SAĞLIK - 13 Ekim 2017 Cuma 08:54

Çocuklarda gıda alerjisine dikkat

A
A
A
Çocuklarda gıda alerjisine dikkat

Gaziantep Medical Park Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzman Dr.

Gaziantep Medical Park Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzman Dr. Erkan Altuncu, son dönemlerde çocuklarda gıda alerjisi ve aşırı gıda duyarlılığı vakalarının yaygınlaştığını belirterek, "Dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi besin alerjisinin görülme sıklığı artmaktadır" dedi,


Dr. Erkan Altuncu, besin alerjisi ve aşırı gıda duyarlığında son dönemlerde artış gözlendiğini belirterek, anne ve babalara uyarılarda bulundu. Yapılan bir araştırmada okul çocuklarının yüzde 24’ünde gıda alerjisi tespit edildiğini belirten Altuncu, "Çocuklarda gıda alerjisi ve aşırı gıda duyarlılığı klinik pratikte oldukça yaygın karşılaştığımız bir durumdur. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi besin alerjisinin görülme sıklığı artmaktadır. Çocuklarının yaşı 1-2’den küçük olan ebeveynlerin yarısı, çocuklarının bazı semptomlarını gıda ile ilişkilendirirler. Ancak bu şüphelerin çoğu zamanla kaybolur. Okul çocukları arasında yapılan bir araştırmada, yüzde 24’ü gıda alerjisi olduğunu veya bir dönemde gıda alerjisi geçirdiklerini bildirmişlerdir. Besin alerjisi, besin proteinlerine karşı geliştirilen spesifik IgE antikorları aracılığı ile ortaya çıkan Tip I aşırı duyarlılık reaksiyonu olarak tanımlanmaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi besin alerjisinin görülme sıklığı giderek artmaktadır. Anne, baba ya da kardeşlerinde alerjik rinit, bronşiyal astım, atopik dermatit ve besin alerjisi gibi alerjik etiolojiye dayalı bir hastalık bulunan bebekler besin allerjisi açısından yüksek risk grubundadırlar" dedi.


