YEREL HABERLER - 16 Ağustos 2017 Çarşamba 10:26

Üç Kümbetler’in hazinelerini ortaya çıkarıyorlar

A
A
A
Üç Kümbetler’in hazinelerini ortaya çıkarıyorlar

Erzurum Merkez Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut ile Başkan Yardımcısı Ferhat Mergan, Üç Kümbetler’in Erzurum için hazine değerinde olduğunu vurguladılar.

Erzurum Merkez Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut ile Başkan Yardımcısı Ferhat Mergan, Üç Kümbetler’in Erzurum için hazine değerinde olduğunu vurguladılar. Bölgede 26 adet çok değerli tarihi ve sivil mimari eser yer alıyor. İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı döneminden izler taşıyan Üç Kümbetler Proje alanında Erzurum Konakları ise ayrı bir önem taşıyor. Ali Korkut ile Ferhat Mergan, yıkılmaya yüz tutan Erzurum Konaklarının aslına uygun olarak yenileneceğini belirtiler.


Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut’un ’rüya projem" dediği Üç Kümbetler’de 2011 yılı Nisan ayı sonunda ilk kazma vuruldu. Sultan Melik Mahallesi olarak bilinen 150.000 metre kare alanı içerisine alan projede Korkut’un en büyük desteği ve katkı sağlayanı ise Başkan Yardımcısı Ferhat Mergan. Yalnızca kamulaştırma için 100 milyon lira harcandığını belirten Ali Korkut, "İşin ekonomik yükü Ferhat Mergan’ın üstüne yükledik. Elbette başkan yardımcım projeler üzerine vukufiyeti ile de en büyük desteğimdir" diye yardımcısını tanımlıyor. Üç Kümbetler proje alanı içerisinde kötü yapılaşma tamamen ortadan kaldırılırken, proje uygulama safhasına da geçildi. Yıkılmaya yüz tutan tarihi değeri yüksek Erzurum evlerinin önünde poz veren Belediye Başkanı Ali Korkut ile Yardımcısı Ferhat Mergan, yok olma tehdidi altındaki konaklar için "Kurtuluşun yakın olduğu" mesajını verdiler.


Üreten Erzurum için turizmi dinamik hale getirmeliyiz


Üç Kümbetler Projesinin, Erzurum için yeni bir süreç ve başlangıç olduğunu belirten Ali Korkut, şehir ekonomisinin, üretim alışkanlıklarının yeniden şekilleneceğini belirtiyor. Korkut, “Tarihi İpek Yolu Erzurum ekonomisini şekillendiren, ayakta tutan akarmış. İpek Yolu ile bağlı 32 meslek üzerine bir ekonomi Erzurum tarihi üzerine çalışmalarda karşımıza çıkıyor. Kış, kültür, dini turizmi birlikte düşünüp, sağlık turizmiyle kaynaştırıp ekonomiyi bu yapı üzerine oturtmalıyız. Erzurum’un geleceği turizm ve alt sektörleri üzerinedir.


Turizte sunacağımız çok kıymetli eserlerimiz var, bunları gün yüzüne çıkartıyoruz. Üç Kümbetlerde yapılan kamulaştırmalar ile 26 civarında tarihi ve sivil mimari eser ortaya çıktı. Erzurum konakları geleceğin Erzurum’unda ciddi kazanç sağlayan işletmeler olacaktır. Üç Kümbetler Projesi, Erzurum’un dünyaya açılan yeni bir penceresi konumundadır” şeklinde konuştu.


Üç Kümbetler Proje alanı içerisinde, Kent Müzesi, Kongre Merkezi, Fuar alanı, Butik oteller yükselecek.


GÜN YÜZÜNE ÇIKTILAR


Üç Kümbetler, Kare Kümbet, tarihi cami ve kümbetler, çeşme, Erzurum konakları, yapılan yıkımların ardından gün yüzüne çıktı.


Emir Şeyh Cami yanındaki Çeşme:


Erzurum Valisi Hacı Abdullah Paşa tarafından yaptırılmıştır. Güneyinde bulunan Emir Şeyh Türbesi ve Camii ile birlikte tarihi bir doku oluşturmuştur.


