlantısı bulunmayan, öğrencileri kendi yetenekleri ve yeterlilikleri çerçevesinde geliştiremeyen; insanlığı seven, değerlerine sahip çıkan, temiz karakterli nesiller yetiştiremeyen; ezberden, taklitten ziyade analitik düşünebilen gençleri heyecanlandıramayan, sorgulayıcı ve eleştirel bakışı fertlere kazandıramayan, öğretmenlere ve okullara müfredat oluşturma ve uygulama konusunda anlamlı bir rol vermeyen, Türkiye’yi uluslararası öğrenci değerlendirme sınavlarında dereceye sokamayan mevcut eğitim programlarıyla yerimizde saymaya hatta daha da geriye gitmeye mahkûm olmaya devam ederiz.
Ülkemizin, gençlerimizin uluslararası rekabete daha dayanıklı hale gelmesi, uluslararası alanda bilimsel başarılar elde etmesi bugünkü ihtiyaçların tümüne cevap verebilecek bir eğitim programıyla mümkündür. Bu bağlamda yeni müfredat talebimizin tartışıldığı bugünlerde, tartışmaların, demokratik şartlarda olgunlaşarak yeni bir eğitim felsefesine evrilmesini ümit ediyoruz. Tamamen özgürlükçü, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayan, eleştirel ve evrensel değerleri esas alan, zamanın ruhuna uygun bir eğitim modelini inşa etme vaktinin geldiğini düşünüyoruz.
İHTİYAÇ KADROLU ÖĞRETMENLERLE KARŞILANMALI, MÜLAKATLI/SÖZLEŞMELİ İSTİHDAMDAN VAZGEÇİLMELİDİR
Son yıllarda derslik yapımında kayda değer bir artış olmasına ve çok sayıda öğretmen ataması yapılmasına rağmen hâlâ 100 bine yakın öğretmen açığı bulunmaktadır. Eğitime ilişkin reformların kalıcı hâle gelmesi, okullarda boş ders kalmamasına ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Bu nedenle, hem yeni öğretmen kadroları ihdas edecek hem de sözleşmeli öğretmen alımındaki hatayı telafi ederek sözleşmeli öğretmenleri kadroya geçirecek yasal bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır. Kadrolu istihdam konusunda gereken adım atılmalı; öğretmen ihtiyacı tamamen karşılanmalı ve alımlar kadrolu olarak yapılmalıdır.
İSTİHDAMDA GÜÇLÜK ÇEKİLEN BÖLGELERDE GÖREV YAPAN EĞİTİMCİLERE EK TAZMİNAT VERİLMELİDİR
Kalkınmada öncelikli bölgelerde kalıcı öğretmen istihdamının sağlanamaması önemli bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Söz konusu yerlerde, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde bir öğretmenin görevde kalma süresi ortalama 1,5 yıldır. Bu durum, eğitim ve öğretimde istikrar sorununa neden olmaktadır. Zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan eğitimcilere bölgenin mahrumiyet durumuna göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmesi, istikrarlı bir istihdam sağlayacaktır. Bu nedenle, hükûmet cebri yöntemleri dayatarak değil, teşviki yöntemleri özendirerek istikrarlı, kalıcı ve verimli bir istihdam politikasını benimsemelidir.
EK DERS ÜCRETLERİNDEKİ ÇARPIKLIKLAR GİDERİLMELİ, HAKKANİYETE UYGUN BİR İYİLEŞTİRME YAPILMALIDIR
11 yıldır uygulanmakta olan ek ders esaslarında bazı adaletsizlikler yaşanmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı, sendikalardan da görüş alarak ek ders esaslarında yapmayı planladığı değişikliği aradan üç yıl geçmesine rağmen bir türlü hayata geçirememiştir. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizliğe son verilmeli, okul türlerine göre yöneticilere verilen ek ders ücreti farklılıkları sorunu artık çözüme kavuşturulmalıdır. Maaş karşılığı ödenen ders saati sayısındaki eşitsizlik, düzenleme yapılarak giderilmeli, öğretmenlerin girebilecekleri ek ders saati üst limiti yeniden gözden geçirilmeli ve mevcut ek ders birim ücreti artırılmalıdır.
