EĞİTİM - 02 Mayıs 2023 Salı 12:10

Hayallerinin peşinden koştu, Harvard Üniversitesi'ne tam burslu kabul edildi

A
A
A
Hayallerinin peşinden koştu, Harvard Üniversitesi'ne tam burslu kabul edildi

Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde yaşayan 18 yaşındaki lise öğrencisi, erken başvuru yaptığı Harvard Üniversitesi'ne tam burslu olarak kabul edildi. Hedefine ve hayaline kavuşan genç kız, eğitim hayatında yeni bir başlangıç yapmanın heyecanını yaşıyor.

Adapazarı ilçesinde yaşayan ve İstanbul Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde son sınıf öğrencisi olan 18 yaşındaki Zeynep Kurtuluş, ortaokuldan beri hayali olan Harvard Üniversitesi’nde okumak için çalıştı. Hedeflerine ulaşmak için çaba sarf eden Kurtuluş, 2019 yılında New York'ta dil eğitimi, 2021 yılında Amerikan Cornell Üniversitesi'nde online yaz okuluna ve 2022 yılında ise Harvard Üniversitesi’nde politika ve antropoloji üzerine 7 hafta eğitim gördü. Bu çalışmalar sonrasında da Kurtuluş, 2022 yılının kasım ayında Harvard Üniversitesi’ne erken kabul başvurusunda bulundu. ABD’nin köklü üniversitelerinden olan okulun incelemeleri sonrasında başvurusu onaylanan genç kız, eğitim ve yaşam ödemelerinin de bulunduğu tam burslu eğitim alma hakkını kazandı. Politika ve ekonomi bölümü okumak isteyen Kurtuluş, şimdilerde ise eğitim hayatında yeni bir başlangıç yapmanın heyecanını yaşıyor.

"Emeklerimin karşılığını aldım"

Harvard Üniversitesi'ne tam burslu olarak kabul edilen 18 yaşındaki lise öğrencisi Zeynep Kurtuluş, "Harvard Üniversitesi'ne kabul edildiğim için mutluyum, emeklerimin karşılığını aldım. Bence bu başarı için şu kadar yıl diye bir şey yok yani aslında kendinizi tanımaya başladığınızdan itibaren nasıl yetiştirdiğinizle alakalı bir durum. O yüzden ben lise hayatım, ortaokul hayatım diye sınırlandıramam bunu. Aslında kendimi tanımaya başladıktan, konuşmaya başladıktan itibaren 3-4 yaş diyebilirim. Türkçe kitaplar da okuyorum, İngilizce kitaplar da okuyorum. Türk yazarların kitapların Türkçe okumayı tercih ediyorum doğal olarak ama genelde okuyacağım kitapları Almanca ise Almanca okuma, İngilizceyse, İngilizce orijinal dilinde okumayı tercih ediyorum. Tabii ki dilimi ilerletmek önceliğim oldu her zaman çünkü Harvard gibi üniversitede okumak istiyorsanız eğer oradaki eğitim dilini ayak uydurabilmeniz gerekiyor" dedi.

Hayallerinin peşinden koştu, Harvard Üniversitesi'ne tam burslu kabul edildi

"Politika ve ekonomi okumayı planlıyorum"

Hedeflerine ulaşmak için yaşadığı süreçten bahseden Kurtuluş, "2019’da bir aylığına New York'a bir dil okuluna gittim dil pratiğimi geliştirmek için. Aslında biraz da orada gözlem yapmak için gittim. Ben Amerika'da okumaya uygun muyum değil miyim? Okuyabilir miyim okuyamaz mıyım? şeklinde. 2021 yılında pandemiden dolayı online olmuştu Amerikan Cornell Üniversitesi'nin yaz okuluna online olarak katıldım. O da uluslararası insan hakları üzerineydi. 2022 yılının yazında ise Harvard Üniversitesi'nin yaz okulundan kabul aldım. Orada da 7 hafta Harvard kampüsünde Harvard öğrencileriyle yaz okuluna gittim ve politika ve antropoloji üzerine dersler aldım. Harvard Üniversitesi’nden tam burslu kabul aldım ve bir yıl boşluk almayı düşünüyorum. Bu süreçte de bildiğim diller yani Almanca ve İngilizceye ek olarak Fransızca öğrenmek istiyorum. Çünkü yabancı dillere merakım var. Bunun üzerine gitmek istiyorum. Bunun yanı sıra ise birkaç ülke gezmek istiyorum. Bölümü ikinci senenin başında seçiyorsunuz ve ben şu anlık politika ve ekonomi okumayı planlıyorum" diye konuştu.

