YEREL HABERLER - 26 Nisan 2017 Çarşamba 11:12

Apartmanların yangın tüpü umursamazlığı büyük riskleri de beraberinde getiriyor

A
A
A
Apartmanların yangın tüpü umursamazlığı büyük riskleri de beraberinde getiriyor

Yangın söndürme cihazlarının, her binada bulunması zorunlu olan bir araç olmasına rağmen apartman sakinleri ve yöneticileri tarafından çoğu zaman ihmal edildiği belirtiliyor.

Yangın söndürme cihazlarının, her binada bulunması zorunlu olan bir araç olmasına rağmen apartman sakinleri ve yöneticileri tarafından çoğu zaman ihmal edildiği belirtiliyor. Vatandaşlar, yangın söndürme cihazlarını her yıl ücretsiz olarak kontrol ettirme hakkına da sahip.


Eskişehir’deki apartman sakinleri ve yöneticilerinin, yangın söndürme cihazlarına talebinin neredeyse hiç olmadığını belirten 17 yıllık yangın söndürme cihazı işletmecisi Ahmet Turan Zirek, vatandaşların bu cihazların teminini hayati bir mesele olarak görmeleri gerektiğini vurguladı. Zirek, “Apartmanlardan bize talep neredeyse hiç yok. Çünkü insanların çoğu hayatlarında hiç yangın ile karşı karşıya kalmadıkları için yangın söndürme cihazlarını gereksiz bir araç olarak görüyor. Binaların yangından korunması ile alakalı bir yönetmelik de var aslında. Bu yönetmelikte binalar, iskan ve ruhsat aşamalarında belli bir metrekareye kadar yangın söndürme cihazı bulundurmak zorundadırlar. Ancak bir mahallede yangın çıkana kadar maalesef bu cihazlara vatandaşlarımız pek önem vermiyor. Biz halk olarak maalesef mahallede yangın çıktıktan sonra yangın tüplerini dolduruyoruz” şeklinde konuştu.


“Kontrolleri ücretsiz olarak yapılabiliyor”


Yangın söndürme cihazlarına son derece ucuza sahip olunabileceğini aktaran Ahmet Turan Zirek, “Yangın söndürme cihazına sahip apartmanların 4 yılda bir bu cihazların içindeki tozu değiştirmesi gerekiyor. Bu cihazların 2 yıl garantisi bulunuyor. Ayrıca yılda 1 defa da kontrollerinin ücretsiz olarak yaptırılması lazım. Bana göre, bu kadar hayati bir konuda apartman sakinleri ve yöneticileri de bu cihazı devamlı olarak kullanmadıkları için, bu uygulamalar onlara fuzuli bir işmiş gibi geliyor” ifadelerini kullandı.


“Satışlarımız genellikle fabrikalara oluyor”


Eskişehir’de, yangın söndürme cihazlarını en çok talep eden kesimin fabrikalar olduğunu vurgulayan Zirek, “Apartmanlar bizim satışlarımızın yalnızca yüzde 10’unu kapsıyor. Satışlarımız daha çok fabrikalara yönelik oluyor. Aslında en fazla satışın apartmanlara olması gerekirken apartmanlarımızın ve yöneticilerimizin ilgisizliği bu tabloyu oluşturuyor” dedi.


“Sadece 550 liraya tüm apartmanın cihaz gereksinimini karşılayabilirsiniz”


Çoğu vatandaşın yangın söndürme cihazlarına maddi olarak ön yargıyla baktığını vurgulayan Ahmet Turan Zirek, “Bir apartmanın tam anlamıyla bu sistemi yerleştirmek istemesi halinde en fazla masrafı 550 lira olur. O kadar büyük bir masraf olmamasına rağmen bu cihazlara yönelik ilgisizlik üzücü. Biz apartmanlara bu cihazların önemini maalesef bir türlü anlatamadık. Bunların 2 yıl garantili olduğunu ve kontrollerinin de ücretsiz olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bazen bir apartmanın tüpleri dolduruyoruz, teslim ediyoruz, bir süre sonra gidip baktığımızda tüpü göremiyoruz. Tüpün nerede olduğunu sorunca da bize bir firmanın kendilerine geldiğini ve bunların garantisinin bittiğini söylediklerini ifade ediyorlar. Bu konuda da çok aldatıcı gelişmeler oluyor. Bu cihazların 2 yıl garantisi vardır. Halkımızın bu konuda da bilgi eksikliği var ve bunu değerlendiren bazı kesimler olabiliyor” ifadelerini kullandı.


