EĞİTİM - 05 Aralık 2016 Pazartesi 17:51

Kişisel Gelişim Zirvesi 9. kez kapılarını açtı

A
A
A
Kişisel Gelişim Zirvesi 9. kez kapılarını açtı

Anadolu Üniversitesi’nin en etkin öğrenci kulüplerinden olan Kariyeri Kulübü’nün geleneksel hale gelen etkinliklerinden olan “Kişisel Gelişim Zirvesi’16” (KGZ’16) Anadolu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Anadolu Üniversitesi öğrencilerinin bugün ve gelecekte kariyerlerine yön verirken değerlendirebilecekleri tavsiyeleri uzmanlarından edinmelerini sağlamak amacıyla düzenlenen KGZ 16’da alanında uzman konuklar, hazırladıkları sunumlarla katılımcılara bilgi ve önerilerini aktardılar. KGZ’16’nın açılış konuşmasını yapan Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Özcan, oldukça önemli ve faydalı olduğunu dile getirdiği KGZ’16 etkinliğinin düzenlenmesinde emeği bulunan herkese rektörlük adına teşekkürlerini iletti. KGZ’16 gibi etkinliklerin düzenlenmesine rektörlük olarak bundan sonra da desteklerinin süreceğinin altını çizen Prof. Dr. Özcan, etkinliğin hedef kitleye ulaşmasını ve faydalı olmasını dilediğini belirterek sözlerine son verdi. Anadolu Üniversitesi Kariyer Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Rojhat Kum ise özveri ve çabayla, büyük bir ekip oluşturarak Anadolu Üniversitesi öğrencilerinin hem kişisel gelişimlerine katkı sağlamak hem de güzel bir hafta sonu geçirmeleri için KGZ’16’yı gerçekleştirdiklerini belirttiği konuşmasını, katılan ve destek olan herkese teşekkürlerini ileterek sonlandırdı.
Hayat aslında satışın ta kendisi
Açılış konuşmalarının ardından sahneyi “Kişisel Marka İmajı” sunumunu gerçekleştirmek üzere Uluslararası Lider Şirketlerin Satış ve Pazarlama Yöneticisi Serhan Yılmaz devraldı. Sunumuna, “Önemli olan tek şey, daha önceden görmediğiniz görmek ya da duymadığınızı duymak değil; daha önceden gördüklerinizi artık anlamlandırabilmek, duyduklarınızı daha da anlamlı hale getirebilmektir. Çünkü bizler, aslında daha önce duymadığınız hiçbir şeyi anlatmayacağız,” diyerek başlayan Yılmaz, kendi hayatından verdiği örneklerle sunumunu sürdürdü. Satış hayatına 9 yaşında simit satarak başladığını ifade eden Serhan Yılmaz, “Hayat aslında satışın ta kendisi. Kişisel marka imajı da konuşsak, beden dili de konuşsak, akademik içerin dışında ne konuşursak konuşalım önemli olan satıştır. Önce kendinizi ve fikirlerinizi satmanız gerekiyor ki başarıya ulaşabilelim” diye konuştu. Dünyanın önde gelen girişimcileri üzerinden örneklerle kariyer planlamasında başarılı olmak için yapılması gerekenleri katılımcılara aktaran Yılmaz, zorluklar karşısında pes edilmemesi yönünde tavsiyelerde bulundu.
Hepimiz kendi yolumuzu bulacağız
Serhan Yılmaz’ın ardından “Evren’den Mesajınız Var” kitabının yazarı, Algı Yönetmeni / Yazar Evren Çolak’ın “Bir Hayalin Olsun” sunumuna geçildi. “Hayal etmek, insanın kendisine yapabileceği en büyük lütuftur,” ifadesi üzerinden katılımcılarla etkileşimli bir sunum gerçekleştiren Çolak, 12 yaşında gittiği bir filmden sonra kendisine sorduğu “Benim hayalim ne?” sorusu üzerine düşüncelerinin şekillenmeye başladığını dile getirdi. Mühendislik, mimarlık gibi farklı eğitim süreçlerinden geçip, en son psikoloji üzerine eğitimi tamamladıktan sonra en büyük hayali olan yazarlığı seçtiğini anlatan Evren Çolak, ailesinin eğitim alanındaki yönlendirmelerinin ardından kendi yolunu bulduğunu ifade etti. Çolak:
“Hepimiz kendi yolumuzu bulacağız. Bugün hayal olarak adlandırdığınız duyguları aramaya, algılamaya, hayatınızda anlamlandırmaya başladığınızda o duygu peşinizi bırakmayacak,” sözleriyle sunumunu noktaladı.
Dünyaya geldiğimiz günden beri korkuyoruz
Üçüncü oturumda “Bilinçsel Farkındalık: Etkili İletişim” sunumuyla katılımcılara seslenen Habertürk Haber Sunucusu Sevinç Satıroğlu, insanların toplumda konuşmaya çekinen bir yapıya sahip olduklarına değinerek, “Dünyaya ilk geldiğimiz günden beri değer görmemekten korkuyoruz,” diye konuştu. Değersizlik korkusunun, insanın tüm hayatı boyunca yaşadığı bir korku olduğunu belirten Satıroğlu, kaybetme, hayatta kalamama, kendinle yüzleşme ve yalnız kalma gibi korkuların ömür boyu insanların içinde olduğunu ifade etti. “İnsan kendiyle yüzleştiğinde o kadar korkar ki, haksız olduğunu gördüğünde egosu bile bu durumdan rahatsız olur,” diyen Sevinç Satıroğlu, tüm bu korkuların aynı zamanda konuşmaya çekinmenin de nedenleri olduğunu belirtti. “Konuştuğumuzda rezil olmaktan korktuğumuz için konuşmuyoruz.” sözleriyle katılımcıları konuşmaktan çekinmemeye yönlendiren Satıroğlu, doğru diyafram nefesi gibi uygulamalarla katılımcıları aktif hale getirerek onlara düzgün konuşma hakkında da bilgiler verdi.
