KÜLTÜR SANAT - 16 Ocak 2017 Pazartesi 16:38

Babamın Kanatları filminin yönetmeni Odunpazarı’nda

A
A
A
Babamın Kanatları filminin yönetmeni Odunpazarı’nda

Odunpazarı Belediye Sineması’nda “Babamın Kanatları” film gösterimi ve söyleşi programı gerçekleştirildi.
Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde bulunan Odunpazarı Belediye Sineması’nda "Babamın Kanatları" filminin 14:45 seansına filmin yönetmeni Kıvanç Sezer de katıldı. Film gösteriminin ardından yönetmen Kıvanç Sezer ile söyleşi yapıldı. Söyleşiye Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve vatandaşlar katıldı. Yönetmenliğini Kıvanç Sezer’in yaptığı “Babamın Kanatları” filminde Menderes Samancılar, Musab Ekici, Kübra Kip ve Tansel Öngel rol aldı. Ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenen inşaat işçisi İbrahim karakterinin zihnindeki “Yaşamı mı, ölümü mü?” sorularının işlendiği film seyircilerden tam not aldı. Söyleşide Yönetmen Sezer filmin senaryosundan, çekim aşamaları ve yaşadıklarıyla ilgili bilgiler verdi. Ayrıca Sezer, seyircilerden gelen soruları da yanıtladı.
’İf İstanbul Eskişehir’de’
Başkan Kurt, “Odunpazarı ilçesinde bir sinema salonu yoktu. Biz “Başka Sinema” ile Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde bu eksiği kapattık. Yazlık sinema uygulamalarımız ile mahallelerde, okullarda ve alanlarda film göstermeye çaba sarf ediyoruz. Bunları yapmaya devam edeceğiz. Şuradan bir müjde vermek istiyorum. Şubat ayı içerisinde İstanbul Bağımsız Filmler Festivali (İF İstanbul) ile film festivali gerçekleştireceğiz. Hepinizi festivalimize bekliyorum” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Üniversite öğrencilerinden Mudanya’da tarihi gezi Mudanya Belediyesi, Frankfurt Goethe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden mimarlık fakültesi öğrencilerini ilçede ağırladı. Proje çerçevesinde Mudanya’nın tarihi yapılarını ziyaret eden öğrenciler, araştırmalarını sanal sergi yoluyla duyuracak. Frankfurt Goethe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) işbirliğinde gerçekleştirilen “Bizans ve Osmanlı Dönemi Yapılarının Mimari Karşılaştırmaları” projesi çerçevesinde mimarlık fakültesi öğrencileri Mudanya, Kumyaka ve Tirilye’yi ziyaret etti. Öğrenciler, projeyi yürüten akademisyenler eşliğinde Kumyaka Baş Melekler Kilisesi, Tirilye Kültür Merkezi, Taş Mektep, Dündar Evi, Kemerli Kilise, Fatih Cami ve Tirilye Hamamı’nda incelemelerde bulundu. Tarihi gezinin ardından öğrenciler tarafından elde edilen sonuçlar, sanal sergi yoluyla duyurulacak. Araştırma projesi kapsamında birçok gezi düzenlediklerini ifade eden ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pelin Yoncacı, “Araştırma projesi kapsamında Osmanlı ve Bizans eserlerinin öğrenciler tarafından münazara edildiği, gelişimlerin, devamlılıkların ve kesintilerin konuşulduğu bir araştırma projesi gerçekleştirdik.” dedi. İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.Bilge Ar, projenin lisansüstü öğrencilerin eğitimi ve ağ oluşturmasıyla ilgili olduğunu belirterek, “Gezilerde öğrencilerimiz kendi uzmanlık alanlarına göre aralarında bilgi alışverişi sağlıyorlar” dedi. İki senedir devam eden program kapsamında öğrencilere çeşitli görevler verdiklerinin de altını çizen Ar, “Bu görevler kapsamında öğrencilerimiz hem görsel olarak hem de