ASAYİŞ - 01 Aralık 2011 Perşembe 10:57

İKİ ARKADAŞINI BIÇAKLAYAN ZANLI GİZLENDİĞİ EVDEN KAÇARKEN YAKALANDI

A
A
A
İKİ ARKADAŞINI BIÇAKLAYAN ZANLI GİZLENDİĞİ EVDEN KAÇARKEN YAKALANDI

Konya’da alkol aldığı arkadaşları tarafından evine bırakıldıktan sonra otomobilin kontak anahtarını alıp geri vermeyen alkollü şahıs, araç sahibini ve arkadaşını bıçakladı. Evine gizlenen zanlı, pencereden atlayıp kaçmak isterken yakalandı.
Olay, saat 03.00 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Molla Gürani Mahallesi Adakale Caddesi Göktepe Sokak girişinde meydana geldi. İddiaya göre, Ali A. (28), arkadaşları Mehmet Ç. (30) ve Ramazan D. (30) ile birlikte geç saatlere kadar alkol aldı. Gecenin ilerleyen saatlerinde eve gitmek isteyen Ali A, otomobili bulunan arkadaşı Mehmet Ç’den kendisini eve bırakmasını istedi. Bu sırada 48 TC 544 plakalı otomobili kendi kullanmak isteyen Ali A, evinin bulunduğu sokağa geldiği sırada duran aracın kontak
anahtarını alarak aşağıya indi. Otomobilin sahibi Mehmet Ç, yürüyerek evine giden Ali A’nın arkasından giderek anahtarı geri vermesini istedi. Ali A’nın, "Anahtarı vermiyorum" demesi üzerine iki arkadaş arasında tartışma çıktı. Alkolün de etkisiyle büyüyen kavga sonrası Ali A, cebinden çıkardığı bıçakla Mehmet Ç’yi ardından kavgayı ayırmak isteyen Ramazan D’yi bıçakladı.
YARALADIĞI ARKADAŞININ BAŞINDA BEKLEDİ
Daha sonra öfkesi dinmeyen Ali A. elinden yaraladığı Ramazan D’yi yaklaşık 200 metre kovaladıktan sonra ağır yaralanan Mehmet Ç’nin yanına gitti. Burada bir süre yaralı arkadaşı Mehmet Ç’nin başında bekleyen şüpheli şahıs, daha sonra olay yerini terk ederek evine gitti. Kendisini kovalayan Ali A’nın elinden kaçarak kurtulan Ramazan D. ise yaralı arkadaşı için 112 Acil Servisi arayarak yardım istedi. Olay yerine sevk edilen ambulansla Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Mehmet
Ç’nin kalbinin durduğu, yapılan kalp masajıyla tekrar hayata döndürüldüğü bildirildi. Ramazan D, olay yerine gelen polisler tarafından gözetim altına alındı.
ŞÜPHELİNİN ANNESİ OĞLUNU POLİSE VERMEK İSTEMEDİ
Olayın ardından bölgeye sevk edilen çok sayıda polis, kaçma ihtimali bulunan şüphelinin evini çembere aldı. Güvenlik önleminin alınmasından sonra evin ziline basan polisler, balkona çıkan şüphelinin annesi Fatma A’ya oğlunu sordu. Polislere oğlunun arka taraftan kaçtığını söyleyen anne Fatma A. polisleri inandıramadı. Polislerin kapıyı açması yönündeki isteği üzerine kapıyı açmak istemeyen Fatma A, ısrarla oğlunun evde olmadığını söyledi. Bunun üzerine anne Fatma A, polisler tarafından uzun süren ikna
çabalarının ardından kapıyı açtı. Ancak temkinli davranan polis ekipleri, eve girmek yerine şüphelinin dışarıya çıkmasını bekledi. Polislerin kapıda beklediği sırada evin arka tarafında bekleyen polisler, şüphelinin kaçtığını fark edince hareketli dakikalar yaşandı. Arka sokağa koşmaya başlayan polisler, kaçmaya çalışan şüpheli Ali A’yı yakalayarak gözaltına aldı. Cinayet Büro Amirliği ekiplerine teslim edilen Ali A, ifadesi alınmak üzere Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürüldü.
Şüphelinin yakalandığı sırada olay yerine elinde bıçakla gelen bir genç ile polisler arasında kısa bir tartışma yaşandı. Elinde bıçak bulunan gencin, kaçarken evlerinin bahçesine giren şüpheli şahsı hırsız sanarak bıçakla peşinden gittiği anlaşıldı. Olay yerinde ve çevresinde yapılan incelemelerin ardından, şüphelinin kaçmaya çalıştığı sokakta sustalı tabir edilen bir adet bıçak ele geçirildi. Hastanede tedavisi devam eden Mehmet Ç’nin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.