YEREL HABERLER - 19 Şubat 2017 Pazar 16:54

SMMMO Başkanı Akgüloğlu’ndan ‘Evet’ desteği

A
A
A
SMMMO Başkanı Akgüloğlu’ndan ‘Evet’ desteği

16 Nisan tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de içinde bulunduğu Anayasa değişikliğini içeren değişikliğe toplumun her kesiminden destek geliyor. Özellikle Sivil Toplum Kuruluşlarının adeta birbirleriyle yarışırcasına sürdürdüğü Anayasa değişikliği desteğine en anlamlı destek Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanlığı’ndan geldi. Erzurum Şube Başkanı Orhan Akgüloğlu, Güçlü Türkiye, Güçlü Lider ve Güçlü yönetim için desteklerini artırarak sürdüreceklerini söyledi. Referandumda geri sayımın başladığını hatırlatan Başkan Akgüloğlu, "Rota 16 Nisan’a kilitlendi. Cumhurbaşkanlığı makamı ve Hükümet; bütün birimleri, kurum ve kuruluşlarıyla, Ak Parti ve MHP; bütün teşkilat birimleriyle evet seferberliği başlatmış bulunuyor.
Evet kanadının idarî, siyasî, bürokratik ve ekonomik potansiyel gücü ve konumu; referandum neticesinin de göstergesi gibi görülüyor. Buna rağmen ciddi bir reklam ve propaganda kampanyası başlatılacaktır. Reklam ve kampanyada gaye nedir? Tabii ki halkın evet diyebilmesi için ikna edilmesine yönelik çalışmalar yapılması ve evet oranının mümkün olduğunca yukarılara çekilmesi" diye konuştu.
"Milletin öz evlatlarını tanıyacaklar "
Henüz kararını vermemiş halkı ikna etmek için geniş emek ve para gerektiren bir kampanya için büyük gayret gösterenlerin varlığına dikkat çeken Erzurum SMMMO Başkanı Orhan Akgüloğlu, Referandum kararının mecliste kabul edildiği andan itibaren gerek gazete köşelerinde, haber sitelerinde, sosyal medyada, gerekse bulundukları ortamlarda hiçbir siyasetçinin ve bürokratın telkini olmadan kendi inisiyatif ve hür iradeleriyle; parlamenter sisteme elveda demek için evet kampanyası başlatan, saflarını ve kararlarını günlerce önceden belirleyen ve deklare eden bu milletin öz evlatlarını tanıma zahmetine katlanacaklar mıdır diye sordu. Akgüloğlu, "Yoksa onlar; “çantada keklik” görülen, selam dahi vermeye lüzum görülmeyen “saflar” gibi, hala “dış kapının dış mandalı” gibi görülmeye devam mı edilecektir? 15 Temmuz’da ilk gece ve ilk günlerde kendi inisiyatifiyle şov için değil ülkesi ve milleti için meydanlara inen bu milletin öz evlatları referandumda da kimsenin telkinine ihtiyaç duymadan evet demek için meydanlara ineceklerdir. Milletin millî ve manevî değerlerine yabancı olan, milletin öz evlatlarıyla doku uyuşmazlığı bulunan siyasetçi ve bürokratlar, referandum sürecinde milletten uzak durmalı uzak tutulmalıdır. Bunlar, gölge etmesinler yeter" şeklinde konuştu.
Evet çıkarsa, Türkiye bölünebilirmiş! Hadi oradan!
Referandum öncesinde bir kısım hayırcıların, “Evet çıkarsa, Türkiye bölünebilir, iç çatışma çıkabilir” algısı oluşturma gayretinde olduklarına vurgu yapan Akgüloğlu, Bölünme ve çatışma algı sevdalısı hayırcıların hesaba katmadıkları, çok iyi bildiği bir gerçek varlığını hatırlatarak, "Şayet onların vehimlerinin gerçekleşme ihtimali bulunsaydı; Türkiye’nin bölünmesi için, milletin evlatlarının mezhep ve etnik grupları ayrılarak birbirlerine düşman olması için tahrik ve tetikçilik vazifesi üstlenen, iç ve dış şer güçlere paralı/parasız erlik yapmayı şeref payesi gören fitneci gafiller ve hainler;hiç Evetcilerin safında yer almazlar mıydı?. Türkiye’nin bölünmesi için fitne ve entrika peşinde olanlar, evet değil de hayır kampanyasını desteklediklerine göre; Hayırcıların mantığıyla ifade edilecek olursa; referandumda “Hayır çıkarsa, Türkiye bölünebilir, iç çatışma çıkabilir demektir" dedi.
Evetcilerle hayırcılar aynı geminin yolcuları!
Evetcilerle hayırcıların, bu ülkede bugüne kadar birlikte yaşadıklarını söyleyen Erzurum SMMMO Başkanı Orhan Akgüloğlu, "Her iki cenahta birbirlerinin cenazelerinde üzüldüler, düğünlerinde birlikte eğlendiler. Referandumdan sonra da yine bu ülkede yaşayacaklar, yine cenazelerinde birlikte üzülecek, düğünlerinde yine birlikte eğlenecekler! Düşünce farklılıklarımız düşmanlığa dönüşmemeli. Evet, illâ evet!.. Dün evet dedik, bugün de evet diyoruz İnşallah 16 Nisan’da da evet diyeceğiz! Birileri istediği için değil, birilerine hoş görünmek için değil; 50’ine merdiven dayamış bir fânî olarak, siyasî ve meslekî tecrübelerimin ışığında, aklımın rehberliğinde. Ülkemin âli menfaatleri için, milletimin, ailemin, istikbali ve huzuru için; İdealim ve hedefim; Güçlü Lider, Güçlü Yönetim, Güçlü Türkiye için; Yıllarca ezilen, hor görülen, aşağılanan, devlet dairelerinde vazife almasınlar diyenlerine 1001 engeller konulan, prangalara mahkûm edilen milletin öz evlatlarının prangalarının sökülmesi için; Evet diyorum!.. İllâ evet! Hazreti Ali’nin buyurduğu gibi “İkiyüzlü çıkarcı insanlardan uzak durmak çok zordur. Onlar yapmacık sevgilerini gösterip içlerinde kötülüğü saklarlar. Onları hoşnut tuttuğun sürece sana sevgi duyarlar. Sen bir şeyler verdikçe, mutlu olurlar. Verili olmaktan geri kalırsan sana zehirlerini akıtırlar” dişe konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.