YEREL HABERLER - 22 Şubat 2017 Çarşamba 14:55

"5 dakikada muayene felakettir"

A
A
A
"5 dakikada muayene felakettir"

Eskişehir Tabip Odası Başkanı Hamit Güçlüer, doktorların günde en az 100 hastaya bakmak zorunda olduklarına savunarak, “5 dakikada muayene olmaz, sürat felakettir” dedi.
Hamit Güçlüer yaptığı açıklamada, hastaya ayrılan sürenin yetersiz olduğuna dikkat çekti. Her yeni gün bir öncekini aratan uygulamalarla karşılaştıklarını iddia eden Hamit Güçlüer, "İyi hekimlik giderek kan kaybediyor. Nitelikli sağlık hizmeti sunabilmenin koşulları daha fazla tahrip ediliyor. On dört yıldır sürdürülen Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlıkta poliklinik sayılarından acil başvurularına, ameliyatlardan BT, MR çekimlerine kadar her parametrede rekor artışlar gerçekleşirken bu on dört yıl boyunca hiç artmayan, anmak bir yana daha da azalan bir parametre yar. Hastaya ayrılan süre. Biz hekimler binlerce yıllık mesleki deneyimimizle gayet iyi biliyoruz ki, hastalıkların tanısın, koyabilmek için bize yol gösteren en önemli araç, muayenenin başlangıcında hastamızla yaptığımız ayrımı, görüşme sonucu elde ettiğimiz hastanın/hastalığının öyküsü, mevcut ya da geçmiş hastalıkları hakkında edindiğim, bilgiler, yani ‘anamnez’dir.”
“Tıp bilimi ye tıbbi teknoloji yıllar içinde ne kadar gelişmiş olursa olsun, bir hekimin hastasına yeterli süre ayırmadan ve ayrıntılı bir anamnez almadan doğru teşhis koyması ve doğru tedavi uygulaması mümkün değildir” diyen Güçlüer, şöyle konuştu:
“Hepimiz biliyoruz ki hekimlikte sürat felakettir. Oysa bugün biz hekimler ister birinci basamak ister ikinci basamakta, ister kamuda ister özelde hekimlik yapıyor olalım, her geçen gün, daha fazla hastayı, daha kısa sürede, doğru düzgün anamnez almaya bile vakit bulamadan muayene ve tedavi etmeye zorlanıyoruz. Buna karşılık politikacılar ‘Biz gerekli düzenlemeleri yaptık ama doktorlar hastalara ilgi göstermiyor, yeterli süre ayırmıyor.’diyorlar. Gerçekte ise telefonla randevu sisteminde hastaya ayrılan süre on dakikayı bile bulmuyor. Randevusuz hastalar da eklenince hasta başına düşen toplam süre 5 dakikaya kadar itiyor. Günde yüz, yüz elli hasta bakmaya zorlanan bir hekim hastaya ne kadar zaman ayırabilir ki?”

Acil başvuruları ülke nüfusundan fazla
Eskişehir Tabip Odası Başkanı Hamit Güçlüer, konuyla ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Acil servislere başvuru sayısının nüfusundan fazla olduğu bir ülke haline gelen Türkiye’de hekimlerin aşırı iş yükü ve hasta değerlendirmede yeterli süre ayrılamaması hasta güvenliğini tehlikeye atan etkenlerin başında geliyor. Sağlıkta Dönüşüm Programı ve izlenen sağlık politikası ile nitelikli bir hekimliğin gerçekleşeceği çalışma koşullarına ulaşmak zorlaşıyor. Her şeye rağmen 14 Mart Tıp Bayramı’na giderken; hastalarımızdan ayrıntılı bir görüşmeyle anamnez alabilmemize, gerekli muayeneleri, tanı ve tedaviye ilişkin bilgilendirmeyi, sağlık eğitimini yapabilmemize, Hizmet verdiğimiz insanlarımızla sağlıklı bir iletişim kurabilmemize, hasta randevularında hastalara ve bizden hizmet bekleyenlere yeterli süre ayırmamıza olanak sağlayacak düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz. İyi hekimlik yaparak nitelikli sağlık hizmeti üretmek istiyoruz. Hekimlik ve insanlık değerlerini yükseltecek sağlık politikaları istiyoruz!”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP lideri Özel: “(Erdoğan’la planlanan görüşme) Bu görüşme bir nezaket ziyareti değil” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Sayın Cumhurbaşkanı ile yapacağım toplantının gündemini kendi adıma oluşturup Sayın Cumhurbaşkanından randevu talep edeceğiz. Bu görüşme bir nezaket ziyareti değil. Biz nezaket görüşmesini bayramda telefonda yaptık” dedi. CHP Meclis Grubu, Grup Başkanvekilliği ve Disiplin Kurulu üyelerini belirlemek için basına kapalı toplandı. Grup Başkanvekilliği için Ankara Milletvekili Murat Emir ve İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç