GENEL - 24 Mart 2018 Cumartesi 15:18

Başbakan Binali Yıldırım’a Hasan Kalyoncu Üniversitesinden fahri doktora

A
A
A
Başbakan Binali Yıldırım’a Hasan Kalyoncu Üniversitesinden fahri doktora

Başbakan Binali Yıldırım’a, Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesinde gerçekleştirilen Akademik Ödül töreninde fahri doktora ünvanı verildi.

Başbakan Binali Yıldırım’a, Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesinde gerçekleştirilen Akademik Ödül töreninde fahri doktora ünvanı verildi. Konuşmasında Afrin’de gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı’na değinen Yıldırım, "Terörün doğusu batısı olmaz" dedi.


Hasan Kalyoncu Üniversitesinde gerçekleştirilen fahri doktora törenine Başbakan Binali Yıldırım’ın yanı sıra Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Üniversite Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal Kalyoncu, Üniversite Rektörü Tamer Yılmaz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından tanıtım filmi izlendi. Doktora tevcihi için ilgili senato kararının okunmasının ardından cübbe giyen başbakan Binali Yıldırım, doktoro ünvanı için teşekkür ederek, "Bu ödül töreni dolayısıyla yaptığı bilimsel çalışmalarla ülkemize değer kazandıran herkese şükranlarımı sunuyorum. Türkiye için taş üstüne taş koyan herkesin başımız gözümüz üzerinde yeri vardır. Bilgi üreterek teknoloji geliştirerek marka ve patent oluşturarak özgün tasarımlar yaparak ülkemizi bir adım daha öne çıkaran her vatandaşımız her insanımız başımızın tacıdır. Türkiye bu idealist çalışkan insanlarla yükseliyor inşallah daha da yükselecek. Hasan kalyoncu üniversitesi gibi genç üniversitelerimizin ziyaret etmek beni her zaman heyecanlandırıyor. Bu ziyaretlerde ülkemize yeni üniversiteler kazandırmak için aldığımız kararların yaptığımız uygulamaları ne kadar da faydalı olduğunu görme fırsatı buluyorum. Vakıf üniversitelerinde ilk. Onun içerisinde yerini almış ve patent başvurusu endüstri ve işbirliği öğretim görevlerini yayın sayıları bakımından oldukça çarpıcı ilerlemeleri görüyoruz. Ülkemizin kalkınma ve ilerleme yolunda büyük mesafeler kat etmesi ve üniversitelerimizin büyük etkisi var. Üniversiteler tartışmasız evrensel kültür ve bilginin birleştiği yerlerdir. Ayrıca demokrasinin gelişmesinde güçlenmesinde de üniversitelerimizin çok önemli yeri vardır üniversite bilgi üretimi yol göstericiliği olmadan bir ülkenin kalkınması mümkün değildir, gelişme sürecini tamamlaması söz konusu değildir" dedi.



"Terörün doğusu ve batısı olmaz"


Yıldırım, üniversitelerin önemine de değinerek, üniversite sanayi işbirliğine dikkat çekti. Türk üniversitelerinin yapılan başarılı çalışmaların akademik çalışma konusu yapılarak, sadece lafını yapan, sorumluluk almayan ülkelere de anlatılması gerektiğini kaydetti.


Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı’nı eleştirenlere de cevap veren Yıldırım, "Maalesef Türkiye bölgede en fazla yük alan en fazla bedel ödeyen ülke olmasına rağmen acımasızca da eleştirilen bir ülke. Kim tarafından hiç burada zerre kadar almayan, sorumluluk almayan hiçbir bedel ödemeyenler. Bol bol Türkiye’ye eleştiriyorlar. İşte Fırat Kalkanı Harekatı eleştiriyorlar. Zeytin Dalını eleştiriyorlar. Niye eleştiriyorlar? Çünkü onların terör örgütüyle güzel ilişkileri var. Bilgi kaynakları terör örgütü. PKK YPG PYD vesaire bunlarla gayet güzel bir çalışma içerisindeler. Gönüllü bunların propagandalarını üstlenmiş vaziyetler. Bölgede istikrarı getirmek, bölgede barışı getirmenin yolu terör örgütleriyle iş tutmaktan mı geçiyor? Böyle bir ciddiyetsizlik olur mu? Ama Türkiye bunu da yaşadı. Baktılar ki bu konuda zerre kadar taviz yok. İşin ucunda memleket meselesi olursa güvenlik olursa, hudut güvenliği olursa, vatandaşın can ve mal güvenliği olursa gerisi teferruat. Arkasında şu ülke vardır, bu ülke vardır, bizim için hiç fark etmez. Efendim Fırat’ın batısında durun, doğusuna geçmeyin, öyle bir şey yok. Terörün doğusu batısı olmaz. Terör bu topraklardan kökü kazanınca ne kadar, bir daha gelmeyinceye kadar bizim için hedeftir. Gereken neyse onu da yapacağız. Kim varsa arkasında bildiğini yanına koymasın bu kadar açık. Çünkü bizim en büyük gücümüz milletimiz. Afrin Harekatı oldu, sokaklar kaynadı. Herkes evine gitmiş yediden yetmişe kadını erkeği, çoluğu çocuğu işte. Bu vatan sevgisi millet sevgisidir bu istiklal özlemi başka milletlerde yok. Bu bayrak sevgisi bizden başka kimse de yok. Bütün ideolojiler bir kenara bırakılıyor, memleket meselesinde herkes aynı dilden konuşmaya başlıyor.Bunu bizim muhafaza etmemiz lazım. Bunun için gayret ediyoruz amacımız bu yoksa kimseyle bir husumetimiz yok. Kimsenin toprağında gözümüz yok" şeklinde konuştu.



