GENEL - 15 Ağustos 2017 Salı 11:06

Bu bebeklerin eşi benzeri yok

A
A
A
Bu bebeklerin eşi benzeri yok

Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi Usta Öğreticisi Özlem Işık Sarıhan tarafından yapılan ve çoğu karakteristik olduğu için birbirinden farklı olan ’polimer bebekler’, gerçeğinden çok zor ayırt ediliyor.

Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi Usta Öğreticisi Özlem Işık Sarıhan tarafından yapılan ve çoğu karakteristik olduğu için birbirinden farklı olan ’polimer bebekler’, gerçeğinden çok zor ayırt ediliyor.


Yaklaşık 5 yıl önce oğlunun hayranı olduğu dünyaca ünlü ‘Yüzüklerin Efendisi’ filminden bir karakter yapması ısrarıyla polimer bebek yapımına başlayan Özlem Işık Sarıhan, kısa sürede bu alanda kendini geliştirdi. Dünyada uzun zamandır bilinen ve Türkiye’de yeni tanınan karakteristik bebek çalışmalarını sürdüren Sarıhan, daha sonra polimer bebek yapımına devam ederek ünlü karakterleri de çalışmaya başladı. Tarihi isimlerden ’Yunus Emre, Karacaoğlan, Nasreddin Hoca’ gibi karakterlerin yanı sıra ünlü simalar ’Charlie Chaplin, Sunay Akın, Amigo Orhan’ gibi çalışmaları görenler, ‘Acaba gerçek mi?’ sorusunu sormaktan kendini alamıyor. Karakteristik çalışmalarıyla tarihi adeta yeniden canlandıran Sarıhan’ın asıl amacı ise toplumda sevilen kişilerin karakterlerinden bir koleksiyon oluşturmak.



“Zor bir yapım ve profesyonellik gerektiriyor”


Hobi olarak başladığı polimer bebek yapımını nasıl geliştirdiğini anlatan OHEM Usta Öğreticisi Özlem Işık Sarıhan, polimerin evde rahatlıkla kullanılabilen bir malzeme olduğunu anlatarak, “Polimer kil, evde rahatlıkla kullanabileceğiniz, dilediğiniz şekli verebileceğiniz ve ev fırınınızda pişirerek sertleştirebileceğiniz bir malzemedir. Oldukça eğlenceli, sınırları zorlayan ve kullanım alanı çok geniş olan bu malzeme ile çalışmaya başlamadan önce gelin birlikte dikkat edilmesi gereken noktaları ve çalışmalarınızı kolaylaştıracak detayları gözden geçirelim. Polimer bebek çalışıyorum. Aynı zamanda karakteristik seramik bebeklerim de var, kuklalarım var. Polimer bebeklerde en çok karakter çalışmayı seviyorum. Yaparken oldukça zevk alıyorum. Geleneksel bebekler de çalışıyorum yöreye uygun, eski kahramanlardan oluşan. Özel bir hamuru var. Türkiye’de daha yeni bilinen bir hamur ama dünyada gerçekten çok üst sanatçıların çalıştığı bir hamur. Kalıp kullanmadan şekillendirip ardından da fırınlıyoruz. Ev fırınlarında da fırınlanabiliyor. Arkasından makyaj, giydirme, saç gibi aşamalarını da kendim yapıyorum. Zor bir yapım, profesyonellik gerektiriyor ama uğraştıktan sonra yapılmayacak diye bir şey yok” şeklinde konuştu.



“Charlie Chaplin tarzı bebekler bazen 3 gün sürüyor”


Polimer bebek yapımının zahmetli bir uğraş olduğuna değinen Sarıhan, “Her bebekte farklı zaman alıyor. Örneğin Charlie Chaplin tarzı bebekler bazen 3 gün sürüyor. Bazen 1 gecede karakteri çıkartabiliyorum. Daha çok benim psikolojik durumuma ya da karakterin özellikleriyle alakalı. Bu tarz bebeklerde 3 hafta da uğraşabiliyorum. Çünkü aşamaları çok fazla olabiliyor. Vücutta ve şekillendirmede farklı teknikler kullanılıyor. Aynı zamanda kıyafetleri de kendim yapıyorum. Aksesuar konusunda da eşim yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.



