SAĞLIK - 28 Nisan 2016 Perşembe 10:24

Çocuklara Aşı Yapılması Ölümcü Hastalıkların Önüne Geçiyor

A
A
A
Çocuklara Aşı Yapılması Ölümcü Hastalıkların Önüne Geçiyor

Özel Eskişehir TSG Anadolu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Zeynep Delibaş, aşılar kullanılmaya başlandığından beri birçok bulaşıcı hastalığın görülme sıklığı ve bu hastalıklardan kaynaklanan ölümler azaldığını, hatta bazı bulaşıcı hastalıkların tarihe karıştığını belirtti.
Aşıların özellikle çocuklar üzerinde ki olumlu etkilerinden bahseden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Zeynep Delibaş, aşılamanın bulaşıcı hastalıklara karşı korunmanın en etkili, en güvenilir yöntemlerinden biri olduğunu söyledi. Günümüzde 26 farklı hastalığın aşıyla önlenebildiğine dikkat çeken Dr. Delibaş, “Aşılar dünyanın her yanında, her yıl 3 milyon ölümü önlerken, yılda 50 bin çocuğun da hastalıklar nedeniyle sakat kalmasını engellemektedir. Aşı ile önlenebilen hastalıklar çocukluk dönemindeki hastalıkların önemli bir kısmını oluşturmakta olup çocuk felci, kızamık, hepatit B, difteri, tetanos ve boğmaca bu hastalıklardan sadece birkaçıdır. Bazı hastalıklar ise, yine aşılar sayesinde yeryüzünden tamamen silinmiştir. Nitekim çok tehlikeli bir hastalık olan çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren dünyadan yok edilmiştir. Çiçek aşısı 1980 yılından beri uygulanmaktadır. 18. yüzyılda 60 milyon insanın ölümüne sebep olmuş olan çiçek hastalığı, başarılı aşılama programı sayesinde tüm dünyada eradike edilmiş durumdadır. Yapılan tahminlere göre bu sayede 350 milyon yeni çiçek vakasının ve çiçek hastalığına bağlı 40 milyon ölümün önüne geçilmiştir. Çiçek hastalığının yeryüzünden eradikasyonu ile elde edilen başarının ardından artık gözler aşıyla önlenebilir diğer hastalıklara dikilmiştir. Başarı ile yürütülen bağışıklama programları ile aşıyla önlenebilir diğer hastalıklarda da aynı sonuca ulaşabilmesi mümkün olacaktır” dedi.
“ÇOCUK FELCİNE ARTIK TÜRKİYE’DE RASTLAMIYORUZ”
Uzm. Dr. Zeynep Delibaş, çocuk felcinin dünyanın büyük bölümünde aşı sayesinde artık görülmediğini örnek vererek, konuşmasının bir bölümünde şunları söyledi:
“Bir zamanların korkulu rüyası olan ve 1988’de 350 bin çocuğun sakat kalmasına neden olan çocuk felcine ülkemizde artık rastlamıyoruz. Türkiye’deki son çocuk felci olgusu 26 Kasım 1998’de saptanmıştır. Sonunda ülkemiz 21 Haziran 2002’den itibaren Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Çocuk Felcinden Arınmış Ülke” sertifikası almıştır. Bunların yanı sıra, aşılamadaki gelişmeler sonucunda artık ülkemizde difteriye de rastlamıyoruz. Yakın zamanlara dek Anadolu’da salgınlara ve çocuklar arasında büyük kırımlara yol açan, aynı zamanda bir çocuk doktoru olan şair Ceyhun Atuf Kansu’ya “Kızamık Ağıdı” nı yazdıran kızamık hastalığına karşı 2000’li yılların başından beri yoğun bir aşılama kampanyası başlatılmış ve çok olumlu sonuçlar alınmıştır. Bütün bu olumlu gelişmelere karşın, ülkemiz, bulunduğu konumu ve çevremizdeki savaşlar nedeniyle artan insan hareketlerinden dolayı hastalıkların taşınması açısından risk altındadır. Bu nedenle, özellikle kızamık, çocuk felci, hatta difteri açısından riskli bir ülke konumuna gelmiş bulunuyoruz. Doğru aşılama kampanyaları ile 2014’ün başından itibaren vaka sayıları oldukça azalmış olup, 2014’te kızamık vaka sayısı 530 vakayla sınırlı kalmıştır. 2014’ün son üç aylık döneminde ise kızamık vakası bildirilmemiştir. Aşılamanın bilimsel olarak kanıtlanmış faydalarına karşın, maalesef günümüzde hala çocuklarını aşılatmayan ve onları aşı muafiyet formları doldurarak koruduğunu düşünen ebeveynler ve bunu destekleyen hekimler de mevcuttur.”
