YEREL HABERLER - 27 Mayıs 2016 Cuma 13:47

Tepebaşı Belediyesi Uluslararası 6'ncı Şiir Buluşmaları

A
A
A
Tepebaşı Belediyesi Uluslararası 6'ncı Şiir Buluşmaları

Tepebaşı Belediyesi’nin bu yıl 6’ncısını düzenlediği Uluslararası Şiir Buluşması’nın açılışı, Tepebaşı Belediyesi Özdilek Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen programla gerçekleşti.
Eskişehirli edebiyatseverlerin bir araya geldiği 6’ncı Uluslararası Şiir Buluşması açılış etkinliğinde şairler ve şiirler bir kez daha kent ile buluştu. Buluşmanın açılış konuşmasını yapan etkinlik direktörü Şair ve Yazar Haydar Ergülen, Eskişehir’in, Türkiye’de nadide bir çiçek olarak yaşantısını sürdürdüğünü söyledi. Ergülen, "Neredeyse gericiliğin çoğaldığı bir dönemde yaşıyoruz. Şiirden, edebiyattan ya da güzel sanatlardan beslenerek çağdaşlığı sürdürmek zorundayız. Çocukları geleceğe böyle hazırlamak zorundayız. Bunları düşündükçe kaybettiğimiz değerleri ve zamanları hatırlıyorum. Aslında kaybedeceğimiz bir şey kalmadı geleceğimizden başka. Onlara demokratik bir cumhuriyeti özgürlüklerle armağan etmek için şiire her zamankinden daha fazla iş düşüyor" dedi.
ŞİİR ESKİŞEHİR’E YAKIŞTI
Şiir Buluşmasına bu yıl da destek veren Türkiye Yazarlar Sendikası adına konuşan Genel Başkan Mustafa Köz, “Günden güne yalnızlaşan ve yabancılaşan bir yeryüzünde şiiri yeniden ayağa kaldırmak sadece Eskişehir için değil bu ülke için de çok önemli hale geldi. Karanlık bir tünelden geçiyoruz. Hep içindeydik ama şimdi daha karanlıktayız. Yeryüzünün birçok bölgesinden şairler aramızda. Sadece Türkiye değil dünya karanlık bir tünelden geçiyor. 6 yıldır böyle bir uygulamayı gerçekleştirmek gerçekten kolay değil. Sevgili Başkanımız Dt. Ahmet Ataç, Haydar Ergülen’e teşekkür ediyorum. Şiir Eskişehir’e yakıştı” şeklinde konuştu.
SANAT, KÜLTÜR, ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ DEMEKTİR
Tepebaşı Belediyesi 6’ncı Uluslararası Şiir Buluşması Onur Konuğu olan Şair Ahmet Telli de, “Bizler, yazan, çizen yontanlar için bir kentin kapısı, sanat ve kültür kapısıdır. Gerçi kimi kentlerin altın anahtarları, unvanları yüksek yüksek olanlara verilmiştir. Bu bana bir fetih duygusunun hala egemen olduğunu gösteriyor. Bizler, kardeşçe yaşanan bir dünyanın düşünü kurarız. Aslında altın anahtarları verilse de bir kent kendini öyle kolay kolay teslim etmez. Sevgili arkadaşım İsmail Mert Başat’ın değişiyle ‘Bir kent kendine dahil olmak isteyenlere sırlarını ve surlarını da kolayca açıvermez’ Kentlerin caddelerinde sokaklarında saysız otomobillerin olması devasa yüksek binalarının olması bir kenti kent yapmaya yetmiyor. Orada tiyatro ve sinema salonları, resim galerileri, çocuklar için parklar yoksa oraya kent diyemiyoruz. Kent sokaklarında sanatın kültürün rüzgarı esmeli çünkü sanat, kültür, özgürlük ve barış demektir. Bir kent yaralarıyla da soluk almasını becerebilmelidir ama bu yaraları unutmamalıdır. Ali İsmail Korkmaz’ın yaşayamadığı hayatı yaşıyorum gibi geliyor bu kentte. Onun bize bıraktığı ödünç hayata layık olabilmeyi isterdim. Bizi konuk eden Tepebaşı Belediyesi’ne ev sahipliği için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
ŞİİR GİBİ KENT ESKİŞEHİR’E HOŞ GELDİNİZ
Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç ise yaptığı konuşmada, şiir buluşmalarında her sene katılımın gittikçe arttığına dikkat çekti. Ataç, “Salonlar artık dar gelmeye başladı. Şiir Buluşmasına her sene katılım artarak devam ediyor. Bu da bizleri çok mutlu ediyor. Bu ülkede hep kötü şeyler mi olsun? Şiir Buluşması gibi ara sıra iyi şeyler de olsun istiyoruz. Şiir gibi kent Eskişehir’e hoş geldiniz. Bir eğitim kenti, havacılık kenti, öğrenci kenti. Son 15 yılda da bir sanat kenti olarak anılmaya başladı Eskişehir. Sanatın, kültürün olduğu yerde yaşam farklılaşıyor. Kötüler iyi, çirkinler güzel oluyor. Farklı ülkelerden gelen dostlarımıza hoş geldiniz diyorum. Buradan ayrılırken hepiniz birer kültür elçisi olarak ayrılacaksınız ve bizleri temsil edeceksiniz” diye konuştu.
Tepebaşı Belediyesi 6’ncı Uluslararası Şiir Buluşması açılış töreni Muzaffer Özdemir’in eşsiz müzik dinletisi ve şairlerin şiir okumaları ile sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.