14
THK-4 ile eğitim alan sayılı pilotlardan biri olan Faruk Oktay Özer ise “Samsun`da ilkokul, ortaokul ve liseyi okudum. Samsun Lisesindeyken Edibe Hoca geldi. Havacılık bir faydalı virüs gibi insanın kanına giriyor. O da bizim kanımıza soktu havacılığı. Bizi uçurdu, hoşumuza gitti. İnönü’yü anlattı bize, İnönü’deki planör kampını. Ondan sonra bizi İnönü kampına davet ettiler. Tren paramızı, yol harçlığımızı, her şeyimizi verdiler. İnönü’ye geldiğimiz zaman, bizi bir hoca karşıladı. Okula götürdü. Orada harika bir okul var. Okulda harika arkadaşlar tanıdık, dostlar edindik. Aynı zamanda, yemekler çok güzeldi. Yatakhaneler vardı, yüzme havuzu vardı. Bizi uçuşa başlattılar. Sanki yavru kuşları anneleri yuvadan uçuşa hazırlar gibi bizi uçuşa hazırladılar. A, B, C brövelerini aldık. Çok zevkli bir aşamaydı. Liseyi bitirince de Ankara’ya geldim, Türkkuşu’na geldim. Oradaki okula girdim. Okulda Havacı Albay Burhan Göksel başımızdaydı. Etimesgut havaalanının bir tarafı askeridir, bir tarafı da sivildir. Sivil tarafında Türkkuşu’ndaydık. Orada iki sene kaldık, bize dersler verdiler” dedi.
Özer, daha sonra paraşütçülüğe başladığını kaydetti. Özer, THK-4 planörüyle ilgili ise, “Biz, binerdik ve rüzgara karşı kanatlarını yere değdirmemeye çalışırdık. Onu dengelerdik. İlk uçtuğum, THK-4`tü. Yavaş yavaş yükselttiler bizi. Bir, iki metre motorlu araçlar tarafından çekiliyorduk. Onlarla başladık” dedi.