“YAPILAN ÇALIŞMALARDA AŞILARIN OTİZMLE İLGİSİNİN OLMADIĞI GÖRÜLÜYOR”
Toplumda bazı kesimlerin aşıların otizme yol açabileceğini düşündüğünden aşılanmaya karşı olduklarını belirten Dr. Zeynep Delibaş, “Maalesef bu karşıtlık bazı hekimler tarafından da desteklenmektedir. Bundan dolayı da bir kısım aileler aşıdan kaçmaktadırlar. Oysa yapılan tüm çalışmalar aşılarla otizmin bir ilgisinin olmadığını göstermektedir. Öte yandan ülkemizde bazı aileler, aşı yapılmamasına rağmen hasta olmayan çocukları gördükleri için ve son dönemde yurt dışında da aşı karşıtı bazı kampanyaların gündeme gelmesi nedeniyle cesaretlenerek çocuklarını aşılatmaktan kaçınmaktadır. Bu yolda biz hekimlere düşen görev, aileleri bilinçlendirmek ve aşılamanın faydalarını en güzel ve etkili şekilde onlara aktarmaktır. Biz çocuk hekimleri olarak Sağlık Bakanlığı’nın önerdiği aşı takvimini destekliyor ve bu takvime yeni aşıların girmesini de arzu ediyor ve destekliyoruz” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Sektör 30. Marble İzmir Fuarı’nı beklemeye başladı Türkiye doğal taş ihracatının can damarı Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, dünyanın dört bir yanından sektör temsilcisi ve ziyaretçilerini 17-20 Nisan tarihleri arasında fuarizmir’de ağırladı. Yaklaşık 6 milyar dolarlık maden ihracatının 2 milyar dolarlık payını oluşturan doğal taş ihracatına önemli katkı sağlayan Marble İzmir, oluşturduğu iş hacmiyle hem katılımcıları hem sektörü hem de İzmir esnafını mutlu etti. Yapılan iş anlaşmalarının yanı sıra otellerdeki doluluk, restoranlardaki artan iş hacmi, kentin alışveriş merkezleri ile turistik yerlerindeki yoğunluk memnuniyet oluşturdu. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından fuarizmir’de 150 bin metrekareyi aşkın açık ve kapalı sergi alanında bin 14 katılımcıyla, Çemar Traverten & Mermer ana sponsorluğunda gerçekleşen Marble İzmir - Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, toplam 68 bin 975 ziyaretçiyi ağırladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın, doğal taş sektörü için markalaşma ve pazarlamanın önemini vurgulayarak “Biz bu dönemde bölgesel olarak kalkınmaya önem vereceğiz. Bunun için komşu illerimizle, Türkiye’deki tüm kurum kuruluşlarımızla iş birliği içinde olacağız. İzmir tarihi olarak ticaret kentidir, fuarlar kentidir. Bu yönünü geliştirmek için çok çaba harcayacağız. 30’uncusunda ve daha sonralarında daha gelişmiş fuarlarla, 20 bin metrekare ilave ile beraber daha büyük organizasyonlarla buluşmayı diliyorum” diyerek açtığı Marble İzmir’i, dünyadaki 125 ülkeden 8 bin 277’si yabancı, 76 ilden 60 bin 698’i yerli olmak üzere toplam 68 bin 975 kişi ziyaret etti. Bu yılın ilk üç ayında ihracatını artıran, fuarda da önemli satışa ve anlaşmalara imza atan doğal taş sektörü, 9 - 12 Nisan 2025’te düzenlenecek 30. Marble İzmir’i beklemeye başladı. Katılımcılar 19 ülkeden 130 firmayla iş görüşmesi yaptı İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, Türk doğal taş sektörünün dünyaya açılan kapısı olan Marble İzmir Fuarı’nın, sağladığı ticaret hacmiyle yeni yıla umut olduğunu belirterek, “Ticaret