Tanı ve tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Altuncu, "Besin alerjisi yönünden risk grubunda bulunan bebeklere uygulanması gereken tanı ve tedavi yöntemlerinin belirlenmesi, doğru tanı ve tedavinin yapılabilmesinde yararlı olacaktır. Besin alerjisi, besin proteinlerine karşı geliştirilen spesifik IgE antikorları aracılığı ile ortaya çıkan Tip I aşırı duyarlılık reaksiyonu olarak tanımlanmaktadır. Spesifik IgE antikorları dışında farklı alerjik mekanizmalar da besin alerjilerinden sorumlu olabilmektedir. Anne, baba ya da kardeşlerinde alerjik rinit, bronşiyal astım, atopik dermatit ve besin alerjisi gibi alerjik etiolojiye dayalı bir hastalık bulunan bebekler besin alerjisi açısından yüksek risk grubundadırlar. Genel olarak, besin alerjisi bebeklerde ilk 1-2 yıl içinde daha sıktır. En sık alerjiye neden olan besinler inek sütü, yumurta akı, fındık, fıstık, ceviz gibi kabuklu kuruyemişler ve deniz ürünleridir. Yaş ilerledikçe alerjik besinlere karşı tolerans gelişmektedir. Açık endikasyon yoksa, uzun eliminasyon diyetleri başlatılmamalıdır. Uzun dönemli eliminasyon diyetlerinin, örneğin atopik dermatit tedavisindeki faydaları konusunda çok az güvenilir kanıt vardır. Okul çağından önce başlatılan eliminasyon diyeti, ya çocuk okula gitmeden önce sonlandırılmalı ya da devamı için uygun ortam sağlanmalıdır.Gıda aşırı duyarlılığı hem gıda alerjisi ile hem de gıda intoleransı ile ilgilidir Gıda alerjisinde, semptomlara ek olarak immünolojik mekanizmayı tespit etmek de mümkündür. Bu, genellikle cilt prik testiyle veya serumdaki gıda spesifik IgE antikorlarını belirleyerek yapılır" diye konuştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da yerli nohut üretimi için protokol imzalandı Antalya Ticaret Borsası (ATB), Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) ile “Yerli Nohut Gen Kaynağımızdan Yemeklik ve Leblebilik Çeşitlere Projesi”nin hayata geçirilmesi için protokol imzaladı. ATB, BATEM) ile “Yerli Nohut Gen Kaynağımızdan Yemeklik ve Leblebilik Çeşitlere Projesi”nin hayata geçirilmesi için protokole imza attı. Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır ile BATEM Müdürü Dr. Abdullah Ünlü’nün imzaladığı protokol töreninde, ATB Meclis Üyesi Ahmet Yılmaz, BATEM Müdür Yardımcıları Mustafa Soysal ile Doç. Dr. Cengiz Erdurmuş da hazır bulundu. ATB Başkanı Çandır, yeni nohut çeşitlerinin adaptasyonu, yayımı ve bölgesel çeşit geliştirilmesi amacıyla protokol hazırladıklarını belirterek, “Protokol kapsamında yürütülecek projede nohutta yerli gen kaynaklarımız kullanılacaktır. Çünkü yerli gen kaynaklarımız, ülkemiz tarımının sigortasıdır” dedi. Proje ile nohut üretiminin artması, yerinde istihdama katkı sağlanması, katma değerli ve sürdürülebilir üretimin sağlanması, kaliteli protein ve karbonhidrat kaynağına ulaşılmasını hedeflediklerini kaydeden Çandır, “Elmalı’da nohut bitkisini seçmemizin nedeni, Elmalı’nın uzun yıllardır ülkemiz nohut üretiminde lider konumda olmasına rağmen son yıllarda bu konumunu kaybetmiş olmasıdır. Her geçen gün azalan nohut üretiminde birim alanda elde edilen verimi artırmak, ticareti geliştirmek en büyük hedefimiz. Oluşturulan Ar-Ge’nin üretime ve ticarete dönüşmesini diliyorum” diye konuştu. Projenin ülke genelinde de örnek olacağını kaydeden Çandır, “BATEM Müdürümüz ve onun nezdinde projede görev alacak arkadaşlarımıza, ATB Komite ve meclis üyelerine, ATB adına projede görev alacak çalışma arkadaşlarımıza emekleri için şimdiden teşekkür ediyorum” dedi. BATEM ile geçmişte de Antalya tarımını geliştirecek projeler yaptıklarını belirten Çandır, kurumlar iş birliğinin devam edeceğini söyledi. Çandır, 91. yaşını kutlayan BATEM’in akademik bilgi, birikim ve becerilerinin Türk tarımı için önemli olduğunu vurguladı. “Bölgeye has yerli nohut geliştirilecek” BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, Antalya Ticaret Borsası ile geçmişte de buğday, tıbbi aromatik bitkiler gibi bir çok alanda çalışma yaptıklarını hatırlatırken, nohut üretiminde bölgenin üretim kabiliyetini artırmak için protokol imzaladıklarını kaydetti. BATEM’de yerli gen kaynaklı nohut çeşidinin geliştirilmesi için çalışma yürüttüklerini söyleyen Ünlü, “Borsamızın desteğiyle geliştirdiğimiz yerli gen kaynaklı nohut hattı ile bölgeye uygun yerli çeşitleri geliştireceğiz. Antalya’ya özgü yerel nohut popülasyonları çıkarılarak bölge çiftçimize hizmet edeceğiz” diye konuştu. Antalya Ticaret Borsası ile tarımla ilgili birçok konuda ortak çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Ünlü, “ATB