“Bu iş film karakterleriyle başladı”


Polimer bebek Usta Öğreticisi Özlem Işık Sarıhan, karakteristik bebek yapımına film karakterleriyle başladığını da söyleyerek şöyle konuştu;


"Yöresel karakterler var. Örneğin Yunus Emre, Karacaoğlan son dönemlerde çalıştığım karakterler arasında. Ünlü simalar, siyasetçiler var çalıştığım. Bunları genelde çok fazla göstermiyorum. Birebir siparişler de oluyor. Film karakterleri çalışıyorum. Bu iş zaten film karakterleriyle başladı benim için. Oğlum Yüzüklerin Efendisi hayranı. Tüm serisinin hastası diyebiliriz. O, ‘Anne bana da bir karakter çalışır mısın?’ demesiyle başladı. 5 yıl oldu. Hobi olarak başladım ama son 1 yıldır Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi’nde çalışıyorum.”



“Siyasetçilerden kendilerini yapmam için talepler geliyor”


Ayrıca Sarıhan, siyasetçilerin kendi simalarını yaptırmak istediklerini de belirterek, “Müdürümüzün istekleri doğrultusunda da bir şeyler üretmeye başladım. Genelde siyasetçilerden kendilerini yapmam için talepler geliyor ya da onların istekleri doğrultusunda çalıştığım bebekler de oluyor. Tabii benim asıl amacım bir koleksiyon oluşturmak. Koleksiyonla alakalı bir kişisel sergi teklifi de var. Bunu da değerlendirmek istiyorum. Bir 1980-1990’lardaki ünlülerden, günümüzdeki sevilen kişilerden, herkesin aklında iz bırakmış karakterlerle bir sergi oluşturmak istiyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Sinop’ta en donanımlı ve en hızlı yangın ekibi yarışması Sinop’ta 2024 Yılı En Donanımlı ve En Hızlı Yangın Ekibi Yarışması yapıldı. Gerçekleşen yarışma dron ile görüntülendi. Sinop’ta Orman Bölge Müdürlüğü tarafından 2024 yılı en donanımlı ve en hızlı yangın ekibi yarışması düzenlendi. Sinop Orman İşletme Müdürlüğü Sinop Orman İşletme Şefliği Toplu Koruma Binası yanından düzenlenen yarışmaya Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, Sinop Orman Bölge Müdürü Celal Kambur, kurum ve daire amirleri ve personeller katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan programda konuşan Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarlsan, meydana gelen yangınların insan kaynaklı olduğunu belirterek, “Yangınlarda asıl sorun insanların hatası. Bunu biliyoruz. Bu insan hatasını nasıl düzeltebiliriz? Eğitim şart diyoruz. Eğitimle olabiliyor. Şu anda yapılan çalışma tabii ki bir egzersiz yapma, sezonu açma, yeniden enerji yükleme, toplu halde bir araya gelerek sinerji oluşturma, kendi içimizde güç ve kuvvet kurma çalışması. Aynı zamanda kamuoyuna böyle bir mesaj vererek, farkındalık oluşturacak herkes birbirini kontrol ederek bu yüzde 95 gibi yüzde 96 gibi olan insan kaynaklı yangın sayımızı düşürmek" dedi. Ardından Sinop Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı personeller 400 metrelik mesafede ilk önce yangın söndürme tatbikatı yaptı, daha sonra en erken ve etkin müdahale yarışması düzenledi. Yarışmacılar itfaiye araçlarına bağlı hortumları ek yaparak hortumu önce serme, vanayı önce açma, yangına köpüklü ya da köpüksüz müdahale gibi dallarda yarıştı. Yarışma sonucunda Türkeli Orman İşletme Müdürlüğü 1’inci, Gerze Orman İşletme Müdürlüğü 2’nci ve Sinop Orman İşletme Müdürlüğü 3’üncü oldu.
Adana Vali Köşger: "Adana, her yönüyle güzel hadiselerle anılmayı hak eden bir şehir" Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, kentte huzur ve asayişi sağlamaya yönelik çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini belirterek, "Adana, her yönüyle güzel hadiselerle anılmayı hak eden bir şehir" dedi. Köşger, polis sorumluluk bölgesi trafik düzenleme uygulamaları, asayiş çalışmaları ve ilçelerin genel durumu ile ilgili emniyet müdürlüğü yetkililerinden bilgi aldı. İl Emniyet Müdürü Ahmet Hakan Arıkan ve polisler tarafından karşılanan Vali Köşger, şeref defterini imzalamasının ardından Müdür Arıkan ile görüştü. Görüşmenin ardından gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısında, trafikteki sorunların analizi, güvenlik önlemleri, trafik akışının iyileştirilmesi