Bakanlığı’nın ihracata yönelik destekleriyle Ege Maden İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ile ortak üç farklı alım heyeti programı düzenledik. Bu programlar kapsamında hedef ülke olarak belirlenen 19 ülkeden, 130 firmayla katılımcı firmalarımız yüzlerce iş görüşmesi yaptı. Doğal taş sektörünün yeni pazarlara açılması için ihracatımızda ilk sırayı alan Çin, ABD, Hindistan, Suudi Arabistan gibi ülkelerin yanı sıra Güney Kore’den Avustralya’ya, Brezilya’dan Birleşik Krallık’a kadar çok sayıda ülkeden profesyonel ziyaretçi fuarda yer aldı. Fuar süresince düzenlenen B2B görüşme programlarıyla da katılımcı firmaların müşterilerle hızlı ve etkili biçimde görüşmesi için çalıştık. Dünya genelinde yaşanan siyasal ve ekonomik olaylara karşı yeni iş birliklerine, satışlara ve anlaşmalara imza atıldığını görmek bizi mutlu etti” ifadelerine yer verdi. Marble İzmir’in, bir ticaret etkinliği olmanın ötesinde, Türkiye’nin ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir güç haline geldiğini ifade eden Canan Karaosmanoğlu Alıcı, “Fuar, dört gün boyunca sektöre yine büyük bir ticaret hacmi sağladı. Fuarımızın ilk yılında 77 milyon dolar ihracatı olan Türk doğal taş sektörü günümüzde 2 milyar dolar ihracat potansiyeline ulaştı. Bu yılki fuarımız, aynı zamanda şehrimize de önemli bir katkı sağladı. 70 bine yakın ziyaretçinin İzmir’e gelmesi, otellerin doluluk oranlarının artması ve taksicisinden lokantacısına esnafın daha fazla iş yapması, Marble İzmir Fuarı’nın aynı zamanda kent ekonomisi için de ne kadar önemli olduğunu göstermekte. Birlikte çalışarak, doğal taş sektörünü daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu. MARBLE Fuarı, bizi 2024 yılı ihracat hedeflerimize bir adım daha yaklaştırdı Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Türk doğal taş sektörünün dünya liginde hızla ilk üç arasında girmesine büyük katkı sağlayan Marble İzmir Fuarı, 2024 yılında küresel ekonomideki soğumaya, Türk ekonomisindeki yüksek enflasyonist ortama rağmen sektörümüzün beklentileri doğrultusunda geride kaldı. Türk doğal taş sektörü olarak, 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2’lik artışla ihracatımızı 420 milyon dolara taşımıştık. Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak Fuar’da 17 ülkeden getirdiğimiz 40 ithalatçı firmayla, 44 ihracatçı firmamızın 500 ikili iş görüşmesi yaptığı alım heyeti organizasyonu gerçekleştirdik. Birliğimiz, Türkiye’nin 420 milyon dolarlık doğal taş ihracatından yüzde 38 pay aldı ve doğal taş ihracatındaki liderliğini pekiştirdi” dedi. “Sektöre hayırlı olmasını diliyorum” Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Yönetim Kurulu Başkanı Hanifi Şimşek de “Katılımcılarımızın talepleri dikkate alınarak yeni dönemin planlamalarını, bundan önce de olduğu gibi yine ortak akılla hep birlikte danışma kurulları aracılığı ile yapmalıyız. Dışarıda kalan firmalarımızın fuara katılımı için ilk projede yer alan 20 bin metrekarelik ilave alan ihtiyacını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay’a arz ettik, önümüzdeki yıldan itibaren bu sorunun çözüme kavuşacağına inanıyorum” dedi.