Hayallerinin peşinden koştu, Harvard Üniversitesi'ne tam burslu kabul edildi

"Ülkeme dönmek her zaman aklımın bir köşesinde duruyor"

Hedeflerinden bahseden ve küçüklerine tavsiyeler veren Kurtuluş, "Ne gibi şartlar olur bilmiyorum ama ben vatanımı çok seviyorum ve ülkeme geri dönmek gibi bir planım var açıkçası. Diplomasi çok ilgimi çekiyor ve akademide kalmak da güzel olabilir. Bunu zaman gösterecek. Ülkeme dönmek her zaman aklımın bir köşesinde duruyor. Ben çok emindim yaz okuluna gittiğimde de kendimi çok ait hissetmiştim. Ben kendimi hiçbir yere bu kadar ait hissetmemiştim ve kolay kolay da böyle hissetmem. Çok emindim ve tahmin ediyordum. Ben bu yoldan geçmiş biri olarak, ortaokullu, liseli, küçüklerime, verebileceğim en büyük tavsiyem kendileri olmaları, hangi alanda iyi olduklarını ve hangi alandan keyif aldıklarını düşünüyorlarsa onun üzerine gidip o alan üzerine çalışmaları. Çünkü keyif aldığınız işte başarılı olursunuz ve bence bundan asla vazgeçmemelisiniz" şeklinde konuştu.

