GENEL - 22 Ekim 2017 Pazar 17:57

Bakan Eroğlu Eskişehir’de mesire alanını açtı

A
A
A
Bakan Eroğlu Eskişehir’de mesire alanını açtı

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Eskişehir’de katıldığı mesire alanı açılışında yaptığı konuşmada dünyada en çok baraj yapan kişi ünvanının kendisinde olduğunu söyledi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Eskişehir’de katıldığı mesire alanı açılışında yaptığı konuşmada dünyada en çok baraj yapan kişi ünvanının kendisinde olduğunu söyledi.


Afyonkarahisar’da bir takım ziyaretlerde bulunan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ardından Eskişehir’e gelerek burada mesire alanı açılışına katıldı. Bakan Eroğlu’na AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan, AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, DSİ ile Orman Genel Müdürleri ve bölge müdürlerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.


Açılışta bir konuşma yapan Eroğlu, Eskişehir’de önceden doğru dürüst baraj olmadığını belirterek, “Burada doğru dürüst gölet, baraj yoktu ama şuanda biz tam 15 tane baraj ve gölet inşa ettik. Ama yeterli mi? Değil. Şuanda 3 baraj, 4 gölet daha yapıyoruz. Ayrıca 8 baraj, 19 tane göletin de projeleri yapın talimatını verdim. Eskişehir baraj ve göletler diyarı olacak. Toplam ne biliyor musunuz? 20 baraj, 29 gölet, 49 tane baraj ve göletle bir rekora imza atacağız. Benim buraya bir vefa borcum var. Dolayısıyla sizi çok seviyoruz. Diyorum ki Eskişehir’e ne yapılsa azdır. Sizlere ne yapılsa azdır sevgili kardeşlerim” dedi.



“451 barajla dünya rekoru bende”


Dünyada en çok barajı kendisinin yaptığını söyleyen Bakan Eroğlu, “Dünya’daki en çok barajı bu kardeşiniz, bu hemşehriniz yaptı. 451 barajla dünya rekoru bende. Şu anda Allah’a şükürler olsun. Rabbime ne kadar şükretsem az. Göletlerde zaten birincilik çoktan bizdeydi. Bin 1 tane göleti inşa ettik. Şimdi de 2019 yıl sonuna kadar Allah nasip ederse tam bin 71 tane baraj sulama tesisini bitireceğiz. İşte bu. Halka hizmet bu. Çünkü bizim anlayışımızda şu var. İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. Dolayısıyla biz sizlere hizmet etmeyi bir ibadet terakki ediyoruz” diye konuştu.



“Devlet ormancılığından millet ormancılığına geçtik”


Ormanların artık milletin olduğunu vurgulayan Bakan Eroğlu, “Şimdi artık ormanlar milletin. Devlet ormancılığından millet ormancılığına geçtik. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla. Peki ne yapıyoruz diyeceksiniz. Bakın burada muhtarlarım var, vatandaşlarımız var. Orman köylerindeki yakınındaki ormanlık alana ceviz, badem ne gerekiyorsa ıhlamur ne istiyorsanız bunları dikiyoruz. Köydeki vatan hane sayısına göre parselliyoruz. Onların 3 yıl bakımı, dikimi her şeyi bize ait. Kura çekip vatandaşa dağıtıyoruz. Lütfen buraya en yakın Orman İşletme Müdürlüğü’ne müracaat edin sizlere yardımcı olacak” ifadelerini kullandı.



“Eğer arıcılık yapmak istiyorsanız gelin yer bizden, arılı kovanlar bizden”


Arıcılığın çok önemli olduğunu söyleyen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, konuşmasını şu şekilde tamamladı:


“Ayrıca bu yetmedi. Şimdi Türkiye’de bal çok önemli. Arıcılık çok önemli. Daha önce arıcılar ormana sokulmuyordu. Bal ormanları kuruyoruz. Bende bu sayede diyorum ki sevgili Eskişehirliler hemşehri olarak şunu söyleyeyim. Eğer arıcılık yapmak istiyorsanız gelin yer bizden, arılı kovanlar bizden. Hatta param yok diyorsanız yüzde 20’si hibe, yüzde 80’i faizsiz 5 yılda geri ödeyeceksin. Parası da bizden. Dolayısıyla şimdiye kadar 7 tene bal orman talep edildi Eskişehir’de. Genel Başkan Yardımcım 7’sine de tamam dedik.”


