GENEL - 24 Nisan 2018 Salı 15:26

Bahar geldi yorgunluğa dikkat

A
A
A
Bahar geldi yorgunluğa dikkat

Medical Park Gaziantep Hastanesi, Psikiyatri Bölümü Uzm.

Medical Park Gaziantep Hastanesi, Psikiyatri Bölümü Uzm. Dr. Neslihan Şahin, bahar yorgunluğuna karşı uyarılarda bulunarak, baharın olumsuz etkilerinden korunmak için önerilerini sıraladı.


Uzman Dr. Neslihan Şahin, mevsim değişikliklerinde özellikle yaz mevsiminden kışa geçerken ya da kış mevsiminden bahara geçişte yorgunluk, halsizlik, uyuma isteği, sabah uyanmakta zorlanma, dışarı çıkma isteğinde azalma ve bedensel aktivitelerde azalma sık görüldüğünü söyleyerek, uyarılarda bulundu.


Şahin, “Her ne kadar “Bahar Yorgunluğu” diye tanımlanan klinik bir tablo olmasa da bahsettiğim şikayetlerle bir çok hasta farklı dahili bölümlere başvurabilmektedir. Burada dikkat çekmek istediğim nokta bahar mevsiminde yorgunluk şikayetiyle başvuran hastalarda psikiyatrik olası tanıların atlanmamasıdır. Beslenme yetersizlik ve düzensizlikleri, tiroid hastalıkları, vitamin, mineral eksiklikleri, demir eksikliği, enfeksiyonlar, tümörler, bağışıklık sistemi hastalıkları ve uyku bozuklukları araştırılması gereken diğer durumlar arasındadır” dedi.


Bahar Yorgunluğu’nun araştırılması gereken bir durum olduğunu anlatan Şahin, “Mevsimsel geçişle birlikte ısı ve ışık değişimlerine vücudun fizyolojik uyumunun gecikmiş ya da yetersiz olması kısa süreli, geçici tabloları açıklayabilmesine rağmen uzun süren yorgunluğun mutlaka fiziksel ve ruhsal hastalıklar açısından araştırılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.


Bahar Yorgunluğu’nun, Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu olarak bilinen klinik tanıdan farklı olduğunu da vurgulayan Dr. Şahin, “Mevsimsel Duygudurum Bozuklukları çoğunlukla kış mevsimine girerken, güneş ışığının azalmasıyla görülen çökkün duygudurumun sıklıkla eşlik ettiği bir bozukluktur. Oysa bahar yorgunluğu sıkça kullanılmasına rağmen klinik bir bozukluk değildir. Ancak 2 haftadan uzun süren halsizlik, enerji azalması, ilgi, istek kaybı, mutsuzluk, keyifsizlik, bedensel aktivitelerde azalma, uyku, iştah değişiklikleri (artma ya da azalma), suçluluk ve değersizlik duyguları gibi bulgular yorgunluk belirtisine eşlik ediyorsa “Depresyon” açısından değerlendirilmeli ve tedavi amacıyla uzman yardımı alınmalıdır” ifadelerini kullandı.