yapacakları arşiv araştırmalarıyla tamamlayacakları bilgi verici posterleri sanal bir sergi ile tamamlayacaklar” dedi. Proje kapsamında İstanbul, Bursa ve Tirilye gezisi gerçekleştirdiklerini ifade eden İTÜ Mimarlık Tarihi öğrencisi Ömer Faruk Ulusoy, Osmanlı ve Bizans miraslarını inceleyerek, proje de yer alan konular kapsamında gerçekleştirecekleri sergiye hazırlandıklarını söyledi. Gerçekleşen geziye Mudanya Belediye Meclis üyeleri Nilgün Arslanoğlu, Jale Büyükurgancı ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü personelleri de eşlik etti.
Bursa Kadınlar, yazar Fatma Burçak’la kitabını konuştu Nilüfer Belediyesi’nin, özellikle kırsaldaki kadınları kitapla tanıştırmak amacıyla düzenlediği Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın etkinliğine konuk olan yazar Fatma Burçak, önce “Tahtaboşa Gelen Kuşlar” kitabının ortaya çıkış hikayesini anlattı ardından da “Ah Zeliş” isimli öyküsünü kadınlarla birlikte okuyarak öykü üzerine sohbet ettiler. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün düzenlediği Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın Buluşmaları’nın 36’ncısı kırsaldaki kadınların yoğun katılımıyla Çatalağıl Kadın Dayanışma Derneği’nde gerçekleşti. Etkinliğin bu seferki konuğu yazar Fatma Burçak oldu. Buluşmaya, “Tahtaboşa Gelen Kuşlar” isimli kitabıyla katılan Fatma Burçak, önce 19 hikayenin yer aldığı kitabının ortaya çıkış hikayesini anlattı. Bir gün anneannesinin İstanbul’da geçen bir hikayesinde “Tahtaboş”tan bahsettiğini belirten Burçak, “Kelimenin anlamını bilemedim. ‘Tahtaboş nedir bilmiyor musun? Evlerin balkonu değil ama çamaşır asılan boşlukları var. Orası’ dedi. Kelimelerin benim için kulağa gelen fonetiği önemli. İngilizce’de de kulağıma güzel gelen kelimeler var. Anlamı hiç önemli değil. Tahtaboş da öyle bir kelime. Derken tahtaboşun içinde geçenler ilgimi çekmeye başladı. Tahtaboş ile ilgili olan eski evleri görmeye başladım. Daha sonra tahtaboş ile ilgili bir öykü çıktı. Sonunda kitabı yayınlamaya karar verdiğimde anneannemi anmak, İstanbul’un yok olan tahtaboşlarını onurlandırmak adına kitaba Tahtaboşa Gelen Kuşlar ismini verdim. İçinde yeni, eski öyküler var. Farklı zamanlarda yazılmış kadın öyküleri bulunuyor. Çeşitli kadınlık hallerini barındırıyor. Genç bir kızın, olgun bir kadının hikayesi var” dedi. Daha sonra öykülerinden “Ah Zeliş”i kadınlarla birlikte okuyan Burçak, kitabı ve okuma üzerine sohbet etti. Okumanın insana önemli katkılarının olduğunu belirten Burçak, “Hayatımızı bize anlatabilecek; edebiyatın, kitapların içinde yer almak önemli. Kendimizi fark etmemizi sağlıyor” diye konuştu. Okuyarak kadının özgürleşeceğini de ifade eden Burçak, “Kadının ne istediğini bilmesi, kendi için bir şeyler yapması, günün en azından bir saatini kendine ayırması değerli. Kendinizi iyi hissetmek ve çocuklarınıza örnek olmak için bu çok önemli” dedi. Nilüfer’de bulunan Gölyazı ve Misi’deki Yazıevleri’ne daha önce geldiğini söyleyen Burçak, çocuk romanını da burada yazdığını dile getirdi. Nilüfer’de olmaktan mutlu olduğunu belirten Burçak, “Bursa, bana çok iyi geliyor. Daveti alınca çok mutlu oldum. Sizlerle karşılaşmak, sohbet edebilmek, farklı hikayeler dinleyebilmek çok kıymetli. Enerjiniz çok güzel geçti. Umarım benim enerjim de size geçmiştir. Çok teşekkür ederim” diye konuştu.