Ankara Gölbaşı Belediyesi sokak hayvanlarını aşıladı Gölbaşı Belediyesi ekipleri, sokak hayvanlarına kuduz aşısı uygulaması gerçekleştirdi. Gölbaşı Belediyesi, sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirirken, sokak hayvanlarının ve halk sağlığının korunması için de çalışmalarını sürdürüyor. Gölbaşı Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, mobil aşılama araçlarıyla sokak hayvanlarına yönelik sağlık taraması gerçekleştirdi. Uygulama kapsamında devletin zorunlu tuttuğu her köpeğe yılda bir kez yapılması gereken kuduz aşısı, alanında uzman veteriner hekimler tarafından yapıldı. Aşılama işlemi Gölbaşı Belediyesi tarafından ücretsiz olarak gerçekleştirildi. Kuduz aşısı hayvanları ölümcül hastalıklardan korurken, halk sağlığı açısından da büyük önem taşıyor. Gölbaşı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü tarafından insan sağlığını tehdit eden, insanlara bulaşabilen hastalıkları önlemek amacıyla aşılama, muayene, tedavi, kısırlaştırma, ameliyat ve parazitlerle mücadele gibi konularda hizmet veriliyor. “Gölbaşı’nda yaşayan her canlı bize emanet” Sokak hayvanlarının bir emanet olduğunu belirten Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, şunları kaydetti: “Belediyemiz sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirirken, halk sağlığını korumaya yönelik de çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Aşılamalarını yaparak onların sağlığını koruyoruz. Yıl boyunca ekiplerimiz can dostlarımızın sağlığı için kuduz aşısı başta olmak üzere birçok çalışma yapıyor. Mobil aşılama merkezlerimiz de her gün sahada. Kırsal mahallerimizde yıl boyu patili dostlarımızın sağlığı için çalışıyor. Gölbaşı’nda yaşayan her canlı bize emanet. Onlar için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz.”
Konya Rus turizmcilerinden Karatay’a büyük ilgi Türkiye’nin turizm potansiyelinin Rusya pazarına daha iyi tanıtılması için çalışmalarını sürdüren Rus seyahat acenteleri yetkililerinden oluşan 60 kişilik bir heyet, Karatay’ı ziyaret etti. Savatra Antik Kenti ve Tarihi Obruk Hanı’nı gezen heyete Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediye Başkanı Hasan Kılca da eşlik etti. Her iki rota hakkında Rus yetkililere bilgi veren Hasan Kılca, özellikle son yıllarda yürüttükleri çalışmalar ve projelerle Karatay’ı büyük bir turizm merkezine dönüştürdüklerini söyledi. Konya’nın merkez Karatay Belediyesi, birbirinden zengin ve binlerce yıllık kültürel varlığı hem turizme kazandırmak hem de gelecek nesillere taşımak amacıyla birçok proje yürütüyor. Karatay Belediyesi’nin girişim ve destekleriyle yürütülen birçok arkeolojik çalışmalar yeni yapıların gün ışığına çıkarılması adına bir yandan arkeoloji dünyasını heyecanlandırırken; diğer taraftan ortaya çıkan eserler yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra turizm yetkililerinin de dikkatini Karatay’a çekiyor. Bu alanda Konya ve Karatay’ın Rusya’da daha geniş kitlelere tanıtılması ve turizm alanındaki iş birliğinin güçlendirilmesi hedefliyle Rusya’dan gelen 60 kişilik seyahat acente şirketlerinin yetkilileri, Savatra Antik Kenti ve 800 yıllık Obruk Hanı ile Kızören Obruğu’nu ziyaret ettiler. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca da, Türkiye’nin turizm potansiyelinin Rusya pazarına daha iyi tanıtılması için çalışma yapan heyete eşlik etti. Başkan Hasan Kılca, heyete Savatra Antik Kenti’ni ve Obruk Hanı’nı anlattı. Yurtdışından gelen misafirleri ağırlamaktan mutluluk duyduklarını aktaran Hasan Kılca; yüzlerce yıllık geçmişiyle arkeoloji meraklılarının yanı sıra yerli-yabancı turistlerin de ilgi odağı haline gelen Savatra Antik Kenti ve Obruk Hanı’nın turizme kazandırılması için büyük çaba harcadıklarını aktardı. Savatra ilk turistik kafilesini ağırladı Başkan Kılca; “Konya, tarihi ve turistik alanlarıyla içerisinde Hazreti Mevlana’nın medfun bulunduğu ve Selçuklu’nun başkentliğini yapan çok önemli bir şehir. Yine ilk tarımın yapıldığı topraklar olarak kayda geçmiş olan şehrimizde bulunan Boncuklu Hüyük’te kazı çalışmaları gerçekleştirdik ve Çatalhüyük’ten bin yıl daha eski olan bu alanda yaptığımız yeni kazı çalışmaları sonrasında tarımın Avrupa’ya buradan gittiği belirlendi. Karatay; sahip olduğu kültürel, tarihi ve doğal zenginlikleriyle ziyaret edenlerin kendisinden ve insanlık tarihinden bir iz bulabileceği kadar özgün ve yılın her mevsimi turizme uygun özel bir ilçedir. Bu zengin tarihe ve kültüre ev sahipliği yapan ilçemizde bugün yurt dışından gelen misafirlerimizi ağırlıyoruz. Aynı zamanda Savatra’da tarihi bir gün yaşıyoruz. Çünkü misafirlerimiz, Savatra’nın ilk turistik gezisini de yapmış oldular. Savatra’da 3 yıldır kazı çalışması yapıyoruz. 5 bin yıllık bir geçmişi var. Burada amfi tiyatrolar, mozaikler, anıt eserler ve daha birçok tarihi gün yüzüne çıkarmaya başladık. Sizleri Konya’mızda misafir etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Özellikle son yıllarda yürüttüğümüz daha birçok çalışmalar ve projelerle Karatay’ımızı büyük bir turizm merkezine dönüştürdük, bu gayretimiz artarak devam edecek” dedi.