Emir Şeyh Camii:


Emir Şeyh Camii üzerinde kitabe bulunmamaktadır. Camii mimari özelliklerine göre 18. Yüzyılla tarihlendirilmiştir. Camii ahşap destekli ve düz tavanlı cami plan tipindedir.


Gürcü Mehmet Paşa Camii:


Cami giriş kapısı üzerinde bulunan kitabesine göre 1648’de Erzurum Valisi Gürcü Mehmet Paşa tarafından yapılmıştır. Ahşap destekli camilerdendir. Caminin avlusunda ulema serpuşlu bir mezar bulunmaktadır. Şahidesinde yer alan kitabeye göre 1897 yılında vefat eden Erzurum Müftüsü Hemşinli Hacı Ali Avni Efendi burada medfundur.


Üç Kümbetler:


Emir Saltuk Kümbeti:


Saltuklu Atabeylerinden İzzeddin Saltuk’a ait olduğu kabul edilmektedir. Kümbetin 13. Yy. ikinci yarısına ait olduğu düşünülmektedir. Anadolu’nun en erken tarihli kümbeti olması bakımından son derece özeldir.


İi kümbet ve kare kümbet 13 ve 14. yüzyıl tarihlendirilmektedir. Üzerlerindeki hayat ağacı motifi, kartal ve diğer işlemelerle Türk mimarisinin en nadide özelliklerini yansıtmaktadırlar.


Plan ve Mimari Özellikleri


Emir Saltuk Kümbeti sekizgen gövdeli, iki katlı olup, içten kubbe, dıştan da hafif şişkince ve kubbe şeklinde bir örtüye sahiptir. Karşılıklı grifon ve ejder figürleri, kanatları açık kartal, istiridye niş altında tavşan ve boğa figürleri işlenmiştir. Diğer nişlerin biri istiridye bezemeli, ikisi de hayat ağacının stilize edilmesi ile oluşan farklı bir bezeme olarak görülmektedir.


Mehdi Abbas Türbesi:


Kitabesi bulunmayan türbenin 15. Yy. tarihlendirilmesi uygun düşmektedir.Türbe dıştan onaltıgen, içten sekizgen olup, tek katlı bir düzenlemeye sahiptir. Çokgen planlı bu kümbet içten kubbe, dıştan mahruti bir külahla örtülüdür.


Rabia Hatun (Rabia Ana) Türbesi:


Üzerinde kitabesi olmayan kümbetin yapılış tarihi tespit edilememiş olmakla birlikte üslup özelliklerinden dolayı 14. Yy. ilk yarısına tarihlendirilmektedir. Neden Rabia hatun dendiği bilinmemektedir.


Saray Hamamı:


Hamamın giriş kapısı üzerinde yer alan kitabeye göre Derviş Ağa tarafından 1707 yılında yapılmıştır.


Emir Şeyh Türbesi:


Emir Şeyh Cami ile iç içe girmiş bir durumdadır. Döneminin valisi hem de büyük âlimlerinden Emir Şeyh Hazretleri’nin hayatına ilişkin fazla bilgi bulunmuyor. İbrahim Hakkı Konyalı tarafından kaleme alınan Tarihçe-i Erzurum eserinde Emir Şeyh Hazretleri’nin İlhanlı döneminde yaşamış olduğu tahmin ediliyor.


Erzurum’un bazı tarihi abidelerini manzum bir halde ifade eden Erzurumlu mutasavvıf ve şair Ketencizade Rüştü Efendi, bu türbe hakkında mısralarında şunları söylüyor: -Ulu Cami bina oldukça, bu türbe bina olmuş- bu mısralara göre türbenin Ulu Cami’nnin yapıldığı tarihte yapıldığı tahmin ediliyor. Ketencizade Rüştü’nün belirttiğine göre türbe, 575 senesinde, Saltukoğlu Sultan Mehmet Kızılarslan zamanında inşa edilmiştir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.