Ne olursa olsun iyi hissetmeyi seçelim
Açılış gününün son oturumunda “İyi Hissetmeyi Seç” sunumuyla katılımcılarla buluşan Yazar / Psikolog Yrd. Doç. Dr. Ozanser Uğurlu, konuşmasına başlamadan önce daha önce birçok üniversite kulübünden davet aldığını fakat Anadolu Üniversitesi Kariyer Kulübü’nün hepsinden farklı olduğunu söyleyerek teşekkürlerini iletti.
“Bugün buradan çıktıktan sonra, hayatınızda değişen bir şeyler olmasını amaçlıyorum çünkü her seminer insana bir şeyler katmalı,” diyerek konuşmasına başlayan Yrd. Doç. Dr. Uğurlu, psikolojik olarak kötü hissedilen durumlarda, kendi kendine daha iyi hale gelebilme yollarını anlattı. Farklı müziklerle girilen ruhsal durumlardan, mutsuz anlarda yendiğinde iyi gelen yiyeceklere, iyi giyinmenin ruhsal etkilerinden, nasıl nefes alınırsa daha iyi hissedileceğine kadar pek çok konuda katılımcılara bilgiler veren Yrd. Doç. Dr. Ozanser Uğurlu, iyi hissetmek için önce kişinin kendisinin uğraşması gerektiğini vurguladı. KGZ’16 ’nın ikinci günü Anadolu Üniversitesi Kariyer Kulübü ile stratejik ortaklık yapan AIESEC (Uluslararası Ticari Bilimler Ekonomi Öğrencileri Birliği) Kulübü’nün sunumuyla başladı. AIESEC Kulübü Yönetim Kurulu Üyeleri Berkan Doğrusöz ve Samet Kılıçarslan, katılımcılara kulüp yapılanması ve çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
Otomasyon ve yapay zekâ dünyaya yön verecek
AIESEC Kulübü’nün bilgilendirmesinin ardından günün ilk oturumunda sözü, “Teknolojik Milattan Sonra İş Hayatı” sunumuyla Kariyer Danışmanı, Davranış Bilimci ve Yazar Ozan Dağdeviren aldı. Sunumunda, teknolojik etkiler içinde toplum bilimini anlamanın çok önemli olduğunun altını çizen Dağdeviren, dünden bugüne yaşanan teknolojik gelişmelerden ve bizi gelecekte nelerin beklediğinden bahsetti. Otomasyon ve yapay zekâ sistemlerinin dünyaya yön vereceğini belirten Ozan Dağdeviren, gelişen teknolojiye hızla ayak uydurulması gerektiğini ifade etti. Aynı zamanda sosyolojinin de toplumu ve toplumun üzerindeki etkileri anlamanın önemli bir parçası olduğunu, günümüzde araştırılması gereken en önemli konuların da buradan çıktığını dile getiren Dağdeviren, katılımcılara iş hayatında dikkat etmeleri konularda önemli tavsiyeler vererek sunumunu noktaladı.
Kendi doğrularınızı bulun
İkinci günün ikinci oturumunda ise söz “Neden Hepimiz Blok Flüt Çaldık?” sunumuyla Tedx Konuşmacısı, Ekonomist ve Müzisyen Burak Ünaldı’nın oldu. Sunumunda, başkaları istiyor veya söylüyor diye, başkalarının istediği işleri yapmanın, hayatları yaşamanın yanlış olduğunu belirten Ünaldı, insanların farklılaşması ve mutlu olacakları işleri yapmasının gerektiğini vurguladı. “Çiçekler rekabet etmez, yanındaki çiçek açıyor mu diye bakmaz, sadece açar. Sizler de birer çiçeksiniz, kendinizi açmaya çalışın” diyerek katılımcılara başkasının değil, kendilerinin doğrularını bulmalarını öğütleyen Burak Ünaldı, mutlu olmanın yolunun kariyer, başarı, hırs, rekabet gibi kavramlardan geçmediğini dile getirdi.
KGZ’16’nın son oturumunda ise sözü, “Empati ve Ön Yargı” sunumuyla İletişim Uzmanı ve Eğitmen Ömer Karapınar aldı. Ön yargıdan bahsedildiğinde klasik tanımlamalardan uzak durulması gerektiğini belirten Karapınar, “İnsanlara isimler, etiketler takıyoruz ama onlarla gidip konuşmuyoruz. Kafamızda bir hikâye yazıyor ama iletişim kurmuyoruz,” diyerek ön yargıyı yıkmanın diyalogla mümkün olabileceğini ifade etti. Örnek videolarla sunumuna devam eden Karapınar, “Ne olursa olsun karşınızdaki insana gidin, dokunun, iletişim kurun,” sözleriyle sunumuna son verdi.
Anadolu Üniversitesi Kariyer Kulübü’nün KGZ’16 etkinliği, sunumların ardından destekleyici kuruluşların sağladığı indirimler için yapılan çekilişlerle sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.