SAĞLIK - 11 Aralık 2017 Pazartesi 12:00

Adım adım burun ameliyatı nasıl oluyor

A
A
A
Adım adım burun ameliyatı nasıl oluyor

Özel Ümit Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op.

Özel Ümit Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fatih Gören, rinoplasti ameliyatı (burun estetiği) hakkında bilgi verdi.


Burun estetiği operasyonlarını Eskişehir’de en çok yapan doktorlardan olan Gören, “Kişilerin genetik, sonradan kazanılmış sebeplerden dolayı nefes almakta güçlük veya burunda şekil bozukluğu olabiliyor insanlar nefes problemlerini çözmek isterken dış kısmını da düzelttirmek isteyebilirler ve bunun aynı anda olması mümkündür, ancak her zaman nefes alma sorun olması gerekmiyor. Bazı insanlar burnundaki, yüzündeki bazı yapıları beğenmeyebilir bu durumda bize gelip sadece dış kısmına ameliyat olmak istiyoruz diyebiliyorlar” dedi.


Burun doğal görünmeli


Hastaların karar verme sürecinde etrafındaki ameliyat olmuş insanlar, internette sosyal medyada gördükleri takip ettikleri kişi veya doktorların koydukları resimler onlara bir referans noktası olmakta bu nedenle zaman zaman ellerinde bir örnek resim ile geldiğini söyleyen Gören, şunları söyledi:


“Burunlarında anormallik olan ve düzeltme yapılmasını isteyenler, bazen sosyal medyadan resimlere bakıyor ve oradaki bir burnu beğenebiliyorlar benimki de bu şekilde olsun diyebiliyorlar. Biz hastalarımıza şunu anlatmaya çalışıyoruz, o resimde gördüğünüz insanın yüzünün anatomik oranları kişiye göre çok farklı olabilir. O burun yapısı sizin yüzünüze büyük ya da küçük gelebilir. İlla ki bu olsun demeyin. Burada yanlış yaparsınız. Bize o resimde neyi çok beğendiğinizi söyleyin bizde sizin burnunuza bu değişimin olup olmayacağını söyleyelim hatta photoshop programıyla sizin yüzünüze bu değişimi uyarlayalım ondan sonra son kararımızı verelim. Bunu şuna benzetebiliriz bir arkadaşınızda çok beğendiğiniz kıyafet bazen siz giyince üzerinizde istediğiniz gibi durmayabiliyor burada kişiye özgü planlama yapmak daha doğrudur. Biz burnun doğal olmasını istiyoruz. Yapay olsun istemiyoruz.”


En erken ne zaman


Rinoplasti ameliyatını 17-18 yaş altındaki kişilerde yapmayı tercih etmediklerini söyleyen Gören, “Ergenlik döneminde olan kişiler en çok estetik ameliyat olmayı düşünenlerdir yaşınız 17’ye gelmişse veya İki yıl ayakkabı numaranız değişmiyorsa ameliyat yaşınız gelmiş olabilir demektir. Üst yaş yok tabi” dedi.


Piezzo tekniğiyle kemik kırılmıyor


Burun ameliyatı adımlarından söz eden Gören, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Hasta gelir şikâyetini anlatır muayenesi yapılır duruma göre endoskopi yapılır, probleme göre röntgenleri çekilir. Hastanın yüzünün ameliyat öncesi resimlerini çekilir. Bu resim üzerinde hastaya analiz yapılır. Burunda ne gibi problemler olduğu anlatılır. Bilgisayar programıyla (photoshop) hastaya değişimi görsel olarak gösteririz. Bu çalışmaları hastayla birlikte yapıyoruz sonrada ameliyat gününü belirliyoruz. Ana olarak iki teknikle yapıyoruz; Açık ve kapalı yöntem. Operasyon tekniğini hastanın problemine göre seçiyoruz. Burada Önemli olan en güzel sonucu almaktır. Tıp ve teknoloji değiştikçe hastanın konforunu arttırmak amacıyla bazı gelişmeler operasyonlarda da kullanılır. Burnun dışındaki kemer ya törpülenecek ya da kırılacak, eskiden sistem buydu. Bunlar yine yapılabilir. Piezo dediğimiz teknik ile -burun kemiklerini kırmadan- ultrasonik olarak ses dalgası veren bir cihaz ile burnun dışındaki kemeri daha konforlu şekilde çıkartabiliyoruz. Törpülemeyi tur dediğimiz cihazla yapıyoruz, bu cihazlar ile hastada morluk, şişlik ve ödemin az olmasını sağlıyor. Daha az ağrılı bir ameliyat ve burun kontörlerin daha düzgün olmasını sağlıyor. Tampon olarak da eski tamponlar kullanılmıyor şu anda, silikon kullanıyoruz bunlar nefes almaya engel olmuyor.”