OKULLARA BÜTÇE VERİLMESİ KARARI HAYATA GEÇİRİLMELİDİR
Eğitim-Bir-Sen’in Milli Eğitim Şûrası’nda sunduğu tekliflerden olan ve şûra genel kurulunda da kabul edilen okullara bütçe verilmesi kararı bir an önce uygulanmalıdır. Okul yöneticilerinin asli görevlerini yerine getirmelerinin önündeki en büyük engel olan bütçe sorunu; öğretmeni, yöneticiyi ve veliyi karşı karşıya getirmekte, bundan en fazla zararı yine okul yönetimleri görmektedir. Bunun önüne geçmek için merkezi bütçeden, öğrenci başına ödenek uygulamasına geçilmeli, okullarda tahsildarlığa son verilmelidir.
KAMU GÖREVLİLERİNE KILIK VE KIYAFET DAYATMASI YAPILMAMALI, DARBE ÜRÜNÜ YÖNETMELİK DERHAL KALDIRILMALIDIR
Kamu görevlilerini ilgilendiren çerçeve yönetmelikte acilen değişikliğe gidilerek, öğretmene ne giyeceğini bilemeyen kişi muamelesi yapılmamalı; mülki idare amirleri ile eğitimciler arasında tartışma konusu yapılan, eğitimcilerin moralini bozan, eğitimin niteliğini düşüren çağ dışı kılık ve kıyafet yönetmeliği derhal kaldırılmalı; insan hak ve hürriyetlerine uygun, özgürlükçü bir anlayış doğrultusunda yeni bir düzenleme yapılmalıdır.
KARİYER BASAMAKLARI SORUNUNA ÇÖZÜM BULUNMALIDIR
13 yıl önce kariyer basamaklarında yapılan düzenleme, hedeflenen sonuca ulaşmayı sağlamadığı gibi, yeni bir soruna yol açmış ve mağduriyetlere neden olmuştur. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararının gereğinin yapılmaması, kariyer basamakları uygulamasındaki belirsizliği günümüze kadar devam ettirmiştir. Tezli yüksek lisans yapanların açtıkları on binlerce dava yerel mahkemelerde öğretmenlerin lehine sonuçlanmış, daha sonra ise Danıştay, kararı öğretmenlerin aleyhine olacak şekilde reddetmiştir. Bunun sonucunda yüz binlerce öğretmen mağdur olmuştur. Bakanlık, kariyer basamakları sorununu gündemine almalı ve mağduriyetleri giderecek bir çözüm yolu bulmalıdır.
ÖĞRETMENLERE ALAN DEĞİŞİKLİĞİ HAKKI TANINMALIDIR
Alan değişikliği konusunda verilen sözlerin tutulmaması, alan değişikliği yapmak isteyen ve alan değişikliği yapamadığı için mağdur olan çok sayıda öğretmenin kariyer planlaması yapmasına engel teşkil etmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı bu konuda ivedi olarak adım atmalı ve alan değişikliği hakkı tanımalıdır.
KARMA EĞİTİM DAYATMASINDAN VAZGEÇİLMELİ, ÖĞRENCİLERE SEÇME HAKKI VERİLMELİDİR
Öğrencilere ve velilere seçme hakkı tanımayan karma eğitim uygulaması terk edilmelidir. 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan, “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresi değiştirilerek, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır.
ROTASYON VE PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ GİBİ İŞ BARIŞINI VE ÇALIŞMA MOTİVASYONUNU BOZACAK GİRİŞİMLERDEN UZAK DURULMALIDIR
Millî Eğitim Bakanlığı’nın sürdürülebilir ve yönetilebilir bir istihdam politikası oluşturamamasının ceremesini eğitim çalışanları çekmemelidir. Eğitim sistemimizin karma eğitim dayatması, müfredat, sosyo-ekonomik açıdan az gelişmiş yörelerdeki öğretmenlerin görev süresi, kariyer basamakları, altyapı ve donanım eksiklikleri, okul bütçesi gibi çözüm bekleyen sorunları ortada dururken, eğitim çalışanlarını huzursuz edecek, işlerine ve mesleki gelişimlerine odaklanmalarını engelleyecek, çalışma barışını ve kurumsal iş birliğini bozacak rotasyon, performans değerlendirmesi gibi zorlama tedbirlerin Bakanlığın gündeminden çıkarılması ve cebri değil teşviki alternatiflerin öne çıkarıldığı bir politikanın tesisi gereklidir.