Öte yandan mesire alanının açılışını yapan Bakan Eroğlu, açılışın ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı ile ağaç dikerek, suladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İş Sanat’tan 23 Nisan etkinlikleri İş Sanat, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı rengarenk çocuk atölyeleriyle kutluyor. İş Sanat, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nde ‘Türk Resmini İzlemek’ ve ‘İstanbul’un Resmi’ sergilerinden ilhamla hazırlanan rengarenk çocuk atölyeleriyle kutluyor. Beyoğlu’nda bulunan müzede 20-28 Nisan tarihleri arasında devam edecek atölyeler hakkında bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için rhm.atolye@issanat.com.tr adresiyle iletişime geçilebileceği belirtildi. Cumhuriyet ressamlarımızın izinde Bu atölyede çocuklar Cumhuriyetin kuruluş döneminde her alanda yapılan inkılap ve yeniliklerle birlikte sanatın ele alınış şekli, Mustafa Kemal’in sanat ve sanatçıya verdiği önem ve bu dönemin temsilcisi sanatçılarıyla tanışacak. Batı’da alınan sanat eğitimi ve tekniklerin coğrafyamızın yaşam tarzı, doğası ve karakterleri doğrultusunda yorumlanacağı atölyede örnek işler incelenip atölye alanında uygulamalı olarak ele alınacak. 20 Nisan Cumartesi saat 16.00 Yaş Aralığı: 7-10 yaş Sanatçı Şapkaları Atölyesi Sanatçı Şapkaları Atölyesi’nde genç katılımcılar, Feyhaman Duran’ın resimlerini inceleyecek; renklerin dansını, kompozisyonların uyumunu ve detayların büyüsünü keşfedecek. Atölyede Feyhaman Duran’ın eserlerinden ilhamla renkli ve özgün şapkalar da tasarlanacak. 21 Nisan Pazar saat 13.00 Yaş Aralığı: 6-9 yaş Kartpostal Atölyesi Bu atölyede, çocuklar Resim Heykel Müzesi’ndeki eserlerden ilham alarak kendi kartpostallarını tasarlayacak ve bayram coşkusunu kartpostallarına yansıtacak. 23 Nisan Salı saat 13.00 Yaş Aralığı: 6-9 yaş Renkli Kapılar Resim Heykel Müzesi’nin kalıcı sergisi ‘Türk Resmini İzlemek’teki eserlerin incelenmesiyle başlayacak bu etkinlikte çocuklar ‘Bodvi Apartmanı Anısına’ başlıklı eser odağında atölye çalışması gerçekleştirerek kendi kapılarını tasarlayacaklar. 23 Nisan Salı saat 14.00 Yaş Aralığı: 7-12 yaş Benim Kumbaram Bu atölyede, çocuklar “Kumbaralı Çocuk” eserinden yola çıkarak İş Bankası’nın ikonik kumbarasını konuşacak ve sergideki eserlerden ilhamla kendi kumbaralarını tasarlayacak. 23 Nisan Salı saat 15.00 Yaş Aralığı: 7-12 yaş Renklerin Dansı Çocukların temel renkleri alternatif öğrenme araçlarıyla keşfedeceği bu atölye, sergi alanında renk avı ile başlayacak. Ardından, renkler eğlenceli bir boyama tekniği ile çocukların ellerinde bir araya gelecek. Türkiye’nin ilk kadın ressamlarından Fahrünnisa Zeid’in ‘Mevleviler’ isimli eserinden ilhamla, kelimelere ihtiyaç duymadan kendini anlatan, hareket eden renkli bir oyuncağa dönüşecek. 27 Nisan Cumartesi saat 11.00 Yaş Aralığı: 3-5 yaş (Bir yetişkin eşliğinde gerçekleşecek) Şehirde kutlama var Bu atölyede önce Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin koleksiyonunda yer alan Fikret Mualla, Fahir Aksoy gibi sanatçıların şehir hayatını konu alan resimleri çocuklarla birlikte incelenecek; ardından çocuklar, mukavva şablonları şekillendirip boyayarak, yaşadığı mahallede kendi hayal ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamasını üç boyutlu bir üretici çalışmaya dönüştürecek. Atölyenin sonunda çocukların ürettiği tüm mahalleler bir araya getirilerek kocaman, rengarenk bir bayram kutlamasına dönüştürülecek. 