Revizyon ameliyatlar


Revizyon (ikinci ameliyat) ameliyatlarından söz eden Gören, şu bilgileri paylaştı:


“Revizyon gerektiren durumlar cerrahi teknikten kaynaklı ya da hastadan kaynaklı olabilir. Bir ameliyat olmuş ama başarılı olunamamış ise, tekrar ameliyat gerekebiliyor. Revizyon ameliyatları için en az 6 ay beklemek gerekiyor. Zaten yapılan ameliyat sonrasında burnun oturması için 6 ay ile 1 yıl arasında süre geçmesi gerekiyor. Revizyon ameliyatlarını her hekim yapmak istemez. Çünkü ameliyat olan burunda bazı yapışıklıklar, sorunlar oluyor, kıkırdak bulamayabiliyoruz. Bazı durumlarda kaburgadan kıkırdak alabiliyoruz."


Hasta hekim diyaloğu iyi kurulmalı


“Burunda estetik ameliyatını satranç oyununa benzetiyorum” diyen Gören, “Her hamle aynı ama her oyun farklı. Her oyunun süresi ve sonucu farklı. Dünyada kaç milyar insan varsa burun yapıları da o derece farklı. Her insanda kullanılan teknikler de sonuçlar da farklı” dedi. Hekimle iyi diyalog halinde olmanın önemine vurgu yapan Gören, “Hekimin göstereceği yollardan giderseniz en iyi sonuçları alabiliriz. Rinoplasti ameliyatı olacak hastalar bu ameliyatın birkaç haftalık zorluk süreci olduğunu bilmeliler. Ben ne istiyorum, karşımdaki hekim bana neyi vaat ediyor doktorum benim söylediklerimi anladı mı? Sorularına cevap alabilmelisiniz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun hummel, DNA konseptli yeni mağazasını Samsun’da açtı Spor giyim markası hummel, DNA konseptli yeni mağaza açılışını Samsun’da, Samsunspor Futbol Direktörü Fuat Çapa ve Samsunsporlu futbolcular Zeki Yavru, Mustafa Tan, Carlo Holse ve Osman Çelik’in de katılımlarıyla gerçekleştirdi. hummel, Samsun Piazza AVM’de yeni bir mağaza açılışı gerçekleştirdi. Açılışa hummel Türkiye’nin üst düzey yöneticilerinin yanı sıra Samsunspor Futbol Direktörü Fuat Çapa ve Samsunsporlu futbolcular Zeki Yavru, Mustafa Tan, Carlo Holse ve Osman Çelik de katıldı. Yapılan açıklamaya göre, DNA konseptli mağazanın en dikkat çekici özelliklerinden biri sürdürülebilirlik vurgusu yapması. Mağaza içinde kullanılan bazı duvarlar geri dönüştürülmüş ‘Cardboard’ adı verilen doğal ve geri dönüşümlü panellerle hazırlandı. Bu ürünler kirletici madde içermezken aynı zamanda toprakta çözünebilir özelliklere sahip. Mağaza konsepti, minimalizm ve İskandinav ruhunu yansıtarak marka kimliğine ve tarihine gönderme yaparken aynı zamanda geçmişi günümüzle harmanlıyor. Markanın global DNA konseptli mağazalarının estetiği ve minimalizmi ön plana alan prensipleri ile yenilikçi yaklaşımı, perakende sektöründe yeni bir soluk olmaya devam ediyor. hummel Türkiye ve Güney Bölge Ticari Direktörü Emre Akaslan, açılışla ilgili olarak, "Bugün burada yeni mağazamızı açmanın, hem de bizim için çok önemli olan Samsun şehrinde açmanın büyük gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Süreçte emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler" şeklinde konuştu.
Ankara Beypazarı Maden Suyu firması ürünlerinde bor miktarının yüksek olduğu iddiasını yalanladı Beypazarı Maden Suyu firması, ürünlerinde bor miktarının yüksek olduğu iddialarını yalanlayarak, "Dünya Sağlık Örgütü ve Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı tarafından belirlenen parametrelerin tamamında uygun değerler içinde olduğumuzu vurgularız" açıklamasında bulundu. Son günlerde Beypazarı Maden Suları hakkında sosyal medyada, "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğuna" dair iddialar ortaya atılmıştı. O iddialar birinci ağızdan yalanlandı. "Kötü niyetli ve haksız ithamlar ile ilgili tüketicilerimizi aydınlatmak ve doğru bilgileri aktarmak isteriz" Konuya ilişkin yazılı açıklamada bulunan firma, "Bir kısım sosyal medya mecralarında İsviçre kaynaklı bir habere dayandırılarak markamız Beypazarı Doğal Maden Suyu hakkında haksız ve gerçek dışı dezenformasyon amaçlı yayınlar yapılarak ürün içeriğindeki bor miktarının yüksek olduğu ve sağlığa zararlı olduğu yönünde asılsız itham ve içerikler paylaşılmıştır. Bu tür kötü niyetli ve haksız ithamlar ile ilgili tüketicilerimizi aydınlatmak ve doğru bilgileri aktarmak isteriz. Ülkemizin yüzde 100 yerli ve milli değeri olan ‘BEYPAZARI’ markası uluslararası arenada hızla büyümektedir. Firma olarak 