MAGAZİN - 21 Ekim 2016 Cuma 11:00

Oyuncu Mehmet Aslan, uyuşturucu ile mücadelesini anlattı

A
A
A
Oyuncu Mehmet Aslan, uyuşturucu ile mücadelesini anlattı

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Marketing Kulübü tarafından düzenlenen ‘Kısa Günün Karı’ etkinliğine katılan Oyuncu Mehmet Aslan, ‘Gel Kardeşim’ projesi kapsamında uyuşturucu ile olan mücadelelerini ve madde bağımlılığına karşı neler yapılması gerektiğini anlattı.
Yunus Emre Kampüsü Sinema Anadolu’da gerçekleştirilen etkinliğe Tanzer Polat Yılmaz, ‘Boomcu Onur’ karakteriyle tanınan oyuncu Ahmet Dursun ve Oyuncu Mehmet Aslan’ın yanı sıra çok sayıda kulüp üyesi ve öğrenci katıldı. Etkinliğin üçüncü oturumunda sahneye çıkan Mehmet Aslan, uyuşturucuya karşı başlatmış olduğu ve yürütücülüğünü üstlendiği ‘Gel Kardeşim’ adlı sosyal sorumluluk projesi projesi hakkında bilgiler verirken uyuşturucu kullanımının artmasının oluşturduğu büyük tehlikeye dikkat çekti.
"Türkiye, dünyada uyuşturucu kullanım hızı en yüksek ülke"
Bu eğitim ve öğretim döneminin ilk konferansına Anadolu Üniversitesi’nde katıldığını belirten Aslan, şimdiye dek 200’ün üstünde üniversitede hayat kurtarma projesi hakkında bilgi verdiklerini ve her geçen gün daha fazla kitleye ulaştıklarını bildirdi. Aslan, “Türkiye’deki en büyük sorun uyuşturucu sorunu ve gençliğin de buna giderek kendini kaptırması. Gel Kardeşim projesi uyuşturucu konusunda başta üniversiteler olmak üzere gençlerle interaktif bir iletişim kurmak, farkındalık oluşturmak ve bir başla kişiye ulaşarak onun hayatını kurtarabilmeyi amaçlıyor. Çünkü bu insanlar dışlanıyor, ötekileştiriliyor, bu insanlara farklı gözlerle baktırılıyor. Zamanla bu insanlar zamanla önce kendilerine ardından da bize karşı suç işliyorlar. Bugüne kadar 90’ın üzerinde bağımlı arkadaşımızı geri aramıza kazandık. Gönül ister ki bu daha da artsın hatta uyuşturucudan hiç insan ölmesin. Ama bundan şu an çok uzağız. Türkiye dünya nüfusunun en genç nüfuslarından birisi. Avrupa’nın en genç nüfusu. Ama bizim Avrupa’ya ve dünyaya koz olarak kullandığımız, gurur duyduğumuz gençlik sizlersiniz. Nüfusa oranla uyuşturucu kullanım artış hızı dünyada en yüksek olan ülke Türkiye. Her geçen gün uyuşturucu bağımlısı insanların sayısı azalacağına, çok daha fazla şekilde artıyor. Ölüm oranları artık tutulamıyor” dedi.