Bahar yorgunluğunu atlatabilmek için öneriler


Neslihan Şahin, kısa süreli ve geçici olarak mevsim değişikliğine bağlı gelişen bahar yorgunluğunu atlatabilmek ya da yaşamamak için yapılması gerekenler konusunda ise, “Sağlıklı, dengeli ve düzenli beslenmeye özen gösterin. Egzersiz yapın. Herhangi bir davranışı başlatmak için istek gelmesini beklemeyin. İstek davranışınız sonrasında gelecektir. Örneğin yürüyüş yapmanın size iyi geleceğini düşünüyorsunuz. Ancak dışarı çıkmayı hareket etmeyi hiç istemiyorsunuz. Yürümeye başlayıp bunu sürdürdükçe ilginiz, motivasyonunuz ve enerjiniz artacaktır. Plan yapın, karar alın ve kararlarınızı uygulamaya başlayın. Özel aktivite ve ilgi alanlarınıza zaman ayırın. Planlarınızı ertelemeyin” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Uzmanı uyardı: “Tokat’ta 6 ve üzeri deprem olabilir” Tokat’ta meydana gelen 4.7 büyüklükteki depremi değerlendiren Deprem Uzmanı Serkan İçelli, 4 bin yıldır faaliyete geçmemiş fayın üzerinde ufak bir atılımın olduğunu ifade ederek, Kuzey Anadolu fayının ise 6 ve 6.5 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini söyledi. Deprem Uzmanı ve Maden Teknolojisi ve Yer Bilimi Uzmanı Serkan İçelli, dün Tokat’ın Sulusaray ilçesinde yaşanan 4.7 ve 4.1 büyüklüğündeki depremlerin ardından değerlendirmelerde bulundu. İçelli, bölge için korkulacak bir durumun olmadığını fakat 23 kilometrelik bir fayda yaklaşık 4 bin yıldır faaliyete geçmemiş bir fayın üzerinde ufak bir atım olduğunu söyledi. “Bu depremler sürekli devam edecek” İçelli, bu tür depremlerin sürekli devam edeceğine değinerek, “Korkulacak bir durum yok. 23 kilometrelik bire fayda yaklaşık 4 bin yıldır faaliyete geçmemiş bir fayın üzerinde ufak bir atım oldu. Bu atımlar normaldir çünkü orası çok kaotik bir bölge. Alp Himalaya deprem kuşağında olan ülkemiz Kuzey Anadolu fayı, Doğu Anadolu fayı ve Ege Graben sisteminde bu depremler sürekli devam edecek. Çünkü kıtasal kırıkların yitim zonların da gerçekleşiyor büyük faylar” dedi. “Bu fayların üzerinde bu tip atımlar çok normal” Bölgedeki fayların üzerindeki atılımların normal olduğunu söyleyen İçelli, “Kuzey Anadolu fayı üzerinde 1939’dan başlarsak eğer İç Anadolu ve Doğu Anadolu’nu baz aldığımızda 3 tane büyük depremimiz var. 7.1, 7.2 ve 7.9’luk Erzincan depremimiz var. Dün yaşadığımız bölge aktif tektonik bir bölge. Burada Kuzey Anadolu fayının çok fazla saçılma kırıkları mevcut. 20-30-40 kilometre orta ve küçük büyüklükte faylarımız var. Bu fayların üzerinde bu tip atımlar çok normal. Bölgeye baktığımız da her yıl 4’lük depremi en az iki kere yaşıyoruz. 5’lik depremi de 5 yılda bir yazıyoruz” diye konuştu. “Biraz daha dikkatli olmamız gerekiyor” Tokat ve çevresinde biraz daha dikkatli olunmasını gerektiğini ifade eden İçelli, “Bölgede aktif tektonik hatların durumlarına baktığımız da genelde bir birleriyle aynı özellikleri taşımış olsa da bazıları farklı özellikler taşıyabiliyor. Çevrede biraz daha dikkatli olmamız gerekiyor. Yapılarımızı göz önünde bulundurmamız lazım. Zemin ivme değerleri çok yüksek. Daha yamaçlarının aşağısına alüvyon zeminlere doğru bina yaptığımız da 5, 5.5’lu depremleri dahi 6, 6.5 büyüklüğünde hissedebiliriz” şeklinde konuştu. “Kuzey Anadolu fay zonu şuan da 6, 6.5 büyüklüğündeki depremleri üretebilir” İçelli, Kuzey Anadolu fay zonunun 6, 6.5 büyüklüğündeki depremleri üretebileceğine değinerek, “Faylara özel olarak yaklaşıp o şekilde incelememiz gerekiyor. Bölgeye bütüncül olarak baktığımızda biz yanılıyoruz. Bütüncül bakmayacağız. Tokat’ta deprem olmaz veya Tokat’ta deprem olur dediğinizde gerçekçi olmuyorsunuz. Rasyonel bakmamız lazım. Tokat’ta deprem olmaz nasıl olmaz? Şu fayın üzerinde olmaz dememiz lazım ama maalesef biz onu diyemiyoruz. Bilimde onu söyleyemiyor. Kuzey Anadolu fay zonu şuan da 6, 6.5 büyüklüğündeki depremleri üretebilir. Bu deprem diğer fayları tetikler mi? Tarzında sorular soruluyor. O bölgede 5’li depremin olmaması mümkün değil. Her 4 yılda bir 5’lik depremimiz var. Bunun asıl sebebi 6 Şubat’taki iki büyük deprem. Özellikle Çardak fayındaki depremimiz. Biraz daha Kuzey’e doğru ortalama 3 metre bir baskı uyguladı. Bu 3 metrelik atım Deliler fayı Tecer segmentinden tutunda Kuzey Anadolu fayının Suşehri ilçesinden Amasya makaslama zonuna kadar Niksar makaslama zonuna kadar etki etti. Bu depremler muhtemeldir. 7’lik deprem üretmeseler de 6’lık depremlere hazırlıklı olmamız gerekiyor” diye aktardı.