için alınan tedbirler ile ilçelerde gerçekleştirilen asayiş uygulamaları ele alındı. "Trafik, kentin yaşam damarlarından biri" Toplantı sonrasında değerlendirmelerde bulunan Vali Köşger, trafiğin kentin yaşam damarlarından biri olduğunu belirterek "Güvenli ve düzenli bir trafik, hem vatandaşlarımızın günlük yaşamlarını sürdürebilmesi hem de şehirlerimizin gelişimine katkı sağlaması açısından son derece önemlidir. Bu nedenle trafik düzenlemeleri ve uygulamaları konusunda çalışmalarımızı ve bunun yanında ilimizin mevcut güven ortamının devamlılığını sağlamak için yapılması gerekenleri değerlendirdik" şeklinde konuştu. Vatandaşın can güvenliğinin her zaman öncelikleri olduğunu da ifade eden Vali Köşger, şöyle devam etti: "İlimizin huzur ve asayişini sağlamaya yönelik çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Adana, her yönüyle güzel hadiselerle anılmayı hak eden bir şehir. Ülkemiz genelinde olduğu gibi Adana’mızda da suç ve suçluyla mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Bu konuda emeği geçen, ilimizin huzur ve güvenliğinin teminatı İl Emniyet Müdürlüğümüz personeline teşekkür ediyor, görevlerinde başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı.
Samsun Ankara’daki Türkiye finaline Samsun’dan 15 proje sergilecenk Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) bu yıl 18’incisi düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasının Bölge Sergisi ve Ödül Töreni, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ev sahipliğinde düzenlendi. Programda Türkiye finaline gidecek 15 proje de sergilendi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından “Bu Benim Eserim” adıyla başlatılan yarışma, 2016-2017 eğitim-öğretim yılından itibaren TÜBİTAK tarafından düzenleniyor. Türkiye genelinde 12 bölge merkezinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen yarışmada Samsun Bölgesi; Amasya, Çorum, Giresun, Kastamonu, Ordu, Samsun, Sinop ve Tokat illerini kapsıyor. Bu yıl Samsun Bölgesinden 10 farklı alanda 2 bin 339; Türkiye genelinde ise 16 bin 712 proje başvurusu yapıldı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Bölge Sergisi aşamasına geçmeye hak kazanan 104 proje OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Yalçın Taşmektepligil Spor Salonunda 3 gün boyunca sergilendi. Sergi, çok sayıda öğrenci ve öğretmen tarafından ziyaret edildi. Seçilen 15 proje Ankara’da yapılacak olan Türkiye Finali Yarışmasında bölgeyi temsil edecek Projelerin şu ana kadar tamamlanmış bulunan ön inceleme, ön değerlendirme ve bölge değerlendirmesi aşamalarında 25 farklı üniversiteden 117 akademisyen görev aldı. Bölge Sergisi sonucunda jüri üyeleri tarafından finalist olarak seçilen 15 proje Ankara’da yapılacak olan Türkiye Finali Yarışmasında bölgemizi temsil edecek. Prof. Dr. Topcu: “Sizler de bu yolun en genç yolcularısınız, yol arkadaşlarımızsınız” Programın açılışında konuşan TÜBİTAK Proje Yarışmaları Samsun Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Yıldıray Topcu, “Sizleri yetiştiren öğretmenleriniz; şu an salonda bulunan, sergide sizleri ziyaret eden abileriniz, ablalarınız, hocalarınız hep bu uzun ve çetin yolun yolcuları. Sizler de bu yolun en genç yolcularısınız, yol arkadaşlarımızsınız. Bu yolculuk bazen sizleri, bizleri bir yarışın eşiğine getiriyor. Tıpkı bugünkü gibi ama bu yarış diğerlerinden çok farklı, çünkü bu yarışın bir kaybedeni yok. Bu nedenle buradan birazdan açıklanacak olan derecelerden birini alsanız da almasanız da öğretmenlerinizin, bizlerin, ailelerinizin size verdiği derece birincilik olacak. Değerli öğretmenlerimiz, kıymetli velilerimiz; sizleri öğrencilerimizle birlikte hayranlıkla izledik, izliyoruz. Ne güzel evlatlar yetiştirmişsiniz. Çalışmalarınızı onlarla birlikte sürdürmek, onlara özümsetmek, bilimsel araştırma yöntemlerinin temellerini kavratmak onları özgüven sahibi, azimle çalışan, merak eden, sorgulayan, değerlerine sahip çıkan gençler haline getirmiş, buna hep birlikte şahit olduk ve sizleri yürekten tebrik