Mersin 65 yaş üstü hastalar hastane bahçesinde egzersiz yaptı Mersin Şehir Hastanesi bünyesindeki Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’nde takip altındaki 65 yaş üstü hastalar, fizyoterapist eşliğinde egzersiz yaptı. Sağlıklı Yaş Alma Merkezi tarafından hastaların sosyal aktivitelere katılması, bazı alışkanlıklar kazanması ve sosyal ilişkilerini geliştirmeleri amacıyla etkinlik düzenlendi. Hastane bahçesinde bir araya gelen yaşlılara fizyoterapist İlknur Ceylan Sarıgül tarafından önce egzersiz eğitimi verildi, ardından yaşlarına uygun egzersiz yaptırıldı. Renkli görüntülerin oluştuğu etkinlikte yaşlılar, yanlarında getirdikleri yiyeceklerle de piknik yaptı. Pikniğe Başhekim Doç. Dr. Bahar Aydınlı’nın yanı sıra bazı doktor ve yöneticiler de katıldı. Başhekim Doç. Dr. Aydınlı, Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’ne gelen tüm yaşlılarla aktiviteler yapmaya devam ettiklerini söyledi. Bugün de önce nefes egzersizi, ardından fiziksel aktiviteler ve sonunu piknikle tamamladıkları bir etkinlik gerçekleştirdiklerini anlatan Aydınlı, "Yaşlanan bir nüfusa sahip bir Türkiye ve bu yaşlıların sağlıklı yaşlanmasını istiyoruz. O yüzden sesimizi duyurmak istiyoruz. Biz buradayız. Ne kadar yaşlımız varsa onları da bu aktivitelere dahil etmek istiyoruz. Kendileriyle konuştuğumuzda ’Buraya gelirken hastaydım, şu an kendimi çok iyi hissediyorum’ diyen yaşlılarımız oldu" dedi. "Etkinlikler ilaçtan daha etkili" Başhekim Yardımcısı İbrahim Yimsek de Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’nin en önemli farklılığının yaşlı hastaların randevu almayla uğraşmasını önleyen bir sistemle çalışması olduğunu söyledi. Yaşlı hastaların istedikleri zaman, hatta hiç randevu almadan merkeze uğrayabildiklerini ifade eden Yimsek, "Hekimlerimiz bu hastalara dünya standartlarında süreler ayırıyor. Hastaların hem şikayetleri dikkate alınıyor hem de bugüne kadar bilmedikleri hastalıkları tespit ediyoruz. Bütün yaşlı hastalarımızı misafir etmek istiyoruz. Hepsi çok rahat bir şekilde istedikleri zaman herhangi bir prosedürle uğraşmadan Sağlıklı Yaş Alma Merkezimize başvurabilirler" diye konuştu. Etkinliğe katılan hastalardan 75 yaşındaki Ethem Türk, merkezin düzenlediği etkinliğe daha önce de katıldığını belirterek, kendilerine bu imkanı sağlayanlara teşekkür etti. Merkeze gelmeye başladıktan sonra hayatında bir takım değişiklikler olduğunu dile getiren Türk, "Bu etkinlikler doktorların verdiği ilaçtan daha iyi geliyor, ilaçtan daha etkili" dedi.