Vatandaşların, yangın ve benzeri vakalara her zaman hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizen Zirek sözlerini şöyle noktaladı:


“Yangın söndürme cihazı, insanın bir yangın esnasındaki en büyük silahı. Bu her zaman dolu olmalı. Çok ucuz ve kontrolleri ücretsiz. Hayati bir mesele olduğunu asla unutmamalıyız ve en kötü senaryolara her zaman hazırlıklı olmak zorundayız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Bakan Bak: "Herkese, tüm dünyaya ’Çanakkale geçilmez’ efsanesini anlattılar, gösterdiler" Çanakkale Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü anma törenleri kapsamında binlerce izci, 57’nci Alay Vefa Yürüyüşü gerçekleştirdi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Herkese, tüm dünyaya ’Çanakkale geçilmez’ efsanesini anlattılar, gösterdiler." dedi. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından ’57’nci Alay Vefa Yürüyüşü’ne katılanlar, ilk olarak Eceabat ilçesine bağlı Kocadere köyünde kamp kurdu. Yürüyüş öncesinde katılımcılara, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak tarafından tümü şehit düşen 57’nci Alay askerlerinin son yemeği, kırık buğday çorbası dağıtıldı. Sabah namazı kılındı Ardından, 109 yıl önce şehit düşen askerler gibi sabah namazı kılındı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve çok sayıda rütbeli askerin de yer aldığı katılımcılar, saat 06.00’yı gösterdiğinde harekete geçti. Atalarına yürüdüler Yarbay Mustafa Kemal’in 25 Nisan 1915 sabahı düşman çıkarmasını haber alınca, savaşların kahraman birliği 57’nci Alayı Conkbayırı’na gönderdiği ve "Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum" sözleriyle tarihe geçen o günkü tarihi yürüyüş, bir kez daha hayat buldu. Yaklaşık 6 kilometrelik yürüyüş, 1,5 saat sonra Conkbayırı’nda sona erdi. Yürüyüşe binlerce izci katıldı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak yaptığı açıklamada, "Amacımız bu ülke gençlerine Çanakkale destanını, Malazgirt zaferini, Dumlupınar, 30 Ağustos’taki, Sakarya’daki, 15 Temmuz’daki destanları unutturmamak, hatırlatmak. Bu toprakların ne kadar kıymetli olduğunu, bu vatan için binlerce şehidin verildiğini anlatmak ve bunları yaşamalarını sağlamak. Gençlerimiz o atmosferi görüyor, o zamanki o mücadelenin zorluklarını yaşananları hissediyor. Amaç bu toprakların gücünü, nasıl bir mücadele verildiğini anlatmak. Bakanlık olarak bunu sürekli gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ülkenin dört bir yanından gençlerimizi Çanakkale gezileriyle buraya taşıyoruz. Geziyorlar, programlar yapıyoruz. Rehberler, tarihçiler buradaki destansı mücadeleyi anlatıyorlar. Bu topraklar kanla yoğrulmuş, destansı mücadele var, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları o zaman mücadelede yer aldılar. Tüm dünya ve batı medeniyetine, emperyalizme karşı büyük mücadele ortaya konduğu, dünyanın en güçlü donanmaları, ordularını burada yendiler. Herkese, tüm dünyaya ’Çanakkale geçilmez’ efsanesini anlattılar, gösterdiler. Geçmişimizle tarihimizle gurur duyuyoruz" dedi.
Kütahya Kütahya’da silah ticareti operasyonu: 6 gözaltı Kütahya ve Afyonkarahisar’da kaçak silah ticareti yapanlara yönelik 7 adrese eşzamanlı düzenlenen operasyonda, 6 şüpheli gözaltına alındı. Kütahya İl Emniyet Müdürlüğü sorumluluk bölgesinde silah ticareti yapan şahısların tespitine yönelik Asayiş Şube ve İstihbarat Şube Müdürlükleri tarafından yapılan koordineli çalışma sonucu, Afyon’dan silah bulundurma ruhsatı ile birlikte yasal yoldan silah satın alan şahısların Kütahya’ya getirdikleri silahları sattıkları ve satışı gerçekleştirdikten sonra da hırsızlık süsü vererek çalındığı yönünde müracaatta bulundukları tespit edildi. E.D. (37), E.D. (39), Y.V. (32) ve B.M. (23) isimli şahıslar hakkında projeli teknik ve fiziki takip çalışması neticesinde yapılan ara yakalamada, toplam 66 adet çeşitli çaplarda tabanca fişeği ele geçirildi. Hakkında çalışma başlatılan 4 şüpheli şahsın 2 ayrı şahıs ile silah ticareti konusu ile ilgili olarak irtibatlı olduğu tespit edildi. Şüphelilerin yakalanması ve soruşturmaya konu başkaca suç unsurlarının ele geçirilmesi amacıyla Kütahya İl merkezinde 6 şüpheli şahsın yakalanması ve suç unsurlarının ele geçirilebilmesi için Kütahya il merkezinde 4 adres, jandarma sorumluluk bölgesi olan Siner Mahallesi’nde 3 adres olmak üzere toplamda 7 adreste yapılan eş zamanlı operasyon sonucu 6 şüpheli şahıs yakalandı. Yapılan arama neticesinde, 2 adet ruhsatsız tabanca, 5 adet av tüfeği, 127 adet tüfeği kartuşu, 13 adet çeşitli çaplarda tabanca fişeği ve 5 adet tabanca şarjörü ele geçirildi. Yakalanarak gözaltına alınan 6 şüpheli şahıs hakkında adli işlem başlatıldı.