30’u geçkin ülkeye ihracat yaparak Türkiye, Avrupa ve Dünya kalite ödülleri almış, ISO 22000; ISO 9001; ISO 14001; ISO 45001; FSSC 22000 ve ESMA kalite sertifikalarına sahip olan ve sektörde saygın bir yere sahip olan bir markayız. Şirketimiz ürünlerinin kalitesini sürekli olarak titizlikle izlemekte, yine ürünlerimiz Sağlık Bakanlığı tarafından da denetlenerek düzenli olarak analizleri yapılmaktadır" ifadelerine yer verdi. "Uluslararası kuruluşlar içme suyundaki bor miktarı için farklı rehber değerler belirlemişlerdir" Firma açıklamasına şöyle devam etti: "Farklı ülkeler ve uluslararası kuruluşlar içme suyuyla ilgili kalite standartlarını belirlerken farklı bilimsel verilere ve politik yaklaşımlara dayanarak değişiklikler yapabilirler. Bu politika ve yaklaşımlar, hangi bilimsel çalışmanın temel alındığı, tüketim alışkanlıkları, vücut ağırlıkları ve diğer faktörlere göre değişiklik arz etmektedir. Başka uluslararası kuruluşlar da içme suyundaki bor miktarı için farklı rehber değerler belirlemişlerdir." İçme suyundaki bor seviyesine ilişkin çeşitli kurum ve kuruluşların farklı seviyeler belirlendiğine dikkat çekilen açıklamada, "İçme suyundaki bor için sağlık temelli düzenleyici sınırlar Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 2,4 mg/L, Avustralya Ulusal Sağlık ve Tıp Araştırmaları Konseyi tarafından 4 mg/L ve Avrupa Birliği tarafından 1 mg/L olarak belirlenmiştir. Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı (U.S. EPA) ise içme suyundaki bor minerali için bir düzenleyici sınırlama belirlememiş ancak ömür boyu sağlık danışma değerini 5 mg/L olarak belirlemiştir" denildi. Beypazarı Maden Suları’nın Türkiye’deki Doğal Mineralli Sular Yönetmeliği’ne ve uluslararası standartlara uygunluğunu beyan eden firma, "Dünya Sağlık Örgütü ve Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı tarafından belirlenen parametrelerin tamamında uygun değerler içinde olduğumuzu vurgularız. Haberin İsviçre kaynaklı olmasına rağmen, bu haberin yerel basında ’yüksek değer çıktı’ şeklinde sunulmasının, bilgiyi yanlış algılamaya yönelik bir çaba olduğunu düşünüyoruz. Önceki yıllarda İsviçre akredite analiz laboratuvarı EUROFİNS tarafından yapılan bor analiz sonucunu da paylaşarak, şeffaf ve doğru bilgi aktarımını sağlamaya önem verdiğimizi belirtmek isteriz. (Analiz sonucu sapma değeri ile birlikte 0,80 mg/lt’ye denk gelmektedir.) Tüm bu olumsuz haberlere ve yanlış algı oluşturma çabalarına rağmen yanımızda olan, güvenini koruyan, desteğini esirgemeyen değerli ve bilinçli tüketicilerimiz ile doğru haberi paylaşabilmek adına bizlerle iletişime geçen kıymetli basın mensuplarına teşekkürü bir borç biliriz" açıklamasında bulundu.
Düzce Larva ve sinekle mücadele sürüyor Düzce Belediyesi, bahar aylarının gelmesiyle birlikte kent genelinde larva ve sineklere karşı ilaçlama çalışmasına yeniden başladı. Düzce Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü bünyesinde ki 5 ilaçlama ekibi, Şubat ayı itibariyle başlattığı sivrisinek ve karasinek mücadele programına ahır, gübre, tuvalet kuyusu, foseptik ile sürekli durgun su bulunan ya da biriken jit alanlarında larva ve uçkun mücadelesine tüm hızıyla devam ediyor. Yıllık plan dahilinde artarak devam edecek olan ilaçlama programını uygulayan müdürlük ekipleri, son 5 yılda Türkiye’nin kuzey bölgelerinde yayılan istilacı bir tür olan Asya Kaplanı olarak adlandırılan sivrisinek türüne karşı da vatandaşlara uyarılarda bulundu. Düzce’de oldukça çoğalmaya ve rahatsızlık oluşturmaya başlayan Asya Kaplanı sivrisineğinin, mevcut var olan türlerden farklı olarak temiz suya yumurta bırakabildiğine dikkat çeken ekipler, bu durumun bahçe sebzeciliği ve hobi bahçeciliğinin yoğun olarak yapıldığı Düzce’de sinek için uygun çoğalma alanlarının oluşturduğunu ve hiçbir önleyici tedbir (kapan ya da sineklik) alınmadan depo edilerek biriktirilen suların doğal çoğalma alanları haline geldiğini kaydetti. Vatandaşlara, başta kendileri, aileleri ve çevrelerinin sağlıkları için su biriktirilen alanların kapaklarının kapalı tutulması yahut 3 günde bir sularının değiştirilmesi tavsiye edilirken, bidon, varil ve saksı altlarının da kuru tutulması ile larva oluşumunun engellenebileceğine dikkat çekildi.