GENEL - 28 Mart 2017 Salı 10:41

Ayakkabısının rengini beğenmediği için boyacı oldu

A
A
A
Ayakkabısının rengini beğenmediği için boyacı oldu

Limon sandığı üzerinde başladığı ayakkabı boyacılığını 20 yıldır sürdüren 47 yaşındaki Ömer Uslu, babasının kendisine aldığı ayakkabının rengini beğenmeyip, değiştirmek istemesiyle bu mesleğe başladığını anlattı.

Limon sandığı üzerinde başladığı ayakkabı boyacılığını 20 yıldır sürdüren 47 yaşındaki Ömer Uslu, babasının kendisine aldığı ayakkabının rengini beğenmeyip, değiştirmek istemesiyle bu mesleğe başladığını anlattı.


Eskişehir’in İki Eylül Caddesi üzerinde ayakkabı boyacılığı mesleğini icra eden Uslu, eskiden bakımlı erkeklerin ayakkabısından belli olduğunu anlattı. Ama şimdiki yeni neslin spor ayakkabılara yönelmesi ve bu ayakkabıların da bakımını yaptırmaması sebebi ile işlerinin eski tadını vermediğini söyleyen Ömer Uslu, "Mesleğe, 20 yıl önce rahmetli babasının bana aldığı ayakkabının rengini beğenmeyip, değiştirmek istemekle başladım. Yakın çevremde ayakkabı boyacılığı yapan birinin olmadığını görünce çocukluk hevesiyle bir limon sandığı üzerinde bu işe başladım. Şimdi ise güzel bir tezgahım var. Ayakkabı boyacılığı severek yapılması gereken bir meslek. Vatandaşlar ayakkabı konusunda çok hassaslar. Herkesin gönlünü hoş tutmak da pek mümkün değil. Eskiden bakımlı erkek ayakkabısından belli olurdu. Ama şimdiki yeni neslin spor ayakkabılara yönelmesi ve spor ayakkabılarında bakımını yaptırmaması bizim işimizin eski tadını vermiyor. Daha çok orta yaşın üstündeki vatandaşlar ayakkabılarını boyatmak için geliyorlar. Bu işte kışın yağmur, çamur yazın güneşi oluyor. Her koşulda çalışmak gerekiyor. Vatandaşların günümüzde hazır boyaların olmasının, kendi evlerinde ayakkabı boyama imkanına sahip olmalarının bize olumsuz bir etkisi oluyor. Boyacılık işinde geçmişten günümüze kadar birçok şey değişti. Eskiden ayakkabıda sadece 4 ana renk vardı. Kahverengi ve siyah gibi. Ama günümüzde 107 farklı ayakkabı rengi olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.



"Hazır boya ayakkabıyı parlatıyor ama 2-3 boyamadan sonra zarar veriyor"


Evli ve 3 çocuk babası olan Uslu, yanlarında yetiştirecek çırak bulamadıkları için bu mesleğin yakın gelecekte biteceğini düşünüyor. “Yakın gelecekte ayakkabı boyacılığı mesleği bitebilir” diyen Uslu, “Birçok meslekte olduğu gibi çıraklık sorununu günümüzde bu meslekte de görüyoruz. Çocuklarımızı kendi imkanlarımızca bir şeylere heves ettirme taraftarıyız. Çocuklarımızın kararlarına saygı duymalıyız. Okumak isteyen okusun. Meslek edinmek isteyen meslek öğrensin. Herkes sevdiği işi yapsın. Bu mesleği öğrenebilmek için bir ustanın yanında çırak olmak gereklidir. Günümüz içerisinde de çırak yetişmiyor. Günümüz koşullarına baktığımızda bundan belki de 10 yıl sonra bu meslek ölebilir. 47 yaşındayım. Bu saatten sonra en fazla 10 sene daha bu işi yapabilirim. Bu da 10 tane kış geçirmektir. Hem cereyanın içerisinde durmak hem soğukta ayaz yemek, yağmur çamur demeden çalışmak gerekiyor. Buna da benim sağlığım elverir mi? Vatandaşlara tavsiyem, hazır boyaları fazla kullanmasınlar. Mesleğimizin ölmesini istemiyoruz. Hazır boya ayakkabıyı parlatıyor ama 2-3 boyamadan sonra ayakkabıya zarar veriyor. Çünkü hazır boyamada fırçalama olayı yok. Bu yüzden ayakkabının üzerinde katmerleşme oluşuyor. Sonra haliyle sağından solundan çatlamalar oluyor. Vatandaşların ayakkabının tozunu almadan hemen üzerine boya sürmeleri ayakkabıya zarar veriyor. Fırça, boya ve cila kullanıyoruz. Ama yeni düzendeki bazı genç ayakkabı boyacılarının ise yaptığı şey daha çok para kazanmak maksatlı, günü kurtarmak amaçlı hazır boyayı alıp herhangi bir yerde hemen sürüp müşteriye öylece teslim etmesi doğru değil. Her zaman için sokak içerisinde bulunduğumuz için yağmurun yaşından, kışın ayazından etkileniyoruz. Sabah akşam tezgah toplayıp açmak eziyet oluyor. Ekmek parası için bu işi yapıyoruz. Ayakkabı boyacılığı yaparak rahatlıkla bir ev geçindirebilir. Bir günde bir ayakkabı boyacısı an az 50-75 Türk Lirası kazanabiliyor. Ayakkabı boyacıları olarak, bazı şehirlerdeki belediyelerin yapmış olduğu gibi kapalı mekanlarda bir araya gelmek, güvenli bir çatı altında bulunmak istiyoruz. Mesleğimiz ölmek üzere. Bu meslek ölmesin, öldürülmesin” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.