"Dünyanın merkezi Türkiye"


Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin yüksek potansiyeli ve son derece zengin topraklara sahip bir ülke olduğunu ifade ederken jeopolitik olarak da çok merkezi bir halde olduğunu kaydetti. Türkiye’nin dünyanın merkezi olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Herkes ülkesini sever her ulus topraklarını sever ve herkes ülkesini önemser. Bunda bir yanlış yok. Kime sorsanız dünyanın merkezinde kendi ülkeleri olduğunu söyler, bu da yanlış değil. Çünkü dünya bir küre, parmağını nereye koyarsan orası merkez. Ama merkez olmaktan merkez olmaya fark var. Avustralya, o da diyor, biz dünyanın merkezindeyiz. Ama ülkenin bir ucundan bir ucuna 8 saatte gidiyorsun. Türkiye’den 3 saat uçuşla 56 ülkeye varıyoruz. İşte merkez bu. Doğu ile batının medeniyetlerin, dinlerim buluştuğu yer. Yıllar boyunca İpek Yolu Baharat yolu diye tanımlanan zenginliklerin ister doğudan batıya doğru ister batıdan doğuya doğru hicret ettiği her zaman her güzergahta geçirdiği yer burası, bu topraklar" ifadelerini kullandı.



"Ortaöğretim ve liselerden çıkan herkes üniversiteye girebilecek"


Yıldırım, artık Türkiye’de ortaoğretim ve liselerden çıkan herkesin üniversiteye girebileceğini belirterek, "Türkiye 16 yılda üniversiteye erişimde dünyada 2’nci sıraya yükseldi. Bu çok önemli bir gelişme. Bugün ortaöğretimde liseliler de çıkan herkes üniversiteye girebilecek. Geçmişten gelen, birikimleri saymazsak, kısa bir süre içerisinde üniversitelerimizin kurulu kapasitesi, lise mezunlarımızdan daha fazla olacak. Bunu burada ifade etmek istiyorum" ifadelerine yer verdi.



Üniversitelere yabancı öğrenci çağrısı


Binali Yıldırım, tüm üniversitelere yurt dışından öğrenci getirilmesi için çağrıda bulunarak, "Onun için yurt dışından öğrenci getirmenin önemine ben de vurgu yapmak istiyorum. Bugün maalesef üniversitelerimizin toplam kapasitesi 7 milyonu aşan öğrencisinin yanında yüzde yirmi bir yabancı öğrenecek olacağını düşünürsek, bir buçuk milyona yakın yabancı öğrencimiz olması lazım. Ancak bunun onda biri kadar var. En fazla 151 öğrenci var. Demek ki bu anlamda öğrencilerimiz üniversitelerimiz özellikle çeşitli ülkelerden öğrenci cezbedecek getirecek, daha fazla faaliyet içerisine girmesi lazım. Bunu bir kazanç kapısı olarak görmüyoruz. Buraya gelecek ek her öğrenci tahsil hayatı boyunca Türkiye’yi tanıyacak Türk insanı tanıyacak ve ömrü boyunca da memleketinde bizim memleketimizi anlatacak Türkiye’ye karşı zihninde yaşamında verdiği kararlarda özel bir anlamı olacak" dedi.



"Suriye’nin geleceği en fazla Türkiye’yi ilgilendiriyor"


Başbakan Binali Yıldırım, Suriye’den Kafkaslara kadar Müslümanların yaşadığı coğrafyadaki tüm gelişmelerin diğer ülkelerden daha çok Türkiye’yi ilgilendirdiğini belirterek, "Türkiye Suriye Suriye’nin geleceğini herkesten çok Türkiye’ye ilgili Irak’ın geleceği herkesten çok Türkiye’yi ilgilendiriyor. Yine Kafkasların geleceği her ülkeden daha fazla Türkiye’nin Türkiye’yi ilgilendiriyor. Ortadoğu’nun geleceği Türkiye ilgilendiriyor. Dışarıdan gelenler geliyorlar, ortalığı karıştırıyorlar. Birçok sivil hayatını kaybediyor. Binalar, şehirler talip oluyor, tarumar oluyor. Sonra da çekip gidiyorlar. 2003 işgalinin gerekçesi neydi? Kimyasal silah da, bilmem neydi? Onun olmadığı da bugün ortaya çıktı. Ama bir milyon masum insan yok oldu hayatı söndü. İşte şimdi tekrar Suriye’de yaşananlar onu milyondan fazla insan ülkesini terk etmek zorunda kaldı, üç buçuk milyon biz de. 7 yıldır misafir yükü çekiyoruz. Onun için bölgede bir söz söyleyeceksin, bölgenin geleceğine karar vereceksin. Burada en önce sözü söyleyecek, kararının arkasında olacak ülke Türkiye’dir. Türkiye’de bugün bunu yapıyor iki tane süper gücün arasında devreye girdi. Ben de buradayım kardeşim dedi. Bana rağmen burada hesap yapamazsınız, kitap yapamazsınız, gelecek planları kuramazsınız. Fırat kalkanı, Zeytin dalı budur. Bundan sonra hiç kimse Türkiye’ye rağmen bu bölgenin dizaynını ve geleceğini planla yapamaz. Bu harekatlardan, operasyonlardan ortaya çıkan gerçek budur. Tabii bu başarının arkasında milletin duası ve desteği vardır" diye konuştu.


Konuşmasının ardından Başbakan Yıldırım, 3 akademisyene ödülünü vererek, salondan ayrıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.