27 Nisan Cumartesi saat 15.00 Yaş Aralığı: 6-9 yaş Suluboya Atölyesi: İstanbul’un Bahar Çiçekleri Bu atölyede genç katılımcılar ‘İstanbul’un Çiçekleri’ teması altında sergi turu yapacak; ardından renkleri, malzemeleri ve temel suluboya tekniklerini konuşarak atölye alanında kendi çiçeklerini renklendirecek. 28 Nisan Pazar saat 11.00 Yaş Aralığı: 9-12 yaş
Bartın Tarak yerine elbise fırçası kullanıyor Bartın’da 14 metrekare alana sahip dükkanına kurduğu torna tezgahlarında ağacı oyarak şekil veren Devlet Sanatçısı Ali Rıza Vatandaşlar, iş yerinde ise tarak yerine elbise fırçası kullanıyor. Ali Rıza Vatandaşlar saç, bıyık ve kaşlarına ise elbise fırçası ile şekil veriyor Bartın’ın Amasra ilçesinde bulunan 14 metrekare alana sahip dükkanında ağacı oyarak, bardak, tabak, kül tablası, havan ve hediyelik hayvan figürleri gibi çeşitli sanat eserlerine dönüştüren 65 Ali Rıza Vatandaşlar, yaptığı ürünleri ise aynı dükkanda sergileyerek satışa çıkarıyor. Kültür Bakanlı Devlet Sanatçısı unvanı da bulunan Ali Rıza Vatandaşlar, tarak yerine ise elbise fırçası kullanıyor. Ağacı sanat eserlerine dönüştürürken toz ve talaş içerisinde kalan ağaç ustası Vatandaşlar, saç, bıyık ve kaşlarına elbise fırçası ile şekil veriyor. Vatandaşlar, iş yerine her müşteri geldiğinde ise kesme, oyma gibi işlemini yarıda bırakarak hemen fırça ile yüzünü, saç, bıyık ve kaşlarına yapışan talaş ile tozdan temizliyor. Ardından müşterisi ile ilgilenen Vatandaşlar, müşterisini uğurladıktan sonra sanatına devam ediyor. Eserlerinde insan hayatını tehlikeye sokacak vernik gibi kimyasal maddeler kullanmadığı belirten Vatandaşlar, mesleğin en kötü yanının ise sürekli toz ve talaşa maruz kalmak olduğunu kaydetti. Sürekli öksürük ve hapşırma ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Vatandaşlar, ’’Bir kaç kez doktora gidip, ciğerlerimin durumuna baktırdım. Çok şükür şimdilik sağlam gözüyor’’ diye konuştu. Tarak yerine elbise fırçası kullanmak zorunda olduğunu anlatan Vatandaşlar, mecbur fırçayı yüzüme süreceğim. Benim gözümde şuan toz var. Gözlük taksan da olmuyor, toz giriyor. Fırçayla temizler, birazdan da yıkarız. Toz gider. Ben fırçayı kolay buldum. Hemen onla tarıyorum. Zaten saç da kalmadı. İllaki gözlerimin altı, kaşlarda, kirpikler toz oluyor. Fırça çıkarır bu tozu ve talaşı. Daha sonra da yıkarsın, geçer gider’’ diye konuştu. Mesleği babasından öğrendiğini belirten Vatandaşlar, babasının 4.5 yılda 3 ayrı mesleği öğrendiğini, kendisinin ise anahtar çekimi, çilingirlik, ağaç oyma, gözlük, çakmak tamiri, gibi 5-6 meslek ve zanaat sahibi olduğunu da kaydetti. Önceden sokakların meslek ve zanaat sahipleri ile dolu olduğunu ama artık insanların kolay para peşinde koştuğunu belirten Devlet Sanatçısı Vatandaşlar, artık çalıştıracak çırak bulamadıklarını kaydederek, mesleklerin önümüzdeki yıllarda unutulabileceğini ifade etti. Kendisinin yaklaşık 8-10 yaşlarında öğrendiği meslek ile yarım asırdan fazla zamandır kendisinin ve ailesinin geçimini sağladığını, çocuklarını okuttuğunu, araba ve evler alabildiğini sözlerine ekledi.