SAĞLIK - 22 Haziran 2017 Perşembe 14:15

ESOGÜ’de ’Varikosel’ rahatsızlığı için ameliyatsız çözüm

A
A
A
ESOGÜ’de ’Varikosel’ rahatsızlığı için ameliyatsız çözüm

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi (ESOĞÜ) ‘nde, erkek yumurtalıklarından çıkan damarların aşırı genişlemesine ve buna bağlı meydana gelen ağrı, kısırlık veya yumurta küçülmesi gibi problemlerin tamamı olarak isimlendirilen ’Varikosel’ rahatsızlığı için ameliyatsız çözüm uygulanıyor.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi (ESOĞÜ) ‘nde, erkek yumurtalıklarından çıkan damarların aşırı genişlemesine ve buna bağlı meydana gelen ağrı, kısırlık veya yumurta küçülmesi gibi problemlerin tamamı olarak isimlendirilen ’Varikosel’ rahatsızlığı için ameliyatsız çözüm uygulanıyor.


Konuyla ilgili bilgi veren ESOGÜ Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fahrettin Küçükay, kişi hayatını olumsuz etkileyen varikoselin artık açık cerrahi müdahaleye gerek duyulmadan da tedavi edilebildiğini anlattı. Hastalığın, yumurtalıklardan çıkan toplardamar içerisindeki kan akımının kapakçık yetersizliğinden dolayı kalbe doğru değil de, geriye dönük akması sonucu meydana gelen damar genişlemesi ve yüksek basınç varikosel olarak ifade edildiğini belirten Küçükay, “Kişide; ağrı, sancı, kısırlık ve yumurta küçülmesi gibi semptomlara neden olan rahatsızlıkla ilgili uygulanan açık cerrahi bağlama yöntemi, iyileşme sürecinin uzaması ve tekrarlaması nedeniyle dezavantaj oluşturuyor. Günümüzde varikosel hastaları için uygulanmaya başlayan ve modern bir yöntemi ifade eden varikosel embolizasyonu; erken iyileşme imkanı ve kesi gerektirmemesi nedeniyle tercih ediliyor. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Bölümünde açık cerrahi olmadan tedavi ediliyor” dedi.



Varikosel embolizasyonu nasıl uygulanıyor?


Doç. Dr. Fahrettin Küçükay, kapakçık yetmezliğinden dolayı yumurtalıklara doğru hücum eden kanın kesilmesi için ince teller yardımıyla yumurtalıklardan çıkan toplardamarlara girildiğini anlatarak, “Burada “ıkınma” hareketiyle toplardamardaki kaçaklar ve genişleyen damarlar tespit ediliyor. Yumurtalık ve karın arasındaki kapalı geçiş noktası olarak ifade edilen inguinal kanal seviyesine pıhtılaştırıcı sarmallar ve glue köpük uygulanıyor. Pıhtılaştırıcı sarmal ve glue köpük uygulaması ayrıca; pelvis kısmının 3’de 1’i, spermatic venin katılım noktasının 2 santimetre aşağısında ve kollateral ağızlaşmasında tekrarlanıyor” diye kaydetti.



Tedavi sonra 4 saat istirahat gerekli


Küçükay, işlem sonrasında hastanın bir süre dikkat etmesi gerekenlerle ilgili de şunları söyledi;


“Tedavinin tamamlanmasından sonra 4 saat bacak bükülmeden yatakta istirahat edilmesi gerekiyor. Hastanın dinlenme süreci boyunca bol sıvı tüketmesi tavsiye ediliyor. Aksi bir şey söylenmedikçe de, yemeklerini yemeye devam edebiliyor. Hastanın normal hayatına dönmesi birkaç günü bulabiliyor. Bu süre içerisinde doktor kontrollerinin aksatılmaması da gerekiyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.