"Bu iş devam ederse 10 sene sonra her 20 kişiden 1’i uyuşturucu bağımlısı olacak"
Uyuşturucu maddelere başlangıcın en başta merak olduğunu ifade eden Oyuncu Mehmet Aslan, bağımlıların uyuşturucuyu sadece kendi istekleriyle bırakabileceklerini söyledi. Aslan, “Bizim size ulaşmamızın nedeni aslında siz değilsiniz. Sizi seven, sizi örnek alan kardeşiniz, yeğeniniz, komşunuzun çocuğu, akrabalarınız. Sizden daha küçük, hayatın başında, daha meraklı ve inatçı gençliğe ulaşıp ‘Gel kardeşim bunu yapma’ diyoruz. Çünkü kimse buna tek başına başlamıyor. İki kişi kafa kafaya verip birbirlerini cesaretlendirerek hayatlarını karartıyorlar. Bir kere buna bağlanırsanız ömür boyu bağımlı kalıyorsunuz. Çünkü uyuşturucunun bilindiğinin aksine tıbben bir çaresi, ilacı, aşısı ya da kurtuluşu yok. Bir daha uyuşturucu istememe iradesini sağlayan bir mekanizma yok. Ancak kendi isteğiyle, iradeyle ve dayanışmayla kullanmayı bırakılıyor. O yüzden biz sizlerle beraber çalışarak bu kardeşlerimizi kurtarmak istiyoruz. Bu insanları kurtarmazsak, bu iş böyle devam ederse bundan 10 sene sonra her 20 kişiden 1 kişi madde bağımlısı olacak. Her 10 kişiden 1 kişi madde bağımlısı insan tarafından zarar görecek. Aslında en büyük tehlike onları dışladığımızda, onların da kendi aralarında gruplandığında bizleri düşman olarak görüyorlar. İnsanların merakın dışında madde bağımlılığına yalnızlık, dışlanmışlık, sevgisizlik, umutsuzluk, ümitsizlik gibi sebeplerle başlıyor. Bunlar çok önemli nedenler” ifadelerini kullandı.
“Madde bağımlılığının en büyük düşmanı spor”
Madde bağımlılığına karşı yapılması gerekenleri de sözlerine ekleyen Mehmet Aslan, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Erkeklerin maddeye başlamasının yüksek nedeni duygusallık. Madde bağımlısı olmayan gençlerin çoğu, küçük yaşta spora başlayan, spor yapanlar. Eğer nabzınız belirli bir sayının üzerinde atıyorsa canınız uyuşturucu istemiyor. Madde bağımlılığını ve uyuşulmayı istemiyor. Yani madde bağımlılığının en büyük düşmanı spor. Spor yapan insandan bağımlı çıkmıyor gerçek bu. Onun yanında aileden yetilme tarzı, inanmak, bağlanmak, çalışmak, bir eğitim seviyesine ulaşmak, hayal etmek ve o hayal, gerçekleştirmek uyuşturucudan ve onun getirdiği kötülüklerden uzak tutuyor. Ama bizim en büyük hatamız konuyu asayiş problemi görmemiz ve bunu cezalarla azaltmaya çalışmamız. Olay bu. Gençleri geleceğe hazırlamamız ve alt yapılarını sağlam oluşturmaktır.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Bakan Bak, "Sınırlarımızda ve sınır ötesinde nöbet bekleyen kahramanlar yalnız bugünün değil bir yandan istikbalin de derdindedir" Çanakkale Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü nedeniyle 57’nci Alay Vefa Yürüyüşü anma programı çerçevesinde Conkbayırın’daki Atatürk Anıtı’nda 57’nci Alay Sancağı temsili devir teslim töreni gerçekleştirildi. Tören, Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreniyle başladı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, anıta çelenk koydu. Saygı duruşunda bulunulması ve saygı atışı yapılmasının ardından İstiklal Marşı okundu. Ardından Kur’an-ı Kerim okundu ve şehitler için dua edildi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Evlattan ecdada uzanan köprüyü birlikte inşa etmek amacıyla tertip ettiğimiz 57. Alay Vefa Yürüyüşü’nde sizlerle bir arada bulunmanın gururunu yaşıyorum. Süngüsüyle yol açanların izini takip etmek, bu ruhu yaşamak, hissetmek için Türkiye’nin dört bir yanından koşup buraya geldiniz. 