Başkanı Sayın Ali Çandır, her konuda bizim önümüzü açıyor, önderlik yapıyor. Antalya ve ülke tarımını geliştirmek için birlikte çalışıyoruz. Ben kendilerine ve ekibine çok teşekkür ederim. Protokolün hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Kastamonu Geleceğin bilim insanlarının projeleri görücüye çıktı Kastamonu’da gerçekleştirilen bilim fuarında öğrenciler tarafından tasarlanan ürünler, beğeniye sunuldu. Kastamonu’da öğrencilerin tasarladığı ürünlerin tanıtıldığı yazılım ve tasarım temalı TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı kapılarını açtı. Şehit Mehmet Yılmaz İmam Hatip Ortaokulu’nda gerçekleştirilen fuarda öğrenciler tarafından yazılımları ve tasarımları yapılan 19 proje sergilendi. Öğrenciler tarafından yapılan projeler fuarda ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Fuarın açılışı, Gençlik ve Spor İl Müdürü Reşat Asrak, İl Müftüsü Bekir Derin, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mesut Şeker, Şube Müdürleri Hasan Sarıahmetoğlu ve Mehmet Sait Aydın ile okul ve kurumlardan yönetici, öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Fuarda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, “Dünyamız hızlı bir şekilde değişim ve dönüşüm içerisinde. Özellikle teknolojik anlamda ve ‘Endüstri 4.0’ dediğimiz hatta 5.0’a giden bir çağdan bahsediyoruz. Dijital çağın içerisinde meslekler farklılaşıyor. Yeni yeni ürünler ortaya çıkıyor. Bu ürünleri yapacak olan da Kastamonu’muzdaki kıymetli gençlerimiz olacak. Yeni ürünleri tanıtmak aynı zamanda gelecek yüzyılda neler üretebildiğini görmek ve bu beklentilere karşılık ortaya koydukları ürünleri sergilemek için bir etkinlik düzenlendi. Öğrencilerimizin etkinliklerinin yanında ürettikleri eserlerinin yanında Bakanlığımızın da bilim otobüsünü çocuklarımıza görmeleri için getirttik. Otobüsün içerisinde öğrencilerimiz eğlenceli vakit geçirecekler ve öğrenecekler. Uzay yolculuğundan tutun sonsuzluk ve benzeri deneyleri de çok rahatlıkla yapacaklar. Bu deneyler neticesinde daha çok bilgi birikimine erişerek bunları da aynı zamanda bir esere bir ürüne dönüştürecekler. Bu şekilde Türkiye Yüzyılı’nı imar edeceğimiz gençlerimizle beraber büyük ve güçlü Türkiye hedefleri gerçekleşecek ve Türkiye yüzyılını da tüm dünyaya göstermiş olacağız. Gençlerimize güveniyoruz yaptıkları eserlerle ispatı şeklinde karşımıza çıkıyor. Bizlere destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyoruz. Bu kıymetli yavrularımızın yetişmesinde okul yöneticilerimize ve öğretmenlerimize de teşekkürü bir borç biliyoruz” dedi. Fuar çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı Mobil Bilim Merkezi öğrencilerin ziyaretine açıldı. Mobil Bilim Merkezi’ni ziyaret eden öğrenciler, hem eğlendi hem de bilimle ilgili bilgilendirildi. Fuar çerçevesinde okul bahçesinde roket gösterisi ile çeşitli deneyler yapıldı. Öğrencileri bilimle buluşturacak Mobil Bilim Merkezi’nin bir hafta boyunca ziyarete açık olacağı belirtildi.
Gaziantep GAÜN’lü akademisyen Tunus’ta sergi açtı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Cevat Atalay Tunus’ta sergi açtı. Başkent Tunus’un 150 kilometre güneyinde yer alan Monastir kentinde düzenlenen resim sergisinin açılışına GAÜN Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Cevat Atalay yanı sıra Bülent Ecevit Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şemsettin Ziya Dağlı, Türkiye’nin Tunus Büyükelçisi Ahmet Misbah Demircan, Tunuslu yetkililer, sanatçılar ve sanatseverler katıldı. Marina’da İlkbahar Festivali kapsamında kişisel resim sergi açan Prof. Dr. Mustafa Cevat Atalay, Tunus’ta açtığı sergiyle birlikte yurt dışındaki 9’uncu sergisi olduğunu söyledi. Sergi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Atalay konuşmasında, “Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 750. yılının anıldığı 2023’te düzenlenen çevrim içi sergideki eserleri fiziksel sergiye dönüştürdük. 400 eser arasından seçerek 38 sanat çalışmasını bu sergi için hazırladım. Sergideki eserlerim Hazreti Mevlana’nın felsefesi ve tasavvuf kültürünü anlatıyor. Aynı zamanda Hazreti Mevlana’nın dünyaya vermek istediği sevgiyi, barışı ve herkesi kendi toplumunda barış içerisinde yaşamasını çağıran bir iklimi barındırıyor. Sergide, Hazreti Mevlana’nın felsefesi, dervişin evreni temalı bir betimleme içinde sema ritüeli çok önemli bir ortak özellik, bu özelliğe bağlı olarak sema gösterisini tanımlayan ve onun felsefi duruşunu sevgi düşüncesini ele alan çalışmalarım yer alıyor” diye konuştu.