GENEL - 23 Şubat 2017 Perşembe 11:42

(Özel haber) Engelli kadınlar hayata örgü şişleriyle tutunuyor

A
A
A
(Özel haber) Engelli kadınlar hayata örgü şişleriyle tutunuyor

Eskişehir Tepebaşı Belediyesi 19 Mayıs Gençlik Merkezinde açılan kursa katılan ortopedik engelli kadınlar, hayata örgü şişleriyle tutunuyor. Engel tanımayan kadınlar, ortaya koydukları el emeği göz nuru eserlerini sergileyecekleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği için hummalı çalışmalarına ise ara vermeden devam ediyor.
Kentte yaşayan engelliler, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve ekibi tarafından hayata geçirilen projelerle hayata tutunmaya devam ediyor. Belediye öncülüğünde 19 Mayıs Gençlik Merkezinde açılan el işi kursuna ortopedik engelli kadınlar yoğun ilgi gösteriyor. Kursta, yapay çiçekten çantalara, kazaklardan atkılara kadar birçok el emeği göz nuru eser ortaya çıkartan engel tanımayan kadınlar, ‘engelli bireyler istedikten sonra her şeyi başarır’ sözünün canlı kahramanları. Engel tanımayan kadınlar, kursta yaptıkları eserlerini ise 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde açılacak sergide görücüye çıkartacaklar.

"Bir gün geliriz burada 50-60 kişi olur"
Azimleriyle örnek olan kadınları ziyaret eden Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, gençlik merkezinin ortopedik engelli kadınlara da hizmet verdiğini söyledi. El işi ürünlerinin satılacak şekle engelli kadınlar tarafından getirildiğini anlatan Başkan Ataç, "Burası 19 Mayıs Gençlik Merkezi. Burada zaman zaman kalan boşluklardan yararlanarak, engelli kadınlarımıza haftada bir gün kurs açılıyor. Yarım gün oluyor bu kurs. Şu anda işte örgü ile uğraşıyorlar, görüyorsunuz. Onu bir çanta yapıyorlar, başka bir kullanılabilecek veya satılabilecek bir ürün haline getiriyorlar. Yani burada bir boş vakti değerlendiriyorlar. Zaman zaman farklı program dışı işlerde çıkıyor. Sakatlar Derneği’nin önerisiyle bizim koordinatörümüz Kemal Bey’in gayretiyle burada böyle bir iş başladı. Bu devam edecek. Büyüyerek gider inan. Bir gün geliriz burada 50-60 kişi olur. Daha büyüyerek gider. Yaptığımız her işe insanlar severek katılıyor. Bu da vatandaş ile belediye arasındaki bir güven unsuru. İki taraf birbirine güveniyor, seviyor ve birbirine emek veriyor. Bu da işi büyütüp, götürüyor tabi ki" dedi.

"8 Mart Kadınlar Günü’nde ve Engelliler Haftası’nda stantta sergileyerek satışa sunacağız"
Kursa katılan Çiğdem Çalışır, belediyenin kendilerine malzeme desteğinde bulunduğundan bahsetti. Kadınlar Günü’nde çalışmalarının olacağından söz eden Çalışır, "Biz burada engelli kadınlar olarak bir etkinlik yapmak istedik. Faaliyet yapmak istedik. Hem bir araya gelelim hem de evden çıkamayan engelli kadınlarla sosyal hayatın içinde olalım istedik. Bir çanta, örgü çanta projesi başlattık. Kağıda döktük engelli kadınlarla. Tepebaşı Belediyesi’ne verdik. Belediyemiz de sağ olsun bize yer gösterdiler. Gençlik merkezini de kullanabileceğimizi söylediler. Sadece cuma günleri engelli kadınlarla çanta üretiyoruz. Belediyemiz malzeme desteğinde bulunuyor. Bu ürettiğimiz ürünleri, çantaları 8 Mart Kadınlar Günü’nde ve Engelliler Haftası’nda stantta sergileyerek satışa sunacağız. Hem arkadaşlarımıza bir katkı sağlanacak hem de bir şeyler üretmiş olacağız, evde oturmaktansa. Şimdiye kadar 8 Mart Kadınlar Günü’nde engelli kadınların hiçbir proje çalışması olmadı. Hem de bu 8 Mart Kadınlar Günü’nde biz de bir proje üretelim istedik. Biz de bir farkındalık oluşturmak istedik toplumda. O yüzden böyle bir proje başlattık" diye konuştu.

"En son trend çantalar var"
Örgü eğitmeni Sema Doyuran, engelli kadınların çok azimli olduklarını aktardı. Sosyal bir ortamın oluştuğunu ifade eden Doyuran, "Aralık ayından beri her cuma burada buluşup örgüler örüyoruz. Sosyalleşiyoruz burada. Onlara çok iyi geldiğine inanıyorum. Gerçekten çok azimliler. Ben bile şaşırdım. Başlarken buraya geleceğimizi tahmin etmemiştim. En son trend çantalar var. Sektörün içinde olanlar bunu bilir. Onlara kadar gittik. Ucu onlara kadar gitti. Benim de amacım onların satışa yönelip, hani bunu internet ortamında satarak, ek bir gelir elde etmelerini, o yönde onları yönlendirmeye çalışıyorum. Mesela 3 ay evinden hiç çıkmayan buraya gelen engelli bir arkadaşımız var. Her hafta buraya gelerek evden çıkmış oldu. Mesela onları duymak beni çok motive ediyor" şeklinde konuştu.

"Biz engelliler her şeyi aşıyoruz da yalnız mimari konularda şikayetlerimiz var"
Kursiyerlerden Nadile Ceylan ise, engelliler olarak kendi engellerini aştıklarını söyleyerek, şöyle devam etti:
"El işlerimizi sergilemeye çalışıyoruz. Ördüklerimizi faaliyete geçirmeye çalışıyoruz. Boş zamanlarımızı en azından arkadaşlarımızla birbirimizle oturup sohbet etmemiz, o konuda hem fiziksel hem ruhsal çok güzel avantajlara sahip olmuş oluyoruz. Biz engelliler her şeyi aşıyoruz da yalnız mimari konularda şikayetlerimiz var. Onlar bize daha çok engel oluyor. Halk bize çok engel olmuş oluyor. Ama onun haricinde biz kendimiz kendi kendimize yetecek kadar güce sahibiz."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.