Kanuni bir dayanağı olmayan; sağlıklı, güvenilir ve nesnel bir değerlendirme için gerekli ortak bir zeminin öğretmenler ve eğitim hizmeti sunumu özelinde bulunmadığı, amacı ve içeriği belirlenmemiş performans değerlendirmesi sürecine karşı duruşumuz açık ve nettir. Karar alıcılar eğitimin konusunun sayılar değil, insanlar olduğu gerçeğini idrak etmeli, saik bu olmadığı müddetçe sayısal gelişmeyle kalkınma sağlanamayacağından hareketle performans değerlendirmesi türünden çalışma barışını ve iş huzurunu bozacak tasarılardan uzak durmalıdır.
Yine aile birliği, sağlık, engellilik durumu, lisansüstü eğitim gibi temel ve anayasal hakları gözetmeyen, eğitim hizmetiyle bağlantısız, eğitimin yönetiminden ve eğitim hizmeti sunucusu asli özne olan öğretmenin hizmet sunumunu iyileştirmekten uzak olan rotasyon gibi uygulamalardan da derhal vazgeçilmelidir. Bakanlık tarafından gerekçesinin ne olduğu, eğitimin kalitesi ve öğretmen motivasyonu gibi hususlarla nasıl bir ilişkisinin olduğu izah edilemeyen, dolayısıyla eğitim hizmetinin sunumuna ve eğitim çalışanlarına hiçbir katkı sunmayacağı gibi iş barışını ve çalışma motivasyonunu da ortadan kaldıracak olan rotasyonu kabul etmeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.
15 GÜNLÜK DÖNEM İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ
Öğrencilerimiz 15 günlük ara tatili iyi değerlendirmeli, hem dinlenmeli hem de başarısız oldukları alanlarda çalışmalı, en önemlisi de fırsat buldukça bol bol kitap okumalıdır. Velilerimiz, karne dolayısıyla öğrencilere hiçbir şekilde baskı yapmamalıdır.
Eğitim-Bir-Sen olarak, başta öğretmenlerimiz olmak üzere, bütün eğitim çalışanlarımızı emeklerinden dolayı tebrik ediyor; 2016-2017 eğitim-öğretim yılı ikinci kanaat dönemine sorunlarından arınmış olarak girmelerini diliyoruz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tobias Andresen: "İlk profesyonel galibiyetimi aldığım için gerçekten mutluyum" 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tur’unun 137,9 kilometrelik Marmaris-Bodrum etabını kazanan Tobias Andresen, "DSM-Firmenich-PostNL takımı adına ilk profesyonel galibiyetimi aldığım için gerçekten mutluyum" dedi. 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tur’unun 137,9 kilometrelik Marmaris-Bodrum etabını DSM Firmeneich takımından Tobias Andresen 3 saat 29 dakika 42 saniye ile kazandı. Yarışların ardından Tobias Andresen açıklamalarda bulundu. Andresen, "DSM-Firmenich-PostNL takımı adına ilk profesyonel galibiyetimi aldığım için gerçekten mutluyum. Ayrıca Giro d’Italia hazırlıklarımızı tamamlamak ve öne geçme antrenmanı yapmak için de buraya geldik. Hollanda’da bir sprint antrenman kampımız vardı. Fabio ve ben birlikte çok çalıştık. Gerçekten Giro’ya uçmak için video analizimiz var ama açıkçası burada kendimizi kanıtlamak istedik. Fabio ilk galibiyetinden sonra çok mutluydu. İnanılmaz hızını gösterdi. Burada bazı galibiyetler almak istedik ve bu, Giro’ya giden sürecin bir parçası. Sprintlerde önceliğimiz her zaman Fabio’dur ve ben onun son önde gelen adamıyım. Henüz 21 yaşındayım, bu benim için büyük bir iş ama böyle günlerde bana genellikle önde kalmam söylenir. Yani eğer Fabio başaramazsa şansımı deneyebilirim. Ama eğer aşılırsa öncelik kendisinde kalacak. Rüzgar bugün ya da sadece son inişte bizi pek etkilemedi ama ben risk almamak için direkt gittim" dedi. "Belçika ya da Hollanda’da yarışmaktan daha güzel" 20 kilometrede iki bisiklet değişikliği yaptığını da söyleyen Andresen, "Bitime 10 km kala pelotona yeni döndüm, bu yüzden kaçışı yakalamaya ne kadar yaklaştığımızın farkında değildim. Onları bu kadar geç yakalamamız biraz sürpriz oldu ama şans eseri Astana orada bir sürü yardımcıyla birlikte oradaydı. Bazen diğer takımların aradaki farkı kapatması konusunda