Şanlıurfa Kırsal mahallelerde üstyapı iyileştiriliyor Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’ın talimatlarıyla daha konforlu yolların hizmete sunulduğu kırsal mahallelerde stabilize yol çalışması sürüyor. Köse Mahallesinde tamamlanma aşamasına gelen konforlu yollar ile ekipler, mahalle sakinlerinin takdirini topluyor. Fen İşleri Müdürlüğü, “Değişimin ve Yeniliğin Kalbi Haliliye” sloganıyla ilçe genelindeki üstyapı çalışmalarını devam ettiriyor. İlçede daha konforlu yolların hizmete sunulması amacıyla yapılan yatırımların ardından sıcak asfalt, kilitli beton parke döşeme, stabilize ve sathi kaplama asfalt çalışmaları hummalı şekilde sürüyor. Fen işleri ekipleri tarafından devam eden üstyapı hizmetleri ile ulaşımı büyük ölçüde rahatlatan yeni yollar, mahalle sakinlerinin hizmetine sunuluyor. Bu kapsamda; Köse Kırsal Mahallesinde ömrünü tamamlamış yolları stabilize yol çalışmasıyla yeniden konforlu hale getiren ekipler, kısa süre içerisinde çalışmaları tamamlamayı hedefliyor. Ekiplerin özverili çalışmasıyla mahalle sakinleri kışın çamurdan, yazın tozdan kurtuluyor. Yenilenen yollar ile merkez ve kırsal ayrımı yapılmadığını ifade eden vatandaşlar, hizmete sunulan yollar için Başkan Mehmet Canpolat’a ve Haliliye Belediyesine teşekkürlerini iletti. Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada ise merkez ve kırsalda yürütülen üstyapı hizmetlerinin periyodik olarak devam ettiği ifade edildi.
Sakarya Hastanede çalışan temizlik personeli ilk kitabını çıkardı Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan temizlik personeli Muhammed Ali Fikri ilk şiir kitabını çıkardı. Fikri, Hz. Ali’nin (R.a.) ‘Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin’ sözünden yola çıkarak yazdığı kitabın ilk baskısını hastane Destek ve Kalite Müdürü Tülay Kaya’ya hediye etti. Yaklaşık 2 yıldır Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde temizlik personeli olarak çalışan Muhammed Ali Fikri, ’İçimdeki Yara’ isimli ilk şiir kitabını çıkardı. Muhammed Ali Fikri, Hz. Ali’nin (R.a.) ‘Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin’ sözünden esinlenerek 2008 yılında kitabını yazmaya başladı. Muhammed Ali Fikri, ebeveynler için kişisel gelişim anekdot ve çocuk yetiştirme ile alakalı yazılarına da yer verdiği ‘İçimdeki Yara’ isimli şiir kitabının ilk baskısını, hastanenin Destek ve Kalite Müdürü Tülay Kaya’ya hediye etti. Eserini büyük bir mutlulukla ortaya çıkardığını belirten Muhammed Ali Fikri, “Kalemimi, kağıda değdirdiğim ilk sanat eserim ve ardından gelen roman kitaplarının ağabeyi olan şiir kitabımı, okuyuculara sunmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu kitabın serüveni 2008 yılında başladı. Hz. Ali’nin (R.a.) ‘Çocukları kendi zamanınıza göre değil, onların zamanına göre yetiştirin’ sözünden yola çıkarak kitabımı yazmaya başladım. Ebeveynler için kişisel gelişim anekdot ve çocuk yetiştirme ile alakalı yazılara da kitabımda yer verdim. Kitabımı yazarken gündelik yaşamdan etkilendim. Bilinçli ebeveynler olmalıyız. Çevreme baktığımda sosyal medya ve televizyona bağımlı çocuklar yetişiyor, önceden böyle değildi biz sokaktan eve gelmezdik. Ebeveyn ve çocuklarla ilgili bilgilerin yanı sıra şiirlerin de yer aldığı kitabım bugün itibari ile raflarda yerini almaya başladı” ifadelerine yer verdi.