ediyoruz” dedi. Rektör Yardımcısı Eren: “Yarışmalarda öğrencilerin başarısını ve ürünleriyle kaliteyi her geçen gün arttığını görüyoruz” Katılımcılara teşekkür ederek konuşmasına başlayan OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Eren, “Öğrencilerin sunumlarındaki profesyonellik ve heyecan gerçekten beni etkiledi. Ben de her yıl bu yarışmalarda jüri üyesi ve danışman olarak bulunuyorum. Yarışmalarda öğrencilerin başarısını ve ürünleriyle kaliteyi her geçen gün arttığını görmenin mutluluğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Öğrencilerimizi özveriyle yetiştiren velilerimiz de büyük bir teşekkürü hak ediyor. Öğretmen arkadaşlarımız da bu işin içerisinde olmazsa hayata yeni başlayan gençlerin yol yürümede sendeleyeceklerin farkındayız. Bu bağlamda proje kültürünü geliştiren öğretmen arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Son teşekkürü ise öğrencileri heveslendirme ve cesaretlendirdikleri için Milli Eğitim Müdürlüğü idarecilerine; yol göstericiliği ve teşvikiyle de TÜBİTAK’a yapmamız gerekiyor” diye konuştu. “Yarışmaya katılan öğrencilerin ilerleyen zamanlarda OMÜ olarak talibiyiz” Yarışmaya katılan öğrencilerin ilerleyen zamanlarda OMÜ olarak talibi olduklarını söyleyen Rektör Yardımcısı Eren, “Bu başarılı öğrencilerin bir kısmını üniversitede farklı bölümlerimizde görmek isteriz. Üniversitemiz yaklaşık yarım asırlık bir üniversite hem bilimsel araştırmalar noktasında hem eğitim ve sağlık alanında bölgenin tek Türkiye’nin ise sayılı üniversiteleri arasında. Bu toplantıyı ilgilendiren kısım araştırma geliştirme ve projeler noktasında önde gelen üniversiteler arasındayız. 53 bin 600 öğrencimiz ve 2 bin 318 akademisyenimizle biz büyük bir aileyiz. Ülkenin ve bölgenin gelişmesine katkı sunmak istiyoruz” şeklinde konuştu. Atatürk Kongre Merkezinde düzenlenen etkinliğe ayrıca Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Ağar, Tokat İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır, Samsun İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Kenan Arslan, Kastamonu İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yaşar Dolapçı, ilçe milli eğitim müdürleri, akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. Program ödül törenin ardından hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
Eskişehir Üniversiteli gençlerden farkındalık eğitimi Tepebaşı Belediyesi tarafından verilen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Eğitimi’ni tamamlayan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğrencileri, Eko-Okullar Projesi’ni uygulayan okullardaki öğrencilere verdiği eğitim tamamlandı. Tepebaşı Belediyesi, kentteki çocuklar ve gençler için sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğine karşı farkındalık oluşturacak etkinlikler gerçekleştirmeyi sürdürüyor. Tepebaşı Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından düzenlenen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Semineri’ne katılan Osmangazi Üniversitesi Atık Yönetimi Kulübü öğrencileri, Eko-Okullar Projesi’ni uygulayan okullardan olan Şehir Koleji ve Özel Çağdaş Okulları’ndaki öğrencilere de eğitim vererek konuyla ilgili farkındalık çalışması yaptı. Tepebaşı Belediyesi, Osmangazi Üniversitesi ve Eko-Okul programı iş birliğinde gerçekleştirilen eğitim, 15 okulda bin 650 öğrenciye verildi. Eğitim veren öğrencilere ise önümüzdeki günlerde sertifika töreni düzenlenecek. Sürdürülebilir kalkınma konusunda farkındalık oluşturmayı ve toplulukları harekete geçirmeyi hedefleyen eğitim, sürdürülebilir kalkınma amaçlarını öğrenme ve uygulama konusunda öğrencilere güçlü bir temel oluşturuyor. Pratik çalışmalarla birlikte öğrencilerin somut çözüm üretme potansiyellerini ortaya çıkarmayı amaçlayan faaliyetler, küresel amaçların temel prensiplerinin ve hedeflerinin anlaşılması ile etkili bir şekilde başkalarına aktarılması konusunda güçlü bir alt yapı sunuyor. Konuyla ilgili destekleyici görsellerin kullanıldığı eğitimde, katılımcı öğrencilerin soruları da yanıtlandı.