ASAYİŞ - 14 Kasım 2018 Çarşamba 10:18

Uyuşturucu ile mücadelede metruk binalar suç odağı

A
A
A
Uyuşturucu ile mücadelede metruk binalar suç odağı

Vali Özdemir Çakacak, başkanlığında yapılan Kaymakamlar Toplantısında il genelindeki asayişi değerlendirdi.

Vali Özdemir Çakacak, başkanlığında yapılan Kaymakamlar Toplantısında il genelindeki asayişi değerlendirdi.


İl ve ilçelerdeki metruk binalarla ilgili yapılan çalışmaları ve genel asayişi değerlendiren Vali Çakacak, bağımlılık ve uyuşturucuyla ilgili gençlerin zarar görmesini engelleyici konularda yapılması gereken hususlar hakkında İçişleri Bakanlığı tarafından ciddi tedbirler alındığını ve bu konuda önemli mesafe kaydedildiğini söyledi. Vali Çakacak, il ve ilçelerimizde bulunan, insanların can ve mal güvenliğin tehdit eden, çevre kirliliğine yol açan ve kent estetiğine uygun olmayan metruk binaların yıkımıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini hatırlattı.


Metruk binaların uyuşturucu kaçakçılığında ve kullanımında, sigara kaçakçılığında, bu maddelerin saklanmasında ve gizlenmesinde kullanımı ile ilgili bir dizi tedbirlerin emniyet güçleri tarafından alındığını dile getiren Vali Çakacak, “Ülkemizin geleceğini teşkil edecek olan gençlerimizi zehirlemeye çalışıyorlar. Uyuşturucu ile mücadele konusunda metruk binalar suç odağı teşkil etmektedir. Eskişehir Valiliği olarak; suç odağı haline gelen, insanların can ve mal güvenliğini tehdit eden, çevre kirliliğine yol açan ve kent estetiğine uygun olmayan metruk binaların yıkımı ile ilgili çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmektedir. Yapılan bu çalışmaları ve ilimizdeki genel asayişi değerlendirmek için bir araya geldik” dedi.


‘Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu’nda metruk binaların durumu hakkında kamu kurum ve kuruluşları ile iş birliği içerisinde olduklarına vurgu yapan Vali Çakacak, “İlimiz genelinde mahalle aralarında bulunan metruk binaların, yarım kalan inşaatların çoğu zaman alkol, uyuşturucu ya da bağımlılık oluşturan madde kullanımına elverişli ortam oluşturduğu gözlenmiştir. Bu durumun önüne geçilebilmesi için valiliğimiz koordinesinde, belediyelerimiz, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarımız işbirliğiyle, metruk ya da yarım kalan inşaatlarda gerekli önleyici ve engelleyici tedbirlerin alınması, yıkılması gereken binaların bir an önce yıkılması/yıktırılması, yıktırılamayan binaların kullanımını engelleyecek fiziki tedbirlerin aldırılması konusunda gerekli çalışmalarımız devam etmektedir” diye konuştu.


Okul çevrelerindeki güvenliğe büyük önem verdiklerini bildiren Vali Çakacak, “Velilerimizin çocuklarını okula gönderdikten sonra gönül rahatlığı içerisinde olması bizim ilk önceliğimizdir. Emniyet güçlerimiz, çocuklarımızın ve gençlerimizin çok iyi şartlarda yetiştirilmesini amaçlayarak, madde bağımlılığından ve özellikle uyuşturucu satıcılardan uzak durmaları karşısında ciddi tedbirler aldı. Güvenli okul oluşturmak adına okul çevrelerinde alınan çok önemli tedbirler var. Okul önlerinde ve çevrelerinde okulla alakası olmayanların beklememesi için Valilik emri yayınladık. Öğrencilerimizi ve çocuklarımızı rahatsız edecek şahıslar olduğunda, güvenlik güçlerimiz gerekli müdahaleyi yaparak, o kişilere gerekli cezai işlemi uyguluyor. Güvenlik güçlerimizi yaptığı başarılı çalışmalarından dolayı kutluyorum” şeklinde konuştu.


Şehrin giriş noktalarında bulunan güvenlik uygulamalarından iyi sonuçlar alındığını söyleyen Vali Çakacak, okul servislerinin sıkça denetlenmesini ve servis araçlarının gereken kurallara hassasiyetle uymasını istedi. Trafik kazalarının yoğun olduğu bölgelerde gerekli tedbirlerin alınarak, o bölgede denetimlerin sıklaştırılması gerektiğine vurgu yapan Vali Çakacak, trafik kazalarında dikkat dağılımının büyük etken olduğunu ifade etti.


“Vatandaşlarımızın rahat ve huzurlu bir ortamda yaşamaları bizim için önemli ve değerlidir” diyen Vali Çakacak, vatandaşlara karşı en iyi kamu hizmeti sunmanın önemine dikkat çekerek, “Kamu kurumlarına gittiğinizde kendimize ve ailemize nasıl davranılmasını istiyorsak, bizler de vatandaşlarımıza öyle davranmalıyız. Bir tebessümü ve yardımlaşmayı birbirimizden eksik etmezsek; devlet ve millet arasındaki birlik ve beraberlik hiçbir zaman bozulmaz, çok güzel bir birliktelik olur. Bunun sonucunda ise vatandaşın bizlere ve devletine olan güveni daha çok arta” dedi.


Vali Çakacak’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya; Vali Yardımcıları İsmail Soykan, Aslan Avşarbey, ilçe kaymakamları, il emniyet müdür yardımcıları, ilçe emniyet müdürleri ve ilgililer katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.