da kumar oynamanız gerekir. Bu benim Türkiye’ye ilk gelişim. Gerçekten hoş ve sıcak. Güzel bir ülke keşfediyorum, şu anda Belçika ya da Hollanda’da yarışmaktan daha güzel. Her gün sahilde kalıyoruz. Bugün yollar biraz zorluydu ama aynı zamanda yarışı daha güzel hale getirdi. TUR aslında yapılması çok güzel bir yarış. Tüm bir günlük yarışlardan sonra, tekrar en iyi şeklinize dönmek için bu tür bir haftalık bir yarışa ihtiyacınız var. Bu etap yarışı zihniyetine geri dönmek güzel. Her gün zor olduğundan iyi bir şekil verir. Dört gün içinde dördüncü yarış lideri olmam da bunun zorlu bir yarış olduğunu gösteriyor. Çok açık. Her gün aynı sürücünün turkuaz formayı giymemesi ve aynı takımın çekiş yapmaması gerçekten güzel, bu yarış için iyi bir şey" ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursaspor Divan Kurulu ile görüştü Bursaspor Divan Kurulu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i ziyaret etti. Divan Kurulu Başkanı Galip Sakder, “Sayın Bozbey’e Bursaspor’un bugünkü durumunu anlattık ve kendisinin isteği üzerine çiçek getirmek yerine kulübe bağış yaptık” dedi. Mustafa Bozbey ise, “Bursaspor’umuzun her zaman yanında olacağız. Eski günlerimize tekrar kavuşmak için hep birlikte çalışacağız” ifadelerini kullandı. Bursaspor Divan Kurulu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i ziyaret etti. Divan Kurulu Başkanı Galip Sakder yaptığı açıklamada, “Sayın Mustafa Bozbey’e görevinde başarılar diledik. Bursaspor’un bugünkü durumunu detaylı olarak kendisiyle paylaştık. Kendisinin de ricası üzerine çiçek yerine Bursaspor’umuza bağış yaptık ve bunun da öncüsü olmak istedik. Konuyla ilgili olarak da Divan Kurulu adına teşekkür belgesini kendisine verdik. Kısa süre içinde yeniden tarihini açıklayacağımız Divan Kurulu Toplantısı’na kendisini davet ettik. Sayın Bozbey de bu toplantının öneminin farkında olduğunu ve mutlaka katılacağını belirtti” ifadelerini kullandı. “Bursaspor’umuzun her zaman yanında olacağız” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ise her zaman olduğu gibi Bursaspor’un yanında olduklarını yineleyerek şunları söyledi: “Bursaspor’umuzun Divan Kurulu Başkanı Galip Sakder ve yönetimi ile Bursaspor’umuz hakkında yeni dönem için fikir alışverişinde bulunduk. Bursaspor’umuzun her zaman yanında olacağız. Eski günlerimize tekrar kavuşmak için hep birlikte çalışacağız.”
Aydın Çerçioğlu, Başkan Arıcı ile bir araya geldi Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, 31 Mart yerel seçimlerinde Koçarlı Belediye Başkanı seçilen Özgür Arıcı’ya hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Beraberinde CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçi ile birlikte Koçarlı Belediyesine gelen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu burada Koçarlı Belediye Başkanı Özgür Arıcı, CHP Koçarlı İlçe Başkanı Hasan Akın, İlçe Kadın Kolları Başkanı Secem Kaplan, Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri ve birim müdürleri karşıladı. Başkan Çerçioğlu’nu başkanlık makamında ağırlayan Başkan Arıcı, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na ve beraberindekilere nazik ziyaretlerinden ötürü şükranlarını sunarak, “Değerli büyüğümüz ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu’nu belediyemizde ağırlamaktan onur duyduk. Koçarlı’ya sözümüz var. Büyükşehir Belediye Başkanımızın destekleri ile birlikte Koçarlı’mızın gelişmesi ve ilerlemesi konusunda çok çalışacağız” dedi. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ise yaptığı açıklamada Başkan Arıcı’yı tebrik ederek, “Koçarlı halkı kararını verdi. Ben sayın başkanımızı tebrik ediyorum, kutluyorum. İl Başkanımız, İlçe Başkanımız, meclis üyelerimiz ve yönetimimiz ile hayırlı olsun demeye geldik. Görevinde başarılar diliyorum” diye konuştu.