yarıştı. Dört milletvekili belediye başkanı olduğu için sandalye sayısı 125’e inen CHP’de grup başkanvekili olmak için salt çoğunluk yani 63 milletvekilinin oyu gerekiyordu. Yapılan seçiminin ardından Murat Emir 66 oy alarak CHP’nin yeni Grup Başkanvekili seçildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile planlanan görüşme hakkında da konuşan Özel, bunun bir nezaket ziyareti olmadığını, kapsamlı bir görüşme geçireceklerini söyledi. “Murat Emir, Meclis’te büyük bir başarı gösteren arkadaşımız” Seçimin ardından yen Grup Başkanvekilini tebrik ettikten sonra açıklama yapan Özel, “Afyonkarahisar milletvekilimiz, grup başkan vekilimiz Burcu Köksal’ın her 2 Afyonlu’dan birinin oyunu alarak belediye başkanı seçilmesinden sonra kendisinden boşalan yer için Cumhuriyet Halk Partisi demokratik bir seçim yaşadı. 2 adayımız vardı, 2 adayımız arasından hiçbir ayrım gözetmeksizin bir demokratik yarışı teşvik ettik. Adaylarımızdan bir tanesi birinci turda salt çoğunluğu alarak Murat Emir, Meclis’te emeği olan hem hukukçu kimliğiyle hem hekim kimliğiyle mecliste çok çalışan benim de Grup Başkan Vekili olarak hep en kritik noktalarda verdiğim görevlerde büyük bir başarı gösteren arkadaşımız Grup Başkanvekilimiz olarak seçildi. Diğer adayımız Sevda arkadaşımız İzmir milletvekilimiz o da tüm arkadaşlarımız kadar bu göreve layık olan bir arkadaşımızdı. Bundan sonra da Cumhuriyet Halk Partisi, parti içi demokrasiyi, grup içi demokrasiyi işletmeye devam edecek. Ben grup seçimlerinden sonra geldim. Seçilen arkadaşımızı tebrik ettim. Seçim yarışında bir adım geride kalan arkadaşımıza teşekkür ettim. Bundan sonraki süreçte ilgili de kendilerini görevlendirdik” ifadelerini kullandı. “Bu görüşme bir nezaket ziyareti değil. Biz nezaket görüşmesini bayramda telefonda yaptık” Cumhurbaşkanı Erdoğan ile planlanan görüşmeye dair konuşan Özel, “Şöyle bir takvimlendirmemiz var, bugün grubumuzla bir toplantı yaptık. Pazartesi MYK yapmıştık, yarın uzun bir MYK’mız daha var. Öğleden sonra Parti Meclisimiz toplanacak. 2 ayda bir toplanan Parti Meclisimizi 2 ayda biliyorsunuz 13 kez topladım ben. Bundan sonra da sık toplanmaya devam edecek. Cumartesi günü İl Başkanlarımız, Belediye Başkanlarımız ayrı ayrı ve birlikte Cumartesi pazar günü çok özel bir çalışma toplantısında bir araya gelecekler. Yılmaz Büyükerşen başkanlığındaki heyetin 5 daimi üyesi ilk toplantıya katılacak. Bundan sonrası içinde çalışmaya başlayacağız. Ve seçim sonuçlarını değerlendirip bundan sonrasıyla ilgili yol haritamızı belirliyoruz ki parti grubumuzdan da bir uzun toplantı daha yapma niyetindeyim. Ondan sonra sayın Cumhurbaşkanı ile yapacağım toplantının gündemini kendi adıma oluşturup Sayın Cumhurbaşkanından randevu talep edeceğiz. Bu görüşme bir nezaket ziyareti değil. Biz nezaket görüşmesini bayramda telefonda yaptık. Bu ziyaret Türkiye’nin gelecek dönemiyle ilgili olarak, Türkiye ekonomisinin yüzde 80’ine nüfusunun yüzde 65’ine hizmet veren belediyelerin ve son birlikte girilen seçimin birinci partisinin genel başkanının son seçimlerin ikinci partisi ama bir önceki seçimlerde cumhurbaşkanlığı görevine seçilmiş olan ve bir partinin Genel Başkanı olan Erdoğan’la yapacağı bir görüşmedir. Nezaket görüşmesi olsa hızlı yaparız ama Erdoğan da konuşacağımız konular var diye ifadede bulunmuş. Benim de önemli gündemlerim olacak. Bu konuda Parti Meclisimden, MYK’mdan grubundan, belediye başkanlarından görüş alıyorum ve buna olgunlaştırdıktan sonra öyle kısa bir görüşme için değil, belki gündemleri önceden de müzakere ettiğimiz uzun ve yapıcı olmasını ümit ettiğim sonuçlar alacağımızı düşündüğüm ve bundan sonraki. Türkiye açısından anlamlı olabilecek bir sürece gireceğiz, o yüzden o görüşme için önce parti içi kurullarla tüm temasları tamamlamam gerekiyor. Hatta önceki dönem genel başkanlarımızın her birisinin de son aşamada fikirlerini, önerilerini alarak gideceğim” ifadelerine yer verdi.