57. Alay vefa Yürüyüşü bir etkinlikten çok daha fazlası. Türkiye’nin gençlerinin her yıl burada toplanmasının derin ve önemli bir anlamı var. 57. Alay kanlarının son damlasına kadar mücadele etmiş ve Arıburnu mevkiinde şehit düşmüş bir alayın fedakarlık, dirayet ve cesaret öyküsüdür. İstiklal şairimizin "Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz" dediği 57. alaydır. Onlar süngüsüyle yol açmış, can vermiş, kan akıtmış ama Türk milletin haysiyetini, birliğini müdafaa etmekten geri durmamıştır. Vatanla, toprağına, hürriyetine ezelden ebede her daim sadakatle bağlı olan bu milletin evlatları binlerce yıldan beri şehit düşer, bedel öder lakin toprak vermez. Çünkü toprak dediğimiz kara parçasından ibaret değildir. Toprak mazidir, hatıradır, köktür, bugündür ve yarındır. İşte 57. Alay canını siper ederek topraklarını korurken yalnız o gün için değil, bugün burada huzurla yaşayabilelim diye o onurlu mücadeleyi vermiştir. Sarıkamış’ın kahramanları bugün bir sür ve başı dik bir hayat sürelim diye Allah-u Ekber dağlarından geri dönmemişlerdir. 15 Temmuz’da hainlere geçit vermeyen yiğitler sınırlarımızda ve sınır ötesinde nöbet bekleyen kahramanlar da yalnız bugünün değil bir yandan istikbalinde derdindedir. Türk milleti tarih sahnesinde çıktığından beri dünden bugüne cesaretli duruşuyla dünyaya meydan okuyan cümle kahramanlara çok şey borçluyuz. Bu borcun edasını çalışarak, kıymet bilerek, kıymet vererek gerçekleştirebiliriz. Sorumluluklarımızın farkındayız. Bizim dünyanın herhangi bir yerinde başka bir motivasyon alamaya cesaret veren yeni öyküler keşfetmeye ihtiyacımız yok sevgili gençler. Aradığımız ilham, öğreneceğimiz ders işte burada, buradaki ruhta saklıdır." ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Ege Üniversitesi öğrencisi Orhan Özcan Arıkan 57’nci Alay Sancağı’nı Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesine teslim edildi. Anma programına Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çanakkale Vali Vekili Hakkı Uzun, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, 2’nci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Denizli Muğla BİLSEM ülke genelinde en çok proje hazırlayan 2. okul oldu Muğla Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM), bilimsel çalışmalar kapsamında Türkiye genelinde en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Bu yıl 18.’si düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışması Ege Bölge finali Denizli’de başladı. Ege bölgesinden yapılan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Yarışmaya damga vuran Muğla Bilim ve Sanat Merkezi ise hazırladığı yetmiş proje ile Türkiye geneli en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Davet edilen on üç proje ile de Türkiye geneli en başarılı dördüncü okul oldu. Ege bölgesi özelinde ise bölgeye davet edilen yüz projeden on üçüne sahip olarak Ege Bölgesinin zirvesine yerleşti. Ege Bölge finalinin yapıldığı Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde görüştüğümüz Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, ”Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bilimsel üretkenliklerini en üst seviyeye çıkararak bu yıl Türkiye’ye damgasını vurdu. Muğla’dan bir devlet okulunun bütün istatistikleri alt üst ederek bilimsel başarılarıyla Türkiye gündemine oturması bizleri çok mutlu etti. Bu başarının mimarı sevgili öğrencilerimizi ve fedakâr öğretmenlerimizi tebrik ederim. Burada 13 ekibimizde toplam 36 kişilik dev bir kadro bulunmaktayız. Buradan güzel başarılar alarak Muğla’ya dönmeyi planlıyoruz. Ayrıca tek faaliyetimiz bilimsel projeler değil, bilimsel yayınlar ve bilimsel öğrenci bildirilerinde de Türkiye gündemine oturmaya hazırız. Haziran ayına kadar bu hedeflerimizi gerçekleştirdiğimizi gözlemleyeceksiniz” dedi.