Orkun Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Ekolojik yaşama can suyu Antalya’da Muratpaşa Belediyesi çocukların küçük yaşlarda ekolojik yaşamla tanışabilmesi için ‘Doğa Temelli Gelişim Atölyesi’ başlatıyor. Türkiye’nin ödüllü ilk ve tek geri dönüşüm projesi Çevreci Komşu Kart başta olmak üzere, çevre çalıştayları, çevre festivali, deniz dibi ve yamaç temizlikleriyle çevrecilik faaliyetleri konusunda dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Muratpaşa Belediyesi, şimdi de Antalya Orman Okulu ve Terapi Gelişim Enstitüsü işbirliğiyle Doğa Temelli Gelişim Atölyesi açıyor. Atölye eğitimleri ise Uzman Klinik Psikolog Selen Aktürk ve konusunda uzman ekip tarafından verilecek. 5-6 yaş grubuna verilecek atölye çalışması için Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, doğa bilincinin çocuklara erken yaşlarda kazandırılmasının, kaynakların bilinçsizce tüketildiği dünyanın geleceğini koruma anlamında ilk aşama olduğunu söyledi. Bilinçli nesiller yetiştirmenin önemini vurgulayan Başkan Uysal, daha önce belediyeye ait kreş bahçelerine kurdukları seralarda çocukların toprakla buluşmasını sağlayarak sebze yetiştiriciliği konusunda uygulamalı eğitim verdiklerini belirtti, çocukların ekolojik yaşamı yakından gözlemleme fırsatı bulduklarını aktardı. Miniklere atölye çalışmasıyla aşılanacak ekolojik yaşam bilinci için başlatılacak Doğa Temelli Gelişim Atölyesi’ne kayıtlar Turunç Masa üzerinden yapılmaya başlandı.
Denizli Ege Bölgesi’ndeki buluşçu öğrencilerin projeleri ilk kez Denizli’de Ege Bölgesinde İzmir’İn dışında ilk kez Denizli’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve 100 projenin sergilendiği Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Yarışması Bölge Finalinde görücüye çıkan fikirler büyük beğeni topladı. Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Yarışması Bölge Finali ilk kez İzmir dışında bir kentin ev sahipliğinde Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor. Ege Bölgesi kentlerinden İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Uşak ve Denizli’den yarışmaya katılan okullardan toplam 100 proje yarı finale katıldı. Bu yıl 18.’si düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasında Ege Bölgesindeki okullarda hazırlanan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek, bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Birbirinden ilginç fikirlerin yer aldığı sergi, Denizli’de 3 gün boyunca yine ortaokul öğrencileri tarafından ziyaret edilebilecek. Muğla’dan başvurdukları 90 proje arasından 13’ü ile yarışmaya katılan Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, “Ortaokul Öğrencileri Arası Proje yarışması bölge finali heyecanını yaşıyoruz. Öğrenciler yıl boyunca hazırladıkları projelerini sundular ve bunlar bir ön elemeden geçti. Davet edilen projeler ise burada 3 gün boyunca sergilenecek. Perşembe günü gerçekleşecek ödül töreninde dereceye giren öğrenciler Türkiye Finallerine gidecek. Biz bugün 13 proje ile buradayız. Şu an burada 100 proje var. Bunun 13’ü bize ait. Ege Bölgesi’ndeki projelerin yüzde 13’ü Muğla Bilim ve Sanat Merkezi’ne ait. Bilim ve teknoloji kuruluna bu yıl 90 proje ile başvuruda bulunduk. Türkiye bazında en çok proje başvurusu yapan ikinci okuluz. Ege Bölgesi’nde birinci sıradayız. Ege bölgesinde böyle bir başarı yok. Okullardan öğrenciler buraya gelerek geziyorlar. Buradaki projeler günlük hayat problemlerinde çıkardığımız tahlillerdir. Patent ve inovasyon değerine sahip projeler yaptılar” dedi. Yarışmaya katılan Muğla Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinde Elif Su Demir ise “Benim projem, Bir Doğal Boyar Madde Kaynağı: Xanthoria Parietina. Xanthoria Parietina bir diken türü. Günümüzde sentetik boyar maddelerin özellikle insanlara ve çevreye pek çok etkisi olduğu bilinmektedir. Bu etkileri azaltmak için doğal boyar maddelere ihtiyaç vardır. Xanthoria Parietina’dan elde ettiğimiz doğal boyar maddenin ahşap üzerindeki etkinliğini ortaya koymak projemizin amacıydı ve amacımıza ulaştık. Elbette literatürde bu doğal boyar madde var. Ancak ahşap üzerindeki etkinliğinin olmaması bizim projemizi özgün kılmakta” ifadelerini kullandı.
Sivas Sivaslı kadınlar artık madımak toplamak yerine pazardan satın alıyor Sivas’ta baharın gelmesiyle birlikte dağlardan toplanan madımak otu pazar tezgahlarında satışa sunuldu. Pazar esnafı artık köylerde yeni neslin madımak toplamadığını belirterek, "Şimdiki nesil madımak toplamıyor. Birkaç seneye kadar da bu emekçi kadınlarımız ölürse madımak olayı biter" dedi. Türkiye’nin geleneksel yemek kültüründe önemli bir yere sahip olan ve türkülere dahi konu olan madımak, yıllar boyunca özellikle kırsal bölgelerde yaşayan genç kızlar tarafından doğada tek tek elle toplanırken, günümüzde halk pazarlarında veya marketlerden hazır olarak satın alınıyor. “Şimdiki nesil madımak toplamıyor, hamburger yemeye gidiyor” Pazarda madımak satan Ethem Yıldız, “10 senedir madımak işi ile uğraşıyorum. Madımak nisan ayında toplanmaya başlanır ve haziran ayına kadar devam eder. Bunu toplayan şu an köylü kadınlarımız, emekçi kadınlarımız var. Ne yazık ki o eski kadınlarımız da artık yaşlanıyor ve nesli tükeniyor. Şimdiki nesil madımak toplamıyor. Birkaç seneye kadar da bu emekçi kadınlarımız ölürse madımak olayı biter. Şimdi çocuklar pizza yemeye, hamburger yemeye gidiyorlar. Böylesi zararlı şeyleri yiyorlar ve madımak gibi yararlı bir şeyi yemiyorlar. Önceden kadınlarımız madımağı kendileri severek topluyordu. Şimdi ise nesil değiştiğinden dolayı kadınlarımız da tembelleşti ve madımak toplamıyorlar. Satın almaya geldiklerinde ise ’Bunun toplamasında ne var ki’ diyorlar. Madımağı toplaması kolay değildir. Madımağı topladıktan sonra 1 ay boyunca hasta yatabilirsiniz. Emekçi kadınlarımızın ellerine sağlık, çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Madımak da pazara düştü” Pazara alışveriş yapmaya gelen Ahmet Turan Yıldırım, “Kadınlar şimdi her şeyin hazırına koşuyorlar. Önceden bizim annelerimiz, nenelerimiz bunu toplarlar, güzelce bıçakla kıyarlardı ve bunun yemeğini yaparlardı kuşbaşı etle. Katı bir yemek olurdu, onu yufka ekmekle sokum ile yerdik. Bakar mısınız madımak da pazara düştü. Bundan köylerde çok var ama toplayan yok” şeklinde konuştu. “Genç kızlar daha madımağın ne olduğunu bile bilmiyorlar” Doğada elleriyle tek tek madımak toplayan Zeynep Gedikli, “Gençken biz topluyorduk, şimdiki cahiller ise daha madımağın ne olduğunu bilmiyorlar. Genç kızlar daha madımağın ne olduğunu bile bilmiyorlar” ifadelerini kullandı.