Mersin Mersin’de ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ düzenlendi Mersin’de arıcılar, ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ ile limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptı. Merkez Mezitli ilçesine bağlı Kuyuluk mevkiinde düzenlenen etkinliğe katılan Vali Ali Hamza Pehlivan, arıcı maskesi giyerek Barbaros Yeşilgün’e ait kovanlarda sağım yaptı, kavanozlara bal doldurdu. Arıcılara hayırlı ve bereketli sezon dileyen Pehlivan, Mersin’in, Çukurova’nın bereketli topraklarına sahip olduğunu, çeşitli ürünler yetiştirildiğini ve tarımsal faaliyetler yapıldığını söyledi. Bunlar arasında arıcılığın da önemli yer tuttuğunu ifade eden Pehlivan, "İlimiz genelinde yaklaşık 327 bin arı kovanımız var. Bu arı kovanı sayısıyla Türkiye genelinde ilimiz 4. sırada. Türkiye genelinde toplamda yıllık yaklaşık 115 bin ton bal üretiliyor. Bu toplam üretimin 3 bin 500 tonu da ilimizde arıcılarımız tarafından gerçekleştiriliyor" dedi. "Arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor" Mersin’in ikliminin, coğrafi şartlarının ve bitki örtüsünün arıcılık için uygun olduğunu vurgulayan Pehlivan, özellikle nisan ve mayıs aylarında arıların portakal, limon, mandalina gibi bitkilerden elde ettiği polenlerden oluşan narenciye balının ayrı bir yeri olduğunu dile getirdi. Mersin’in bitki örtüsü itibariyle narenciye bitkilerinin yanında kekik, defne okaliptüs gibi aromatik bitkilerin olmasının ayrı bir nektar kaynağı teşkil ettiğine dikkat çeken Pehlivan, "Çam ve diğer endemik bitkiler de arının üretmiş olduğu balın kalitesini arttıran nektar kaynağı teşkil eden bitkiler arasında yer alıyor. Dolayısıyla bölgemizde hem mevsim itibariyle hem bitki örtüsü itibariyle kaliteli bir bal üretiliyor. Nitekim ilimizde organik bal sertifikasını almış olan üreticilerimiz de var. 2003 yılından beri faaliyetini yürüten arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor. Mevsimine göre düşük rakımlarda, narenciye balı. Bir iki ay sonra sandal balı ve yayla mevsimi geldiğinde de yayla balı, kır balı üretimini gerçekleştiriyor" diye konuştu. "Çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum" Arıcılara verilen teşviklerden yararlanılmasıyla ilgili çeşitli projeler gerçekleştirdiklerini anlatan Pehlivan, şöyle konuştu: "Bundan sonra da bu projelerimizi arttırmaya yapmaya devam edeceğiz. Burada bir emek var, arıcılarımızın alın teri var. Bugün çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum. Hani arının ürettiği bal insanın ağzının tatlandıran bir ürün. İnşallah üreticilerimizin de ağzının tadı hiç bozulmaz, bu verimli üretim bereketli kazançlara dönüşür, dönüşecektir. Bütün üreticilerimize bu hasat döneminin hayırlı olmasını, bereketli olmasını, bereketli kazançlara vesile olmasını, emeklerinin karşılığını almalarına vesile olmasını diliyorum. Birçok alanda olduğu bu arıcılık alanında yaptıkları üretimle hem ilimizin ekonomisine, hem ailelerinin ekonomisine hem de ülkemizin ekonomisine yapmış oldukları katkılardan dolayı da teşekkür ediyorum." Kurt: "İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz" Mersin Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adem Kurt da Mersinli arıcılar olarak ’bismillah dediklerini’ ifade etti. Limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptıklarını ve üretim yolculuklarının başladığını belirten Kurt, "Düşünün ülke genelinde birçok yer kar, kış kıyamet altındayken, biz Mersin’imizde geçenlerde polen hasadımızı ve akabinde bugün narenciye balı hasadımızı yaptık. Yaklaşık bir ay sonra da sandal balı hasadımızla bu yolculuğumuza devam edeceğiz. 32 bin 500- 3 bin rakımlarda Toroslar’da kırbalı hasatlarımızla yaz yolculuğumuzu tamamlayıp tekrar kış yolculuğuna başlamış olacağız. 2024 yılı narenciye balı hasadı açısından gerçekten güzel, verimli bir yıldı. İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz. Bahar yağmurlarından umutluyuz. Daha da iyi olacağını umut ediyoruz. İnşallah bereketli bir yıl olur" dedi. Etkinliğin gerçekleştirildiği alanda katılımcılara sıkma ayran da ikram edildi.