Hatay Paris’e tatile giden profesörün paraları, yabancı uyruklu şahsın ayakkabısından çıktı Hatay’da yaşayan Profesör Dr. Mustafa Zortuk, tatil amaçlı gitmek istediği Paris yolculuğu öncesinde hırsızlık şoku yaşadı. Prof. Dr. Zortuk’un çalınan bin 500 eurosu ve 4 bin TL’si kabin memurunun dikkati sayesinde yabancı uyruklu bir şahsın ayakkabısının içerisinden ele geçirildi. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde görevli Öğretim Üyesi Profesör Dr. Mustafa Zortuk, Ramazan Bayramı tatilini ailesiyle birlikte Paris’te geçirmek istedi. Ailesiyle birlikte Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan uçağa binmek üzere servisle götürülen profesör, uçağa bineceği esnada çantasının yanında olmadığını fark etti ve durumu görevlilerle paylaştı. Profesör Zortuk, kaybolan çantasını uçakta yaptığı aramada bulsa da tatil parası olan bin 500 euronun ve 4 bin TL’nin içinde olmadığını fark etti. Zortuk’un yardımına yetişen uçakta görevli kabin memurunun çantayı uçağa biniş esnasında başka bir şahsın elinde gördüğünü söylemesi üzerine polis ekipleri konuyla ilgili çalışma başlattı. Polis ekiplerinin yaptığı çalışma sonrası Zortuk’a ait 4 bin TL ve bin 500 euro, kabin memurunun bahsettiği yabancı uyruklu şahsın ayakkabısının üzerinden çıktı. Tatil parasına yeniden kavuşan Zortuk ailesi ve uçaktaki diğer yolcular 1 saat gecikmeli olarak Paris yolculuğuna başladı. “4 günlük Paris gezisi paramın çantanın içinde olmadığını görünce panikledim” 4 gün tatil parasının çantanın içinde olmadığını görmesi üzerine paniklediğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Zortuk, “Ailemle beraber Paris’e gidiyorduk. Servis aracından uçağa yaklaştığım zaman sırt çantamızı otobüste unuttuğumuzu fark ettik. O anda panik aldık, tüm paramız sırt çantası içerisindeydi. Uçağın altında çalışanlar sakin olmamızı söylediler. Servis aracını arayacaklarını söylediler. Servis aracında sırt çantamızın olmadığı ortaya çıktı ve bir kişinin çantamızı alarak iyi bir niyetle uçağa getirebileceği söylendi. Bin 500 euro ve 4 bin TL civarında paramız vardı. Ben uçağın ön tarafından arkaya doğru valiz alanlarına bakmaya başladım. Onuncu sırada çantamı buldum ve çok sevindim. Tekrar uçağın ön tarafına gelip, çantanın içerisinde parama bakmaya başlarken paramın olmadığını fark ettim. 4 günlük Paris gezisi paramın çantanın içinde olmadığını görünce panikledim” dedi. “Bütün paralar yabancı uyruklu şahsın ayakkabısının içerisinden çıktı” Uçakta görevli Rengin Koç isimli kabin memuru sayesinde çalınan parasının polis ekipleri tarafından bulunduğunu belirten Prof. Dr. Zortuk, “Rengin Koç isimli kabin memuruyla konuştum ve paramın çantada olmadığını söyledim. Kabin memuru da bana; uçağa binerken Fransızca konuşan bir kişinin sırt çantamın içerisini açtığını ve çıkarken paraları söyledi. O anda bende paraları birinin alıp, sırt çantasını içeriye koyduğunu anladım ve şikayetçiyim dedim. Yarım saat bekledik, polis ekipleri geldi. İlk önce uçak girişinde beni sorguya çektiler, detayları anlattım. Uçaktaki Fransızca konuşan şahsı alıp dışarıya çıkarttılar, bütün paralar bu şahsın ayakkabısının içerisinden çıktı. Böyle bir şey yaşayacağım aklıma gelmezdi. Yurt dışına çıkarken hırsızlık olayına karşı önlem alıyorsunuz ama Sabiha Gökçen Havalimanı’nda direkt paranızın tümünü kaybetmek biraz enteresan oldu. Uçak 1 saate yakın apronda bekledi” ifadelerini kullandı. “Özellikle kabin memurunun o merdivenden çıkarken ki dikkati çok önemliydi” Parasını çalan şahıstan davacı ve şikayetçi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Zortuk, Sabiha Gökçen’de görevli polis ekiplerine teşekkür ederek, “Davacı ve şikayetçiyim. Gereken evrakları imzaladım. Parayı bulduktan sonra inanılmaz derecede mutluyuz. Özellikle kabin memurunun o merdivenden çıkarkenki dikkati çok önemliydi. Sırt çantası içerisinde para sayan birini görmesi, bize çok büyük katkı sağladı. Paramız bulunduğu için çok çok mutluyuz. Havalimanında görevli bütün polis memurlarına çok çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.